Yazar "Arslan, Handan Hilal" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of the relationship of blood heavy metal, trace element levels and antioxidative metabolism in cattle which are living near the trunk roads(2011) Arslan, Handan Hilal; Sarıpınar Aksu, Devrim; Özdemir, Semra; Yavuz, Oğuzhan; Or, Mehmet Erman; Barutçu, Ümit BoraIn this study, detection of a possible relationship of some trace element levels of copper (Cu), zinc (Zn), and iron (Fe), toxic heavy metals, cadmium (Cd) and lead (Pb), and antioxidant functions in cattle, which are living near the trunk roads for at least 3 years, was aimed. Totally, 70 cattle, which were in diff erent herds, were used. Fifty-four cattle (3-13 years), which were living near the trunk roads at about 0-500 m were used for the experiment group. Also, 16 cattle (3-12 years), which were living far from trunk roads at about 2-3 km were used for the control groups. Blood samples were collected and Cd, Pb, Cu, Zn, Fe levels, lipid peroxidation product malondialdehyde (MDA) and antioxidative defense system indicators, erythrocyte superoxide dismutase (SOD) activity, catalase (CAT) activity, and plasma ceruloplasmin (CP) level were measured. Cd and Pb levels of the experimental animals were determined to be higher than the control group (P<0.01 and P<0.001, respectively). However, Zn level of the experiment group was found lower than the control animals (P<0.001). MDA increased about three times and CP increased about two times more than the control group (P<0.001). Significantly correlations were observed among Pb, MDA and CP levels. Also, important correlations were found between Fe and CP, also Cu and MDA levels. Besides, MDA and CAT levels of the animals increased with CP and SOD together, respectively. At the end of the study, Cd and Pb accumulation was observed in cattle, which were living near the road with intensive traffic for at least three years when compared with the control group. In addition, the results showed significant interactions among toxic heavy metals, physiological trace elements, enzymatic and non-enzymatic antioxidants and the lipid peroxidation.Öğe Sığırlarda asetilmetiyonin, L-karnitin, vitamin E ve vitamin B12 kombinasyonunun bazı klinik, hematolojik ve biyokimyasal parametreler üzerine etkisi(2008) Arslan, Handan Hilal; Nisbet, Cevat; Sarıpınar, Devrim; Çenesiz, Sena; Çenesiz, MetinBu çalışmada asetilmetiyonin, l-karnitin, vitamin E ve vitamin B12 kombinasyonunun sığırlarda bazı klinik, hematolojk ve biyokimyasal parametreler üzerine etkisinin değerlendirilmesi amaçlandı. Çalışmada, çeşitli stres faktörlerine maruz kalmış, klinik olarak genel vücut kondisyonu iyi olmayan, durgun, halsiz, iştahsız ve çevreye ilgisi azalmış 32 adet sığır kullanıldı. Hayvanlara asetilmetiyonin, l-karnitin, vitamin E ve vitamin B12 içeren bir ticari ürün (Metabolase Forte, FATRO-VETAŞ) 100 kg canlı ağırlığa 5 ml dozda, kas içi yolla günde bir defa olmak üzere 7 gün süre ile uygulandı. Hayvanların ilaç uygulanmasından önce ve sonra klinik muayenesi yapılarak, genel durum bozukluğu, kıl örtüsünde düzensizlik, çevreye ilgisizlik/depresyon, iştah durumları skorlanarak (0=yok, 4=çok şiddetli) değerlendirildi. Yine ilaç uygulaması öncesi ve sonrasında antikoagülanlı ve boş tüplere hematolojik ve biyokimyasal değerlendirmeler amacıyla kan alındı. Formül lökosit tablosu ile karaciğer fonksiyonları için serum ALT, AST, total protein ve kolesterol değerleri belirlendi. Ayrıca hayvanlardaki antioksidan metabolizma hakkında değerlendirme yapmak amacıyla serum MDA ve seruloplazmin düzeyleri tespit edildi. Çalışma sonunda hematokrit değer, alyuvar ve akyuvar sayıları ile total protein seviyesinde ilaç öncesi ve sonrasında istatistiksel olarak fark tespit edilirken (p<0.05), diğer hematolojik ve biyokimyasal parametrelerde istatistiksel açıdan önemli bir fark saptanmadı (p>0.05). Çalışmada, tedavi öncesi 2.44±0.13 olan ortalama klinik skor tedavi sonrası 0.26±0.07 olarak bulundu. Tedavi öncesi ve sonrası yapılan klinik değerlendirmelerde hayvanların 28 adedinde (%87.5) başlangıçta incelenen parametreler yönünden 3 ve 4 olan klinik skorların tedavi sonrası 1’in altına düştüğü belirlendi. Bu hayvanların klinik olarak iyi derecede iyileştikleri kabul edildi.