Yazar "Bi̇lgi̇ç, Ni̇lüfer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hatay ilinde yetişen Myrtus communis L.'nin A549 hücreleri üzerindeki apoptotik etkisi(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2018) Bi̇lgi̇ç, Ni̇lüfer; Gülbol Duran, GülayMyrtus communis L. (MC) anti-proliferatif, apoptotik, analjezik ve anti-inflamatuar etkilere sahip olan önemli tıbbi ve aromatik bir bitkidir. Ancak bitkinin biyolojik aktiviteleri ve potansiyel moleküler hedefleri ile ilgili bilgiler henüz tam olarak netlik kazanmamıştır. Kanser araştırmalarında apoptotik hücre ölümünün moleküler mekanizmasının anlaşılması büyük önem arz etmektedir. Çalışmamızın amacı, MC esansiyel yağının A549 hücrelerinde apoptozu uyarıp uyarmadığı, uyarıyor ise hangi yolak üzerinden hücreleri apoptoza yönlendirdiğini araştırmaktır. Çalışmamızda, A549 hücreleri 24 ve 48 saat süreyle MC esansiyel yağının 31.25 ile 2500 µg/ml doz aralığındaki çeşitli konsantrasyonları ile muamele edildi. MTT analizi ile sitotoksisite ölçüldü ve IC50'nin altındaki sitotoksik olmayan konsantrasyonlar belirlendi. Daha sonra hücreler 312.5 ve 156.25 µg/ml konsantrasyonlarında MC esansiyel yağı ile 24 saat süreyle inkübe edildi ve qRT-PCR yöntemiyle Kaspaz 3, Kaspaz 8, Kaspaz 9, Bcl-2 ve p21 genlerinin ekspresyon seviyeleri belirlendi. Sonuçlarımız 24. saatte 625 µg/ml ve üstündeki konsantrasyonların, kontrol grubu ile kıyaslandığında hücre canlılığını önemli ölçüde baskıladığını gösterdi. 312.5 µg/ml dozda, intrinsik yolakta görev alan genlerden Kaspaz 3 ve Kaspaz 9'un ekspresyon seviyelerinin anlamlı ölçüde arttığı saptandı (sırasıyla p:0.0129 ve p:0.0180). p21, antiapoptotik Bcl-2 ve ekstrinsik yolakta görev alan Kaspaz 8 geninin ekspresyon seviyelerinde ise anlamlı bir fark görülmedi. 156.25 µg/ml dozda ise bakılan genlerden sadece p21 geninin ekspresyon seviyesi anlamlı bir artış gösterdi (p:0.0002). Sonuç olarak, bu çalışma kapsamında MC esansiyel yağının intrinsik yolak aracılığıyla apoptozu uyardığı gösterilmiş olup MC'nin kanser tedavisinde doğal yeni bir terapötik ajan olarak potansiyel teşkil ettiği düşünülmektedir.