Yazar "İnanoğlu, Deniz" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Can foot pain and musculoskeletal disorders be counted as risk factors for falls in the elderly?(2010) Turhanoğlu, Ayşe Dicle; Güler, Hayal; Kalıcı, Aydıner; İnanoğlu, Deniz; Özer, CahitIntroduction: In this study, it was aimed to determine whether musculoskeletal disorders (FMDs) and/or foot pain (FP) were risk factors for falls and deteriorating health status in the elderly. Materials and Method: Two hundred fifty five patients aged over 60 years were enrolled in the study. The elderly filled the questionnaire about FP and falling. The FMDs in the study included hallux valgus (HV), hammer toe (HT), mallet toe (MT), claw toe (CT), overlapping toe (OT), pes cavus (PC), pes planus (PP), metatarsalgia (MA) and plantar fasciitis (PF). Participants’ risk of falling was assessed using The Performance-Oriented-Mobility-Assessment and the health status was measured using The Short-Form (SF)-36. Results: A total of 255 patients with a mean age of 67.90±6.15 were examined; 175(69%) were female and 78 (31%) were male. Ninety-seven (38%) of the subjects reported FP and 103 (43.8%) patients were diagnosed as having FMDs. The most common FMD was HV (18.4%), followed by PF (15.9%), PP (13.3%), MA (12.9%), HT (7.8%), MT (4.3%), OT (3.5%), CT (1.6%) and PC (1.9%). FP, HV, PP, MA, PF, CT and OT were associated with risk of falling (p<0.05). There was a relationship between falls and the presence of FMD (p<0.01) and foot pain (p<0.01). PCSs of the patients with FP were lower than that of those without FP (p<0.05) Conclusion: FMDs and FP should be considered as risk factors for falling in the elderly.Öğe Subakromiyal sıkışma sendromu olan hastalarda ketoprofen fonoforezi ile ketoprofen ve lidokain-prilokain fonoforez uygulamasının karşılaştırılması(2009) Güler, Hayal; Turhanoğlu, Ayşe Dicle; İnanoğlu, Kerem; İnanoğlu, Deniz; Özer, CahitAmaç: Çalışmanın amacı, subakromiyal sıkışma sendromu olan hastalarda ketoprofen ve lidokain-prilokain fonoforez uygulamasının, tek başına ketoprofen fonoforezine bir üstünlüğü olup olmadığının değerlendirilmesi idi. Yöntem ve Gereçler: Çalışmaya subakromiyal sıkışma sendromu olan 70 (39 kadın, 31 erkek) hasta alındı. Hastalar iki gruba ayrıldı ve her iki grubada 15 seans fizik tedavi ve rehabilitasyon programı uygulandı. Birinci gruba ketoprofen ve lidokain- prilokain fonoforezi, ikinci gruba sadece ketoprofen fonoforezi uygulandı. Ayrıca tüm hastalara sıcak paket, TENS ve egzersiz uygulandı. Hastaların omuz ağrısı şiddeti vizüel analog skala (VAS) ile değerlendiridi. Eklem hareket açıklığı (EHA) gonyometre ile ölçüldü. Hastaların fonksiyonel durumu UCLA (The University of California-Los Angeles) skorlaması ile değerlendirildi. Tüm değerlendirmeler tedavi öncesinde, tedavi sonrası 1.ayda ve tedavi sonrası 3. ayda yapıldı. Bulgular: Tedavi öncesi iki grup arasında VAS, UCLA skorları açısından istatistiksel olarak fark yoktu (p>0.05). Tedavi sonrası 3.ay takiplerinde; grup 1'in VAS skorları grup 2'den daha düşük bulundu (p=0.020). Tedavi öncesi grup 2'nin EHA; fleksiyon, abduksiyon, iç rotasyon ölçümleri grup 1'den daha yüksekti (p=0.009, p=0.001, p=0.019). Tedavi sonrası 1. ay takiplerinde de grup 2'nin, abduksiyon ölçümleri grup 1'den daha yüksekti (p=0.024). Fakat tedavi sonrası 3.ay takiplerinde iki grup arasında UCLA ve EHA değerleri açısından istatistiksel olarak fark yoktu (p>0.05). Ayrıca, iki grup arasında tedavi öncesi ve sonrası dış rotasyon ölçümleri açısından fark yoktu (p>0.05). Sonuç: Çalışmamızda, subakromiyal sıkışma sendromu olan hastalarda, tedavi sonrası 3.ay değerlendirmede, ketoprofen ve lidokain- prilokain fonoforezi ağrı ve EHA üzerine daha etkili bulunmuştur.Öğe Tramadol Iontophoresis added to treatment of knee osteoarthritis(2010) Turhanoğlu, Ayşe Dicle; Güler, Hayal; İnanoğlu, Deniz; İnanoğlu, Kerem; Turhanoğlu, SelimObjective: The objective of the present study was to investigate whether tramadol iontophoresis added to therapy is superior to the therapy methods alone (transcutaneous electrical nerve stimulation (TENS), hot pack, ultrasound, and exercise therapy) in patients with knee OA. Materials and Methods: A total of 72 patients who admitted to the outpatient clinic of Physical Medicine and Rehabilitation were included in this study. The diagnosis was based on the American College of Rheumatology (ACR) criteria for knee OA. The patients were randomly separated into two groups. Group 1 received physical therapy and Group 2 received tramadol iontophoresis in addition to the therapy for a period of two weeks. Patients were evaluated according to pain and functional capacity assessed using visual analogue scale (VAS) and Western Ontario McMaster Universities Osteoarthritis Index (WOMAC) before therapy and following the 10th session, and at 1 and 3 months.Results: The mean age and duration of the knee pain were 58.53±8.38, 5.00±2.66 years in the control group and 58.15±7.70, 4.71±2.70 years in the tramadol iontophoresis group. There were no significant differences between groups in the mean age and duration of the knee pain, body mass index (BMI), VAS and WOMAC scores before therapy. Following the 10th session, and after 1 and 3 months, VAS and WOMAC scores were significantly decreased in both groups when compared with the baseline values (p<0.001). VAS scores were significantly lower in the tramadol iontophoresis group compared to controls following the 10th session (p<0.001). However, no significant difference was found between WOMAC scores of the tramadol iontophoresis and control groups (p>0.05). Conclusion: We conclude that tramadol iontophoresis added to physical therapy may be useful for relieving pain of knee OA during the treatment periodÖğe Travma sonrası paraparezi olan bir kedinin rehabilitasyonu(2013) İnanoğlu, Deniz; Baltacı, Gül; Alkan, SavaşBu sunumda trafik kazası nedeniyle travma sonrası paraparezi olan kedinin bir fizyoterapist eşliğinde rehabilitasyonu anlatıldı. Kedi akut dönemde spastik paraparezi idi. Motor kuvveti 0 olan, sol arka ekstremitesinde 1 değerinde spastisitesi bulunan kediye aynı fizyoterapist tarafından 2–3 gün/hafta, 30 dk/gün ev ortamında 6 ay süre ile fizyoterapi ve rehabilitasyon uygulandı. Bu süreçte spinal kord hasarı olan insanlarda uygulanan rehabilitasyon yöntemleri kullanıldı. Ön ayakları ile kendini çekerek mobilize olan kedi, 2.ay sonunda ayakta kısa süre durup düşüyor idi. Ayakta durma çalışmaları sonrasında adım atabildi. Sağa doru deviye yürümeye başlayan kedi 6 ayın sonunda normal yürüme paterni kazandı ve 12 ay devam eden egzersizler sonunda bir yere tırmanma, yüksekten atlama hareketlerini de yapabiliyordu. Sonuç olarak; Trafik kazası sonucunda parapleji olan bir kedi insanlarda uygulanan fizik tedavi ve rehabilitasyon yöntemleriyle tam ambulasyon kazandı.