Yazar "Şahin, İzzet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi tıbbi parazitoloji anabilim dalı Laboratuvarında 2009-2010 yılları arasında saptanan bağırsak parazitlerinin dağılımı(2012) Çetinkaya, Ülfet; Yazar, Süleyman; Kuk, Salih; Ateş, Serpil; Hamamcı, Berna; Gedikbaş, Tuğba; Şahin, İzzetGenellikle ağız yoluyla bulaşan bağırsak parazitlerinin oluşturduğu enfeksiyonlar dünyada yaygın olarak görülmektedir. Sadece geri kalmış ülkelerin değil gelişmekte olan ülkelerin de sorunu olan intestinal parazitler; karın ağrısı, ishal ve kilo kaybından anemi ve gelişme geriliğine kadar uzanan pek çok belirti vermektedir. Bağırsak parazitlerinin sıklığını iklim, sosyoekonomik koşullar, yaş, cinsiyet, sanitasyon ve hijyen gibi pek çok faktör etkilemektedir. Bu çalışmada, 2009 Ocak-2010 Aralık tarihleri arasında Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Parazitoloji Laboratuvarına intestinal şikayetlerle başvuran kişilerde bağırsak parazitlerinin dağılımının incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla; Ocak 2009 - Aralık 2010 tarihleri arasında laboratuvarımıza başvuran 16.445 kişiden alınan dışkı örneklerinden nativ-lugol ve sedimantasyon yöntemleri ile hazırlanan preparatlar ve bu hastaların 1.482'sinden alınan anal bant preparatları incelenmiştir. Çalışmaya alınan hastalardan 1.745 (%10.6)'i erkek, 1.469(%8.9)'u kadın olmak üzere toplam 3.214 (%19.5)'ünde bir veya birden fazla türde parazit saptanmıştır. En sık saptanan parazitlerin sırasıyla; Blastocystis hominis 2.602 (%15.8), Entamoeba coli 351 (%2.1) ve Giardia intestinalis 299 (%1.9) olduğu tespit edilmiştirÖğe Farklı konaklardan elde edilen echinococcus granulosus İzolatlarının moleküler karakterizasyonu(2017) Erdoğan, Emrah; Özkan, Bora; Mutlu, Fatih; Karaca, Serkan; Şahin, İzzetEchinococcus granulosus dünya genelinde görülebilen bir parazittir. Bugüne kadar Echinococcus cinsinin insanda parazitlendiği belirlenen beş türü tanımlanmıştır: E.granulosus, E.multilocularis, E.vogeli ve E.oligarthrus, E.shiquicus. Parazitin larval (metasestod) formu; tırnaklı hayvanlar (sığır, keçi, domuz, at, koyun vs.) ve insanın iç organlarında yerleşirken; erişkin formu son konak köpekgillerin ince bağırsağında bulunur. Parazitin neden olduğu "kistik ekinokokkozis (KE)" yurdumuzun da içinde bulunduğu hayvancılığın yaygın olduğu birçok ülkede önemli sağlık sorunları oluşturmakta ve ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Ara konaklar enfektif yumurtaları oral yolla ve nadiren de olsa solunum yoluyla alarak enfeksiyona yakalanırlar. Alınan yumurtalar ara konakların mide ve ince bağırsaklarında açılarak onkosferin serbest kalmasına neden olur. Onkosfer çengelleri ve histolitik enzimleri ile süratle villus epitelinde lamina propriyaya ulaşmaktadır. Buradan venüllere geçerek genellikle karaciğer ve akciğerlere, daha az sıklıkla da kas, beyin, dalak, böbrek ve diğer organlara taşınır. Yapılan moleküler çalışmalarda taksonomik olarak doğrulanan beş türün yanında; E.granulosus türünün varyasyonları veya suşları denilen 10 farklı suş tanımlanmıştır. Suşlar arasındaki ara konak farklılıkları ve gelişimsel farklılıklar parazitle mücadeleyi ve kontrol çalışmalarını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bu çalışmada, Türkiye'de farklı bölgelerden ve farklı ara konaklardan elde edilen hidatik kist materyallerinden moleküler yöntemlerle E.granulosus suş tayini yapılması amaçlanmıştır. Çalışmada, 25 insan, 8 sığır, 6 koyun ve 2 keçiden elde edilen kist materyali incelemeye alınmıştır. Hidatik kist sıvısındaki protoskolekslerden total genomik DNA izolasyonu yapılmış olup COX-1(L) ve COX-1(S) primerleri ile polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) analizi yapılmıştır. PCR ürünlerinin her birine DNA dizi analizi yaptırılmıştır. DNA dizi analiz sonuçları, BLAST analizi ve MEGA program ile filogenetik analiz yapılarak değerlendirilmiştir. DNA dizi analizi sonucunda bu çalışmaya dahil edilen tüm izolatların E.granulosus sensu stricto (G1) olduğu belirlenmiştir. Elde ettiğimiz verilerin; KE'nin ülkemiz için önemli bir halk sağlığı sorunu olması sebebiyle; parazitin kontrolü, etkin teşhis ve tedavi teknikleri, eradikasyon, aşı ve ilaç geliştirme çalışmalarına önemli kaynak teşkil edeceği kanısındayız. Ülke genelinde etkin ve başarılı kontrol programlarının yapılabilmesi için benzer çalışmaların tüm bölgeleri kapsayacak şekilde planlanması yararlı olacaktır.Öğe Kemik iliği transplant hastalarında encephalitozoon intestinalis ve enterocytozoon bieneusi varlığının IFA-MAbs yöntemiyle araştırılması(2015) Çetinkaya, Ülfet; Hamamcı, Berna; Kaynar, Leylagül; Kuk, Salih; Şahin, İzzet; Yazar, SüleymanMikrosporidian patojenler her yerde bulunabilen, omurgalı ve omurgasız konaklarda enfeksiyona neden olabilen, 144 cins altında 1200'den fazla türü tanımlanmış zorunlu hücre içi ökaryotik parazitlerdir. İnsanlarda patojen olarak tanımlanan 14 microsporidia türü arasında en sık saptananlar Enterocytozoon bieneusi ve Encephalitozoon intestinalis olup gastrointestinal sistemde enfeksiyona yol açmaktadırlar. Bu etkenler, özellikle immün sistemi baskılanmış hastalarda kronik ishallerin yanı sıra, yaygın enfeksiyonlara neden olarak hayatı tehdit eden ağır klinik tablolar oluşturmaktadır. Microsporidia sporları çok küçük olduklarından, rutin dışkı incelemelerinde genellikle gözden kaçmaktadır. Bu nedenle tanıda moleküler yöntemler ve mümkünse transmisyon elektron mikroskopi altın standart olarak kullanılmaktadır. Bu yöntemlerin uygulanamadığı laboratuvarlarda ise, monoklonal antikorların kullanıldığı immünofl oresan antikor (IFA-MAbs) yöntemi, konvansiyonel yöntemlere üstünlüğü nedeniyle tercih edilebilir. Bu çalışmada, kemik iliği transplant (KİT) hastalarında E.intestinalis ve E.bieneusi varlığının IFA-MAbs yöntemi ile araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmaya, 147'sinde ishal şikayeti olan 200 KİT hastası (134'ü erkek, 66'sı kadın; yaş ortalaması: 43.2 ± 15.01 yıl) ile kontrol olarak 80 sağlıklı birey (43'ü erkek, 37'si kadın; yaş ortalaması: 31.9 ± 11.76 yıl) dahil edilmiştir. Tüm olguların dışkı örnekleri, konvansiyonel yöntemlerin (nativ-lugol ve modifi ye aside dirençli boyama) yanı sıra, ticari bir IFA-MAbs (Bordier Affi nity Products, İsviçre) yöntemiyle de değerlendirilmiştir. Hastaların %25.5 (51/200)'inde E.intestinalis, %4 (8/200)'ünde E.bieneusi ve %9.5 (19/200)'inde her ikisi birden olmak üzere, toplam %39 (78/200)'unda pozitifl ik saptanmıştır. Bu oranlar kontrol grubu için sırasıyla, %5 (4/80), %2.5 (2/80), %3.8 (3/80) ve %11.3 (9/80) olarak tespit edilmiştir. Hasta ve kontrol gruplarında saptanan pozitifl ik oranları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (%39'a karşı %11.3, p< 0.05). Hasta grubunda pozitif bulunan 78 hastanın 67 (%85.9)'sinin ishalli olduğu izlenmiş; ishal varlığı ile parazit pozitifl iği arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmüştür (p< 0.05). Sonuç olarak, KİT hastalarının yaşam kalitesini yükseltmek ve tedavi sürecindeki olumsuzlukları azaltmak için, bu hastaların, özellikle de gastrointestinal yakınması olanların düzenli aralıklarla E.intestinalis ve E.bieneusi açısından değerlendirilmesi gerektiği düşünülmüştür