İhtida/tashih-i itikad ve takiye tartışmaları altında Osmanlı’nın son döneminde Nusayrîler
Citation
Uğuz, S. İhtida/Tashih-i İtikad ve Takiye Tartışmaları Altında Osmanlı’nın Son Döneminde Nusayrîler. Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 16(2), 777-802.Abstract
XVI. yüzyılın başlarında Osmanlı hâkimiyetine giren ve devamlı olarak
isyanlarla gündeme gelen Nusayrîlerin yaşamı, bütün Osmanlı halkı gibi XIX.
yüzyılda değişmeye başlamıştır. Bu süreçte öncelikle yaşadıkları Cebel-i
Nusayriye bölgesinin sosyo-ekonomik zorlukları nedeniyle kuzeye doğru göç
eden Nusayrîlerin bir kısmı, Antakya ve Çukurova bölgelerine yerleşerek
kendilerine yeni bir yaşam kurmuşlardır. Tanzimat ile birlikte her alanda
başlayan değişim sürecinde Nusayrîler, yaşadıkları bölgelerde toplumun bir
parçası olmak ve sosyo-ekonomik fırsatlardan herkes gibi faydalanabilmek adına
önemli bir mücadele yürütmüşlerdir. Bu uğurda, yüzyılın ikinci yarısından
itibaren, katı bir şekilde bağlı bulundukları inançlarından vazgeçerek devletin
resmî İslam anlayışını temsil eden Ehl-i Sünnet itikadını dahi benimsediklerini
ifade etmişlerdir. Öyle ki yüzyılın sonlarına doğru yüz binden fazla Nusayrînin
Sünnî olduğu belgelere yansımıştır.
Bu çalışma, camilerde diğer Müslümanlarla ile birlikte ibadet etmek isteyen,
devletten okul ve cami yapılmasını talep eden ve Sünnî olduklarını ifade eden
Nusayrîlerin bu davranışına karşı, Sünnî ahalinin verdiği tepki ve devletin konuya
yaklaşımı üzerine odaklanmıştır. Arşiv vesikaları başta olmak üzere, yerli ve
yabancı kaynaklardan elde edilen veriler ışığında, Nusayrîlerin Sünnîliği
benimseme iddiası ve takiye tartışmaları ele alınmıştır. The life of Nusayris, came under the domination of the Ottoman Empire in the
earlier of the 16th century and were remembered with continuous rebellions,
began to change in 19th century like other people of the Ottoman Empire. In this
period, they migrated from Cebel-i Nusayriye to the North because of socioeconomic difficulties. Some of them settled down Antioch and Çukurova. As a
result of Tanzimat Era, Nusayris campaign to benefit social and economic
opportunities and to be part of the society where they lived. Therefore, they said
accepted Ehl-i Sünnet which was an official faith of the state while they
abandoned their fundamental beliefs in the second half of the century. As
understood from the archive documents, more than one hundred thousand
Nusayris converted to Sunni Islam.
This paper focuses on reactions of Sunni people and approach of the state
towards Nusayris who demanded schools and mosques from the state by defining
themselves as Sunni. In the light of archive documents and information which
were gathered from native and foreign sources, their conversion and
dissimulation debates are discussed.
Source
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler DergisiVolume
16Issue
2Collections
- TR Dizin İndeksli Yayınlar [2594]