Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Özbel, Yusuf" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Çanakkale ili Ayvacık bölgesinde zoonotik visseral leishmaniasisin serolojik ve entomolojik olarak araştırılması
    (2009) Tok, Hayal; Sevil, Naser; Özensoy Töz, Seray; Ertabaklar, Hatice; Balcıoğlu, İ. Cüneyt; Demir, Samiye; Özbel, Yusuf; Coşkun, Mahmut
    Çanakkale ili, Kepez Merkez'de, Kepez ilçesine bağlı Kalabaklı Köyünde ve Ayvacık ilçesi İlyasfakı Köyü'nde 2007 yılı Haziran ve Ağustos aylarında visseral leishmaniasisin (Kala-Azar, VL) epidemiyolojik durumunu belirlemek için saha çalışmaları yapılmıştır. Türkiye'deki VL etkeni Leishmania infantum'un rezervuarı olduğu için incelemek üzere 27 köpekten kan örnekleri alınmış ve fizik muayeneleri yapılmıştır. Ayrıca hastalığın vektörlüğünü yapan kum sinekleri, ışıklı tuzaklar yardımıyla toplanmıştır. Çalışma bölgesinde 789 kum sineği örneği toplanmış ve Phlebotomus neglectus, P. tobbi, P. simici, P. papatasi, P. perfiliewi ve P. halepensis olmak üzere 6 Phlebotomus türünün ve 1 Sergentomyia türünün (S. theodori) bulunduğu saptanmıştır. Bu türlerden, P. neglectus'un İlyasfakı köyünde (%94,4), P. tobbi'nin ise Merkez'de (%50) ve Kalabaklı köyünde (%48,1) dominant türler olduğu belirlenmiştir. IFA testi ile 27 köpek serumu değerlendirilmiş ve hiçbir köpekte seropozitiflik tespit edilmemiştir. Sadece Kepez'den iki köpeğin serumlarında, eşik değerin altında 1/16 ve 1/64 sulandırımda seropozitiflik görülmüştür. Bölgede VL etkeni için uygun Phlebotomus türlerinin bulunduğu, köpeklerdeki durumun netleşmesi için daha fazla sayıda köpekle çalışmanın genişletilmesi kanısına varılmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    A new approach for determining the spatial risk levels for visceral and cutaneous leishmaniasis related with the distribution of vector species in western part of Turkey using geographical information systems and remote sensing
    (2012) Ölgen, Muhibullah Kirami; Özbel, Yusuf; Balcıoğlu, İbrahim Cüneyt; Demir, Samiye; Şimşek, Fatih; Özensoy Töz, Seray; Ertabakla, Hatice; Alkan, Mehmet Ziya
    Leishmaniasis Türkiye'de visseral ve kutanöz olmak üzere iki klinik formda görülmekte ve bütün ülkeye yayılma eğilimi göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye'nin batısında seçilmiş bir çalışma alanındaki verileri kullanarak mekansal risk düzeylerini saptamak için yeni bir model geliştirmektir. Bu leishmaniasis odağındaki entomolojik çalışmalarda visseral leishmaniasis için şüpheli vektörler olan Phlebotomus (Larroussius) neglectus ve P. (Larroussius) tobbi, kutanöz leishmaniasis şüpheli vektör olan P. (Paraphlebotomus) similis'in varlığı ortaya konulmuştur. Yeni risk modeli, bu üç türün dağılımları ile ilişkili olarak yükselti, bakı, Normalize Edilmiş Vejetasyon Indeksi (NDVI), Zenginleştirilmiş Vejetasyon Indeksi (EVI), Yüzey sıcaklığı (LST) gibi coğrafi değişkenlerin tek ve çok değişkenli binary logistik regresyon analizlerinden elde edilen değerler esas alınarak geliştirilmiştir. Yeni modelin sonuçları, leishmaniasis risk düzeylerinin tanımlanmasına izin verecek coğrafi teknolojiler kullanarak şüpheli vektör türlerin potansiyel dağılım alanlarını belirleyip risk haritaları üretmek için kullanılmıştır. Bu haritaların da hastalıkla ilişkili kontrol programlarına rehberlik yapacak faydalı bilgiler sağladığı düşünülmektedir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Türkiye’de Kutanöz Leyşmanyazis Etkeni Leishmania tropica’da Antimon Direnç Mekanizmasının Belirlenme
    (2020) Özbilgin, Ahmet; Zeyrek, Fadile Yıldız; Güray, Melda Zeynep; Çulha, Gülnaz; Akyar, Işın; Harman, Mehmet; Özbel, Yusuf
    Dünya Sağlık Örgütü, yaklaşık bir milyar insanın endemik bölgelerde risk altında olduğunu, son beşyıl içinde bir milyon kutanöz leyşmanyazis (KL) olgusunun ve yılda yaklaşık 300.000 viseral leyşmanyazis (VL) olgusunun olduğunu bildirmektedir. Her yıl yaklaşık 20.000 kişinin VL’ye bağlı öldüğü bilinmektedir. Türkiye’de Leishmania tropica’nın ve Leishmania infantum’un neden olduğu KL’de yılda 2500civarında olgu bildirilmektedir. Başta Akdeniz ve Ege Bölgesi illerinde olmak üzere diğer birçok ilde sonyıllarda ortaya çıkan olgu ve odaklarda önemli oranda artış görülmesi önümüzdeki yıllarda enfeksiyon hızının yükseleceğini göstermektedir. Ülkemizdeki KL’nin ana etkeni L.tropica olup tedavide megluminantimonat kullanılmaktadır. Bu çalışmada, antimona dirençli ve dirençli olmayan L.tropica izolatlarınıngen ve protein ekspresyonları karşılaştırılarak L.tropica’ya özgü antimon direnç genlerinin saptanmasıamaçlanmıştır. Ülkemizin Ege, Akdeniz ve Güneydoğu bölgelerinden antimonat direnci bulunmayan 3KL hastasından elde edilmiş L.tropica izolatlarında, laboratuvar ortamında meglumin antimonata karşı 3dirençli izolat geliştirilmiştir. Bu izolatların mikroarray yöntemi ile gen ekspresyon değişimleri, 2 boyutlujel elektroforezi ile protein profilleri ve MALDI-TOF/TOF MS ile ilgili proteinleri tanımlanarak birbirleriylekarşılaştırma yapılmıştır. Antimon tedavisine yanıt vermemiş 10 KL hastasından elde edilmiş L.tropica izolatlarına antimon bileşiklerine yönelik direnç testleri uygulanmış ve direnç gelişiminden sorumlu genlerinekspresyonlarını saptamak amacıyla kantitatif gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu uygulanmıştır.Ayrıca, protein profilleri karşılaştırılarak antimon direnci olan ve olmayan izolatlardaki protein ekspresyondüzeylerindeki farklılıklar belirlenmiş ve farklılık saptanan proteinlerin tanımlanması gerçekleştirilmiştir. Buçalışmalar sonucunda, L.tropica izolatlarının antimon bileşiklerine karşı direnç geliştirilen izolatlarında, direnç geliştirmesinde enolaz, “Elongation factor-2 (EF-2)”, “Heat shock protein 70 (HSP 70)”, tripanotyonredüktaz, protein kinaz C ve metalo-peptidaz proteinlerinin rol oynadığı saptanmış ve hastalardan alınandoğal dirençli izolatlarda da benzer ekspresyon değişimi gösterilmiştir. Sonuç olarak, ülkemizdeki L.tropicaizolatlarının deneysel olarak çok kısa sürede meglumin antimonata (Glucantime®) karşı direnç kazandığısaptanmıştır. Ülkemizde yaşayan ve yurt dışından ülkemize giriş yapan KL hastalarının yetersiz ve eksiktedavi görmesi durumunda, dirençli suşların ve olgu sayısının hızla artabileceği ve dirençli leyşmanyazisodaklarının oluşabileceği öngörülmektedir.

| Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim