• Türkçe
    • English
  • English 
    • Türkçe
    • English
  • Login
View Item 
  •   DSpace@MKU
  • Rektörlüğe Bağlı Birimler
  • Araştırma Çıktıları
  • Öksüz Yayınlar Koleksiyonu - TR Dizin
  • View Item
  •   DSpace@MKU
  • Rektörlüğe Bağlı Birimler
  • Araştırma Çıktıları
  • Öksüz Yayınlar Koleksiyonu - TR Dizin
  • View Item
JavaScript is disabled for your browser. Some features of this site may not work without it.

Aortik lezyonların endovasküler tedavisinde ilk klinik deneyimlerimiz ve kısa dönem takip sonuçlarımız

Thumbnail

View/Open

Tam Metin / Full Text (341.3Kb)

Access

info:eu-repo/semantics/openAccess

Date

2014

Author

Karatepe, Celalettin
Dağlı, Celalettin
Bayaroğulları, Hanefi
Akkoca, Ayşe Oğuzhan
Lale, Cem
Göksel, Onur

Metadata

Show full item record

Abstract

Amaç: Çalışmamızda, kliniğimizde endovasküler aort tamiri yapılan torasik ve abdominal aort patolojilerinde ilk deneyimlerimizi ve 6 aylık sonuçlarımızı sunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Ocak 2012-Nisan 2013 tarihleri arasında endovasküler aort tamiri yapılan 14 hasta (13 erkek, 1 kadın; ortalama yaş 68,43±9,89 yıl) retrospektif olarak incelendi. On dört hastanın 9’una abdominal endovasküler aort tamiri (EVAR), 5’ine endovasküler torakal aort tamiri (TEVAR) yapılmıştı. Tüm Olguların birinci ve 6. ay kontrol kontrastlı bilgisayarlı tomografileri değerlendirildi. Bulgular: Hastaların komorbidite sebeplerine bakıldığında birinde diabetes mellitus, 5'inde hipertansiyon, ikisinde geçirilmiş aorta koroner bypass greft operasyonu, ikisinde kronik obstruktif akciğer hastalığı, ikisinde malignite, birinde geçirilmiş batın operasyonu, ikisinde kronik böbrek yetmezliği ve 4 hastada sigara kullanımı mevcuttu. İşlemlerin tümünde başarı oranı %100 idi. İşlem sırasında major komplikasyon ve açık cerrahiye gereksinim olmadı. Hiçbir hastada greft enfeksiyonu ya da anevrizma rüptürüne bağlı ölüm gözlenmedi. Sonuç: Endovasküler aortik tamir işlemi açık cerrahi için yüksek riskli olgularda (ileri yaş, komorbidite varlığı, geçirilmiş batın operasyonu) düşük mortalite ve morbidite oranlarına sahip olması, bu hastalarda güvenli bir şekilde uygulanılabilmesi, hastanede kalış süresinin daha az olması ve daha kısa süreli anestezi kullanımının yanı sıra, yüksek teknik başarıya sahip bir yöntem olmasın nedeniyle tercih edilebilir bir uygulama haline gelmiştir. Uygun endikasyonlarda yapıldığında hastayı daha az travmatize eden, hekim açısından ise açık cerrahiye göre daha kolay ve daha az riskli ve işlem süresi kısa olan bir tedavi yöntemi olduğu kanaatindeyiz. Daha kesin sonuçlar için daha büyük serilere ve daha uzun dönem takiplere ihtiyaç duymaktayız.
 
Objective: In this study, we aimed to present our preliminary experience and 6 month follow up results in patients who underwent endovacular aorta repair for thoracic and abdominal aortic pathologies. Material and Methods: Fourteen patients who underwent endovascular aorta repair (13 men, 1 woman; mean age 68.43±9.89 years) between January 2012- April 2013 were analyzed retrospectively. Nine of patients had endovascular abdominal aorta repair, 5 of them had endovascular thoracic aorta repair. All patients had computerized tomography with contrast in the first and sixth months. Results: One of the patients had diabetes mellitus, 5 had hypertension, 2 had aorta coronary bypass graft operation, 2 had chronic obstructive lung disease, 2 had malignancy, 1 had abdominal surgery, 2 had chronic renal insufficiency and 4 patients were smokers. The success of intervention was 100%.There were no major complications or need for an open surgery. None of the patients died due to graft infection or aneurysm rupture. Conclusion: Endovascular aortic repair is one of the preferred procedures in high risk cases (advanced age, comorbidities, history of abdominal surgery). This method has low mortality and morbidity ratios, can be performed safely in these patients, has a short hospital stay, short anesthesia duration and high technical success. We suppose that, when performed in correct indications, it causes less harm to the patients, it is easier an less risky for the surgeon compared to open surgery, and it takes a shorter time. For more precise results, a larger study population and a longer follow-up period are needed.
 

Source

Damar Cerrahi Dergisi

Volume

23

Issue

1

URI

https://trdizin.gov.tr/publication/paper/detail/TVRZeE1EVXdNQT09
https://hdl.handle.net/20.500.12483/2111

Collections

  • TR Dizin İndeksli Yayınlar [2605]
  • Öksüz Yayınlar Koleksiyonu - TR Dizin [2392]



DSpace software copyright © 2002-2015  DuraSpace
Contact Us | Send Feedback
Theme by 
@mire NV
 

 




| Policy | Guide | Contact |

DSpace@Hatay

by OpenAIRE
Advanced Search

sherpa/romeo

Browse

All of DSpaceCommunities & CollectionsBy Issue DateAuthorsTitlesSubjectsTypeDepartmentPublisherCategoryLanguageAccess TypeThis CollectionBy Issue DateAuthorsTitlesSubjectsTypeDepartmentPublisherCategoryLanguageAccess Type

My Account

LoginRegister

Statistics

View Google Analytics Statistics

DSpace software copyright © 2002-2015  DuraSpace
Contact Us | Send Feedback
Theme by 
@mire NV
 

 


|| Policy || Guide || Library || Hatay Mustafa Kemal University || OAI-PMH ||

Hatay Mustafa Kemal University, Hatay, Turkey
If you find any errors in content, please contact:

Creative Commons License
Hatay Mustafa Kemal University Institutional Repository is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 Unported License..

DSpace@Hatay:


DSpace 6.2

tarafından İdeal DSpace hizmetleri çerçevesinde özelleştirilerek kurulmuştur.