Yazar "Akçan, Ramazan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hatay ağır ceza mahkemesinde karara bağlanan cinsel suçların analizi(2008) Arslan, Mustafa; Kar, Hakan; Akçan, Ramazan; Çekin, NecmiBu çalışmada; suç sayılan cinsel amaçlı davranışlar kapsamında, Hatay Ağır Ceza Mahkemesinde karara bağlanan dosyalar incelenerek sanık ve mağdurların özelliklerinin değerlendirilmesi amaçlandı. 2006-2007 yıllarında karara bağlanan 1844 dava dosyasından cinsel suçlar ile ilgili olan 60 dosya incelendi. Cinsel saldırı mağdurlarının en küçüğü 5, en büyüğü 38 yaşında olup olguların %78.34’ünün kadın olduğu saptandı. Mağdurların %51.66’sının 11-15 yaş aralığında olduğu, 10 yaş ve altındaki 10 olgudan 9’unun erkek çocuk olduğu, 20 kız çocuğunun yaşının büyütülerek davanın düşürüldüğü görüldü. Sanıkların ise; hepsinin erkek ve 57’sinin tanıdık çevreden olduğu, dava sonucunda %33.3’üne (18 kişi) ceza verildiği, ceza alanların 12’sinin fiili livata sanıkları olduğu saptandı. Çok sayıda faktörün etkilediği kemik yaşı ile yaşın büyütülmesine karar verilerek davanın düşürülmesine yol açılması, aslında hukuka karşı bir hiledir. Bu nedenle, yaş düzeltme taleplerinde ana belirleyici kriter kemik yaşı olmamalıdır. Ayrıca, davaların önemli bir kısmının delil yetersizliğinden beraatla sonuçlanması dikkate alınarak; delillerin eksiksiz toplanabilmesi ve erken başvuruyu sağlayabilecek bütüncül yaklaşımla çalışan cinsel saldırı merkezlerinin oluşturulması gerekmektedir.Öğe The relationship of trauma severity and mortality with cardiac enzymes and cytokines at multiple trauma patients(2012) Karakuş, Ali; Kekeç, Zeynep; Akçan, Ramazan; Seydaoğlu, GülşahAMAÇ Çalışmamızda çeşitli travma şiddet ölçekleriyle zedelenme oranlarını belirlediğimiz çoklu travma hastalarında; bu şiddet oranlarının kalp etkilenimi üzerine etkilerini yardımcı tanı araçları ile birlikte değerlendirerek kıyaslamayı hedefledik. GEREÇ VE YÖNTEM İleriye dönük olarak planlanan bu çalışma, fakülte etik kurul onayı alındıktan sonra acil servise başvuran 15 yaşın üzerinde çoklu travmalı 100 hasta değerlendirilerek yapıldı. Hastalarda yaralanma şiddeti ölçeği (ISS), Glaskow koma skalası (GCK), revize edilmiş travma skoru (RTS) gibi travma şiddet ölçekleri kullanılarak travmanın şiddeti belirlendikten sonra, biyokimya ve radyolojik tanı araçlarından faydalanılarak kalp etkilenimi değerlendirildi. BULGULAR Çalışma süresince 100 hasta (78 erkek, 22 kadın; ortalama yaş 33; dağılım 15-70 yaş) değerlendirildi. Çoklu travma hastalarının 92’sinin (%92) künt travma, bunlardan da 77’sinin (%77) trafik kazası sonucu olduğu belirlendi. Hastaların %63’ünde çoğunluğu sinüs taşikardisi (%36) olan elektrokardiyogramda (EKG) bozukluğu bulgusu görüldü. Olguların 31’inde çoğunluğunu ventrikül işlev bozukluğunun (n=24) oluşturduğu anormal ekokardiyogram (EKO) bulguları saptandı. Travma şiddeti yüksek olan 19 olgunun 14’ü trafik kazası nedeniyle hayatını kaybetti. İki grup arasında travma skorları istatistiksel olarak anlamlıydı. SONUÇ Çoklu travma hastalarında kalp etkilenimini en iyi gösteren travma ölçeğinin ISS olduğu belirlendi. Yüksek travma şiddetine sahip çoklu travmalı hastalara, kalp etkilenimi olabileceği düşünülerek, kalp ritm bozukluğu ve hemodinamik bozukluk açısından kalp monitörizasyonu ve yakın takip yapılmalıdır.Öğe Sexual assault in childhood and adolescence; a survey study(2010) Kar, Hakan; Mustafa Arslan, M.; Çekin, Necmi; Akçan, Ramazan; Hilal, AhmetChildren and especially adolescent females are sexually assaulted more frequent comparatively to adults according to many studies. The aim of the study was to describe demographic features of victim and assailant, sexual assault characteristics, the time between assault and the examination, to determine genital/non-genital injuries and place of assault in child and adolescent sexual assault victims to provide descriptive data on medico-legal findings and health care strategies among them. A prospective survey was carried out among sexually abused child and adolescent cases referred to Forensic Medicine Council Adana Group Administration in the period of January 2007 to December 2007. Of 141 cases, 78 cases that agreed to respond the questionnaire were taken in the scope of the study. Only eighteen (23%) of cases were examined within the first three days of abuse. Forty-two of cases expressed that they were not abused and had voluntary sexual activity. Most of perpetrators were friends of victims. The majority of cases were determined to be young female adults, aged between 16 to 18 years, which had a voluntary sexual activity. The legal issue in these cases was complaint of families of cases' to the public prosecutor. In this respect, in our country law should be more tolerant to voluntary sexual activity of close aged individuals.Öğe Suç işlediği iddiasıyla Hatay çocuk şube müdürlüğüne getirilen çocuk olgularının analizi(2009) Arslan, Muhammet Mustafa; Akçan, Ramazan; Arı, Mustafa; Karanfil, RamazanBirçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çocuk suçluluğu veya suç işleyen çocuklar önemli bir sorun oluşturmaktadır. Bu çalışmada, ilimizde suç işlediği iddia edilen çocuk olgula-rın genel özelliklerinin tanımlanması ve suç işleme/suça itilme nedenlerinin araştırılması amaçlandı. Hatay Emniyet Çocuk Şube Müdürlüğü’nün Ocak-Mayıs 2007 tarihinde suç işlediği iddia edilen 13-18 yaşlarındaki çocuk olguların kayıtları retrospektif olarak incelendi. Bu süre içerisinde kayıtları bulunan 122 olgunun %95’inin erkek, %75.4’ünün 16-18 yaş aralığında olduğu saptandı. Olguların %55.74’ünün (68 olgu) ilköğretim öğrenci-si/mezunu olduğu, 20 olgunun eğitimlerini belli bir aşama-dan sonra bıraktıklarını görüldü. 48 olguda sigara kullanma, bunların da 10’unda alkol ve madde kullanımı öyküsü mev-cuttu. İlk kez suça karışan 98 olgunun sıklıkla darp ve yara-lama suçu işlediği kaydı mevcut iken, birden fazla suç kaydı bulunan 24 olgunun sıklıkla mala yönelik suç işledikleri görüldü. Sonuç olarak, ilimizde suçlu çocukların demografik özellikle-ri ve işlendiği iddia edilen suç türlerinin olarak Türkiye gene-lindeki veriler ile uyumlu olduğu görüldü. Ancak, suç işleme veya suça itilme nedenlerinin araştırılması için olgularla yüz yüze görüşme gerektiren prospektif çalışmalara ihtiyaç olduğu gözlendi.Öğe Telescopic aortic arch a new entity in marfan syndrome(2011) Arslan, Muhammet Mustafa; Akçan, Ramazan; Zararsız, İsmail; Meydan, SedatTeleskopik arkus aorta, Marfan sendromunda aortik diseksiyon sonu- cu oluşabilen ve daha önceden rapor edilmemiş bir antitedir. Burada bir adli otopside tespit edilen ve kronik aort diseksiyonuna ikincil ilk teleskopik arkus aorta olgusu bildirilmiştir. 20 yaşında bir erkekte as- sendan aorta rüptüründen kaynaklanan kalp tamponadı sonucu ani ölüm olgusu sunulmuştur. Otopside, serbest ve pıhtılı kandan oluşan 800 cc’lik bir hemoperikardium olduğu dikkati çekmiştir. Assendan torasik aortanın dilate olduğu ve ön duvar mediailinde 1,2 cm’lik tam kat duvar rüptürü olduğu tespit edilmiştir. Aort muayenesinde, arkus aorta içerisinde bir tüp gibi yerleşmiş ikinci bir arkus aorta olduğu dikkati çekmiştir. İçteki bu ikinci arkın aort kapaklarının 2,5 cm üzeri- nden başladığı ve desseden aorta başlangıcında sonlandığı; ayrıca 10 cm uzunluğunda ve 2 cm çapında olup trunkus brakiosefalikus, sol karotis kommonis ve sol subklavian arterle ilişkili olduğu saptanmıştır.Öğe Telescopic aortic arch: A new entity in marfan syndrome(TIP ARASTIRMALARI DERNEGI, 2011) Arslan, Muhammet Mustafa; Akçan, Ramazan; Zararsiz, Ismail; Meydan, SedatTelescopic aortic arch is a consequence of aortic dissection in Marfan's syndrome, which has not been reported previously. This paper presents the first case of telescopic aortic arch secondary to chronic aortic dissection, as an incidental finding of a forensic autopsy. Here we present a sudden death of a 20 years old male due to cardiac tamponade sourcing from the rupture of ascending aorta. At autopsy, there was a haemopericardium of 800 cc, which comprised blood and clot. The ascending thoracic aorta was dilated and a 1.2 cm ragged linear complete rupture was noticed on the medial side of the front wall of ascending aorta. Examination of aorta showed a second/inner aortic arch just as a tube lying inside the aortic arch. The inner aortic arch was arrised 2.5 cm above aortic valves and lasted at the beginning of the descending aorta. It was 10 cm in length with a lumen 2 cm in diameter and was associated with truncus brachiosephalicus, left common carotid, and left subclavian arteries.