Yazar "Duman, İbrahim Gökhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çocuklarda suprakondiler humerus kırıklarında cerrahi tedavi sonuçlarımız(2014) Dikmen, Beşir; Duman, İbrahim Gökhan; Özden, Raif; Uruç, Vedat; Doğramacı, Yunus; Kalacı, Aydıner; Karapınar, SerhatAmaç: Çocuklarda humerus alt uç kırıkları, ön kol kırıklarından sonra ikinci en sık görülen kırıklardır. Bu çalışmanın amacı, kliniğimizde cerrahi olarak tedavi edilen çocuk suprakondiler humerus kırıklarında uygulanan tedavi yöntemimizi değerlendirmek ve literatürle karşılaştırmaktır. Yöntemler: 2006 ve 2011 yılları arasında kliniğimizde tedavi edilen 54 suprakondiler kırıklı hasta değerlendirmeye alındı. Çalışmada hastaların demografik verileri, kırığın oluş nedenleri, kırık tipleri, eşlik eden yaralanmalar, postoperatif komplikasyonlar, radyolojik parametreler, kozmetik ve fonksiyonel sonuçlar değerlendirildi. Bulgular: 38 erkek (%70,4) ve 16 kız hasta çalışmaya dahil edildi. Ortalama yaş 5,51 (yaş aralığı:1-11) olarak bulundu. Hastanede ortalama yatış süresinin 2,29 gün yine ortalama takip süresinin ise 140 hafta olduğu görüldü. İyatrojenik damar ve sinir yaralanmasına rastlanmadı. Bir hastada çivi dibi enfeksiyonu diğer bir hastada ise heterotopik ossifikasyon saptandı. Flynn kriterlerine göre fonksiyonel sonuçlar %90, 7 mükemmel, %9,3 iyi; kozmetik sonuçlar ise %90, 7 mükemmel, %5,6 iyi, %1,9 orta, %1,9 kötü olarak bulundu. Sonuç: Çocuklarda suprakondiler humerus kırıklarında hastanede yatış süresi, nörovasküler komplikasyonlar, fonksiyonel ve kozmetik sonuçlar göz önüne alındığında posterior yaklaşım ile medial ve lateralden çapraz K-teli ile tespitin güvenli ve etkin bir yöntem olduğu görüldü.Öğe EFFECT OF SUBACROMIAL HYALURONIC ACID INJECTION ON THE NORMAL ROTATOR CUFF TENDON: AN EXPERIMENTAL STUDY IN RAT(2022) Duman, İbrahim Gökhan; Dogramacı, Yunus; Gökce, Hasan; Bayraktar, Hamdullah SuphiNtroduction: Clinically hyaluronic acid injection has been used in treating shoulder pain and was found to be effective for patients with rotator cuff tears. The aim of the present experimental study was to evaluate cellular changes in the rotattor cuff after hyaluronic acid injection into subacromial area, compared to subacromial injections with normal saline. Material and Method: Ten male Wistar rats were used in the study. Both the right (study n=10) and left (control n =10) shoulders were used for subacromial injection in each rat. The hyaluronic acid doses were given 0.1ml of hyaluronic acid (HYALGAN®*) were injected subacromially into the right shoulder (s tudy group) and 0.1ml of saline solution were given into the subacromial space of the left shoulder (control group) once weekly for consecutive 3 weeks. One week after the last injection, the rats were sacrificed with a lethal dose of Xylazine HCl and Ketamine HCl. Next, the right and left shoulder joints including the supraspinatus and infraspinatus tendons were carefully dissected and slices were subjected to routine hematoxylin and eosin (H&E) staining procedure, and then were examined under a light microscope. Differences between groups, regarding animals’ weight, were evaluated using Student’s t-test for independent variables. The level of statistical significance was set at p<0.05. Results: Macroscopically: norma l tendon structures were observed in both groups. Microscopically: no statistically significant pathologic changes including necrosis, inflammation and giant cell infiltration were observed on microscopic examination of both the control and study shoulders (p= .5921). Conclusion: Hyaluronic acid injection into the subacromial area has no adverse histopathologic effects on the healthy rottator cuff.Öğe Endobutton technique for the treatment of acute acromioclavicular joint dislocations(2014) Özden, Raif; Uruç, Vedat; Duman, İbrahim Gökhan; Doğramacı, Yunus; Kalacı, Aydıner; Kömürcü, ErkamAmaç: Akromioklaviküler eklem çıkıkları daha çok genç atletlerde sık görülen bir yaralanmadır. Bu çalışmanın amacı endobutton sistemi ile tespit edilmiş akut akromioklaviküler eklem çıkıklarının postoperatif fonksiyonel sonuçlarını değerlendirmektir. Yöntemler: Bu tespit yöntemi 10 hastaya uygulandı. Rockwood sınıflamasına göre yedi has-tada tip V, üç hastada tip III çıkık vardı. Korakoklaviküler aralık ve akromioklaviküler eklem iki endobutton kullanılarak redükte edildi. Bir endobutton klavikulanın üzerine ikincisi korakoid çı- kıntının altına yerleştirildi. Sonuçlar Constant omuz skoru ve vizüel analog skala ile değerlendirildi. Bulgular: Tüm hastaların intraoperatif olarak fiksasyonunun sağlam olduğu görüldü. Ameliyattan hemen sonra, 6. haftada ve 1 yıl sonra çekilen grafilerde, korakoklaviküler aralık ve akromioklaviküler eklemin yeterli derecede redükte olduğu tespit edildi. Ortalama Constant omuz skoru ameliyatlı omuzda 89 (88-92), sağlam omuzda ise 90 (88-93) olarak bulundu. Constant omuz skoru ile değerlendirildiğinde akromioklaviküler çıkık olan taraf ile normal taraf arasında anlamlı istatiksel fark bulunamadı ve herhangi bir komplikasyonla karşılaşılmadı. Sonuçlar: Bu metod akromioklaviküler eklemin tespiti için güvenli ve etkin bir yöntemdir.Öğe Five cases of early dissociation between the bipolar hip endoprosthesis cup components ; either spontaneously or during reduction maneuvers(2017) Uruç, Vedat; Özden, Raif; Duman, İbrahim Gökhan; Kalacı, AydınerBipolar hemiarthroplasty is frequently used in the treatment of intracapsular hip fractures. Dissociationof the bipolar components can happen during the hip dislocation, the reduction maneuvers, or spontaneously without any dislocation. Here we report early dissociation between bipolar components in twocases during the attempt of closed reduction maneuvers and three cases with spontaneous dissociationwithout any trauma. To prevent or minimize this complication; the reduction of dislocated hips must beachieved very gently under general anesthesia withfluoroscopic control. During the initial operation thesurgeons must be sure that the bipolar components are locked to each other and afterŞnal reduction,especially in osteoarthritic acetabulums, that the cup position is not in varus position.© 2017 Publishing services by Elsevier B.V. on behalf of Turkish Association of Orthopaedics andTraumatology. This is an open access article under the CC BY-NC-ND license (http://creativecommons.org/licenses/by-nc-nd/4.0/).Öğe The results of retrograd intramedullary elastic nailing in the treatment of pediatric femoral shaft fractures(2016) Yıldız, Ömer Serkan; Duman, İbrahim Gökhan; Yılmaz, Emine Ece; Özden, RaifAMAÇ: Retrograd elastik intramedüller çivileme yöntemi ile tedavi edilen femur cisim kırıklı çocukların sonuçları değerlendirildi.YÖNTEM: Bu çalışmamıza, 2010-2014 yılları arasında Mustafa Kemal Ünviversitesi Araştırma hastanesine başvuran ve femur cisim kırığı tanısı nedeniyle retrograd intramedüller elastik çivileme ile tedavi ettiğimiz 20 (15 erkek, 5 kız) hasta dahil edildi. BULGULAR: Hastalarımızın ortalama takip süresi 14,5 ay (9-24 ay), yaş ortalaması 8,3 (4.5-14 yıl) idi. Olgularımızın 16'sı (%90) kapalı, 4'ü (%10) açık kırık idi. Olgularımızın ortalama yatış süresi ise 3,4 gündür (2-10 gün). Hastalarımızda ortalama kaynama zamanı 7,8 hafta (6-12 hafta) olarak tespit edildi. Açık ve kapalı kırıkların kaynama süreleri açısından anlamlı bir fark saptanmadı. Olgularımızın birinde 5, diğerinde 7 derece valgus dizilimi gözlendi ancak hastalarımızda fonksiyonel ve klinik herhangi bir soruna yol açmadı. Olgularımızın hiç birinde anterior-posterior açılanma ve rotasyonel deformite gözlenmedi. Üç hastamızda 1 cm den az, 2 hastamızda 1-1,5 cm arası extremite uzunluk farkı tespit edildi. Ancak bu uzunluk farkı hastalarımızda klinik ya da fonksiyonel bir sorun yaratmadı. Hastalar klinik ve radyolojik olarak Flynn kriterlerine göre değerlendirildiğinde; 14 hastada (%70) mükemmel sonuç, 5 hastada (%25) iyi sonuç ve 1 hastada (%5) kötü sonuç elde edildi. SONUÇ: Femur cisim kırıklı çocuklarda (5-14 yaş) elastik intramedüller çivi ile osteosentez, güvenilir ve etkin bir tedavidir.Öğe Rotator manşet yırtığı tamirinde mini açık yaklaşımla tek sıra sütür-ankor tekniğinin klinik ve radyolojik sonuçları(2014) Karapınar, Serhat; Uruç, Vedat; Özden, Raif; Duman, İbrahim Gökhan; Doğramacı, Yunus; Kalacı, AydınerAmaç: Tam kat Rotator manşet yırtığı (RMY) tamirinde mini-açık yaklaşımla tek sıra anchor tekniğinin klinik sonuçlarını ve yeniden yırtık oranını değerlendirmeyi amaç- ladık Yöntemler: Tam kat RMY lezyonu tanılı hastalar çalış- maya dâhil edildi. Mini açık yaklaşımla tek sıra anchor tekniği ile tamir yapıldı. Hastaların ortalama takip süresi 9,8 ay idi Hastaların ameliyat öncesi ve sonrası fonksiyonel ve klinik durumları UCLA (University of California at Los Angeles) ve Constant skorlaması ile değerlendirildi. Hastaların son kontrollerinde yeniden yırtık olup olmadığı MRG (Magnetik rezonans görüntüleme) ile değerlendirildi Bulgular: Yirmi üç hasta (13 erkek, 10 kadın) çalışmaya dahil edildi. Ortalama yaş 52 (18-68 yaş) idi. Ameliyat öncesi ortalama UCLA skoru 11.7, Constant skoru 26.83 olarak bulundu. Ameliyat sonrasında ise sırasıyla 29.91, 82.04 yükseldiği görüldü. Her iki skorlamadaki artış istatistiksel olarak anlamlı idi (p<0.05). Hastaların memnuniyet oranları %95 idi. Kontrol MRG’larda yeniden yırtık sadece 1 hastada tespit edildi. Sonuçlar: Elde edilen sonuçlar, tam kat rotator manşet yırtıklarının tamirinde mini açık yaklaşımla tek sıra sü- tür-ankor tekniğinin klinik sonuçlarının iyi olduğunu ve yeniden yırtık oranının oldukça düşük olduğunu göstermiştirÖğe Yeni kurulmuş tıp fakültelerinde ve eğitim kurumlarında asistan olmak (biz nerdeyiz ?)(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2010) Duman, İbrahim Gökhan; Yanat, Ahmet NedimYeni kurulmuş tıp fakültelerinde ve eğitim kurumlarında asistan olmak (biz neredeyiz), Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanlık Tezi, Hatay,2010Türkiye'de hasta başına düşen doktor sayısındaki süregelen yetersizlik; yönetimleri bu problemi çözmek amacıyla var olanlara ilaveten yeni tıp fakülteleri, özel (veya vakıf) üniversiteler ve Sağlık Bakanlığına bağlı yeni kurumlar ihdas edip bunlar tarafından yürütülen yeni asistan eğitim programları açmaya yöneltmiştir. Bu çalışmalarını desteklemek için de Avrupa birliği ve ABD deki doktor/hasta sayısı oranları gibi istatistiksel verilere başvurmuştur. Bu durum zamanla fakültelerin ve yeni kurulan eğitim kurumlarının altyapılarının yeterliliği konusunda tartışmalara yol açmıştır. Çünkü bu programları destekleyen AB deki European Union of Medical Specialists (UEMS ? Union Européenne des Médicins Specialits), European Board of Orthopaedics and Traumatology (EBOT) veya ABD deki Accreditation Council for Graduate Medical Education (ACGME) and American Board of Orthopaedic Surgeons gibi resmi ve/veya yetkili kuruluşlar yoktur bunun yerine ülkemizde Ulusal Tıp Eğitimi Akreditasyon Komitesi ? UTEAK (Turkish Accreditation Committee For Medical Education) ve Türk Ortopedi ve Travmatoloji Birliği Derneği ? TOTBİD (Turkish Society of Orthopaedics and Traumatology) gibi resmi makamlarca henüz tam olarak desteklenmeyen / yetkilendirilmeyen kurumlar vardır.Antakya/Hatay'da yeni (2003) kurulan bir tıp fakültesi olarak; asistan eğitim programları bulunan diğer kurumlar arasındaki pozisyonumuzu saptamayı ve asistanların, eğitim aldıkları kurumların yaşı veya tipini ayırmaksızın, görüşlerini almayı amaçladık. Bazı demografik bilgiler ve altyapı hakkındaki sorular dışında esas olarak katılımcıların eğitim programlarının yeterliliği ve etkinliği hakkında görüşlerini öğrenmeyi hedefleyen bir anket hazırladık.Özel (veya vakıf) üniversiteler; tüm kurumlar arasında alt yapı yeterliliği, müfredat yeterliliği (örn yetersiz seminer sayıları, dersler vb., yetersiz sayıda travma cerrahisi (p<0.05), spinal cerrahi (p<0.05), artroskopik cerrahi (p<0.05) el cerrahisi (p<0.05)gibi cerrahi beceriler) ve asistanların eğitim kurumu olarak tercihleri açısından en kötü performansa sahipti. Tüm asistanlar seminer saatlerinin, derslerin vb. tatmin edici olmamasından (p<0.05), pediatrik spinal cerrahi gibi becerilerin yetersizliğinden (p<0.05), ve çalışmalarına karşılık verilen maaştan şikâyetçiydi (p<0.05). Tüm asistanlar yeni kurulan bir kurumda örneğin yeni açılan bir devlet üniversitesinde uzmanlık eğitimi yapmanın kötü bir fikir olduğunu düşünmekteydi (p<0.05). Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında elde edilen daha yüksek aylık gelirin bu kurumların asistanlar için daha çekici olduğunu gösterdi (p<0.05). Özel (veya vakıf) üniversitelerde veya Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında çalışan asistanlar asistan sayısındaki yetersizlikten şikâyetçiydi (p<0.05). Yeni kurulan kurumlarda çalışan katılımcılar ise öğretim üyesi sayısındaki yetersizlikten şikâyetçiydi (p<0.05). Yeni kurulan kurumlar ile özel (vakıf) üniversite hastanelerinde çalışan asistanlar laboratuarlarının yetersizliğinden şikâyetçiydi (p<0.05). Tüm asistanlar çalıştıkları kurum fark etmeksizin bürokratik prosedürlerden, iş yükünden, sosyal aktivitelerinden şikâyetçiydi.Yeni kurulmuş bir fakülte olmamıza karşın yeni ve eski kurumlar arasında yer aldığımızı gördük.Türkiye de akreditasyon prosedürleri mümkün olan en kısa sürede başlamalı ve TOTBİD tarafından hazırlanan müfredat asistan eğitimi veren kurumlar tarafından olduğu gibi ve dikkatle uygulanmalıdır. TOTEK tarafından yürütülen kurslar ve kurumlar arası asistan rotasyonları bu amaçlara ulaşılana kadar koşulların iyileştirilmesine yardımı olabilir