Yazar "Aydoğan, Füsun" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Investigation into the frequency of helicobacter pylori infection with carbon 14 urea breath test in patients with vitiligo(2014) Rifaioğlu, Emine Nur; Aydoğan, Füsun; Şen Bülbül, Bilge; Şen, Tuğba; Ekiz, ÖzlemBackground/aim: Vitiligo is a common, acquired depigmenting skin disorder. The relationship between Helicobacter pylori (HP) infection and autoimmune dermatological disease has been previously reported. However, the frequency of HP infection in patients with vitiligo has not been reported. In this study, we aimed to investigate the frequency of HP infection with the carbon 14 (C14) urea breath test (UBT) in patients with vitiligo. Materials and methods: This study included 34 patients (18 males and 16 females) with vitiligo and 30 age- and sex-matched healthy controls. HP infection was diagnosed using the C14 UBT (Heliprobe). Statistical analysis was performed using SPSS 19. Results: The frequency of HP infection was 64.7% in the patient group and 33.3% in the control group according to the C14 UBT (chisquare test, P = 0.012). HP infection frequency is statistically significantly higher in patients with vitiligo. Conclusion: To the best of our knowledge, this is the first investigation of the frequency of HP positivity in patients with vitiligo. To better understand the role of HP in vitiligo as an etiological or initiating factor, further experimental and clinical studies with a greater number of patients are needed.Öğe Kemik metastazlarının iskelet sistemindeki bölgesel dağılımı(2014) Aydoğan, Füsun; Kalender, Ebuzer; Rifaioğlu, Murat; Dokuyucu, RecepGiriş: Kemik metastazları iskelet sisteminin en sık görü- len malign lezyonlarıdır. Çalışmamızın amacı sintigrafik olarak tespit edilen kemik metastazlarının iskelet sistemindeki bölgesel dağılımını belirlemektir. Yöntemler: Çalışmaya Ocak 2012 ve Ağustos 2013 tarihleri arasında kliniğimizde kemik sintigrafisi çekimi yapı- lan primer maligniteli 97 hasta (53 erkek, 44 kadın) dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 59,0±15,9 (yaş aralığı, 19-84) yıl idi. Kemik metastazı olan hastalar ve bu metastazların bölgesel dağılımı tespit edildi. Bulgular: Hastaların 38’inde (%39,2) kemik metastazı tespit edildi. Otuz iki (%84,2) hastada metastazlar multipl, 6 (%15,8) hastada ise soliter (tek) idi. Kemiğe metastaz yapan malignitelerin 15’i (%39,5) prostat kanseri, 8’i (%21) meme kanseri, 2’si (%5,3) akciğer kanseri, 3’ü (%7,9) mesane kanseri, 10’u (%26,3) ise diğer malignitelerden (rektum, mide, serviks, lenfoma vs) oluşmaktaydı. Doksan iki adet metastaz bölgesi saptandı. Bunların 24’ü (%26,1) vertebra, 15’i (%16,3) pelvik kemikler, 17’si (% 18,5) kosta, 6’sı (% 6,5) üst ekstremite, 12’si (% 13) alt ekstremite, 5’i (% 5,45) kalvaryum, 6’sı (% 6,5) sternum, 4’ü (% 4.35) skapula, 3’ü (% 3,3) klavikula idi. Sonuç: Kemik metastazları metastatik kanser olgularının 2/3’ünde saptanmaktır. Kemik metastazlarının en sık izlendiği bölge aksiyel iskelet sistemidir ve bu sistem içerisinde de vertebralar ilk sırayı almaktadır. Kemik metastazlarının değerlendirilmesinde kullanılan en önemli görüntüleme yöntemi ise kemik sintigrafisidir.Öğe Kemik sintigrafisin klinik kullanımı(2010) Aydoğan, Füsun; Özden, RaifTeknesyum 99m (Tc-99m) difosfanatlarla yapılan kemik sintigrafisi radyonüklid görüntülemeler içinde en sık kullanılan tetkik olma özelliğine sahiptir. Radyonüklid kemik görüntüleme spesifik değildir ancak sensitivitesi çok yüksek olduğundan çoğu patolojik durumda diğer görüntüleme yöntemlerinden daha faydalıdır. Anatomik görüntüleme modaliteleri ile kesin karar verilemeyen çoğu durumda, kemik sintigrafisi ile tanı koyulabilir. Kemik metastasları çoğunlukla multiple fokal artmış aktivite tutulumu olarak izlenmesine rağmen nadirde olsa radyoaktivite tutulumunun azalması şeklinde de görülebilir. Travmatik durumlarda radyografik bulgular negatif olsa bile sintigrafik bulgu saptanabilir. Lokal perfüzyon, hiperemi ve artmış radyoaktivite uptake'inin birlikte bulunması şüpheli hastalarda osteomiyelit tanısı konulmasında faydalıdır. Kemik sintigrafisi, paget hastalığının yaygınlığının değerlendirilmesinde ve radyografik olarak belirlenemeyen avasküler nekroz hastalarına tanı koyulmasında faydalıdır. Radyonüklid kemik görüntüleme ucuz, kolay uygulanabilir ve tüm vücut kemiklerinin değerlendirme imkanı vermesi sebebiyle günümüzde en popüler görüntüleme yöntemlerinden olmaya devam etmektedir.Öğe Myasthenis gravisli hipertroidi hastasında radyoaktif iyot tedavisinin klinik sonuçları(2013) Aydoğan, Füsun; Aydoğan, Akın; Akküçük, Seçkin; Üstün, İhsan; Gökçe, Cumali; Uğur, MustafaMiyastenia gravis kas güçsüzlüğü ve yorgunlukla karakterize otoimmün bir hastalıktır. Myastenia gravis diğer otoimmun hastalıklar ile birlikte görülebilir. Miyastenia gravis hastalarında % 2-17.5 hipertiroidizm görülür. Hipertiroidizmin myastenia gravis klinik seyrini etkilediği bildirilmektedir. Bu vaka takdiminde miyastenia gravisi bulunan ve 3 ay önce hipertiroidi teşhisi konulan 27 yaşında bir bayan hasta sunulmuştur. Olguya, rad- yoaktif iyot tedavisi uygulanmış ve 3 ay sonra ötiroid olduğu ve miyestania şikâyetlerinin tedaviye daha iyi yanıt verdiği izlenmiştir.Öğe Perkutanöz nefrolitotomide parankim kalınlığının BT ve Tc-99m DMSA sintigrafisi ile karşılaştırılması(2014) Aydoğan, Füsun; Rifaioğlu, Mehmet Murat; Yengil, Erhan; Atçı, Nesrin; Demirbaş, OnurAmaç: Perkutanöz nefrolitotomi (PNL) büyük ve komplike renal callus tedavisinde kullanılan cerrahi yöntemlerdendir. Hemoraji PNL'nin en önemli komplikasyonlarından biri olarak bildirilmektedir. Gelişen hemorajinin böbrek parankim kalınlığı ile ilişkili olabileceğini bildiren yayınlar bulunmaktadır. Çalışmamızın amacı PNL öncesi bilgisayarlı tomografi (BT) ve Tc-99m DMSA ile ölçülen böbrek boyutları ve parankim kalınlıklarının karşılaştırılması ve aralarında korelasyon olup olmadığının saptanmasıdır. Metaryal ve metod: Çalışmaya PNL öncesi abdomen tomografileri ve Tc-99m DMSA ile renal kortikal sintigrafileri çekilmiş 16 hasta dahil edildi. Hastaların böbrek boyutları, üst, orta ve alt pollerden böbrek parankim kalınlıkları ile ortalama parankim kalınlıkları hesaplandı. Bulgular: Ortalama parankim kalınlığı BT'de sağ böbrek için 18.68±5.41 mm, sol böbrek için 17.62± 4.55 mm olarak hesaplandı. DMSA sintigrafisinde ise ortalama parankim kalınlığı sağ böbrek için 15,27±3.30 mm, sol böbrek için 16.27± 3.89 mm olarak hesaplandı. Ortalama böbrek boyutları BT'de sağ için 99.49 ± 18.92 x 46.53 ± 12 mm, sol için 95.40± 11.91x45.58± 11.23 mm olarak hesaplanırken, sintigrafide sağ için 106.66 ± 18.48x 47.36 ± 11.52 mm, sol için 104.37±18.28x 46.26±12.94 mm olarak hesaplandı. Sonuçta DMSA sintigrafisi ile BT'den ölçülen parankim kalınlığı ve böbrek boyut ölçümleri arasında anlamlı korelasyon görüldü (p <0.05). Sonuç: Gelişen teknoloji ile birlikte PNL'nin güvenilirliği ve etkinliği son iki dekatta artmıştır. Operasyon öncesinde böbrek parankimini değerlendirmede kullanılan BT ve DMSA sonuçları arasındaki anlamlı korelasyon sebebi ile DMSA sintigrafisi raporlarında böbrek boyut ve ortalama parankim kalınlığının da verilebileceğini düşünmekteyiz.Öğe Retrospective analysis of indication of bone scintigraphy performed in our clinic(2015) Aydoğan, Füsun; Kalender, Ebuzer; Dokuyucu, RecepAmaç: Kemik sintigrafisi sık kullanılan radyonüklid görüntüleme yöntemlerindendir ve birçok hastalığın tanı ve takibinde başarıyla kullanılmaktadır. Çalışmamızın amacı kliniğimizde yapılan kemik sintigrafisi çekimlerinin endikasyonlarını ve çekim protokollerini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Aralık 2011 ve Haziran 2013 tarihleri arasında kliniğimizde kemik sintigrafisi çekimi yapılan 252 hasta (132 erkek, 120 kadın) dahil edildi. Hastaların yaş ortalaması 50.1±20.2 idi (yaş aralığı 6-84). Sintigrafik protokoller hastalığın çeşidine göre geç statik tüm vücut görüntüleme ve üç fazlı kemik sintigrafisi olmak üzere iki şekilde yapıldı. Çekim endikasyonları ve sintigrafik pro- tokoller tesbit edildi. Bulgular: 102 hastaya (% 40,5) metastatik kemik hastalıklarının tanı ve takibi amacıyla, 57 hastaya (% 22,6) ortopedik uygulamalar amacıyla, 29 hastaya (% 11,5) primer kemik tümörlerinin tanı ve takibi amacıyla, 17 hastaya (% 6,7) osteomyelit tanısı amacıyla, 12 hastaya (% 4,8) protez enfeksiyonu ve gevşemesi ayrıcı tanısının yapılması amacıyla, 14 hastaya (% 5,6) gref canlılığının araştırılması amacıyla, 9 hastaya (% 3,6) romatoid artrit-sakroileit gibi romatolojik hastalıklar nedeniyle, 4 hastaya (% 1,6) osteoporoz-vertebralarda patolojik kırık araştırılması amacıyla, 2 hastaya (% 0,8) metabolik kemik hastalığı nedeniyle, 5 hastaya (% 1,98) otitis eksterna tanısı amacıyla ve 1 hastaya (% 0,4) sedimantasyon-CRP yüksekliği gibi nedenlerden dolayı malignite şüphesi nedeniyle kemik sintigrafisi çekimi yapıldı. Hastaların 136’sına (% 54) geç statik tüm vücut görüntüleme, 116’sına (% 46) ise üç fazlı görüntüleme protokolü uygulandı. Tartışma: Kemik sintigrafisinin en sık kullanıldığı alan metastatik kemik hastalıklarının tanı ve takibidir. Bunu ortopedik uygulamalar, primer kemik tümörlerinin tanı-takibi ve oste- omyelit tanısı gibi nedenler takip etmektedir.