Yazar "Akansu, Bülent" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aksiller lenf düğümü metastazı varlığının sentinel lenf düğümündeki metastatik tümörün özellikleri ve memedeki primer tümör ile ilişkisi ?92 olgu?(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2009) Akansu, Bülent; Canda, Tülay; Yaldız, MehmetMeme kanseri, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda en sık görülen, en çok mortalite ve morbiditeye neden olan kanserdir. Cerrahi tedavi uygulamaları içerisinde aksiller lenf düğümü diseksiyonu (ALDD); evreleme, hastalığın lokal kontrolü ve adjuvan tedavi gerekip gerekmediğinin belirlenmesi açısından önemli bir yer tutmaktadır. Ancak, ALDD sonrasında hastalarda lenfödem, seroma, yara enfeksiyonları, omuz hareketlerinde kısıtlılık ve kronik ağrı gibi birçok olumsuz etki ortaya çıkabilmektedir. Sentinel lenf düğümü (SLD), primer tümörün bulunduğu yerden drene olduğu düşünülen ilk lenf düğümü olarak tanımlanmaktadır. SLD pozitif olup non-sentinel lenf düğümü (NSLD) metastazı bulunmayan meme kanserli hastaların önceden belirlenebilmesi, ve primer tümör ile SLD'de bulunan ve NSLD'de metastaz görülüp görülmeyeceğini öngörebilen özelliklerin tanımlanması, bu hasta grubunu gereksiz bir cerrahi yaklaşımdan (ALDD) kurtarıp morbiditeyi önemli ölçüde azaltacağı için son derece önemlidir.Bu çalışmada, Ocak 1998-Temmuz 2008 tarihleri arasında, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde (DEÜTFH) meme karsinomu tanısı alan ve sentinel lenf düğümü örneklemesi yapılan, lenf düğümünde meme karsinomu metastazı saptanan 92 hastaya ait örnekler incelendi. SLD'ndeki metastatik tümörün özellikleri gruplandırıldı; metastazın anatomik yerleşimi, boyutu ve metastaz alanının lenf düğümü alanına oranı ile NSLD'nde metastaz varlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptandı (sırasıyla p = .028, p = .007 ve p = .005). Memedeki primer tümörün boyutu, histopatolojik özellikleri ve lenfovasküler invazyon varlığı ile NSLD metastazı varlığı arasında istatistiksel olarak anlamlı fark görülmedi.Sonuç olarak bu çalışma, SLD'ndeki metastatik tümörün mikroanatomik yerleşimi ve boyutunun, NSLD metastazı varlığı açısından önemli olduğunu ortaya koymaktadır.Öğe Çukurova yöresinde seyrek yerleşimli ekinokokkozis (134 olgu )(2009) Hakverdi, Sibel; Sayar, Hamide; Yaldız, Mehmet; Erdoğan, Şeyda; Akansu, Bülent; Canda, Şerefettin M.Ekinokokkozis tarım ve hayvancılığın yaygın olduğu toplumlarda sıklıkla görülen paraziter bir hastalıktır. Türkiye'de Doğu Anadolu, İç Anadolu, Marmara ve Trakya bölgelerinde daha sık izlenmektedir. Yüksek oranda karaciğer ve akciğerde yerleşim gösteren ekinokkokozis seyrek olarak diğer doku ve organlarda da görülebilir. Bu çalışmada Çukurova bölgesinde, 10 yıllık sürede, 962 ekinokokkozis olgusu saptadık. Bu olguların 134'ü (%13,9) akciğer ve karaciğer dışı yerleşimdedir. Seyrek yerleşim gösteren ekinokokkozis olgu oranlarını belirlemek ve konu üzerine dikkati çekmeyi amaçladık.Öğe Factors predicting non-sentinel lymph node involvement in sentinel node positive breast carcinoma(2011) Güray, Merih Durak; Akansu, Bülent; Akın, Mehmet Mustafa; Sevinç, Ali İbrahim; Koçdor, Mehmet Ali; Saydam, Serdar; Harmancıoğlu, Ömer; Ellidokuz, Hülya; Bekiş, Recep; Canda, TülayAmaç: Rutin uygulamada, sentinel lenf nodu biyopsisi pozitif erken evre invaziv meme kanseri hastalarına aksiller lenf nodu diseksiyonu yapılmaktadır. Ancak hastaların %40-70'inde sentinel lenf nodu tek metastatik aksiller lenf nodu olduğu için, aksiller non-sentinel nod tutulumunu öngören faktörlerin belirlenmesi, gereksiz aksiller diseksiyonu önleyip morbiditeyi azaltacaktır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmaya, 1998-2009 yılları arasında sentinel lenf nodu metastazı olup hastanemizde aksiller diseksiyon uygulanan 119 meme kanseri hastası dahil edildi. Primer tümör özellikleri yanı sıra mikroanatomik yerleşim, metastaz boyutu, metastatik tümör alanının total sentinel lenf nodu alanına oranı gibi sentinel lenf nodlarındaki tümör metastazlarının özellikleri değerlendirildi. İstatistiksel analiz için student t testi ve çok değişkenli lojistik regresyon kullanıldı. Bulgular: Hastaların ortalama yaşı 50.7 (28-80) olup, 43 hastanın (%36) invaziv duktal, 25 hastanın (%21) invaziv lobüler karsinom tanısı vardı. Hastaların çoğunda pT1 (%44) ya da pT2 (%54) tümör izlendi. Elli dört hastanın (%45) aksillasında non-sentinel lenf nodu metastazı izlenmedi. On altı hastanın (%13) sentinel lenf nodundaki metastatik odak subkapsüler yerleşimliydi. Tek yönlü analizde, metastatik tümör alanının total sentinel lenf nodu alanına oranı (p<0.001), çıkarılan toplam sentinel lenf nodlarının sayısı (p=0.041), ve metastatik tümörün mikroanatomik yerleşimi (p=0.002) non-sentinel lenf nodu tutulumu ile anlamlı ilişki gösterdi. Çok değişkenli analizde ise, metastatik tümör alanının toplam sentinel lenf nodu alanına oranı (p<0.001) ile çıkarılan toplam sentinel lenf nodların sayısının (p=0.033) non-sentinel lenf nodu tutulumu ile anlamlı ilişkisi devam etti. Sonuç: Meme kanseri ve pozitif sentinel lenf nodu olan hastalarda, sentinel lenf nodunun tümör ile kaplı olan alanı yanı sıra çıkarılan sentinel lenf nodların sayısı non-sentinel lenf nodu tutulumu açısından bağımsız göstergelerdir.Öğe Glomus tumor of the hip An unusual location(Saudi Med J, 2009) Hakverdi, Sibel; Kalacı, Aydıner; Yaldiz, Mehmet; Akansu, BülentGlomus tumors are usually benign neoplasms that occur in the dermis or subcutaneous tissues of the extremities. They occur very rarely in the hip. We report a patient with severe pain and tenderness in the left hip, especially on palpation, and in the sitting position. On physical examination, there was a soft palpable Subcutaneous mass and severe tenderness in the left hip. Ultrasound revealed a hypervascular subdermal mass that was 1.2 cm in diameter, which was subsequently totally excised under local anesthesia. The histopathologic diagnosis was a 'glomus tumor'. The patient has been symptom-free for 3 months of follow-up.Öğe Glomus tumor of the hip. An unusual location(2009) Hakverdi, Sibel; Kalacı, Aydıner; Yaldiz, Mehmet; Akansu, BülentGlomus tumors are usually benign neoplasms that occur in the dermis or subcutaneous tissues of the extremities. They occur very rarely in the hip. We report a patient with severe pain and tenderness in the left hip, especially on palpation, and in the sitting position. On physical examination, there was a soft palpable subcutaneous mass and severe tenderness in the left hip. Ultrasound revealed a hypervascular subdermal mass that was 1.2 cm in diameter, which was subsequent totally excised under local anesthesia. The histopathologic diagnosis was a 'glomus tumor'. The patient has been symptom-free for 3 months of follow-up.Öğe İyileşmeyen bacak ülseri olgusu : Bazal hücreli karsinom(2008) Balcı, Didem Didar; Yenin, Jülide Zehra; Atik, Esin; Akansu, BülentYetmiş beş yaşında bayan hasta sol bacak ön yüzde üç yıldır iyileşmeyen ağrısız yara şikayetiyle polikliniğimize başvurdu. Daha önce kullanmış olduğu lokal yara tedavilerine yanıt almadığını ifade etmekteydi. Dermatolojik muayenede sol bacak ön yüzde, 2.7x3.7 cm çapında keskin sınırlı, çevresinde minimal eritem izlenen, yüzeyi sağlıklı parlak granülasyon dokusu ile kaplı ülserasyon alanı saptandı. Ülser zemininden ve kenarından alınan deri biyopsisi bazal hücreli karsinom ile uyumlu olarak değerlendirildi. Dermatolojik muayenede ve yapılan alt ekstremite venöz Doppler ultasonografisinde kronik venöz yetmezliğe ait bulgu saptanmadı. Bazal hücreli karsinomlar, nadiren uzun süreli ülserlerin zemininde ya da primer olarak ortaya çıkabilir. İyileşmeyen bacak ülseri olan hastalar bazal hücreli karsinom gelişme olasılığı açısından değerlendirilmelidir.Öğe Malign kitleyi taklit eden insizyonel endometrioma : İki olgu sunumu(2010) Özkan, Orhan Veli; Semerci, Ersan; Aslan, Erdoğan; Davran, Ramazan; Gökçe, Cumali; Hakverdi, Sibel; Beyaz, Fikret; Akansu, BülentIncisional Endometriozis doğurganlık çağındaki kadınlarda sık görülen klinik bir problemdir. İnsizyon yerleşimli endometriomaya ise nadir rastlanır. Hastalarda genellikle sezaryen veya histerektomi gibi ameliyat öyküsü vardır. Endometriomayı oluşturan dokudan malignite gelişebildiği bildirilmiştir. Jinekolojik bir patoloji olmasına rağmen insizyonel herni ya da karın duvarı tümörleri gibi bulgu verebilmekte ve bu nedenle hastalar genellikle genel cerrahi polikliniklerine başvurmaktadırlar. Biz bu çalışmada doğurganlık çağında olan ve daha önce sezaryen ameliyatı öyküsü bulunan, klinik ve laboratuar olarak malignite şüphesi taşıyan iki olguyu sunduk. Tedavide sezaryen skarındaki kitlelere geniş eksizyon yapıldı ve oluşan fasya defekti primer onarıldı. Patolojik inceleme sonucu kitlelerin endometrium dokusuna sahip endometrioma olduğu saptandı.Endometrioma Mimicking a Malignant Mass: Report of Two CasesÖğe Massive edema of the ovary : Case report(2010) Akansu, Bülent; Atik, Esin; Altıntaş, Süleyman; Güngören, Arif; Canda, M. ŞerefettinMassive ovarian edema is a rare condition characterized by marked enlargement of one or both ovaries as a result of accumulation of edema fluid in stroma. It is a benign lesion and is generally seen in young females between 6-33 years of age. Our aim is to remind that massive ovarian edema should be considered in the differential diagnosis especially in young patients to avoid aggressive treatment. Our patient was a 17-year-old female who was admitted to our hospital with complaints of irregular menstruation and right groin pain for the last 3 months. There was no remarkable finding in the physical examination. ‘Sex-cord stromal tumor (luteinized thecoma)' could not be excluded in the intraoperative frozen section. The diagnosis was reported as ‘massive ovarian edema' with routine examination. Pathological evaluation is required because of the difficulty of differentiating these lesions from malignant lesions with radiological methods in the pre-operative period. Although it is a rare lesion, clinicians and pathologists should consider it in the differential diagnosis to avoid aggressive treatment.Öğe Periosteal chondroma of the ischium : An unusual location(2012) Akansu, Bülent; Atik, Esin; Altıntaş, Süleyman; Kalacı, Aydıner; Canda, ŞerefettinPeriosteal chondroma is a rare benign tumor of hyaline cartilage. Periosteal chondroma arising in the ischium is an extremely rare event. By presenting this case report, we aim to remind that differential diagnosis of these lesions should be carefully performed especially for unusual locations. A 51-year-old man visited the orthopedics clinic with the complaints of left pelvic mass and pain lasting about one year. Computed tomography showed a solid mass with abundant specks of calcification that was 4x5 cm in diameter and associated with the ischium of the left pelvic bone. There was no evidence of penetration into the medullary cavity and cortical sclerosis. No radiological aggressive appearance was observed. The lesion was removed with the covering periosteum. Microscopically, there were lobules of hyaline cartilage composed of chondrocytes with foci of endochondral ossification and calcification. The case was reported as ‘periosteal chondroma’. In conclusion, this case report presents a case of periosteal chondroma, a rare tumor, which occurred in an unusual location and age range. The differential diagnosis of periosteal chondroma from malignant lesions is necessary for avoiding aggressive and inappropriate treatment.Öğe Unusual localization of echinococcosis in Cukurova (134 cases)(2009) Hakverdi, Sibel; Sayar, Hamide; Yaldiz, Mehmet; Erdo?an, Seyda; Akansu, Bülent; Canda, M SerefettinEchinococcosis is a parasitic disease frequently occurring in societies where agriculture and raising animals are common. In Turkey, it is more commonly observed in eastern and middle Anatolia and in Marmara and Trakya regions. While there is a high rate of occurrence in the liver and lungs, Echinococcosis can occasionally be present in other tissues and organs. In this study which was carried out in the Cukurova region, we found 962 echinococcosis cases in a ten year period. Of these, 134 (13.9%) were located outside the liver and the lung. Our aim was to determine the rate of unusual location of echinococcosis cases in our region and draw attention to the issue.