Yazar "İlçim, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 20
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Anamur, Bozyazı ve Aydıncık (Mersin-Türkiye)’daki Bazı Doğal Sit Alanlarının Flora ve Genel Vejetasyon Yapısının İncelenmesi(2023) Tel, Ahmet Zafer; Ortaç, İshak; Özuslu, Ergün; İlçim, AhmetBu araştırma Mersin (Türkiye) ili Anamur, Bozyazı ve Aydıncık ilçelerinde bulunan Anamur - Melleç Kaledranı, Dragon Çayı - Pullu Orman Kampı arası ve Mamure Kalesi, Arsinoe Antik Kenti, Bozyazı Melenia ve Tekeli Bozyazı doğal sit alanlarının floristik ve genel vejetasyon yapısını belirlemek amacıyla 2014-2016 yıllarında gerçekleştirilmiştir. Araştırmada toplam 53 familya ve 117 cinse ait 135 takson tespit edilmiş olup toplam 221 lokalitede temsil edildiği görülmüştür. Tespit edilen bitkilerin alanlara göre dağılımı; Anamur - Melleç Kaledran 50, Dragon Çayı - Pullu Orman Kampı arası ve Mamure Kalesi 88, Arsinoe Antik Kenti 41, Bozyazı Melenia 15, Tekeli Bozyazı’da 27 takson tespit edilmiştir. Bu araştırmada 3 adet endemik bitki taksonu tespit edilmiştir. IUCN kriterlerine göre, \"nesli tehlike altında\" şeklinde değerlendirilen endemik taksonlar: Aristolochia brevilabris Bornm, Muscari babachii Eker & Koyuncu (Kritik- CR), Onopordum boissierianum Raab–Straube & Greuter’dir. Alanda bulunan nadir bitki türleri; Dianthus polycladus Boiss. ve Pancratium maritimum L. türleridir. Endemizm oranı 2.22’dir. Bitkilerin fitocoğrafik bölgelere göre dağılımı: 1 takson Avrupa-Sibirya (%0.70), 4 takson İran-Turan (%2.96), 26 takson Geniş Yayılışlı (%19.25), 54 takson fitocoğrafik bölgesi bilinmeyen (%40.00) ve 50 takson Akdeniz (Doğu Akdeniz dahil) (%37.03) elementi olduğu belirlenmiştir. İlgili alanların sintaksonomik karakter türleri belirtilmiştir. Çalışma alanlarının tamamında Quercetea İlicis, Cisto-Micromerietea ve Quercetea Pubescentis sınıflarının karakter türlerine rastlanılmış olup, sadece Dragon Çayı - Pullu Orman Kampı arası ve Mamure Kalesinde diğerlerinden farklı olarak Querco-Fagetea vejetasyon sınıfına ait karakter türlerin olduğu belirlenmiştir.Öğe Aristolochia altanii (Aristolochiaceae), a new species from Turkey(2015) İlçim, Ahmet; Behçet, Lütfi; Tosunoğlu, AycanAristolochia altanii İlçim & Behçet sp. nov. is described from Turkey and illustrated. The specimens were collected from Kahramanmaraş in South Anatolia. The new species is closely related to A. guichardii and A. brevilabris. However, this species differs in some important characteristics, such as the length of the pedicel and the perianth, the indument of the perianth limb, and the micromorphology of the pollen and the seeds. The diagnostic characters are discussed and taxonomic comments are presented.Öğe Astragalus topalanense (Fabaceae), a new species from Turkey(2016) İlçim, Ahmet; Behçet, LütfiAstragalus topalanenseBehçet & İlçim sp. nov. (section Malacothrix Bunge) is described as a new species from Bingöl Province, East Anatolia in Turkey. The new species is similar to Astragalus macrouroides Hub.-Mor., a species endemic to Turkey, and A. macrourus Fisch. & C.A.Mey. The diagnostic characters and taxonomic comments on the species are presented. Seed and pollen characteristics are investigated using light and scanning electron microscopy. Notes are also presented on its ecology. A distribution map of the new and related species is also provided.Öğe Bazı Muscari Mill. (Asparagaceae) Türleri Üzerine Karşılaştırmalı Morfolojik, Anatomik ve Palinolojik Çalışmalar(2020) İlçim, Ahmet; Karahan, Faruk; Karataş, HalilBu çalışmada, Hatay’da doğal yayılış gösteren Muscari inconstrictum Rech. fil., M. comosum L., M. babachii Eken & Koyuncu ve M. neglectum Guss. türlerinin morfolojik, anatomik ve palinolojik özellikleri incelenmiştir. Morfolojik çalışmalarda soğan, yaprak, çiçek, meyve ve tohum gibi yapıların özellikleri incelenmiştir. Tohum özellikleri incelendiğinde tohum büyüklüklerinin farklı, tohum şekillerinin M. inconstrictum’da ovat-eliptik diğer türlerde sferoidal olarak ve yüzey şekilleri entire, rugose ve ribbed olarak belirlenmiştir. Palinolojik analiz sonuçları polenlerin apartürleri sulkat, polen tipi subprolate ve oblate (basık) şekilde ve retikulat-subraretikulat ornamentasyona sahip olduğunu göstermektedir. Anatomik çalışmalarda, türlerin kök, gövde ve yapraklarından parafin yöntemiyle enine kesitler alınmıştır. Hazırlanan preparatlar ışık mikroskobu altında fotoğraflanarak anatomik özellikleri belirlenmiştir.Öğe Bektaşi Üzümü (Ribes uva-crispa L.) ve Dağ Frenk Üzümünün (Ribes alpinum L.) Bazı Biyokimyasal İçerik ve Biyolojik Aktiviteleri Yönünden Karşılaştırılması(2021) Erbil, Nurcan; Murathan, Zehra Tuğba; Arslan, Mehmet; İlçim, AhmetRibes L. cinsine ait bitkiler çoğu zaman doğal olarak yetişen, son zamanlarda da kültürü yapılan çalı formundaki bitkilerdir. Bu cinse ait olan bektaşi üzümü ve frenk üzümünün sağlık açısından çeşitli faydalara sahip olduğu bilinmekte olup, bu faydalarından dolayı son yıllarda insanoğlunun dikkatini cezbetmiş durumdadır. Bu çalışmada Beşikdüzü/Trabzon’dan toplanmış olan bektaşi üzümü (Ribes uva-crispa L.) ve dağ frenk üzümünün (Ribes alpinum L.) toplam askorbik asit, toplam fenolik ve toplam flavonoid içerikleri ile antioksidan, antibakteriyel ve mutajen aktivileri araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar neticesinde, bektaşi üzümü ve dağ frenk üzümünün sahip olduğu toplam fenolik, flavonoid ve askorbik asit değerleri arasında istatistiksel olarak bir fark gözlenmemiştir (p>0.05). Antioksidan aktivite değerlerinin ise dağ frenk üzümünde daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Antibakteriyel aktivite sonuçları incelendiğinde de benzer bir şekilde dağ frenk üzümü ekstraktının test bakterilerine karşı daha yüksek aktivite sergilediği tespit edilmiştir. Ayrıca; bektaşi üzümü ve dağ frenk üzümü ekstraktlarının hiçbirinde Salmonella typhimurium TA 98 ve TA 100’e karşı herhangi bir mutajen aktiviteye rastlanmamıştır.Öğe Centaurea bingoelensis (Asteraceae), a new species from Turkey(2017) Behçet, Lütfi; İlçim, Ahmet; Yapar, YakupCentaurea bingoelensis Behçet & İlçim is described as a new species. It is confined to Bingöl in Eastern Anatolia, Turkey. The diagnostic characters are discussed and taxonomic comments are presented. Seed and pollen characteristics were investigated using light and scanning electron microscopy. Notes on its ecology are also presented.Öğe A comparison of diosgenin, phenolics, fatty acid profiles and mineral contents with free radical scavenging activity of trigonella L. Species from section cylindricae(2017) Uras Güngör, Şerife Selma; İlçim, Ahmet; Kökdil, GamzeIn this study, the fatty acids composition, the total flavonoids, phenolics, and mineral contents of Trigonella species belonging to Cylindricae Section (T. spruneriana, T. sibthorpii, T. kotschyi, T. mesopotamica, T. cylindricae, T. cilicica, T. filipes, T. velutina, T. strangulata and T. smyrnea) were determined. Diosgenin content in seeds and aerial parts of these species was investigated by RP-HPLC. Furthermore, the phytochemical profiles and radical scavenging activities of the plants were evaluated. The oils contained high proportions of ?linolenic (29.7-42.1 %) and linoleic acids (26.6-40.3 %). All the seed extracts had higher concentrations of total flavonoids and phenolics than those of aerial parts. T. strangulata and T. spruneriana seeds showed the highest total phenolics (201.35±0.51 and 191.90±0.86 mg GAE/g, respectively) and flavonoids contents (121.84±0.05 and 128.04±0.09 mg RE/g, respectively). For the DPPH radical scavenging assay, the extracts of four species of Trigonella showed moderate radical scavenging activity. The seeds contained high concentrations of potassium, calcium and phosphorus while the aerial parts were rich in calcium and potassium. Phytochemical screening tests showed that saponins, flavonoids, coumarins and fixed oils were main secondary metabolites. The highest diosgenin level was detected in T. cilicica seed and aerial part extracts (0.52±0.013 and 0.16±0.005 mg/g, respectively)Öğe Dianthus vanensis (Caryophyllaceae) a new species from Turkey(2013) İlçim, Ahmet; Behçet, Lütfi; Mükemre, MuzafferDianthus vanensis Behçet & İlçim is described as a new species. It is confined to Çatak District (Van) in Eastern Anatolia, Turkey. The diagnostic characters and taxonomic comments on the species are given. Notes are also presented on its ecology. A distribution map of new and related species is also provided.Öğe Genetic structure and diversity of Adonis L. (Ranunculaceae) populations collected from Turkey by inter-primer binding site (iPBS) retrotransposon markers(Karadeniz Teknik Üniversitesi, 2019) Hossein Pour, Arash; Karahan, Faruk; İlhan, Emre; İlçim, Ahmet; Haliloğlu, KamilThe genus Adonis L. is a member of Ranunculaceae and consists of perennial and annual herbaceous plants included in the tribe Adonideae under the subfamily Ranunculoideae. Botanically, Ranunculaceae comprises vital medicinal plants. Molecular markers are one of the most effective tools for exploring genetic variation that can enhance breeding efficiency. To identify the genetic diversity of 62 Adonis ecotypes collected from different regions in Turkey, the interprimer binding site (iPBS) retrotransposon system was used. Of the 83 iPBS primers used, 10 provided sufficient polymorphic data, generating a total of 204 alleles. The number of iPBS bands per individual was 3.29, and the number of alleles per polymorphic locus ranged from 8 to 35, with an average of 20.30. The average polymorphism percentage was 99.50%, and polymorphic information content ranged from 0.16 to 0.39. The highest average number of alleles, Nei’s genetic diversity (h), and Shannon’s information index (I) were obtained from A. volgensis species (1.64, 0.39, and 0.58,respectively), whereas the lowest values (1.41, 0.29, and 0.46, respectively) were found in A. flammea species. The analysis of molecular variance revealed significant variance within the population (71%), whereas no significant genetic variation was observed among the different species (29%). Cluster analysis according to unweighted pair-group mean average (UPGMA) divided 62 Adonis ecotypes into four major clusters. According to the principal coordinate analysis, the first three principal coordinates accounted for 81.51% of total variation. Genetic structure analysis of the studied germplasm using the Bayesian method revealed four subpopulations with an average of 0.2634 for expected heterozygosity and 0.2154 for population differentiation measurements. The results of this study suggested that iPBS markers could be used in the identification of genetic diversity among the Adonis species.Öğe Hatay (Türkiye) ilinin bazı doğal ve kültürel sit alanları florası üzerine bir çalışma(2021) Tel, Ahmet; Ortaç, İshak; İlçim, AhmetBu araştırma 2015-2016 yılları arasında Hatay ilinde bulunan; Erzin Doğal Sit Alanı, Gölbaşı Gölü,Habib-i Neccar Dağı ve Antakya Kalesi, Saint Pierre Kilisesi ve Harabeleri, Harbiye Şelaleleri ve YenişehirGölü çalışma alanlarını kapsamaktadır. Araştırma sonucunda 52 familyaya ait, 129 cins, 108 tür, 25alttür ve 22 varyete olmak üzere, toplam 155 takson belirlenmiştir. Araştırma alanında belirlenentaksonlardan 7 tanesi endemik olup, endemizm oranı %4.5'dir. Çalışma alanında belirlenen taksonlarınfitocoğrafik bölgelere dağılımı şu şekildedir; Akdeniz (Doğu Akdeniz dâhil) 57 takson (%36.8), İranTuran 7 takson (%4.5), Avrupa-Sibirya 6 takson (%3.9), geniş yayılışlı 37 takson (%23.9) ve bilinmeyen48 (%30.9) taksondur. Çalışma alanında takson sayısı bakımından en büyük familyalar Fabaceae (22),Lamiaceae (15), Asteraceae (13) ve Liliaceae (9)' dir. Çalışma alanında takson sayısı bakımından enbüyük cinsler Vicia (4), Silene (3), Stachys (3), Quercus (3), Salvia (3) ve Muscari (3)'dir.Öğe Karatepe-Aslantaş Milli Parkı ve Bazı Doğal/Kültürel Koruma Alanları Üzerine Floristik Bir Araştırma (Osmaniye, Türkiye)(ABADER (Adıyaman Bilimsel Araştırmalar Derneği), 2019) Tel, Ahmet Zafer; Ortaç, İshak; İlçim, AhmetAraştırma alanları Osmaniye (Türkiye) ilinde bulunan Karatepe-Aslantaş Milli Parkı, Harun Reşit Kalesi, Haruniye Kaplıcaları ve Şarlak Şelalesidir. Bu çalışma 2015-2016 yılları arasında yapılmıştır. Çalışma sonucunda 59 familyaya ait 139 cins, 135 tür, 23 alttür ve 6 varyete olmak üzere toplam 164 takson tespit edilmiştir. Çalışma alanında tespit edilen taksonlardan 15 tanesi endemik olup, endemizm oranı %9.1’dir. Araştırma alanında taksonların fitocoğrafik bölgelere dağılımı şöyledir: Akdeniz (Doğu Akdeniz dâhil) 63 takson (%38.4), Avrupa-Sibirya 10 takson (%6.1), İran-Turan 7 takson (%4.3), Geniş yayılışlı 39 takson (%23.8) ve bilinmeyen 45 (%27.4) taksondur. Araştırma alanında takson sayısı bakımından en büyük familyalar Fabaceae (26), Asteraceae (13), Lamiaceae (13), Brassicaceae (7) ve Rosaceae (7)’dir. Araştırma alanında takson sayısı bakımından en büyük cinsler Securigera DC. (3), Centaurea L. (3), Quercus L. (3) ve Salvia L. (3)’dır.Öğe Kırıkhan ilçesi (Hatay)'nin aktarlarında ve semt pazarlarında satılan bitkiler üzerine etnobotanik bir çalışma(2015) Altay, Volkan; Karahan, Faruk; Sarcan, Yasemin Buket; İlçim, Ahmet2011-2013 yılları arasında, Kırıkhan (Hatay)'da yapılan bu çalışmada; ilçedeki aktar ve semt pazarlarında satışı yapılan bitkilerin bazı etnobotanik özellikleri araştırılmıştır. Çalışma kapsamında yöredeki aktarlar ve semt pazarlarına gidilerek, satışı yapılan bitkilerin hangi amaçlarla ve nasıl kullanıldığı belirlenmiştir. Çalışma sonucunda elde edilen bilgilere göre; araştırma alanında aktarlarda 70, semt pazarlarında ise 37 bitki taksonun bazı etnobotanik özellikleri tespit edilmiştir. Etnobotanik özellikleri belirlenen taksonların latince ve yerel isimleri, kullanılan kısımları ve kullanım amaçları familya isimlerine göre alfabetik olarak listelenmiştir. Elde edilen sonuçlar ilgili literatürler ile karşılaştırılarak tartışılmıştır. Bu çalışma ile ulusal ve uluslararası ölçeklerdeki ilgili tüm çalışmalara katkıda bulunulacağı düşüncesindeyiz.Öğe Paracaryum bingoelianum (Boraginaceae), a new species from Turkey(2015) Betçet, Lütfi; İlçim, AhmetParacaryum bingoelianum Behçet & İlçim is described as a new species. It is confined to Bingöl in Eastern Anatolia, Turkey. Paracaryum bingoelianum is closely similar to P. cristatum subsp. cristatum and P. kurdistanicum. It mainly differs from them in that it has a shrub-like woody base and numerous stems with sterile shoots, longer corolla, and bigger nutlets. The diagnostic characters are discussed and taxonomic comments are presented. Seed and pollen characteristics were investigated using light and scanning electron microscopy. Notes on its ecology are also presented. A distribution map of the new and related species is provided.Öğe Phytochemical composition and antifeedant activity of five Vincetoxicum taxa against Spodoptera littoralis and Leptinotarsa decemlineata(2017) Güzel, Sevda; Pavela, Roman; İlçim, Ahmet; Kökdil, GamzeFive Vincetoxicum taxa (V. canescens subsp. canescens, V. canescens subsp. pedunculata, V. fuscatum subsp. fuscatum, V. fuscatum subsp. boissieri and V. parviflorum) were investigated for insect antifeedant activity against Spodoptera littoralis and Leptinotarsa decemlineata. At a dose of 500 ?g/cm2, 12 extracts were 100 % feeding deterrent, while 6 extracts showed 86.399.3 % antifeedant activity. The effective doses (ED50) of the total ethanol extract from V. canescens subsp. pedunculata and of the methanol: dichloromethane (1:1) extract from V. parviflorum were 12, and 18 µg/cm2, respectively, against S. littoralis, and that of the total ethanol extract from V. fuscatum subsp. fuscatum was 25 µg/cm2 against L. decemlineata. The dichloromethane extracts of V. parviflorum and V. canescens subsp. pedunculata inhibited the growth of S. littoralis with ED50 values of 0.08 and 0.09 mg/g, respectively, and their LD50 values for larval mortality were 1.07 and 1.03 mg/g, respectively. Phytochemical analysis revealed the presence of cardiotonic glycosides, sugars, flavonoids and alkaloids in all investigated taxa. In the dichloromethane and methanol:dichloromethane (1:1) extracts, phenanthroindolizidine alkaloids were detected by LC/MS/MS.Öğe Pollen and Seed Micromorphology of the some Erodium L’Herit (Geraniaceae) Species in Hatay Province(2019) İlçim, Ahmet; Günenç, Meryem; Karahan, FarukIn this study, pollen and seed micromorphology of 7 naturally distrubuted Erodium species (E. acaule, E. amanum, E. botrys, E. cucitarium, E. gruinum, E. malacoides and E. moschatum) in Hatay Province (Turkey) have been studied. Palynological analysis showed that pollen grains were generally medium, spheroidal and spheroidal subprolate, radially symmetrical, tricolporate and reticulate-clavate ornamentation. The seed characters were found ovate-eliptic and oblanceolate in shape, with rugose-foveate, reticulate-foveate and bireticulate-foveate ornamentation. The results demonstrated that characters such as pollen size, pollen shape, seed size, seed shape, seed surface ornamentation and seed cell pattern were found important and useful for the identification of Erodium species investigated.Öğe The potential benefits of medicinal and aromatic plants in cancer patients undergoing radiotherapy(2017) Karahan, Faruk; İlçim, AhmetKanser, dünya çapında en fazla ölüme neden olan kompleks bir hastalıktır. Genetik yatkınlık, çevre kirliliği, beslenme alışkanlığı ve enfeksiyonlar kansere neden olan başlıca etkenlerdir. Kanser tedavisinde kullanılan en yaygın yöntem radyoterapidir (RT). Bununla birlikte, radyoterapi insan vücudunda bazı yan etkilere yol açar. Radyoterapinin en yaygın yan etkileri kaşeksi, kilo kaybı, yorgunluk, ishal, ağrı, uyku bozuklukları, iştah kaybı, mide bulantısı, kusma, cilt reaksiyonları ve oral komplikasyonlardır. Yeni klinik ve farmakolojik araştırmalarla iyi bir diyet ve bitki sekonder metabolitleri desteğiyle kanser hastalarında radyoterapi sırasında veya sonrasında meydana gelen yan etkilerin giderildiği görülmüştür. Çalışmamızda radioterapinin 20 yan etkisine karşı kullanım potansiyeli olan 66 tıbbi ve aromatik bitki belirlenmiştir. Allium sativum L. (sarımsak), Juglans regia L. (ceviz) ve Solanum lycopersicum L. (domates) tıbbi ve aromatik açıdan radyoterapi kaynaklı yan etkilere karşı kullanılan en yaygın bitkilerdir. Bu derleme, kanser hastalarında radyoterapinin (RT) yan etkilerinin ortadan kaldırılmasına yardımcı olan beslenme faaliyetlerinin ve bitkisel ürünlerin önemini belirtmektedirÖğe Salvia marashica A. İlçim, F. Celep & Doğan türünün anatomisi ve uçucu yağ bileşenleri(ABADER (Adıyaman Bilimsel Araştırmalar Derneği), 2019) İlçim, Ahmet; Kar, İlhan; Karaman, Şengül; Tel, Ahmet ZaferTürkiye'ye endemik bir tür olan Salvia marashica'nın morfolojisi, anatomisi ve uçucu yağ bileşenleri incelenmiştir. Dikdörtgen gövde anatomisi, ekzodermal yapı, unifasiyal yapraklar, belirgin büyük bir iletim demetinin varlığı ve küçük yanal demetlerin olmadığı anatomik karakterler gözlenmiştir. Salvia marashica'nın hidrodistillenmesiyle elde edilen uçucu yağların kimyasal bileşimi GC ve GC-MS ile araştırılmıştır. Yetmiş bileşen, α-pinen (%27.01), β-Pinen (%5.72), Sabinen (%5.26), Limonen (%17.09), β-Karyofillen (15.08), Terpinen (2.04) ve 1,8 sineol (%7.87' si) Salvia marashica'nın esansiyel yağlarından elde edilmiştirÖğe Systematic contributions to taxa Dorycnium hirsutum (Fabaceae) in Turkey(ABADER (Adıyaman Bilimsel Araştırmalar Derneği), 2020) Kocabaş, Yusuf Ziya; İlçim, AhmetAbstract: Some interesting plant samples collected from Samandağ district of Hatay province were examined and it was determined that these specimens belong to Dorycnium hirsutum var. syriacum. Its status in the Flora of Turkey is mentioned as suspicious. In this study, it is stated that the Dorycnium hirsutum species should be divided into two distinct varieties as Dorycnium hirsutum var. hirsutum and Dorycnium hirsutum var. syriacum to investigate the morphological, taxonomic and palynological features of these taxa. Diagnostic characters and detailed descriptions of taxa and species identification key are given and IUCN categories are proposed.Öğe Total phenolic and flavonoid content, mineral composition and antioxidant potential of trigonella monspeliaca(2014) Uras Güngör, Şerife Selma; Güzel, Sevda; İlçim, Ahmet; Kökdil, GamzeTrigonella monspeliaca tohumları ve topraküstü kısmı mineral bileşimi açısından ICP-MS ile incelendi. Tohumda başlıca mineraller K, P, Ca ve Mg olarak saptandı.Toprak üstü kısımda ana mineraller ise Ca, K ve P olarak belirlendi. Bitknin sulu metanollü ekstrelerinin total fenol ve flavonoit miktarı sırasıyla Folin-Ciocalteu ve AlCl3 yöntemleri ile ölçüldü. Ekstrelerin antioksidan etki potansiyeli DPPH yöntemi kullanılarak serbest radikal süpürücü aktivite yönünden değerlendirildi. Çalışma toprak üstü kısmnını yüksek miktarda flavonoit içerirken tohum ekstresinin total fenol miktarının (150.80±0.33 mg GAE/g) belirgin biçimde yüksek olduğnu gösterdi. DPPH radikal süpürücü testte ekstrelerin % inhibisyonunun 51.6 - 78.0 arasında olduğu belirlendiÖğe Türkiye güney sınırı mayınlı alanların toprak ve tarım potansiyeli(2015) Çullu, Mehmet Ali; Bilgili, Ali Volkan; Almaca, Ahmet; Öztürkmen, Ali Rıza; Pınar, Volkan; Bayuk, Nedim; Aydemir, Aydın; Akan, Hasan; Önal, Mehmet; Kılıç, Şeref; Baysal, Emin; Küsek, Gürsel; Aydoğdu, Murat; Binici, Turan; İlçim, Ahmet; Demir, Hüseyin; Açıkgöz, Mehmet; Mutlu, Nusret; Bozgeyik, Fatih; Sucuka, Duygu1956 yılında güvenlik amacıyla Türkiye-Suriye sınırında Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak il sınırlarında yaklaşık eni 50-400 m arasındaki alan mayınlanmıştır. Uzun zamandır kullanılamayan bu araziler uluslararası sözleşmelere göre mayından temizlenecektir. Kalkınma Bakanlığı mayın temizlik öncesi bu alanların toprak ve tarım potansiyellerini belirleyerek, alanın özelliklerine göre yönetim planlamaları oluşturmuştur. Uzunluğu, genişliği ve toprak potansiyeli bilinmeyen 6 ilin mayınlı alanlarının haritalanması ve potansiyellerinin ortaya çıkarılması için uzaktan algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) veri analizi ve arazi kontrol bilgileri kullanılarak mayınlı alanların toprak ve tarım potansiyelleri belirlenmiştir. Toplam 23347 hektar olduğu belirlenen Hatay, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Mardin ve Şırnak illerinin toplam alan içerisindeki arazilerin % 75’lik bölümünün işlenebilir (I, II, III, ve IV. sınıf araziler-17517 ha) ve tarım potansiyeli yüksek arazi olduğu saptanmıştır. Geriye kalan VI ve VII. sınıf arazilerin toplam alanı 5147 ha ve toplam alana oranı % 22 iken, VIII. sınıf araziler 661 ha ile toplam arazilerin % 2.8’lik bölümüne karşılık geldiği gözlenmiştir. Toplam arazilerin % 0.57’lik bölümünde tuzluluk, % 5.7’lik bölümünde drenaj ve % 14.47’lik bölümünde ise taşlılık/kayalılık sorununun bulunduğu belirlenmiştir. Çalışma sonucunda toprak potansiyeli belirlenen mayınlı araziler, başta güvenlik durumu dikkate alınarak ve arkeolojik varlık ile endemik bitki yayılım alanlarını korumak şartıyla farklı tarımsal uygulamalar için planlanmıştır.