Yazar "Çelenay, Şeyda Toprak" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Kronik konstipasyonu olan kadınlarda konstipasyon şiddeti ile fiziksel aktivite seviyesi, vücut kütle indeksi, bel/kalça oranı ve yaşam kalitesi arasındaki ilişki(2023) Karaaslan, Yasemin; Koç, Deniz Öğütmen; Çelenay, Şeyda ToprakAmaç: Kronik konstipasyonu olan kadınlarda konstipasyon şiddeti ile fiziksel aktivite seviyesi, vücut kütle indeksi (VKİ), bel/kalça oranı ve yaşam kalitesi arasındaki ilişkiyi incelemekti. Yöntem: Kronik konstipasyonu olan 115 kadının konstipasyon şiddeti Konstipasyon Ciddiyet Ölçeği (KCÖ) ile, fiziksel aktivite seviyesi Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi-Kısa Form (UFAA-KF) ile, VKİ vücut ağırlığı / boy uzunluğu hesabı ile, bel/kalça oranı mezura ile ve yaşam kalitesi Nottingham Sağlık Profili (NSP) ile değerlendirildi. Bulgular: KCÖ-dışkı tıkanıklığı, KCÖ-kalın barsak tembelliği, KCÖ-ağrı ve KCÖ-toplam skorları ile UFAA-KF skoru arasında negatif ilişkiler (sırasıyla rho=-0,482, -0,364, -0,366 ve -0,538) bulunurken, bel/kalça oranı ile (KCÖ-kalın barsak tembelliği hariç) arasında pozitif ilişkiler (sırasıyla rho=0,288, 0,374 ve 0,322) bulundu (p<0,05). KCÖ alt boyutları ile NSP-ağrı skoru arasında (sırasıyla rho=0,592, 0,409, 0,620, ve 0,674), NSP-emosyonel reaksiyon skoru arasında (sırasıyla rho=0,531, 0,448, 0,526, ve 0,588), NSP-uyku skoru arasında (sırasıyla rho=0,381, 0,254, 0,337, ve 0396), NSP-sosyal izolasyon skoru arasında (sırasıyla rho=0,451, 0,334, 0,392, ve 0,512), NSP-fiziksel aktivite soru arasında (sırasıyla rho=0,517, 0,383, 0,441, ve 0,563), NSP-enerji skoru arasında (sırasıyla rho=0,367, 0,344, 0,330, ve 0,451) ve NSP-toplam skoru arasında (sırasıyla rho=0,728, 0,559, 0,668 ve 0,812) pozitif ilişkiler tespit edildi (p<0,001). Sonuç: Konstipasyon şiddetinin fiziksel aktivite seviyesi ile negatif ilişkili olduğu tespit edilirken, bel/kalça oranı ve yaşam kalitesi ile pozitif ilişkili olduğu bulundu. Düzenli fiziksel aktivite ve egzersiz programlarına ilave olarak verilen beslenme ve diyet programları ile konstipasyon şiddeti azaltılarak yaşam kalitesi artırılabilir.Öğe Kronik Konstipasyonu Olan ve Olmayan Kadınlarda Fiziksel Aktivite Seviyesi, Oturma Süresi ve Algılanan Stres Düzeyinin Karşılaştırılması: Vaka Kontrol Çalışması(2023) Karaaslan, Yasemin; Koç, Deniz Öğütmen; Çelenay, Şeyda ToprakAmaç: Dünya çapında yaygın görülen kronik konstipasyona etki eden faktörler hakk ında yeterli sayıda çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle bu çalışmanın amacı, kronik konstipasyonu olan ve olma- yan kadınlarda fiziksel aktivite seviyesi, oturma süresi ve algılanan stres düzeyini karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntemler: Çalışmaya, Roma IV tanı kriterlerine göre kronik konstipasyonu olan (konstipasyon grubu, n=29, ya ş=30,72±5,98 y ıl) ve olmayan (kontrol grubu, n=31, yaş=31,13±6,75 yıl) kadınlar dâhil edildi. Ba ğırsak fonksiyonları ba- ğırsak günlüğü (defekasyon frekansı, defekasyon süresi, tamamlanma- mış boşaltım hissi, ağrı) ve Bristol Gaita Skalası (gaita tipi) ile fiziksel aktivite seviyesi ve oturma süresi Uluslararas ı Fiziksel Aktivite An- keti-Kısa Form (UFAA-KF) ile algılanan stres düzeyi Algılanan Stres Ölçeği ile değerlendirildi. Değerlendirmeler 1 kere gerçekleştirildi. Bul- gular: Defekasyon frekansı konstipasyon grubunda kontrol grubuna göre daha düşük, defekasyon süresi ve tamamlanmamış boşaltım hissi kontrol grubuna göre daha yüksek bulundu (p<0,05). Gaita tipinin kons- tipasyon grubunda sert, kontrol grubunda normal oldu ğu tespit edildi. Konstipasyon grubunda kontrol grubuna göre UFAA-KF skorlar ının (p=0,003) daha düşük olduğu, oturma süresinin (p<0,001) daha uzun ol- duğu görüldü. Algılanan stres düzeyinin konstipasyon grubunda kont- rol grubuna göre daha yüksek oldu ğu saptand ı (p=0,023). Sonuç: Kronik konstipasyonu olan kad ınların konstipasyonu olmayan kad ın- lara göre fiziksel aktivite düzeyinin daha az oldu ğu, oturma süresinin ve algılanan stres düzeyinin daha fazla oldu ğu bulundu. Bu sonuçlara göre, konstipasyon yönetiminde fiziksel aktivite, oturma süresi ve al- gılanan stres düzeyi, hem değerlendirme hem de tedavi programlarında dikkate alınmalıdır.