Yazar "Balkan, Ali̇" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Türk idare hukukunda kişisel verilerin korunması hakkı ve idarenin sorumluluğu(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2023) Balkan, Ali̇; Kahraman, MehmetKişisel veri, bir gerçek kişinin kimliğini belirlemeye yarayan her türlü bilgidir. İlk çağ devletlerinden günümüze kadar kişisel veriler devlet tarafından kayıt altına alınmıştır. Kişisel verilerin korunması Kıta Avrupası Hukuk Sisteminde özel hayatın ve aile hayatının gizliliği hakkı kapsamsında, ABD'de ise mahremiyet hakkı çerçevesinde değerlendirilmekte ve korunmakladır. 20. yüzyılın ortalarına doğru ilk bilgisayarların kullanılmaya başlaması ile kişisel veriler hızlı bir biçimde ve otomatik olarak işlenmeye başlamıştır. Bilişim teknolojisinin 21. yüzyılda ivme kazanması ile kişisel verilerin elde edilmesi, kullanılması ve aktarılması kolaylaşmıştır. Teknolojinin etkisi ile kişisel verilerin elde edilmesi gözetim faaliyetlerini kolaylaştırmıştır. Devlet tarafından teknolojik tabanlı gözetim araçları ile kişisel verilerin sınırsız bir şekilde elde edilmesi bireylerin mahremiyet hakkı üzerinde en büyük tehlike olarak ortaya çıkmıştır. Böylece kişisel verilerin idareye karşı korunması zorunlu bir hale gelmiştir. Kişisel veriler işletmeler için ise ekonomik bir değer halini almış ve ekonominin yeni yakıtı veya ham maddesi olarak nitelendirilmiştir. Bireye ait kişisel veriler bir yandan idarenin diğer yandan işletmelerin ilgi odağı haline gelmiştir. İdare, kamu hizmetinin yerine getirmek için ve bireyleri gözetim altında tutmak için kişisel veri işlemektedir. İşletmeler ise pazarlama ve satış için kişisel veri talep etmektedir. Kişisel veriler öncelikle idareye karşı korunmalıdır. İdare, kişisel veri işleyen en büyük sistemdir. İdarenin kişisel veri ihlali yapması bireylerin mahremiyet hakkına yapılmış ağır bir müdahaledir. Bu gelişmelerin sonucu olarak kişisel verilerin korunması hakkı yeni bir insan hakkı olarak kabul edilmeye başlanmış ve hukuki düzenlemelerde yer almıştır. Kişisel verilerin korunması günümüzde insan onurunun korunmasının temeli olarak kabul edilmektedir. Kişisel verilerin korunması hukuk devleti anlayışının zorunlu bir sonucudur. Kişisel verilerin korunması hakkı Türkiye'de uzun süre çeşitli yasal düzenlemelerde yer alan hükümler yolu ile korunmaya çalışılmıştır. Bu durum kişisel verilerin korunması hakkını olumsuz etkilemiştir. Türkiye'de kişisel verilerin korunması hakkı 2010 yılında yapılan referandum sonucu anayasal bir hak haline gelmiştir. 2016 yılında ise 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu yürürlüğe girmiştir. Bu iki gelişme Türkiye'de kişisel verilerin korunması hakkı bakımın dönüm noktalarıdır. 6698 sayılı kanun ile kurulan Kişisel Verileri Koruma Kurulunun faaliyete başlaması ile kişisel verilerin korunması hakkının korunması bakımından somut bir güvence mekanizması kurulurmuştur. Ancak kişisel verilerin idare karşısında korunması bakımından 6698 sayılı yasa hükümlerinin yeterli olmadığı görülmüştür. 6698 sayılı kanunun idarenin veri işleme faaliyetlerini, idarenin ve kamu görevlilerinin hukuki sorumluluğunu ayrı biçimde düzenlemesi yararlı olacaktır.