Yazar "Aydeyer, Caner" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe XX. yüzyılın ilk yarısında bir İngiliz politikası olarak Asuriler(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2022) Aydeyer, Caner; Kalaycı, İsaMezopotamya'nın en eski topluluklarından birisi olan Asurilerin menşelerinin nereden geldiği ile ilgili birçok tartışma vardır. Bazıları onları eski Asur İmparatorluğunun devamı olarak, bazıları da Aramilerin devamı olarak görmektedir. Hristiyan olan bu toplum, dini inanç esasları üzerine yaşadıkları ihtilaf sebebiyle Keldânî, Nasturî, Süryani ve Yakubî gibi farklı mezheplere bölünmüşlerdir. Kuzey Irak, İran ve Anadolu'da Van ve Hakkâri civarlarında yaşayan bu halk yüzyılladır birçok farklı devletin hakimiyeti altında kalmıştır. Nihayetinde I. Dünya Savaşı'na giden süreçte, yaşadıkları bölgelerde Müslüman komşuları ile barış içinde hayatlarını sürdürmüşlerdir. Fakat XIX. yüzyılın ortalarından itibaren bölgeye gelen misyonerler, onları hem Müslüman komşularına karşı hem de bağlı oldukları Osmanlı Devleti'ne karşı kışkırtmaya başlamıştır. O zamana kadar yarı özerk bir şekilde dinlerinde-dillerinde serbest olan bu ulus bağımsızlık hayalleri peşinde koşmaya başlamıştır. I. Dünya Savaşı'nın çıkması ile Osmanlı Devleti'ne karşı önce Ruslar ile iş birliği yapan Asuriler, Rusların savaştan çekilmesiyle yalnız kalmışlar ve Irak'taki İngiliz hâkimiyet bölgesine doğru göç etmişlerdir. Bu göç esnasında hastalık, soğuk, yeterli beslenememe ve eşkıya saldırıları gibi nedenlerden dolayı birçok Asuri yaşamını yitirmiştir. Bu olay Asuriler tarafından Osmanlı Devleti tarafından onlara yapılan "sistematik bir soykırım" olarak gösterilmeye çalışılmıştır. Fakat savaş öncesi ve savaş sonrasında tarafsız otoriteler tarafından verilen nüfus istatistikleri Asurilerin savaşta iddia ettikleri kadar can kaybına uğramadıklarını ortaya koymuştur. Ayrıca Asurilerin savaş sırasında yaşadıkları olaylar savaşa taraf tüm devletler tarafından yaşanan savaşın getirmiş olduğu tabi olaylardır. Osmanlı Devleti, sistematik ve planlı bir şekilde Asurilere göç politikası uygulamamıştır. Göç ederek İngilizlere sığınan Asuriler savaşta İngilizlerin Osmanlı Devleti'ne karşı yürüttüğü mücadelede İngilizlerin menfaatine uygun işler yapmışlardır. Göçler sonucunda Irak'ta Bakuba Mülteci Kampı'na yerleştirilen Asuriler, daha sonra maliyetlerinin artması ile İngilizler tarafından istihdam edilmeye başlamıştır. Demiryollarında, çiftliklerde çalışan Asurilerin çoğunluğu İngilizler tarafından Irak'ta kurulan Irak Levileri adlı askeri birliği oluşturmuş ve Irak'ta İngiliz çıkarları için çalışmışlardır. Daha sonraları Asuri Levileri olarak anılacak olan bu birlikler Irak'ta İngilizler için ucuz birer paralı asker vazifesi görmüş ve yerel halka karşı bir güç olarak kullanılmışlardır. Asurilerin Irak'ta İngiliz destekli bir orduda görev almaları yerel halk arasından tepkilere neden olmuştur. Bu durum Irak'ın bağımsızlığını kazanması ile daha artmıştır. Artık Irak'ta yaşanan sorunların merkezi olarak görülen Asuriler için Irak güvensiz bir yer olmaya başlamıştır. Bu nedenden ötürü Asuriler İngiliz Hükümeti'ne ve Milletler Cemiyeti'ne başvurular yapmışlardır. Bu başvurular sonucunda Asuriler için Irak dışında farklı ülkelerde yerleşim yerleri aranmıştır. Bu amaçla "Asuri Yerleşim Komitesi" adında bir komisyon kurulmuş ve bu komisyon Brezilya, İngiliz Guyanası, Afrika, Avustralya ve Asya'da yer alan bazı ülkelerde çalışmalar yaparak Asurilerin yerleştirileceği en uygun yerler bulmaya çalışmıştır. Fakat yapılan tüm bu çalışmalar sonuçsuz kalmış ve Asuriler için Fransız hakimiyeti altındaki Suriye'de bir yerleşim yeri kurulmasına karar verilmiştir. Bu amaçla Ghab bölgesi belirlenmiş, tüm hazırlıklar yapılmış fakat plan başarısız olmuştur. Bu kez de Asuriler için geçici yerleşim bölgesi olarak düşünülen Habur'da kalıcı bir yerleşim yeri kurulmasına karar verilmiştir. Bu amaçla Irak'tan buraya 10 bin Asuri getirilmiştir. Fakat daha sonra bu plandan da vazgeçilmesi ile Asurilerin Irak Devleti'nde kalarak buranın bir vatandaşı olmasına karar verilmiştir. Osmanlı Devleti'nin yıkılış sürecine girdiği XIX. yüzyıldan başlayarak, XX. yüzyılın ilk yarısında bir İngiliz politikası olarak ortaya sürülen Asurilerin tarihine dair projeksiyonel bir bakışla bu çalışmanın kapsamı çizilmiştir. İngilizlerin bağımsız bir devlet kurdurmak vaatleriyle aldattıkları Asuriler, ülkelerine ihanet ederek Türk veya Müslümanlara karşı tedhiş eylemlerinde bulunmuşlardır. Üstelik İngilizler tarafından yüz üstü bırakılınca Osmanlı Devleti'nin kendilerini "soykırıma" tabi tutulduklarını iddia etmişlerdir. İşte bu tez çalışması Asurilerin tıpkı Ermeni meselesinde olduğu gibi asılsız iddialarına İngiliz belgelerine dayanarak bilimsel bir cevap vermek amacıyla yazılmıştır. Konunun önemi de burada kendini göstermektedir. Zira Türk Tarih yazımında konuyla ilgili herhangi bir müstakil araştırmanın yapılmaması, Asurilerin asılsız iddialarının Dünya kamuoyundaki muzır etkilerinin yayılmasını önlemesi bakımından ehemmiyet kesp etmektedir.