Yazar "Aksakal, Metin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Cutaneous leishmaniasis mimicking granulomatous cheilitis and treated successfully with oral fluconazole in a boy(2015) Serarslan, Gamze; Aksakal, MetinCutaneous leishmaniasis is a protozoan infectious disease and widespread in Mediterranean basin including Turkey. Lesions usually start with erythematous papules, gradually enlarges and afterwards it ulcerates. We present a 12-year-old boy with diffuse persistent lip swelling mimicking granulomatous cheilitis. Systemic glucantime was started. However, severe hypotension and bradycardia was developed after injection. Oral fluconazole was started and the lesion resolved completely. Cutaneous leishmaniasis can have varied clinical manifestations and should be suspected especially in endemic areas. Oral fluconazole seems to be safe and effective treatment modality in paediatric cases.Öğe Postadölesan akneli hastalarda demodex Spp'nin araştırılması(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2014) Aksakal, Metin; Şen, Bilge BülbülAmaç: Akne genel olarak adölesan dönemin bir hastalığı olarak düşünülmekle birlikte erişkinler arasında sıklığı artmaktadır. Postadölesan dönemde görülen aknenin etyopatogenezi halen tam olarak aydınlatılamamıştır. Çalışmamızda postadölesan akneli hastalarda ve aknesi olmayan bireylerde Demodex spp. yoğunluğunun araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya postadölesan aknesi olan 40 hasta(14 erkek, 26 kadın) ile aknesi olmayan 40 sağlıklı gönüllü (13 erkek, 27 kadın) alındı. Tüm katılımcıların demografik verileri kaydedildi. Hasta ve kontrol grubundan standart yüzeysel deri biyopsisi yöntemiyle alınan lam örnekleri mikroskop altında değerlendirildi. Bulgular: Hasta grubu ve kontrol grubu arasında demografik açıdan istatistiksel bir fark yoktu (p>0.05). Akneli bireylerde demodex pozitifliği %40 oranında saptanırken kontrol grubunda bu oran %7.5 olarak belirlendi (p<0.05). Demodex yoğunluğu açısından alın, burun, sağ yanak, sol yanak ve çene bölgeleri karşılaştırıldığında alın, burun, sağ yanak ve sol yanakta akne grubunda demodex pozitifliği kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı Şekilde daha yüksek bulundu (p>0.05). Bununla birlikte, çene bölgesinde demodex yoğunluğu açısından istatistiksel bir fark saptanmadı (p>0.05). Sonuçlar: Postadölesan akne ile demodex pozitifliği arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. Bu durum postadölesan akne etyopatogenezinde Demodex spp.'nin önemli bir rolü olduğunu düşündürmüştür. Dolayısıyla postadölesan aknesi olan hastalarda demodexlerin de dikkate alınması ve parazitin saptandığı hastalarda uygun tedavinin düzenlenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.