Yazar "Arpağ, Osman Fatih" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Assessment of the acid resistance behaviour of dentintubules occluded by different desensitizers(2020) Karayürek, Fatih; Arpağ, Osman FatihAim: To evaluate the efficacy of in-office and home-based products in the prevention of dentinal hypersensitivity on dentin discs.Methodology: Ninety-six dentin disc samples of 1 mm were divided equally into six groups as follows: TeethmateTM, Smartprotect®, novamin®, Arginine calcium carbonate, potassium oxalate with rinse and saline (control). After acid etching, test agents were applied, and eight samples in each group were subjected to citric acid. SEM examination (3000x) and statistical analysis were carried out.Results: Before citric acid challenge, novamin® and teethmate had superiority when compared to others (p<0.001), but there was no a statistical difference between novamin® and teethmate. After citric acid challenge, teethmate and smartprotect showed resistance on occluded tubules. The decreasing in the level of occluded tubules in novamin® group was statistically significant (p<0.05). In-office products including teethmate and smartprotect were found more successful compared to home-based products. Smartprotect resisted against to citric acid (0.506).Conclusion: Novamin® showed a successful occlusion in all tubules before acid challenge whereas; it was the most unsuccessful group after acid challenge when compared to other agents. In-office agents were found to be more successful in reducing dentine permeability than homecare products. In-office agents showed more resistance to acid attacks. Further studies are needed to assess the efficacy of desensitizer agents.Öğe Diş hekimliği öğrencilerinin sağlıklı yaşam biçimi davranışlarının değerlendirilmesi(Atatürk Üniversitesi, 2020) Arpağ, Osman Fatih; Adıgüzel, Mehmet; Öztürk, CanerAmaç: Bu çalıĢmanın amacı diĢ hekimliği öğrencilerinin sağlıklı yaĢam biçimi davranıĢlarını değerlendirmektir. Gereç ve yöntem: Bu çalıĢma Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi’nde lisans eğitimi alan toplam 215 diĢ hekimliği fakültesi öğrencileri üzerinde yürütüldü. Katılımcılara sağlıklı yaĢam biçimi davranıĢ ölçeği II ve sosyo-demografik verileri içeren anket soruları katılımcılara elektronik posta ile gönderildi. Yanıt havuzundan derlenen veriler Excel formatına getirilerek istatistiksel analiz için için bir bilgisayar yazılımına aktarıldı. Elde edilen veriler, Çok Yönlü Varyans Analizi ve Tukey Çoklu KarĢılaĢtırma testi kullanılarak p<0,05 anlamlılık düzeyinde değerlendirildi. Ayrıca bireylerden elde edilen nicel verilerin karĢılıklı iliĢkisi ise Pearson korelasyon analizi kullanılarak p<0,05 anlamlılık düzeyinde değerlendirildi. Bulgular: Farklı sınıflarda eğitim gören bireylerin sağlıklı yaĢam biçimi davranıĢları toplamında ve alt boyutlarında herhangi bir istatistiksel farklılık gözlenmedi (p>0,05). Manevi geliĢim, sağlık sorumluluğu, fiziksel aktivite, beslenme, kiĢilerarası destek ve stresle baĢ-etme alt boyutlarında sınıfların ortalama değerin üzerinde yanıt verdikleri belirlendi. Katılımcılar arasında en düĢük skor, 16,73 ile fiziksel aktivite alt boyutunda, en yüksek skor ise 24,92 ile kiĢiler arası destek alt boyutunda elde edildi (p<0,05). Sonuç: Bireylerin okul eğitim derecesi ile sağlıklı yaĢam biçimi davranıĢları ile okul eğitim derecesi arasında anlamlı bir iliĢki yoktur. Bazı sosyo-demografik faktörlerin bireylerin sağlıklı yaĢam biçimi davranıĢı üzerinde istatistiksel olarak daha fazla etkilidir.Öğe Farklı yaş grubundaki bireylerin fizyolojik diş mobilitelerinin değerlendirilmesi(2021) Arpağ, Osman Fatih; Atılgan, Muhammet; Öztürk, CanerAmaç: Fizyolojik diş mobilitesi, puberte ve menstruasyon sürecindeki hormonal aktivitelerden dolayı olumsuz etkilenmektedir. Bu çalışmadaki amacımız puberte ve adolesan dönemdeki bireylerin fizyolojik diş mobilitelerini değerlendirmektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmamıza dâhil edilen 160 birey 9-14 yaş ve 18-25 yaş arası kadın ve erkek olmak üzere 4 farklı gruba ayrıldı. Bütün bireylerden plak indeksi, gingival indeks, cep derinliği ve Periotest ölçümleri elde edildi. Adolesan kadınlar için menstruasyon döngüsünün foliküler, ovulasyon ve luteal fazında ölçümler tekrar edildi. Periotest ölçümleri için 11, 21, 31 ve 41 numaraları dişler seçildi. Ölçümler her bir diş için üç kez tekrar edildi. Bulgular: Tüm bireylerde dişlerden elde edilen ortalama Periotest değerleri fizyolojik mobilite sınırları içerisindeydi. Puberte ve adolesan grupları arasında plak indeksi, gingival indeks ve cep derinliği açısından istatistiksel bir fark gözlenmedi. (P=1.000) 11 ve 21 nolu dişlerin Periotest değerlerinin adolesan erkeklerde, adolesan kadın ve puberte dönemindeki erkeklere kıyasla düşük olduğu saptandı. (p<0.05) Puberte dönemindeki erkek ve kadın bireyler arasında ise mobilite değerleri açısından istatistiksel açıdan bir fark yoktu (p>0.05). Menstruasyon döngüsündeki bireylerin bireysel diş mobilitesinin üç fazda da benzer olduğu gözlendi (p>0.05). Yaş ve bireysel diş mobilitesi arasında negatif bir korelasyon saptandı (p<0.05). Sonuç: Farklı süreçlerde gelişen hormonal aktivitelerin bireysel diş mobilitesi üzerinde kesin olarak etkili olduğu söylenemez. Yaş ilerledikçe dişlerin hareketliliğinde azalma meydana gelmektedirÖğe Hard tissue preparation prior to dental implant placement: A four-year retrospective study(Selçuk Üniversitesi, 2020) Arpağ, Osman Fatih; Altan, Ahmet; Damlar, İbrahimBackground: The purpose of this study was to investigateincidence for the requirements of hard tissue preparation prior todental implant placement.Methods: In this retrospective study, the records of 1086 patientswho referred to Mustafa Kemal University, Faculty of Dentistry,Periodontology and Oral and Maxillofacial Surgery clinics between2011 and 2015 were investigated. The received frequency ofpatients’ onlay grafting, autogenous block grafting, socketpreservation, guided bone regeneration, external sinus lifting, ridgesplit osteotomy, alveolar distraction osteogenesis, inferior alveolarnerve repositioning were evaluated in any process of the dentalimplant.Results: 3186 dental implants in 1086 patients were included tothe study. Among 295 patients, it was observed that the number ofmen was 144 (48.8%) and number of implants was totally 309(47.2%) implants, while the number of grafted implants in womenof 151 (51.2%) was 346 (52.8%). The numbers of graftingprocedures for augmentation are as follows; 286 (43.7%) onlaygrafting, 23 (3.5%) socket preservation, 9 (1.4%) guided boneregeneration, 271 (41.3%) open sinus lifting, 62 (9.5%) alveolarridge splitting, 2 (0.3%) alveolar nerve repositioning and 2 (0.3%)distraction osteogenesis.Conclusion: In this study, it was observed that the differentaugmentation procedures were applied to place the dental implant.Öğe Hatay bölgesinde gömülü diş prevalansının retrospektif olarak incelenmesi(2014) Damlar, İbrahim; Altan, Ahmet; Tatlı, Ufuk; Arpağ, Osman FatihAmaç: Bu çalışmanın amacı; Hatay bölgesinde yaşayan bireylerde dişlerin gömülü kalma oranlarını, lokalizasyonlarını, gömülülük oranlarının cinsiyete göre dağılımlarını tespit etmektir. Materyal ve Metod: Bu retrospektif çalışmada; 2010 ve 2013 yılları arasında Mustafa Kemal Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'ne, çeşitli sebeplerle başvuran 5227 hastanın (2865 kadın, 2362 erkek) panoramik radyografları tarandı. Mandibula ve maksillada gömülü kalmış dişler kaydedildi. Hastanın yaşı, cinsiyeti belirlenip; dişlerin gömülü kalma oranları, lokalizasyonları, gömülülük oranlarının cinsiyete göre dağılımları tespit edildi. Bulgular: Hastaların % 41,8'inde gömülü diş tespit edildi. Hastaların yaş dağılımı 18-80 arasında değişmekteydi. Gömülü kalma sıklığı sırasıyla mandibular 3. molar diş (% 64,7), maksiller 3. molar (% 30,9), maksiler kanin (% 3,1), mandibular premolar (%0,4), mandibular kanin (% 0,3), maksiler premolar (% 0,2), maksiler santral ve lateral kesiciler (% 0,2), mandibular santral ve lateral kesiciler (% 0,1), mandibular 1. ve 2. molarlar (% 0,07), maksiler 1. ve 2. molarlar (% 0,03) şeklindeydi. Sonuç: Hatay bölgesinde yaşayan bireylerde, yaşamın ilerleyen evrelerinde gömülü dişlerin genellikle çeşitli komplikasyonlar nedeniyle çekildiği ancak çok az bir kısmının herhangi bir semptoma neden olmadan gömülü kalmaya devam ettiği görüldü.Öğe Oral kavitenin reaktif lezyonları :147 vaka üzerine rekrospektif bir çalışma(2014) Altan, Ahmet; Yanık, Saim; Damlar, İbrahim; Arpağ, Osman Fatih; Demirkol, MehmetAmaç: Ağız mukozasının çok katlı yassı epiteli patojenik faktörlere karşı koruyucu görev yapar. Mukozayı etkileyen lokal ve sistemik faktörler epitel yapıyı zedelerse; reaktif, inflamatuar, gelişimsel ve neoplazik lezyonlar ortaya çıkar. Bu çalışmanın amacı; Hatay ve Gaziantep'te diş hekimliği fakültelerine başvuran lezyonlarının görülme sıklığını, cinsiyet, yaş ve lokalizasyona göre dağılımını belirlemektir. Gereç-Yöntem: Bu retrospektif çalışma, Ocak 2009Ağustos 2013 arasında Mustafa Kemal Üniversitesi ve Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği fakültelerinde biyopsi alınan ve patolojik inceleme yapılıp, tanı konulmuş 147 hastanın sonuçları değerlendirilerek oluşturulmuştur. Araştırmada lezyonların yaşa ve cinsiyete göre dağılımı belirlenmiş, lokalizasyonları analiz edilmiştir. Bulgular: Periferal dev hücreli granülom 56 vakada (%38,09), piyojenik granülom 39 vakada (%26,53), irritasyon fibromu 10 vakada(%6,8), semento-ossifiye fibrom 7 vakada (%4,76), inflamatuar fibröz hiperplazi 8 vakada (%5,44), inflamatuar papiller hiperplazi 1 vakada (%0,68), epulis fissuratum 26 vakada (%17,68) görülmüştür. Lezyonlar kadınlarda (n=83, %56,46) erkeklerden (n=64, % 43,54) daha sık görülmektedir. Diş eti ağız içinde reaktif lezyonların en çok etkilediği yerdir (n=115, %78,23). Sonuç: Oral reaktif lezyonlar sıklıkla kadınlarda görülmektedir ve en çok diş etini etkilemektedir. Yaptığımız çalışma en çok rastlanan reaktif lezyonun periferal göstermektedir