Yazar "Edirne, Tamer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 1-15 Yaş arası çocuklarda demir eksikliği taramasında MCV ve RDW ölçümü(2011) Arıca, Vefik; Arıca, Seçil; Tutanç, Murat; Edirne, Tamer; Gücük, Sabahat; Motor, SedatAmaç: Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, demir eksikliği dünyadaki en sık rastlanan beslenme sorunudur. Demir eksikliği tüm vücut fonksiyonlarını etkileyen sistemik bir hastalıktır. Çalışmamızda demir eksikliği anemisi tanısını erken evrelerde koydurabilen ucuz, yaygın, kolay bir yöntem olan hemogram parametrelerinden eritrositlerin büyüklüklerine göre dağılım genişliği (Red Cell Distribution With-RDW) ve ortalama eritrosit hacmi (Mean Corpuscular Volume-MCV) değerlerinin özgüllüğü ve duyarlılığı üzerinde durulmuştur. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda hasta ve kontrol grubunu oluşturan olgular Çocuk Polikliniği'ne başvuran 1-15 yaş arasındaki 210 çocuktan oluşmaktadır. Geriye dönük dosyaları taranan hastaların; tam kan sayımı, serum demiri, total demir bağlama kapasitesi ve ferritinden değerleri ölçüldü. Demir eksikliği tanısı için ölçüt olarak; NHANES II'de (Second National Health and Nutrition Examination Survey) belirlenen, yaşa göre transferrin satürasyonu ve ferritin cut off değerleri kullanılmıştır. Bulgular: Hasta grubunun MCV ortalama değeri kontrol grubuna göre istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı düşük bulunmuştur (p<0,001). Hasta grubunun RDW ortalama değeri kontrol grubuna göre istatistiksel olarak ileri düzeyde anlamlı yüksek bulunmuştur (p<0,001). Sonuç: Demir eksikliği erken tanısı için eritrosit indekslerinden RDW değerlerinin kullanılması, oldukça duyarlı ve özgül bir yöntemdir. MCV ve RDW’nin birlikte değerlendirilmesi, RDW’nin tek başına değerlendirilmesiyle eş bir duyarlılık değerine sahiptir.Öğe Van ilindeki 0-36 ay arası sağlıklı çocuklarda serum 25-OHD düzeyi(2010) Arıca, Vefik; Arıca, Seçil; Gücük, Sebahat; Edirne, TamerAmaç: Günümüzde yapılan çalışmalarda raşitizmin ve D vitamini eksikliği görülme sıklığının iklime, toplumun sosyoekonomik düzeyine ve bölgenin sağlık hizmetlerinden faydalanma derecesine göre, yöresel değişmelere bağlı olduğu gösterilmiştir. Herhangi bir klinik belirti ortaya çıkmamış olsa bile vücut D vitamini düzeyinin en iyi göstergesi olan serum 25- hidroksi D (25-OHD) düzeyi düşük saptanabilir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada normal kontrol için Van Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Polikliniği’ne başvuran 0-36 ay arası sağlıklı 112 çocukta serum 25-OHD düzeyi araştırıldı. Bu amaçla annelerin ve bebeklerin beslenme tipi ve D vitamini desteği alıp almadığı, güneş ışığından yararlanma süresi değerlendirildi; Serum Ca, P, alkalen fosfataz ve 25-OHD düzeyleri çalışıldı. Sol el bilek grafileri çekildi. Serum 25-OHD düzeyi >150 ng/mL saptanan bebeklere karın ultrasonografisi yapıldı. Bulgular: Çalışmamızda raşitizmin herhangi bir klinik bulgusu olmamasına karşın ve cinsiyet farkı gözetmeksizin incelendiğinde çocukların %53,5’inde serum 25-OHD düzeyi <40 ng/mL saptandı, bu çocukların %13,3’ünde ise serum 25-OHD düzeyi <5 ng/mL olup ağır D vitamini yetersizliği vardı. Çıkarımlar: D vitamini desteği olmadan anne sütü alan bebeklerin altı aya kadar D vitamini yetersizliği lehine herhangi bir bulgu göstermedikleri, ancak serum 25-OHD düzeylerinin D vitamini desteği ile beraber anne sütü alan bebeklere göre belirgin olarak düşük olduğu saptandı.