Yazar "Çavuş, Gökhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Kolon perforasyonu sonrasında anüsten sarkan ve subdural ampiyeme neden olan araknoidal kistoperitoneal şant kateteri : Nadir bir komplikasyon(2009) Akçora, Bülent; Serarslan, Yurdal; Eriş, Özge; Çavuş, Gökhan; Urfalı, Boran; Akdemir, GökhanVentriküloperitoneal (VP) ve kistoperitoneal (KP) şant uygulaması, beyin omurilik sıvısının periton boşluğuna akışını sağlayan ve hidrosefali tadavisinde yaygın olarak kullanılan cerrahi bir yöntemdir. Güvenli ve etkili bir yöntem olmalarına rağmen nadiren, kolon perforasyonunun da içinde yer aldığı çeşitli batın içi komplikasyonlara neden olabilirler. Şantın neden olduğu kolon perforasyonu, peritonit ve/veya assendan intrakranial enfeksiyonlar nedeniyle mortalite ve morbititesi yüksek olan, nadir bir komplikasyondur. Burada, kolon perforayonu sonrasında oluşan subdural abse nedeniyle hemiparazi sekeli gelişen bir çocuk hasta sunulmuştur.Öğe Sıçanlarda montelukast ve metilprednisolon'un spinal travma hasarı üzerine etkilerinin incelenmesi(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2012) Çavuş, Gökhan; Altaş, MuratAmaç: Travma sonrası sekonder hasar gelişiminde birçok hücresel mediatörün rol aldığı bilinmektedir. Bu çalışmada sıçanlarda travmatik omurilik hasarında montelukast ve steroid kullanım etkinliğini araştırdık.Yöntem: Travmatik omurilik hasarının başlangıcı hücresel kaskad ve moleküler olaylara dayanır. Progresif nöronal hasar sonucu uzun dönemde iskemi, inflamasyon, ödem elektrolit bozukluğu, nörotransmitter birikimi, membran hasarı, hasara bağlı lipit peroksidasyonu ve serbest oksijen radikalleri, apopitoza bağlı hücre ölümü gibi sekonder hasar bileşenleri oluşur. İnflamatuar ve immun yanıtın sekonder hasarın major komponenti olduğu, akut ve kronik omurilik hasarı patogenezinde santral rol aldığı düşünülmektedir. Omurilik travması sonrası nöronal hasarda mitojen aktive edici protein (MAPK) aktivasyonunun, inflamatuar yanıtın başlamasında ve nöron dejenerasyonunda rol aldığı gösterilmiştir (Proinflamtuar mediatörler nitrik oksit, TNF-alfa, prostoglandinler ve lökotrienler). Steroidler 1960' lı yıllardan beri güçlü antiinflamatuar etki ve kord ödemini azaltmak için kullanılmıştır. Ayrıca steroidler lipit oksidayonunu inhibe ederek iskemi progresyonunu önlemede ve prostaglandin F2 alfa ve tromboksan A2 inhibisyonu ile sinir hücrelerinin aktivasyonunu arttırırlar. Travma sonrası sekonder hasar gelişiminde birçok hücresel mediatörün rol aldığı bilinmektedir. Bu çalışmada travmatik omurilik hasarında montelukast ve steroid kullanım etkinliğini araştırdık.Çalışmamız, Temmuz 2012-Eylül 2012 tarihleri arasında, Mustafa Kemal Üniversitesi Tayfur Ata Sökmen Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi' nde 320-370 gram 28 adet erkek Wistar sıçanlar dört gruba ayrılarak ve torokal 9-10 segmentlerine laminektomi yaptıktan sonra 10 gram ağırlık 5 cm yüksekten omuriliğe dik açıyla düşürülüp deneysel omurilik travması oluşturuldu. Kontrol grubuna sadece cerrahi uygulandı. Travma grubuna cerrahi+travma uygulandı. Metilprednisolon grubuna travmadan hemen sonra 30 mg/kg metilprednisolon uygulandı. Montelukast grubuna travmadan hemen sonra Montelukast 5 mg/kg uygulandı. Travmadan 24 saat sonra omurilik dokusunda MDA, SOD, GSH-PX, CAT düzeyleri ve kanda CK, CK-BB, LDH düzeyleri ölçüldü. Ayrıca zedelenen omurilik dokusundaki histopatolojik değişiklikler incelendi. Veriler SPSS 15 programında analiz edilmiştir. Gruplar arasında anlamlı fark olup olmadığı one-way-Anova ile değerlendirilmiştir.Bulgular: Metilprednisolon ve montelukast verilen gruplarda Tarlov skorunda travma grubuna göre istatistiksel olarak iyileşme yönünde anlamlı fark (p=0.001) mevcuttur. Histopatolojik değerlendirmede montelukast grubunda düzelmiş morfolojik değişiklikler, metilprednisolon grubunda ise azalmış hasar bulguları gözlendi. Ancak istatistiksel olarak anlamlı bir fark (p=0,277) bulunmadı. Biokimyasal değerlendirmede ise metilprednisolon ve montelukast gruplarında travma grubuna göre MDA (p?0,05), SOD (p?0,001), CK-BB (p?0,001), LDH (p?0,05) düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulundu. GSH-PX, CAT ve CK düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmedi.Sonuçlar: Çalışmamızda montelukast deneysel omurilik yaralanması ile ilişkili enflamatuvar olaylarda önemli bir azalma sağladı. Verilerimiz nörotravmada montelukastın öneminin altını çizmektedir.