Yazar "Erdem, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hatay'da akraba evliliği sıklığı, nedenleri, çocuk sağlığı, ilişkilerde mutluluk ve yaşam doyumu(2016) İnandı, Tacettin; Savaş, Nazan; Arslan, Evrim; Yeniçeri, Arif; Peker, Ersin; Alışkın, Ömer; Erdem, Mehmet; Durmaz, ElifAmaç: Bu çalışma Hatay'da akraba evliliği sıklığını, nedenlerini ve bunların çocuk sağlığına, kadınların ilişkilerindeki mutluluk düzeyine ve yaşam doyumuna etkilerini değerlendirdi. Yöntem: Kesitsel nitelikteki araştırmada evreni, Hatay'da yaşayan evli, boşanmış ya da eşi ölmüş kadınlar oluşturdu. Çalışma örneklemi çok aşamalı örneklemle seçilen 584 kadın idi. Veriler yüz yüze anket formu ile Nisan-Mayıs 2014'te kadınların evlerinde toplandı. Ölçüm aracı olarak kullanılan soru kâğıdı 'kişisel bilgiler, doğurganlık bilgileri, hastalık ve engellilik durumu, evlilik bilgileri, sosyal ve ekonomik faktörler, evlilik şekli üzerine düşünceler, ilişkilerde mutluluk ölçeği ve yaşam doyum ölçeği' bölümlerini içerdi. Bulgular: Akraba evliliği sıklığı %34.4 idi ve düşük öğrenim düzeyi, düşük ekonomik durum ve düşük gelirle ilişkili idi (p<0.05). Akraba evliliği yapanlarda toplam gebelik, canlı doğum sayısı, bebek ölümleri ve yeni doğan sonrası bebek ölümleri daha fazlaydı (p<0.05). Akraba evliliği olanlarda doğuştan hastalıklı ve sonradan engelli çocuk sayısı daha yüksekti (p<0.05). Yaşam doyumu ve ilişkilerde mutluluk açısından akraba evliliği ve diğer evlilikler arasında fark görülmedi (p>0.05). Sonuç: Hatay'da akraba evliliği çok yaygındır; düşük ekonomik durum ve öğrenim düzeyiyle ilişkilidir. Çocuk sağlığı üzerine olumsuz etkileri vardır.Öğe Hatay'da çok tehlikeli sınıfta bir fabrikada ergonomi ve iş ile ilişkili kas iskelet sistemi yakınmaları(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2017) Erdem, Mehmet; Savaş, NazanAmaç: Çok tehlikeli sınıfta yer alan bir fabrikada iş ile ilişkili kas iskelet sistemi rahatsızlıklarının (İKİSR) görülme sıklığını saptayarak İKİSR'ye neden olabilecek sosyodemografik, iş ile ilişkili ve ergonomik risk faktörlerini ortaya koymak ve konuyla ilgili çalışanlarda ve işverenlerde farkındalık yaratmaktır. Yöntem: Araştırma kesitsel nitelikte olup, 2017 yılında Hatay'da çok tehlikeli sınıfta yer alan bir fabrikada yapılmıştır. Araştırmanın evreni 190 çalışandan oluşmaktadır. Örnekleme yöntemi kullanılmayarak, tüm çalışanların araştırmaya dahil edilmesi hedeflenmiş ve 185 çalışan (%97,3) araştırmaya katılmıştır. Veri toplamada araştırmacı tarafından oluşturulan anket formu, Cornell Kas İskelet Sistemi Rahatsızlık Ölçeği ve RULA ergonomik risk analiz yöntemi kullanılmıştır. RULA ölçeğinden 0-8puan (1-4 derece), Cornell ölçeğinden ise 0-320 puan alınabilmektedir. İKİSR bağımlı değişken, sosyodemografik, iş ile ilişkili ve ergonomik faktörler ise bağımsız değişken olarak alınmıştır. İstatistiksel analizlerde; Shapiro Wilk, Ki-Kare, Mann Whitney-U, Kruskal Wallis, korelasyon, lineer ve lojistik regresyon testleri kullanılmış, p<0,05 önemli kabul edilmiştir. Bulgular: Katılımcıların %93,8'i erkek, %90,8'i mavi yakalı çalışandır. Cornell ölçeğine göre İKİSR sıklığı %58,9'dur. Çalışanların %31,9'u RULA'ya göre 3-4. derecede ergonomik riske sahipti. Kadınlarda, kronik hastalığı olanlarda, düşük gelirlilerde, işin bedensel yükünü ağır olarak algılayanlarda, son bir ayda gece çalışması yapmayanlarda, el aleti kullananlarda ve daha fazla miktarda ağırlık kaldıranlarda Cornell ölçeğine göre İKİSR daha sık bulunmuştur (p<0,05). Cornell puanı ile RULA puanı arasında erkeklerde lineer ilişki saptanırken (p<0,05) kadınlarda saptanmamıştır (p>0,05). En sık İKİSR yakınması bel bölgesindedir (%34,1). Bel İKİSR için risk faktörleri; kronik hastalık (OR=5,35), el aleti kullanma (OR=2,63), RULA puanı (OR=1,61) ve daha önce iş kazası geçirmemedir (OR=1,04). Sonuç: Çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerinde çalışanların yarısından fazlasında İKİSR mevcut olup çalışanların yaklaşık üçte biri yüksek ergonomik riske sahiptir. Bu yönüyle İKİSR çalışanlarda sık görülen önemli bir sağlık sorunudur. En sık rahatsızlık hissedilen vücut bölgesi bel bölgesidir. İKİSR için en önemli risk faktörleri kadın cinsiyet, fazla bedensel yük, kronik hastalık, çalışırken ağırlık kaldırma ve el aleti kullanmadır. Bu risk faktörlerine yönelik işe uygun yerleştirme, teknolojiden yararlanma, ergonomik düzenlemeler ve işçi ve işveren eğitimi tarzında önlemler alınmalıdır.Öğe Syrian refugees in Hatay/Turkey and their influence on health care at the university hospital(E-Century Publishing Corp, 2016) Savas, Nazan; Arslan, Evrim; Inandi, Tacettin; Yeniceri, Arif; Erdem, Mehmet; Kabacaoglu, Meryem; Peker, ErsinBackground: Refugees have been exposed to severe health problems due to the influences of negativities they experienced in their countries, migration process and low standards of living. Health care workers are not prepared and educated enough for such circumstances, even though they are the very witnesses of changing circumstances and an essential part of providing required services. Our aim is to investigate how Syrian civil war and refugees in Turkey influenced health care services. Methods: This cross-sectional study was conducted in 2015, involving health care workers in the university hospital in Hatay. The survey was applied to 102 doctors and 108 nurses/health technicians. Chi-square test and Mantel-Haenszel test were used. Results: The highest need concerning refugee patients was intensive care capacity for 65.6%, in patient care for 64.6% and 55.5% stated complications develop more in refugees. This was similar among workers at internal and surgical departments (P>0.05). 85.7% stated that workload, 67.1% stated that working hours and 71.6% stated that patient waiting time had increased. Increase in working hours was higher for doctors; increase in patient waiting time was higher in surgical departments and alloted time to patient s increased more for nurses/health technicians (P<0.05). Regarding what is insufficient; it was intensive care capacity for 76%, the number of beds for 68.3% and medicine/blood/bloodproducts for 34.8%. 37.6% experienced a dangerous situtation, 88.1% do not feel secure and 58.9% of participants' desire to work decreased. The rate of feeling in secure was higher among nurses/health technicians, decrease in the desire to work was higher among doctors (P<0.05). The most common diagnosis was gunshot wounds for 38.4% of internal department workers and 68.8% of surgical department workers (P<0.05). The most common communicable disease was found to be nosocomial infection (45.9%). Conclusion: The university hospital in Hatay had been negatively influenced by Syrian civil war in terms of refugee patients. Peace is a precondition for proper health care.Öğe Unintended pregnancies, induced abortions and risk factors in women admitted to hospitals due to birth or abortion in Hatay(2017) Savaş, Nazan; İnandı, Tacettin; Arslan, Evrim; Peker, Ersin; Durmaz, Elif; Erdem, Mehmet; Alışkın, Ömer; Yeniçeri, ArifAmaç: Bu çalışmanın amacı Hatay'da doğum ya da düşük nedeniyle hastaneye başvuran kadınlarda istenmeyen gebelik ve isteyerek düşük sıklığını ve bunlarla ilişkili risk faktörlerini belirlemektir. Yöntem: Kesitsel nitelikteki çalışmanın evreni bir ay içinde doğum ve düşük nedeniyle Hatay'daki hastanelere başvuran kadınlardır. Toplam 635 kadına anket uygulanmıştır. İstenmeyen gebelikler bağımlı değişken, kadının ve eşinin yaşı, nikah durumu, eğitim, toplam gebelik sayısı, çalışma durumu, aile planlaması yöntemi kullanma ve danışmanlık alma durumu bağımsız değişken olarak alınmıştır. Analizlerde Ki-kare ve Student-t testleri kullanılmıştır. Bulgular: Kadınların %21.4'ü gebe kaldığında bir aile planlaması yöntemi kullandığını belirtmekle birlikte, %15.1'i bu gebeliği istemediğini bildirmiştir. İstenmeyen gebeliği olan kadın ve eşlerinin yaşları yüksek ve toplam gebelik sayıları daha fazladır (p<0.05). Eşi çalışmayanlarda, düşük eğitim düzeyine sahip kadın ve eşlerde, bekar ya da resmi nikahı olmayanlarda, engellilerde ve aile hekiminden aile planlaması danışmanlığı almayanlarda istenmeyen gebelik daha fazladır (p<0.05). İstenmeyen gebeliği olanların %45.8'inin gebe kaldığında herhangi bir aile planlaması yöntemi kullanmadığı, %20.8'inin de geri çekme yöntemi kullandığı saptanmıştır. İstenmeyen gebeliklerin %65.3'ü canlı doğumla, %25.0'ı isteyerek düşükle sonuçlanmıştır. Tüm gebeliklerin %10.4'ünün kendiliğinden, %4.25'inin ise isteyerek düşükle sonuçlandığı bildirilmiştir. İsteyerek düşüklerin birinci nedeni ekonomik zorluk olarak gösterilmiştir (%44). Sonuç: Hatay'da istenmeyen gebelik sıklığı yüksektir. İsteyerek düşüklerin yarıya yakınının kendiliğinden ya da tıbbi düşük olarak bildirildiği tahmin edilmektedir.