Yazar "Azboy, Nesrullah" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Are Recommendations Followed after Total Hip Arthroplasty? A Questionnaire(Galenos Publ House, 2024) Demir, Baran; Azboy, Nesrullah; Rakkad, Noor; Ayasgil, Melis; Catal, Bilgehan; Azboy, IbrahimIntroduction: Total hip arthroplasty (THA) is an operation that is successfully performed in patients with end-stage hip osteoarthritis. In this study, we aimed to evaluate the compliance level of primary THA patients with their doctor's post-operative advice on restricted hip movements and environment modifications to prevent dislocation. Methods: A survey consisting of 14 questions was prepared, questioning 320 patients who underwent THA in our clinic between 2015 and 2021. One hundred and forty three patients agreed to participate in our study, and their answers regarding whether they followed the introductions recommended by the surgeon who performed the surgery were recorded. Results: 99% of the 143 patients who participated in the survey stated that they were given some advice. 46% (n=66) of the patients stated that they were told that these introductions should be applied for life. 60% of the patients did not cross their legs, 74% did not squat, 86% did not sit cross-legged, 76% did not use toilet risers, and 89% do not do unrecommended sports. Conclusion: Most patients complied with the surgeon's recommendations in the early period; however, we observed that compliance decreased over time.Öğe Assessment of periprosthetic joint infection prevention methods amongst Turkish orthopedic surgeons in total joint replacement: A survey(Turkish Joint Diseases Foundation, 2020) Cimen, Oguzhan; Azboy, Nesrullah; Catal, Bilgehan; Azboy, IbrahimObjectives: This study aims to assess the methods employed by Turkish orthopedic surgeons to prevent periprosthetic joint infection (PJI) in total joint arthroplasty (TJA). Patients and methods: The data obtained for this study, conducted between January 2019 and February 2019, were gathered by sending out an online survey to Turkish Society of Orthopedics and Traumatology members (n=2,267). A total of 354 orthopedic surgeons responded and completed survey. The survey had 23 questions which include the experience, academic position, hospital where the physician works, monthly arthroplasty numbers, and infection prevention methods employed before, during, and after surgery. Results: The period for antibiotics prophylaxis showed variability, with about 63% of surgeons using prophylaxis longer than 24 hours. In terms of academic position, 52.4% of professors and 52.8% of associate professors used prophylaxis for the first 24 hours whereas this rate was 31.3% in operators (p=0.01). Of surgeons, 50.7% who perform more than 10 arthroplasties per month and 33.6% of surgeons who perform less than 11 arthroplasties per month used 24 -hour antibiotic prophylaxis (p=0.006). Blood glucose level assessment prior to surgery was performed by the majority of surgeons (94%). A total of 118 orthopedic surgeons (33.3%) performed methicillin- resistant Staphylococcus aureus (MRSA) decolonization with 54.7% of associate professors, 59.5% of professors, and 24.7% of operators (p=0.001). Only 60 surgeons (16.9%) checked vitamin D levels. Conclusion: Our study results demonstrated that the majority of orthopedic surgeons in Turkey do not follow the antibiotic prophylaxis recommendations and they use antibiotic prophylaxis for longer periods. Professors and associate professors, and surgeons with higher monthly arthroplasty numbers than surgeons with lower monthly arthroplasty numbers follow the recommended periods more than their counterparts. Most surgeons assess blood glucose levels whereas a small number of surgeons perform MRSA decolonization and check vitamin D levels.Öğe Birinci basamak merkez laboratuvarı HbA1c verilerine göre Hatay’da glisemik kontrol durumu ve ilişkili faktörler(2022) Azboy, Nesrullah; Savaş, NazanAmaç: HbA1c glisemik kontrolü, diyabetik komplikasyon riskini ve diabetik bakım kalitesini gösteren bir kan parametresidir. Bu çalışmada Hatay’da Aile Sağlığı Birimleri’nde (ASB) HbA1c tetkiki yapılan 18?yaş bireylerde HbA1c durumu saptanarak, HbA1c’nin sosyodemografik özellikler, kan lipit profili ve böbrek fonksiyon belirteçleriyle arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Kesitsel nitelikteki araştırmada Hatay Birinci Basamak Merkez Laboratuvarı’nda Ekim-Aralık.2017 döneminde 18?yaş bireylerin (n=22943) Hba1c, trigliserit, total kolesterol, yüksek dansiteli lipoprotein (HDL), düşük dansiteli lipoprotein (LDL), üre ve kreatinin verileri retrospektif değerlendirilmiştir. Değerlendirmede laboratuarın referans değerleri kullanılmış, HbA1c’nin ?%6.5 olması kötü glisemik kontrol kabul edilmiştir. İstatistiksel analizlerde; HbA1c bağımlı değişken, ilçe, uyruk, cinsiyet, yaş ve diğer laboratuvar verileri bağımsız değişken olarak alınmış, tanımlayıcı istatistik, ki-kare ve Mann Whitney-U testleri kullanılmıştır. pÖğe The changes in preferences for venous thromboembolism prophylaxis after total joint arthroplasty in Turkey: A survey(Turkish Joint Diseases Foundation, 2018) Azboy, Nesrullah; Cimen, Cgouzhan; Demirtas, Abdullah; Elci, Serhat; Azboy, IbrahimObjectives: This study aims to investigate the changes in preferences of orthopedic surgeons for venous thromboembolism (VTE) prophylaxis after total knee arthroplasty (TKA) and total hip arthroplasty (THA) and the factors that affect such changes in Turkey. Materials and methods: Turkish Orthopedics and Traumatology Association members (n=2.180) were invited to fill in the questionnaire. A total of 366 orthopedic surgeons responded and completed questionnaire. The questionnaire was comprised of 12 questions investigating the demographics of surgeons. their preferences for VTE prophylaxis. the changes in their preferences over the course of the past three years. and the causes of such changes. Results: In the past three years, 31.1% of surgeons changed their VTE prophylaxis method and 32.7% used risk classifications. The use of low molecular weight heparin (LMWH) decreased from 89.4% to 42.5% and from 85.8% to 44.2% after TKA and THA. respectively. The use of aspirin increased from 10.6% to 43.4% and from 9.7% to 37.2% after TKA and TIIA, respectively. The use of oral anticoagulants increased from 11.5% to 41.6% and from 10.6% to 39.8% after TKA and THA, respectively. Still, orthopedic surgeons in Turkey preferred LN1W11 at rates of 75.7% and 74% after TKA and Tim. respectively. Congressional presentations were the first (47.7%) among the causes of the changes in preferences for VTE prophylaxis. Preferences of up to 60% of surgeons working at universities were influenced by the American Academy of Orthopedic Surgeons guidelines. Conclusion: In the past three years, approximately one third of orthopedic surgeons changed their preferences for VTE prophylaxis after total joint arthroplasty in Turkey. Changes in preferences were largely in favor of aspirin and oral anticoagulants in parallel to changes in guidelines for VTE prevention.Öğe Halk sağlığı uzmanlarında sosyal medya kullanımı-2020(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2021) Azboy, Nesrullah; İnandi, Tacetti̇nAmaç: Sosyal medya zamandan ve mekândan bağımsız, interaktif iletişim aracı ve bilgi kaynağıdır. Halk sağlığı uzmanlarının güçlü bir iletişim platformu olan sosyal medyada kendilerine düşen görev ve sorumluklarının bilincinde olmaları, sosyal medyayı toplumsal sağlık iletişiminde aktif bir şekilde kullanabilmeleri önem arz etmektedir. Bu çalışmanın amacı halk sağlığı uzmanlarının sosyal medya kullanım düzeylerini sorgulamak, sosyal medya kullanımı hakındaki görüşlerini tespit etmek, sosyal medya kullanımının yaş, cinsiyet, medeni durum, unvan, çalışılan kurum, kişinin işyerindeki görevi, uzmanlık süresi ile ilişkisini incelemektir. Yöntem: Kesitsel nitelikteki bu çalışmanın evreni Türkiye'de görev yapan tüm halk sağlığı uzmanlarıdır. Halk Sağlığı Uzmanları Derneği'nin 6 Temmuz 2020'de yayınladığı bildiriye göre kamuda 453 halk sağlığı uzmanı bulunmaktadır. Evrenin tamamına ulaşılması hedeflendi. Ulaşılan 230 halk sağlığı uzmanına Google Formlar aracılığıyla sosyodemografik özellikler, bireysel sosyal medya kullanımı, çalışılan kurumda sosyal medya kullanımı ve Sosyal Ağları Kullanım Amaçları Ölçeği'ni içeren bir anket uygulandı. Ölçek likert tipte olup 7 alt boyuttan oluşmaktadır. Alt boyutlardan alınan ortalama puanın yüksek olması bireyin sosyal medyayı daha çok o amaçla kullandığını göstermektedir. Verilerin analizi SPSS 20.0 paket programı ile yapıldı. p<0,05 çıkan değerler önemli kabul edildi. Bulgular: Katılımcıların %97,0'ı sosyal medya kullanmakta, sosyal medya kullananların %97,3'ü her gün sosyal medya kullanmaktadır. En çok tercih edilen 3 sosyal medya hesabı sırasıyla %97,3 ile Whatsapp, %70,9 ile Facebook ve %69,1 ile İnstagramdır. Sosyal medya en çok işbirliği ve iletişim kurma, en az iletişimi başlatma amacıyla kullanılmaktadır. Sosyal medya kullanan katılımcıların %51,6'sı sosyal medyada içerik hazırlamamakta ve %68,6'sı bilimsel araştırmalarını sosyal medyada paylaşmamaktadır. Sosyal medya kullanan katılımcıların %90,0'ı sosyal medyanın infodemiyi arttırdığını düşünmekte ve %57,9'u en çok meslek örgütlerinin sosyal medya hesaplarına güvenmektedir. Kurumlarında sosyal medya kullanımı %84,8 iken en sık %57 ile Facebook hesabı bulunmaktadır. Katılımcıların yaşı arttıkça gün içerisinde sosyal medyaya ayırdıkları süre anlamlı düzeyde azalmaktadır (p=0,001). Kadınlarda Facebook, İnstagram ve LinkedIn; erkeklerde Youtube ve Telegram kullanımı önemli düzeyde daha fazladır (p<0,05). Sonuçlar: Halk sağlığı uzmanlarında ve çalıştıkları kurumlarda sosyal medya kullanımı yaygındır. En çok Whatsapp ve Facebook tercih edilmektedir. Sosyal medya en çok işbirliği ve iletişim kurmak için kullanılmaktadır. Sosyal medyada infodemiyi azaltabilmek için halk sağlığı uzmanları sık sık içerik hazırlamalı ve bilimsel araştırmalarını paylaşmalıdır. Sosyal medya sağlık, risk ve kriz iletişimi açısından ele alınmalıdır.Öğe Hatay’da PM10 ve SO2 düzeyi ve değişimleri, 2007-2017(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2020) İnandı, Tacettin; Azboy, Nesrullah; Canciğer Eltaş, MehtapAmaç:Hava kalitesi sağlığın en önemli belirleyicilerindendir. Hava kirliliği başta kanserler, kalpdamar hastalıkları, solunum ve sinir sistemi hastalıkları olmak üzere çoksayıda hastalık için risk faktörüdür. Çalışmanın amacı Hatay’da havakalitesini PM10 ve SO2 üzerinden yıllar itibarı ile değerlendirmektir. Gereç ve Yöntemler: Çalışmanın verileri Antakya ve İskenderun’da rutin ölçüm yapan havakalitesi izlem istasyonların 2007 ve 2017 yılları arasındaki yaptığıölçümlerden elde edildi. Yılın en az %75 gününde ölçüm yapılan veriler çalışmayadâhil edildi. Veriler http://www.havaizleme.gov.tr/ sunucusundan 24 saatlikortalamalar yıllara ve aylara göre analiz edildi.Bulgular: PM10; Tüm yıllarınortanca PM10 değeri 53 (min:0-max:995)µg/m3, ortalaması ise 66,6±53,4 µg/m3’dır. Ölçüm yapılangünler içinde, limitaşımı Antakya’da % 67,1,İskenderun’da %24,7 olmak üzere, genel ortalamada %54,3’tür. Limit aşımı en fazla %94,4 ile 2017 yılı iken, aylara göre ise %72,4 ileŞubat ayıdır. SO2; Tüm verilerin ortanca SO2 değeri 7(min:0-max:316)µg/m3’tür. GünlükSO2 ölçümlerinin %15,6’sında limit aşımı olmuştur. Antakya’daSO2 limit aşımı %11,6, İskenderun’da %22,3’tür.Yıllara göre en fazlalimit aşımı %26,4 ile 2015 yılı, aylara göre ise %41,9 ile Aralık ayıdır.Sonuç: Antakyave İskenderun’da dış ortam havası kirlidir. Hava kalitesinde yıllar itibarı ileönemli bir iyileşme görülmemektedir. Hava kalitesini DSÖ’nün değerlerine yükseltebilmekiçin sorumlu sektörler başta olmak üzere, toplumun tüm kesimlerinde farkındalıkve duyarlılık geliştirici çalışmalar gereklidir.