Yazar "Özdilek, Banu" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 2009-2012 Andriake kazılarından ele geçen unguentarium şişe, lykion ve mortar örnekleri(2016) Özdilek, BanuBu makalede büyük bir çoğunluğu Andriake Sinagogu'ndan ele geçen unguentarium, lykion, şişe, mortar ile kentin genelinden ele geçen Geç Antik Dönem'e ait, on bir farklı tipteki mühürlü ve mühürsüz unguentariumun değerlendirilmesiyle, Andriake'deki kozmetik, ilaç, ölü kültü ile ilişkili ve liturjik kapların form ve tipolojik gelişimi bütüncül olarak incelenmiştir. Bu kapsamda da, Andriake'nin Lykia kentleri arasındaki seramik ticareti irdelenmiştir. İrdelenen seramikler Hellenistik Dönem'den Erken Bizans Dönemi'ne kadar tarihlendirilmiştir. Bunun yanı sıra, mühürlü örneklerin incelenmesi, bölgedeki Geç Antik Çağ unguentarium tipolojisinin çeşitlenmesi bakımından oldukça önemlidir. Andriake'den ele geçen mühürlü unguentarium örneklerinden yola çıkarak, son yıllarda yapılan çalışmalarla Lykia kentlerinin çoğunda yerel üretim yapıldığı görülmüştür. Andriake'nin ana kenti olan Myra'da, Geç Antik Dönem'e ait St. Nikolaos'un dinsel içerikli yağ kültüyle ilgili, mühürlü unguentarium üretiminin olduğu bilinmektedir. Lykia Bölgesi'nin diğer bir yerel üretimi, "Eşen Tipi" olarak adlandırılan unguentarium örnekleridir. Andriake'den de bu tipe ait iki örneğin ele geçmesi, merkez Lykia kentleri dışında, kıyı Lykia kentlerinde de bu yerel üretim örneklerinin varlığını göstermiştir. Böylece "Eşen Tipi" örneklerin dağılım alanının genişlemesine neden olmuştur. Andriake Sinagogu'ndan ele geçen diğer bir malzeme grubu, Patara'da üretimi olan ve lykion olarak adlandırılan ilaç kaplarıdır. Andriake'deki lykion, iğ, torba ve küresel formlu unguentariumların, Patara'dakilerle benzer form, hamur ve astar özelliklerine sahip olmaları, Hellenistik Dönem'deki Patara ve Andriake liman kentleri arasındaki ticareti göstermektedir. Andriake Sinagogu'ndan bir de minyatür mortar ele geçmiştir. Bu örnek ile kentte üretilen ilaç-boya-baharat vs. gibi maddeler ezilmiş olmalıdır. Bu minyatür mortar, kent ve bölge için şimdilik tek bir örnektir. Andriake liman yapılarında bir adet, şimdiye kadar yayınlarda form olarak benzeri olmayan bir şişe ele geçmiştir. Bu kabın üzerinde, astar boyama tekniğinde hasır örgü motifi bulunur. Bölgedeki seramikler üzerindeki bu astar boyama tekniği Erken Bizans Dönemi'ne tarihlendirilmektedir.Öğe Andriake Sinagogu'nda ele geçen Dsagrubu seramikler(2017) Özdilek, Banu2009 yılı Myra-Andriake kazılarında, Andriake Sinagogu apsisi içerisindeki dolgudan, yoğun olarak farklı dönemlere ait seramik grupları ele geçmiştir. Bu seramikler arasında, Doğu ve Batı Sigillataları ile Kırmızı Astarlı Seramiklerine ait 193 parça incelenmiştir. Ele geçen terra sigillata gruplarının hepsinin bir makalede değerlendirilmesi sayısal ve tipolojik yoğunlukları nedeniyle mümkün olmadığından, bu çalışmada form ve sayısal olarak en zengin grup olan DSA seramikleri tanıtılmış ve DSA grubunun yoğunluğu irdelenmiştir. Ele geçen ithal seramiklerin yoğunluğu göz önüne alınarak, Andriake liman kentinin, Lykia Bölgesi'nin de ihtiyacı olan ithal seramikleri satın alan bir merkez olduğu anlaşılmıştır. Doğu Akdeniz'de birçok merkezde üretimi bulunan DSA grubu sigillatalarından, Andriake'de farklı hamur ve astar özelliklerine sahip örneklerin ele geçmiş olması, kentin Geç Hellenistik-Roma Dönemi boyunca Doğu Akdeniz kentleriyle ticari ilişki içerisinde olduğunu göstermektedir. Lykia Bölgesi'ndeki DSA seramiklerinin dağılımı göz önünde tutularak, Akdeniz ticareti açısından gemilerin uğradığı limanlar öngörülmüştür. Ayrıca Lykia Bölgesi'nin diğer liman yerleşimi olan Patara'daki DSA örnekleri incelenmiş ve her iki liman kentinin malzemeleri karşılaştırılmıştır. Böylece Akdeniz'de önemli bir pazar payına sahip olan DSA grubunun yaygın formları tanıtılmaya çalışılmıştır.Öğe Andriake Sinagogu’ndan seçilmiş örneklerle Hellenistik ve Roma Dönemi seramiklerine genel bir bakış(2015) Özdilek, BanuÖz: Andriake, Lykia Bölgesi’nde, Myra’nın Akdeniz kıyısındaki önemli bir liman kentidir. Bu makalede, sinagogun apsis bölümünden seçilmiş örnekler ışığında Hellenistik ve Roma Dönemi seramikleri incelenmiştir. Sinagogtaki ithal malzemenin Batı Anadolu’daki üre- tim merkezleri, Knidos, Pergamon ve Ephesos’a ait olduğu belirlenmiştir. Diğer bir grup seramiğin ise, özellikle Patara’daki yerel üretim olarak tanımlanan formlarla (pi kulplu kaseler, lykion’lar, unguentari- um’lar ve amphora) aynı olduğu gözlemlenmiştir. Bu da Lykia kentlerinden özellikle Patara ile seramik alış- verişinin varlığını, bunun yanı sıra ortak kil yatakları- nın da kullanılmış olabileceğini düşündürmektedir. Ancak, araştırma ve kazı tarihçesi henüz yeni olan Andriake kenti seramiklerine yönelik ulaşılan bu ön değerlendirme sonuçları kazılarda ele geçen diğer sera- mik malzemenin tipolojik değerlendirmesi ve kil ana- lizlerinin tamamlanmasıyla netleşecektir. Bu makaleyle Andriake kentinde şimdiye kadar savunma yapılarıyla belgelenen Hellenistik Dönem izleri, Sinagog kazısında ele geçen aynı dönem seramiklerinin yoğunluğuyla desteklenmiştir. Bu da, Andriake’nin Erken Hellenistik Dönem’de de önemli bir liman kenti vasfını taşıdığını da ortaya koymuştur.Öğe Archaeometric studies conducted at the Rhodiapolis theatre(2014) Özdilek, BanuRhodiapolis; Anadolu'nun Akdeniz kıyısında, Doğu Lykia Bölgesi'nde, orta ölçekli bir polis'tir. Rhodiapolis Tiyatrosu'nda 4 yıl boyunca süren kazılar sonucunda, tamamen toprak altında olan bir tiyatro gün yüzüne çıkartılmıştır. Rhodiapolis Tiyatrosu, Lykia Bölgesi tiyatroları içerisinde tamamen kazılmış az sayıdaki tiyatro arasındaki yerini almıştır. Böylece gerek Lykia bölgesi tiyatro mimarisine gerekse Anadolu Greko-Romen tiyatro mimarisine yeni bilgiler sunmuştur. Bu çalışmada tiyatronun ortaya çıkarılmasında arkeolojiye en büyük teknik desteği veren arkeometri uygulamalarından yararlanmıştır. Yapılan arkeometrik çalışmalar, tiyatronun ölçme işlemleri, kentin ve çevresinin 1/5000 ölçekli tematik topografik haritasının alımı, tiyatronun taş planının ve analemma ve sahne binası duvarlarının fotogrametrik çizimlerinin yapılması, tiyatronun dönem ve şekil değişiklerinin saptanması şeklinde olmuştur. Ayrıca Rhodiapolis Tiyatrosu'nda korunmuşluk, statik, mimari özellikleri, görsel izleme ve akustik değerlendirmeleri ele alınmıştır. Tiyatrolar hakkında sorulan soruların başında, "Bu Tiyatro kaç kişiliktir" sorusu yani kapasite kavramı gelmektedir. Tiyatrolar hakkında bugüne kadar yazılmış kaynaklarda, kapasite hesabı hakkında pratik ve doğru bir formüle edilmiş bir yöntem bulunmaması nedeniyle, bu çalışma kapsamında tiyatroların kapasite hesaplamaları için bir formül geliştirilmiştirÖğe LETOON KUTSAL KAYA BASAMAKLI SUNU ALANI IŞIĞINDALETOON’DAKİ TANRI VE KÜLTLER(2020) Özdilek, BanuBatı Lykia Bölgesi’nin kutsal alanı olan Letoon’untarihinin Prehistorik çağlara değin uzandığı arkeolojikverilere göre saptanmıştır. Letoon’un yazılı kaynaklarışığında ise MÖ II. bine değin kutsallığı bilinmektedir. Letoon’un Lykia’nın kutsal alanı olarak seçilmesindekien önemli neden Anadolu kültürlerinde kutsal sayılankayalıklar ile doğal su kaynağının burada bulunmasıdır. Letoon’da açık hava kült alanı olduğu düşünülen alanınolduğu bölgede Lykia’nın en erken döneme tarihlenenheykeli ele geçmiştir. Bu heykel kutsal alanın dip tarihinden beri süre gelen Anadolu uygarlıklarıyla bağlantısını aydınlatacak bir veridir. Tiyatronun yaslandığı, Tümtüm Tepe’nin batı kayalık yamacı yerleşim tesislerinin bulunduğu düzlüğün doğu yanı bir sıra doğal bir set oluşturur. Letoon’da tiyatronun yaslandığı TümtümTepe boyunca 4 kotta teras duvarları yamaç boyuncauzanmaktadır. Teras duvarı kazıları sırasında kaya basamaklı podyum şeklinde yükselen, üzerinde sunu çanakları bulunan çok büyük bir ana kaya kütlesi ortaya çıkarılmıştır. Kayalık alanda yarıklar, bu yarıklarla bağlantılı su döşemi, küçük bir mağara da yer almaktadır. Kaya basamaklı sunu alanının bulunduğu kayalığın birkısmının taş ocağı olarak kullanıldığı görülmüştür. Kaya basamaklarının bulunduğu alandan kültle bağlantılıadak objeleri ve çeşitli hayvan kemikleri, domuz dişleri ele geçmiştir. Bu çalışmada kaya basamaklı sunu alanı,kazılarından ele geçen objelerle birlikte değerlendirilecektir. Letoon Kutsal Alanı’nın erken Anadolu kültürleri ile inanç birlikteliğine ve Letoon’daki tanrılarla birlikte kültlere değinilecektir.Öğe Letoon teras duvarları ve Geç Antik Dönem mekanları 2015-2017 yılları kazı buluntuları(2018) Özdilek, Banu; Atik Korkmaz, SemaBatı Lykia Bölgesi’nde bulunan Letoon Kutasal Alanı’nın, teras duvarlarının kazısına 2015 yılında başlanmıştır. Bu bölge topoğrafik ve jeolojik yapısına bağlı olarak erozyona ve kitlesel toprak kaymalarına çok müsaittir. Bu nedenle yerleşimin kuruluşundan itibaren, toprağın korunması için Tümtüm Tepe’nin bütününde, günümüze kadar ulaşabilmiş teraslamalar yapılmıştır. Kentin doğu sınırı Tümtüm Tepe’nin batı eteğinde kuzey-doğu doğrultusunda uzanan teras duvarlarıyla başlar. Teraslar, kutsal alanın doğu kesimi boyunca uzanarak tepe noktaya kadar çıkmaktadır. Teras duvarlarının en alt seviyeden tepeye doğru 4 farklı kotta, topografik yapı ile uyumlu olarak birbirine paralel fakat küçük kıvrılmalarla uzandığı görülmektedir. Teras duvarlarında; kaba traşlı, rustik, bosajlı polygonal örgü ve ince işçilikli düz polygonal örgü, isodomik ve trapezoidal örgü kullanılmıştır. Teras duvarları, farklı tarzda ve çok evreli olarak, onarım görüp sürekli kullanılmıştır. Tiyatronun güney duvarına bitişik başlayan teras duvarının, 100 m kadar kesiminin düz uzandığı görülür. Ardından dirsek yaptıktan sonra orijinal hattında devam eder ve bir kısmı da ana kaya üzerine oturur. 2. teras duvarı önünde olasılıkla Geç Antik Dönem’e ait farklı işlevlerle (dükkân-atölye) kullanılan mekânlar ortaya çıkarılmıştır. Letoon teras duvarları kazısından ele geçen buluntular incelenip değerlendirilmeler yapılmıştır. Duvarların inşa tekniği, tarzı ve malzemesinin incelenmesi sonucunda, Klasik Dönem’den, Geç Antik Dönem’e kadar çok evreli olarak inşa edilmiş olduğu ve tadilat geçirdiği saptanmıştır.Öğe Letoon teras duvarı kazısından ele geçen Hellenistik seramikler(Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü, 2019) Özdilek, BanuLetoon’a ovadan ulaşan yol, günümüzde yerleşimin bu yöndeki ilk büyük yapı kalıntısı olan tiyatro yakınından geçerek merkeze yönlenir. Tiyatronun yaslandığı, Tümtüm Tepe’nin batı kayalık yamacı yerleşim tesislerinin bulunduğu düzlüğün doğu yanı sıra doğal bir set oluşturur. Yamaç, kuzeyden güneye yerleşim planı dolayısıyla, onu oluşturan münferit binalarla ilişkili bir tasarımla, adım adım farklı işlevlerle biçimlendirilerek kullanılmış kesitler sunarak uzanır. Letoon araştırmaları kapsamında, tepede gerçekleştirilen incelemeler, batı yamacın tiyatrodan kente doğru uzanan uç kesiminde yer yer izlenen bazı duvar kalıntılarının teraslamaya dönük yapısal özellikler göstermesi nedeniyle yerleşim dokusu adına potansiyel veriler sunabileceği düşüncesini doğurdu; sonuçta 2015 yılından itibaren bu alanda çeşitli kazı çalışmaları yürütülmeye başlandı. Söz konusu çalışmalarda geride bırakılan dört sezonun ardından buluntu yoğunluğunu oluşturan, Hellenistik Dönem’e, ait seramikler bu makalenin konusunu oluşturmaktadır. Seramiklerin tepeden akıntı ile gelen toprak içerisinden ele geçen belirsiz buluntu durumu dolayısıyla teras duvarı ve Geç Antik Dönem mekânları ile bağlamlarının zayıf görülmesine karşın, geniş zaman aralığına tarihlenen, çeşitli formlarda zengin bir grup oluşturması nedeniyle ayrı bir çalışma konusu olarak bu makale ile değerlendirilmesi uygun görülmüştür. Bu çalışmanın amacı, Hellenistik Dönem’deki, Letoon seramik repertuarına ışık tutmaktır. Yapılan bu çalışmada, Hellenistik Dönem’e ait, Batı Anadolu yerel üretimlerinin yoğun olduğu gözlemlenmiştir. Özellikle içlerinde Ephesos, üretimi seramiklerin varlığı dikkat çekmektedir. Hellenistik Dönem seramikleri içerisinde ele geçen en yoğun grup; kabartmalı kalıp yapımı kâselerdir. İkinci yoğunluğa sahip gruplar ise; Batı Anadolu üretimi ekhinus kâseler ile içe dönük dudak profilli tabaklardır. Lykia Bölgesi’deki Hellenistik Dönem’deki seramik ticareti ve kentler arasındaki ilişkiler, sistemli kazı ve seramik çalışmalarının yürütüldüğü diğer kentlerle paralellik göstermektedir. Bu sonuçlar ışığında, ticarete ve kentler arasındaki ilişkilere bir bakış sağlanmaya çalışılmıştır.Öğe Lykia tiyatrolarına genel bakış(2016) Özdilek, BanuLykia Bölgesi'nde, Geç Arkaik-Klasik Dönem'denberi süregelen tiyatro fonksiyonlu kullanılmış mekânlarirdelenerek, tiyatro mimarisine öncülük eden yapılarlabirlikte tüm tiyatrolar değerlendirilmiştir. Lykia Bölgesi'nde geleneksel form gösteren cavea yapısına sahip örnekler, eldeki verilerle Hellenistik Dönem'e tarihlendirilir. Kapasitelerine göre Lykia tiyatroları küçük, orta vebüyük ölçekli olarak üçe ayrılmıştır. Büyük kentlerdekitiyatroların genellikle ilk evreleri Geç Hellenistik ve Erken Roma İmparatorluk Dönemi'dir. MS 141'de LykiaBölgesi'nde yaşanan depremle kentlerdeki tiyatro yapıları zarar görmüş olup, Rhodiapolisli Opramoas Lykiakentlerindeki tiyatrolara para yardımı yaparak onarımları için destek olmuştur. Tiyatroların 2. yapım evresiAntoninler Dönemi'ne denk gelir. Büyük tiyatrolarınözellikle bu dönemde sahne binalarının yapıldığı anlaşılmaktadır. 3. yapım evresi ise, Anadolu'nun genelinde enyoğun imar çalışmalarının yapıldığı, imparator SeptimusSeverus Dönemi'ne denk gelir. Bazı tiyatrolarda bu dönemden bezekler ve yapı yazıtları bulunmaktadır. MS240 yılındaki depremden sonraki süreç, Lykia tiyatrolarıiçin son yapım evresi ve tadilat, onarım dönemi olmuştur. Roma İmparatorluk Dönemi'nde tiyatroların kapasiteleri artmıştır. Myra ve Limyra tiyatroları, tonoz vearkatlar üzerinde oturan caveaları ile Roma İmparatorluk Dönemi tiyatro mimarisine sahiptirler. Roma İmparatorluk Dönemi'yle birlikte tiyatroların mimarisi değiştirilerek hayvan mücadeleleri ve gladyatör oyunları içinarena yapılarına dönüştürülmüştür. Roma İmparatorlukDönemi'nde, tiyatrolar sosyal hayat içerisinde merkezRoma geleneğinde var olan bir eğlence türü halini almıştır. Bu çalışmada Lykia tiyatrolarının genel özellikleri birözet şeklinde değerlendirilmiştir.