Yazar "İrvem, Ahmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Antakya’da taşkına neden olan yan derelerde hidrograf analizi ile taşkın tahmini(2021) Gevrek, İsmail; İrvem, AhmetAmaç: Bu çalışmanın amacı, Antakya merkezinden geçen ve debi ölçümü olmayan, yan derelerde meydana gelebilecek 2, 5, 10, 25, 50 ve 100 yıllık yinelenmeli taşkın debilerinin sentetik hidrograf yöntemleri ile tahmin edilmesidir. Yöntem ve Bulgular: Bu çalışmada, Ballıöz, Kisecik, Altınçay, Gülderen, Kuyucak, Karaksı, Dikmece, Arpalı ve Karaali derelerinin havza parametreleri CBS ile belirlenmiş ve DSİ, Mockus ve Gray sentetik yöntemlerinin hidrograf elemanlarını hesaplamada kullanılmıştır. İstatistiksel yöntemlerle farklı yinelenmeli yağış verileri elde edilmiş, Bu veriler SCS yönteminde kullanılarak, yağış verilerinden yüzey akış tahmin edilerek, üç sentetik yönteme göre derelerin 5, 25, 50, 100 yıllık taşkın hidrografları oluşturulmuştur. Yöntemlerin kıyaslanması sonucunda Gray yöntemi en büyük taşkın debisi değerlerini vermiştir. Gray yöntemi ile 100 yıllık taşkın debisi, Ballıöz deresi için 309 m3 sn-1, Kisecik için 283 m3 sn-1, Altınçay için 169 m3 sn-1, Karaksı için 295 m3 sn-1, Gülderen için 131 m3 sn-1, Kuyucak için 92 m3 sn-1, Dikmece için 270 m3 sn-1, Arpalı için 141 m3 sn-1, Karaali için 196 m3 sn-1 olarak tahmin edilmiştir. Taşkın debilerinin Mockus yönteminde, Gray’e göre yaklaşık %7 daha az, DSİ yönteminde ise Gray’e göre yaklaşık %50 daha az olduğu gözlenmiştir. Genel Yorum: Bu çalışma ile Antakya’da, taşkına neden olan ve akım ölçümü olmayan yan derelerin, havza parametrelerinden farklı yinelenme yılları için 3 farklı yöntem ile taşkın debileri hesaplanmıştır. Bu derelerde yapılacak taşkın önleme yapılarının planlanmasında proje debisi olarak en büyük taşkın debisini veren Gray yönteminden elde edilen debi değerlerinin kullanılması önerilmiştir. Çalışmanın Önemi ve Etkisi: Taşkınlar mal ve can kaybına neden olan doğal afetlerden biridir. Taşkınların zararından korunmak için çeşitli taşkın önleme ve koruma yapıları projelenir. Bu yapıların projelenmesinde bilinmesi gereken en önemli kriter taşkın debisidir. Taşkın debi değerleri, akım ölçümü olmayan akarsularda sentetik yöntemler kullanılarak hesaplanmaktadır. Bu çalışma ile Antakya merkezde bulunan 9 dere için farklı yinelenme yılları için taşkın debileri hesaplanmıştır. Karar vericilerin, taşkını önleyici su yapılarının daha doğru bir şekilde planlanmaları ve projelenmeleri konusunda, bu çalışmanın sonuçları önemli katkı sağlamıştır.Öğe Estimation of monthly precipitation based on machine learning methods by using meteorological variables(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2019) Sureh, Fatemeh Shaker; Sattari, Mohammad Taghi; İrvem, AhmetAims: The aim of this study is to estimate monthly precipitation by support vector regression and the nearest neighbourhood methods using meteorological variables data of Chabahar station. Methods and Results: Monthly precipitation was modelled by using two support vector regression and the nearest neighbourhood methods based on the two proposed input combinations. Conclusions: The results showed that the support vector regression method using normalized polynomial kernel function has higher accuracy and it has lower estimation error than the nearest neighbour method. Significance and Impact of the Study: Precipitation is one of the most important parts of the water cycle and plays an important role in assessing the climatic characteristics of each region. Modelling of monthly precipitation values for a variety of purposes, such as flood and sediment control, runoff, sediment, irrigation planning, and river basin management, is very important. The modelling of precipitation in each region requires the existence of accurately measured historical data such as humidity, temperature, wind speed, etc. Limitations such as insufficient knowledge of precipitation on spatial and temporal scales as well as the complexity of the relationship between precipitation-related climatic parameters make it impossible to estimate precipitation using conventional inaccurate and unreliable methods.Öğe Evaluating the impact of land use uncertainty on the simulated streamfow and sediment yield of the Seyhan River basin using the SWAT model(2014) El-sadek, Ashraf; İrvem, AhmetAs a result of the increased availability of spatial information in watershed modeling, several easy to use and widely accessible spatial datasets have been developed. Yet, it is not easy to decide which source of data is better and how data from diferent sources afect model outcomes. In this study, the results of simulating the stream fow and sediment yield from the Seyhan River basin in Turkey using 3 diferent types of land cover datasets through the soil and water assessment tool (SWAT) model are discussed and compared to the observed data. Te 3 land cover datasets used include the coordination of information on the environment dataset (CORINE; CLC2006), the global land cover characterization (GLCC) dataset, and the GlobCover dataset. Streamfow and sediment calibration was done at monthly intervals for the period of 2001–2007 at gauge number 1818 (30 km upstream of the Çatalan dam). Te model simulation of monthly streamfow resulted in good Nash–Sutclife efciency (NSE) values of 0.73, 0.71, and 0.68 for the GLCC, GlobCover, and CORINE datasets, respectively, for the calibration period. Furthermore, the model simulated the monthly sediment yield with satisfactory NSE values of 0.48, 0.51, and 0.46 for the GLCC, GlobCover, and CORINE land cover datasets, respectively. Te results suggest that the sensitivity of the SWAT model to the land cover datasets with diferent spatial resolutions and from diferent time periods was very low in the monthly streamfow and sediment simulations from the Seyhan River basin. Te study concluded that these datasets can be used successfully in the prediction of streamfow and sediment yield.Öğe Hatay ili yüzey akış potansiyelinin coğrafi bilgi sistemleri ile belirlenmesi(2022) Keskinkılıç, Mehmet Akif; İrvem, AhmetAmaç: Bu çalışmada, Hatay ili için 24 saatlik maksimum yağış verilerinden SCS-CN yöntemi ve CBS kullanılarak yağışların meydana getirebileceği yüzey akış potansiyellerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.Yöntem ve Bulgular: Hatay ili sınırları içerisin 6530 km2 alanda yürütülen çalışmada, 14 yağış istasyonundan 2, 5, 10, 25, 50 ve 100 yıllık yinelenmeli, 24 saatlik maksimum yağış verileri kullanılmıştır. Bu yağışların oluşturacağı potansiyel yüzey akışlar SCS-CN yöntemi ile belirlenmiştir. Toprak grupları, arazi kullanımı, bitki örtüsü ve farklı yinelenme yıllarına göre yağışların ve yüzey akışların alansal dağılımlar ILWIS CBS yazılımı ile sınıflandırılarak haritalanmıştır.Hatay ili sınırları içerisinde yer alan 14 meteoroloji istasyonu ve istasyonlara ait farklı yinelenme yıllarına ait 24 saatlik maksimum yağışların alansal dağılımı CBS ile hızlı ve doğru bir şekilde haritalanmıştır. Sayısal yükseklik haritasından akarsu ağı belirlenmiş ve akarsu kollarına göre alt havzaların sınırları belirlenmiştir. ILWIS harita hesap menüsü ile havzaların CN değerleri belirlenmiş ve yüzey akışlar hesaplanabilmiştir. Böylece, akım gözlem istasyonlarına sahip olmayan veya yeterli akım kaydı olmayan çok sayıdaki alt havza için yüzey akış verileri, yağış verilerinden ampirik olarak tahmin edilebilmiştir.Genel Yorum: Bu çalışmada, Hatay ili için 24 saatlik maksimum yağış verileri kullanılarak SCS-CN yöntemi kullanılarak yüzey akış potansiyeli belirlenmiştir. Farklı tekrarlama aralıklarına sahip yağış verileri, toprak grupları, arazi kullanımı ve bitki örtüsü verileri haritalandı ve potansiyel yüzey akışının tahmini için girdi verileri olarak kullanıldı. Sonuç olarak, çalışma alanında 24 saatlik maksimum yağışın oluşturacağı akış miktarı belirlenmiştir. 2, 5, 10, 25, 50 ve 100 yıllık tekrarlama aralıkları için yağıştan kaynaklanan akış sırasıyla 103.4, 179.6, 240,8, 330, 405 ve 487,3 hm3 olarak hesaplanmıştır.Çalışmanın Önemi ve Etkisi: Bu çalışmada, Asi havzasında meydana gelen ve olabilecek taşkınların anlaşılması, yüzey drenaj kriterlerinin belirlenmesi ve yüzey akış hesaplarında kullanılmak üzere bir veri CBS veri tabanı oluşturulmuştur. Oluşturulan veri tabanından, farklı tekrarlı yağış verilerine göre çalışma alanı için akış potansiyeli tahmin edilmiş ve akış potansiyel haritası elde edilmiştir.Öğe Hatay ilindeki göletlerin hazne hacimlerinin coğrafi bilgi sistemleri ile belirlenmesi(2021) Toper, Ayşe; İrvem, AhmetAmaç: Bu çalışmanın amacı, yapılması planlanan bir göletin su depolama hacmini, sayısal topografik haritaları kullanarak Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) yardımıyla ne kadar doğru tahmin edilebileceğini araştırmaktır. Bu amaçla, Hatay ilinde faaliyette bulunan 10 göletin depolama hacimleri, sanal göletler oluşturularak tahmin edilmiş ve tahmin edilen değerler göletlerin gerçek hacim değerleri ile kıyaslanmıştır. Yöntem ve Bulgular: Gölet yerlerine ait sayısal yükseklik haritaları (DEM), Integrated Land and Water Information Systems (ILWIS) yazılımında kullanılarak sanal gölet gövdeleri oluşturulmuş ve göletlerin hacim hesaplamaları yapılmıştır. Her gölet için tahmin edilen ve ölçülen hacim değerleri istatistiksel yöntemlerle değerlendirilmiştir. Değerlendirme sonucunda tüm göletler için ölçülen ve tahmin edilen değerler için R2=0.84 olarak bulunmuştur. Sadece Karamanlı Göleti için tahmin edilen ve ölçülen hacim değeri önemli derecede farklı çıkmıştır. Karamanlı Göleti dışındaki 9 gölet için yapılan tahminler çok iyi sonuçlar vermiştir (R2=0.99, NSE >0.75 ve Pbias <0.25).Genel Yorum: Bu sonuçlara göre, sayısal yükseklik haritası kullanılarak, yapılması planlanan göletlerin fizibilite çalışmaları için gerekli hazne hacimleri, çok kısa süre içinde 10 göletten dokuzunda yeterli doğrulukta tahmin edilmiştir. Karamanlı Göletinde hacim değerlerinde ortaya çıkan farklılığın nedenleri ayrıca araştırılmalıdır.Çalışmanın Önemi ve Etkisi: Baraj ve göletler gibi su depolama yapılarının doğru ve hızlı bir şekilde planlanarak projelendirilmesi yoğun işgücü, bilgi ve tecrübe gerektirmektedir. Bu yapıların, depolayabilecekleri su miktarları, planlama ve fizibilite çalışmaları için önceden bilinmesi gereken bir parametredir. Projelenecek bir su depolama yapısının hazne hacminin, coğrafi bilgi sistemlerini kullanarak hali hazırda bulunan bir sayısal yükseklik modeli ile önceden yeterli doğrulukta tahmin edilmesi, fizibilite çalışmalarının hızlanmasına, dolayısıyla zaman kaybı ve işgücünü azaltacaktır. Bu çalışmada, sayısal yükseklik haritaları ile yapılması planlanan bir gölet için hazne hacminin ne kadar doğrulukta tahmin edilebileceği araştırılmıştır.