Yazar "Dağalp, Seval Bilge" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Determination of presence of equid alpha and gammaherpesvirus infections in foals with respiratory distress(2018) Dağalp, Seval Bilge; Babaoğlu, Ali Rıza; Ataseven, Veysel Soydal; Karapınar, Zeynep; Timurkan, Mehmet Özkan; Doğan, Fırat; Özkul, Aykut; Alkan, FerayBu çalışmanın amacı, özel bir pansiyon harasında (geçici konaklama yeri) bulunan taylarda bir solunum sistemi hastalığı salgınında equid herpesvirusların varlığını araştırmak ve equid alpha ve gammaherpesvirusların olası etkileşimlerini ortaya koymaktır. Bu amaçla, solunum sistemi hastalığı bulgulu 28 taydan nazal swap (n=21), lökosit örnekleri (n=28) ve ölen bir taydan alınan doku örnekleri, equid herpesvirus-1, -4, -2 ve -5 yönünden glikoprotein B (gB) genini tespit etmeyi hedefleyen multipleks nested PCR ile test edildi. Örneklenen 29 hayvanın %3.4'ü (1/29), %58.6'sı (17/29), %58.6'sı (17/29) ve %75.9'u (22/29) sırasıyla EHV-1, EHV-4, EHV-2 ve EHV-5 yönünden pozitif olarak bulundu. Özellikle söz konusu viruslar tarafından oluşturulan tekli enfeksiyonlardan çok, EHV-1,-2 ve -5 arasında çoklu enfeksiyonların varlığı (%75.9; 22/29) dikkat çekiciydi. Filogenetik analiz sonuçları yerel equid gammaherpesvirusların, EHV-4 suşlarının aksine genetik olarak büyük farklılık gösterdiğini ortaya koyduÖğe Doğu Akdeniz bölgesinde küçük ruminant lentivirus enfeksiyonlarının serolojik ve moleküler yöntemlerle araştırılması(2021) Doğan, Fırat; Ataseven, Veysel Soydal; Dağalp, Seval Bilge; Ergün, YaşarAmaç: Yapılan bu çalışma ile keçi ve koyun işletmelerinden alınan örneklerde küçük ruminant lentivirus enfeksiyonlarının varlığının araştırılması amaçlandı. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada Doğu Akdeniz bölgesinden (Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye) 2015-2017 yılları arasında toplanan halk elindeki keçi ve koyun işletmelerinden 6 ay ve üzeri yaştaki 260 koyun ve 440 keçi olmak üzere toplam 700 hayvandan alınmış lökosit ve kan serum örnekleri kullanıldı. Küçük ruminant lentivirus varlığının ortaya konulması için serolojik (ELISA) ve moleküler yöntem (PCR) testleri kullanıldı. Bulgular: ELISA ve/veya PCR testleri sonuçlarına göre koyunlarda %9,62 (25/260), keçilerde %9,32 (41/440) ve tüm hayvanlarda %9,43 (66/700) oranında pozitiflik tespit edildi. Ayrıca gag gen bölgesinin kısmi dizin analizi sonucunda hem koyunlarda hem de keçilerde küçük ruminant lentiviruslarının B genotipinin varlığı tespit edildi. Öneri: Sonuç olarak Doğu Akdeniz (Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye) bölgesinde küçük ruminant lentiviruslarının yakın geçmişteki bölgedeki durumu ortaya konulmuş oldu. Bu çalışmada küçük ruminant lentivirus enfeksiyonlarının teşhisi ve sürü bazlı tam eradikasyonu için ELISA ve PCR testlerinin birlikte kullanılması gerektiği kanısına varıldı. Ayrıca moleküler çalışmaların arttırılması, farklı gen bölgelerine ve tam genom analizlerine yönelik detaylı araştırmaların da yapılarak farklı alt tiplerin ortaya konulması, böylece ülkede sirküle olan alt tiplerin belirlenmesi önemli olabilecektir.Öğe Hayvan Coronavirusları, türler arası geçiş ve zoonotik potansiyelleri(Selçuk Üniversitesi, 2020) Dağalp, Seval Bilge; Şahinkesen, İlker; Babaoğlu, Ali Rıza; Doğan, Fırat; Arslan, Enes ArdaCoronaviruslar (CoV) insan ve omurgalıların önemli patojenleri olarak bilinmektedir. Bu viruslar insan, hayvan, kuş, yarasa, fare ve birçok yaban hayvanında solunum, gastrointestinal ve merkezi sinir sistemi enfeksiyonları oluşturabilmektedir. İnsan CoV enfeksiyonları öncelikle üst solunum yolları ve gastrointestinal sistemi etkilemektedir. Klinik semptomlar hafif soğuk algınlığı benzeri tablodan, daha şiddetli bronşit ve pnömoni gibi akciğer ilişkili formlara kadar değişmektedir. İki bin iki yılında SARS ve 2012’de MERS salgınlarından sonra CoV’ların hayvanlardan insanlara (zoonotik CoV’ler) bulaşma olasılığı kanıtlanmıştır. Aralık 2019’da ise Çin’in Wuhan kentinde başlayan ve nedeni bilinmeyen bir pnömoni salgını dünya çapında bir yayılım göstermiştir. Ocak 2020’de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından bu virus yeni tip Coronavirus 2019 (nCoV-19) olarak tanımlanmış ve Şubat 2020’de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu salgını küresel acil durum ilan ederek coronavirus hastalığı 2019 (COVID-19) olarak açıklamıştır. Bu salgında dünya genelinde her gün binlerce ağır hasta spesifik antiviral tedavi eksikliği ve klinik tedavi yetersizliği nedeniyle hayatını kaybetmektedir. CoV’lerin son yıllarda yüksek orandaki nükleotid değişimi ve rekombinasyonu büyük ölçüde populasyon, kentleşme ve modern tarım ve hayvancılık uygulamaları gibi faktörler nedeniyle hızlanmaktadır. Bu faktörler, türler arası karışımı ve tür bariyerlerinin geçişini kolaylaştırmış ve CoV’lerin genomik rekombinasyonuna yol açmıştır. Viral zoonoz enfeksiyonları önlemenin etkili yolu,“tek sağlık” kavramını dikkate alarak doğal rezervuarlar ve insanlar arasındaki engelleri korumaktır.Öğe Kedilerde Felid Alphaherpesvirus 1’in (FeHV-1) moleküler tanısı veasemptomatik kedilerin enfeksiyonun epidemiyolojisindeki rolünün belirlenmesi(2022) Yıldırım, Yakup; Dağalp, Seval Bilge; Doğan, Fırat; Küçük, Ali; Acar, Gülizar; Yıldız, Ramazan; Hasırcıoğlu, SibelKedilerin solunum sisteminin en yaygın patojenlerinden biri olan Felid alphaherpesvirus 1 (FeHV-1) çoğunlukla ateş, mukopurulent nazal akıntı, konjunktivitis, iştahsızlık gibi semptomlarla seyretmekte ve özellikle yavru kedilerde alt solunum sistemi enfeksiyonları sonrasında ölümlere neden olabilmektedir. dir. Enfeksiyonun bulaşması akut ve subklinik enfekte kedilere ait üst solunum yolu sekret ve ekskretleri yoluyla olmaktadır. Bu çalışmada sağlıklı görünümlü ile solunum sistemi enfeksiyonu klinik bulguları gösteren, 6 ay-8 yaş arasında, sahipli veya sahipsiz, farklı ırklara ait 55 dişi, 57 erkek olmak üzere toplamda 112 kediden alınan EDTA’lı kan örneklerinde PCR tekniği ile FeHV-1 nükleik asit varlığı araştırılmış ve pozitif örneklerin dizin analizi gerçekleştirilerek filogenetik ağaç oluşturulmuştur. Test edilen örneklerin %33,93’ünde (38/112) FeHV-1 nükleik asidi tespit edildi. Sağlıklı görünümlü kedilerde pozitiflik oranı %20,83 (5/24) iken, klinik bulgulu kedilerde bu oran %37,50 (33/88) olarak belirlendi. Her iki grupta yer alan kedilerde pozitiflik oranlarının yakın oluşu etken saçılımında akut enfekte kedilerin yanı sıra, sağlıklı görünümlü kedilerin de önemli rol oynayabileceğini düşündürmüştür. Örneklenen kedilerde yaş ve cinsiyete göre pozitiflik oranları, enfeksiyonun her yaştaki ve cinsiyetteki kedilerde görüldüğü ancak özellikle 1 yaş altındaki kedilerde daha yaygın olabileceği ortaya konmuşturÖğe SARS-CoV-2’nin genom organizasyonu(2020) Babaoğlu, Ali Rıza; Dağalp, Seval Bilge; Doğan, Fırat; Kırmızı, Gülizar AcarCoronaviridae ailesi Orthocoronavirinae ve Letovirinae olmak üzereiki alt aileden oluşmaktadır. Orthocoronavirinae alt ailesi serolojikve genetik özelliklerine göre alfa, beta, gamma ve delta olmak üzere4 ayrı genusta (cins) incelenmektedir. Coronaviridae ailesinde yeralan viruslar zarflı, 80-220 nm boyutunda ve pleomorfik yapıda olmalarına rağmen, çoğunlukla küresel görünüm sergilemektedir. Buviruslar 20 nm uzunluğunda belirgin ve taç şeklinde trimer spike adıverilen yüzey çıkıntılarına sahiptir. Coronaviruslar büyük RNA genomuna sahip olmaları nedeniyle mutasyon ve rekombinasyon türügenom değişimleri, bu viruslarda daha fazla görülmektedir. Özellikleyarasa CoV'larının doğada çok sayıda farklı konakçı türünde sirküleolabilmesi, rekombinasyon ve mutasyon oranının artmasına ve yenipatojen CoV'ların ortaya çıkmasına yol açabilmektedir. Coronavirusların çoğalması konak hücrenin sitoplazmasında gerçekleşmektedir.Bu viruslar replikasyon için ilk önce S proteini ile hücre yüzey reseptörlerine tutunurlar. CoV'un konakçıda enfeksiyon oluşturabilmesinde ve doku tropizminde temel belirleyici, virus S proteini ve konakhücre yüzey reseptörü arasındaki ilişkidir. SARS-CoV-2, Anjiyotensindönüştürücü enzim 2'nin (Angiotensin-converting enzyme 2 - ACE2)farklı bölgelerine bağlanmaktadır. ACE2, kardiak fonksiyonu ve kanbasıncının dengelenmesi için önemli bir hücre yüzeyi çinko-bağlayıcı karboksipeptidaz olarak tanımlanmaktadır. SARS-CoV-2'nin, yenibir pandeminin etiyolojik ajanı olarak tanımlanması ile birlikte yarasa kökenli Coronavirusların moleküler biyolojisi ve patogenezine yönelik ilgiyi bir kez daha uyandırmıştır. Bu çalışmalar SARS-CoV-2’yekarşı oldukça kısa bir süre içinde spesifik antiviral ajan ve aşılarıngeliştirilmesi için kullanılabilecek çok sayıda fonksiyonel ve yapısalbilgi üretmiştirÖğe Seroepidemiological studies of equine herpesviruses 1 (EHV-1) and 4 (EHV-4) infections in working horses from the eastern Turkey(2010) Ataseven, Veysel Soydal; Dağalp, Seval Bilge; Başaran, Zeynep; Keskin, SıddıkThe objective of this research was to determine the presence of equine herpesvirus types 1 (EHV-1) and 4 (EHV- 4) antibodies in local horses from five provinces in the East Anatolia region of Turkey. Blood samples were collected from 405 nonvaccinated horses living in Van, Bitlis, Muş, Erzurum, and Iğdır, and were analyzed via a commercial enzyme-linked immunosorbent assay (ELISA). EHV-1- and EHV-4-specific antibodies were detected in 94 (23.2%) and 316 (78.0%) of the 405 tested sera, respectively. The seropositivity percentages for EHV-1-specific antibodies by province were as follows: 29.5% in Van, 6.1% in Bitlis, 5.1% in Muş, 24.0% in Iğdır, and 20.6% in Erzurum. EHV-4-specific antibodies were detected at levels of 87.2% in Van, 61.2% in Bitlis, 56.4% in Muş, 84.0% in Iğdır, and 52.9% in Erzurum. The present investigation demonstrated that EHV-1 and EHV- 4 infections were more prevalent in the indigenous horse population from five provinces in the East Anatolia region of Turkey. Also, this data on the high seropositivity of both infections in two provinces (Van and Iğdır) along the eastern border of Turkey may be also serve as a risk indicator for future introductions of some transboundary diseases via border trade.Öğe Van bölgesi keçilerinde parainfluenza virus - 3 (PIV-3) ve Bovine Herpesvirus-1 (BHV-1) enfeksiyonlarının seroprevalansı(2010) Ataseven, Veysel Soydal; Başaran, Zeynep; Yılmaz, Volkan; Dağalp, Seval BilgeBu çalışmada, Van merkez ve ilçelerinde yetiştirilen keçi sürülerinden alınan 407 adet kan serum örneğinde bovine herpesvirus-1 (BHV-1) ve parainfluenza virus-3 (PIV-3) spesifik antikorlarının varlığı virus nötralizasyon (VN) testi ile araştırıldı. Serum örneklerinin 21 adedinde (%5.2) PIV-3 ve 3 adedinde (%0.7) BHV-1’e karşı spesifik antikor varlığı tespit edildi. Elde edilen veriler, Van ilindeki yerli ırk keçilerde PIV-3 ve BHV-1 enfeksiyonlarının varlığını ortaya koymaktadır.