Yazar "Göğebakan, Bülent" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çocuklarda akut astım atağı tedavisinde sistemik ve yüksek doz inhale kortikosteroidlerin erken ve geç dönem etkinliğinin karşılaştırılması(2013) Uluca, Ünal; Keskin, Özlem; Göğebakan, Bülent; Balaban, Sinan; Keskin, Mehmet; Küçükosmanoğlu, ErcanAmaç: Bu çalışmada akut astım atağı ile başvuran ço- cuklarda sistemik steroidler ile yüksek doz inhale steroid- lerin etkinliğinin karşılaştırılması amaçlandı. Gereç ve yöntem: Akut astım atağı ile gelen çocuklar randomize olarak iki gruba ayrıldı. Hastalara 1 mg/kg oral yoldan metilprednisolon (Sistemik Steroid Grubu, Grup 1, n=27) veya bir kez 4000 ?g inhale flutikazon (İnhale Steroid Grubu, Grup 2, n=35) verildi. Tedaviyi izleyen birer saat aralıklarla dört saat boyunca astım skoru, birinci saniyede üflenen zorlu ekspiratuar hacim (FEV1) ve zirve ekspiratuar akım (PEF) değerleri ölçüldü. Birincil sonuç hastaneye yatış oranı, ikincil sonuçlar ise astım skoru, FEV1 ve PEF sonuçları ve oksijen saturasyonu ile değerlendirildi. Bulgular: Hastaların geliş anı ile tedavinin dördüncü saati ve hastaların rahat olduğu dönemde PEF değerleri Grup 1’de sırasıyla, 173, 223, 220 L/dk (p<0.001), Grup 2’de (ISG) 113, 141, 192 L/dk (p<0,001); FEV1 değerleri Grup 1’de sırasıyla %74.9, %89.5, %85.6 (p<0,001), Grup 2’de %72.0, %96, %89.8 (p<0,001); oksijen saturasyonları: Grup 1’de %93.2, %95.6, %96.8 (p<0,001), Grup 2’de %93, %95.2, %96.6 (p<0,001) ve astım skorları: Grup 1’de sırasıyla, 9.4, 6.6, 5.7 (p<0,001), Grup 2’de 9.3, 6.8, 6.5 (p<0,001) olarak bulundu. Tüm değişkenlerde tedavi ile grup içi değerlerde anlamlı düzelme saptandı. Grup 1 ve Grup 2 arasında çalışılan değişkenler bakımından an- lamlı fark bulunmadı (p>0,05).Sonuç: Çocuklarda akut astım atağı tedavisinde, erken ve geç etkinlikleri açısından yüksek doz inhale flutikazon ile sistemik metilprednizolon tedavileri arasında astım skoru, FEV1 ve PEF parametreleri bakımından anlamlı farklılık saptanmadı.Öğe The effect of antiresorptive treatment on osteopontin values in osteoporosis(2014) Koca, İrfan; Göğebakan, Bülent; Iğci, Yusuf Ziya; Işık, Mustafa; Boyacı, Ahmet; Tutoğlu, Ahmet; Geyik, Esra; Iğci, MehriAmaç: Yüksek osteopontin (OPN) seviyelerinin kemik rezorpsiyonu ile ilişkili olduğu bildirilmiştir. Osteoporozda (OP) anabolik etki amacıyla uygulanan parathormonun, OPN düzeylerinde düşmeye neden olduğu tespit edilmiştir. Bu çalışmanın amacı OP tedavisi için antirezorptif tedavi alan hastalarda OPN düzeylerinin değerlendirilmesidir. Materyal ve metot: Çalışmamıza, 45-70 yaş arası, en az bir yıldır menopoza girmiş, OP tanısı alan 90 kadın hasta ve 80 sağlıklı kadın gönüllü dahil edildi. OP hastaları antirezorptif kullanan (60 hasta;15 bifosfonat, 15 kalsitonin, 15 raloksifen, 15 strontium ranelate kullanan hasta) ve kullanmayanlar (30 hasta) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Hastalara KMY ölçümü, DEXA (Dual Enerji X-Ray Absorbsiyometri) yöntemi ile yapıldı. Plazma OPN konsantrasyonu enzyme-link immunosorbent assay (ELISA) methodu kullanılarak hesaplandı. Bulgular: Antirezorptif kullanan OP grubunda OPN düzeyleri, antirezorptif almayan OP grubuna ve OP olmayan sağlıklı kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha düşüktü (sırasıyla p<0.001 ve p=0.008). OP olmayan sağlıklı kontrollerle ilaç kullanmayan OP grubunun OPN değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Sonuç: Sonuçlarımızın, antirezorptif tedavinin OPN seviyelerinde düşmeye neden olduğunu göstermesi, bize OPN'nin, antirezorptif tedavinin takibinde bir biomarker olarak kullanılabileceğini düşündürdü.Öğe Expression of PARP1 gene in breast cancer patients(2013) Ulaşlı, Mustafa; Gürses, Serdar; Cengiz, Beyhan; Öztuzcu, Serdar; Balakan, Ozan; Süner, Ali; Göğebakan, Bülent; İğci, Mehri; Balık, Ahmet; Arslan, Ahmet; Camcı, CemalettinPoli (ADP riboz) polimeraz (PARP), DNA onarım mekanizmasında yer alan bir enzim ailesidir. Bu enzimlerden PARP1, baz kesip- çıkarma onarım (BER) mekanizmasına öncülük eden tek zincir DNA kırıklarının saptanmasında rol alır. BRCA1 ve BRCA2 genlerinden yoksun meme kanseri tümörleri, DNA çift zincir kırıklarının onarımında yetersizdirler. PARP enzimlerinin bu tümörlerdeki aktivitesi ilgi konusudur çünkü PARP aktivitesinin kaybı, tek zincir DNA kırıklarının birikimine, biriken tek zincir DNA kırıklarının çift zincir DNA kırıklarına dönüşmesine ve takiben tamir edilemeyen DNA hasarı ve hücre ölümüne yol açmaktadır. Bu yüzden PARP inhibisyonunun, kanser hücrelerini öldürmede etkili olabileceği düşünülmekte ve PARP inhibitörlerinin seçici olarak meme kanseri tümörlerini öldürmedeki etkinliği araştırılmaktadır. Bu çalışmada, PARP inhibitörlerinin meme kanserine karşı kullanılma potansiyelinin değerlendirilmesi için bir grup meme kanserli hastada, PARP-1 gen ifade düzeyi ve kanser markırlarından östrojen reseptörü (ER), progesteron reseptörü (PR) ve insan epidermal büyüme faktör reseptörü 2 (HER2)’nin gen ifade düzeyleri belirlenmiştir. Hastalarda PARP-1 gen ifade düzeyinin meme kanseri oluşumu ile ilişkili olmadığı gösterilmiştir.Öğe İnsan metilentetrahidrofolat redüktaz enziminin kristal yapısı için bir model(2015) İzmirli, Müzeyyen; Akdemir, Atilla; Göğebakan, Bülent; Alptekin, DavutAmaç: Ökaryotik metilentetrahidrofolat redüktaz enzimi (MTHFR) olarak bilinen ve total olarak 656 aminoasitten oluşan bu enzim homodimer yapıdadır. Her ünitesi katalitik ve düzenleyici bölgelerden oluşmaktadır. MTHFR enzminin katalitik olarak aktivite gösterebilmesi için flavin-adenin dinükleotid (FAD)'in MTHFR'ye nonkovalent olarak bağlanması gerekmektedir. İnsan MTHFR enziminin geni kromozom 1p36.3'te lokalizedir. Genin dördüncü ekzonunda yerleşmiş olan MTHFR 677 C>T polimorfizmi, proteinin 222. kodonundaki alaninin valine (Ala222Val) dönüşümüne neden olmaktadır. İnsan MTHFR proteini için, proteinin kristal yapısının ortaya koyulması ile ilgili bir çalışma olmaması nedeniyle, bu çalışma ile MTHFR proteininin kristal yapısı hakkında bir model oluşturmayı amaçladık. Ayrıca MTHFR677 C>T polimorfizmi neticesinde ortaya çıkan Ala222Val değişikliğinin insan MTHFR enziminin kristal yapısında oluşturduğu değişiklikleri ortaya koymayı hedefledik. Metod: Bu amaçla, moleküler modelleme teknikleri olarak MOE bilgisayar programı (versiyon 2013.0801, Chemical Computing Group Inc., Montreal, Kanada) kullandık. Bulgular: İnsandaki MTHFR enzimi ile FAD arasındaki bağların Tyr50, Gly108, Asp109, Tyr149, Arg107, Ala127, Lys169 Tyr126, His153 ve His165 aminoasitleri üzerinden olduğunu, Tyr126 ve His165 arasındaki çift bağın FAD'ı sıkıştırma özelliği olabileceğini gördük. Sonuç: Sonuç olarak, insan MTHFR enziminin kristal yapısı hakkında bir model ortaya koyuldu ve Ala222Val değişikliğinin FAD bağlanma durumunu etkilemesi yüzünden, enzim aktivitesine etki ettiği tespit edildiÖğe MTHFR 677 C>T Polimorfizmi ile ilintili olduğu düşünülen hastalıklara dair Türk populasyonundaki çalışmalar(2014) İzmirli, Müzeyyen; Aldemir, Özgür; Göğebakan, Bülent; Alptekin, Davut5,10-Metilentetrahidrofolat redüktaz (MTHFR) folik asit metabolizması için en önemli enzimlerden biridir. Bu proteinin geni 1 numaralı kromozomun kısa kolunda (1p36.3) haritalanmıştır. MTHFR enzimi, folik asit, nükleotid sentezi (DNA, RNA) gibi pek çok reaksiyonu içeren hücre metabolizmasında, kilit rol oynar. Polimorfizmler etnik kö- kene ve ırklara göre farklılık gösteren ve biyoçeşitlilikte rol oynayan bir faktördür. MTHFR 677 C>T polimorfizmi enzim aktivitesini azaltan bir polimorfizmdir. Çalışmanın amacı, Türkiye’de MTHFR C677T polimorfizmi ile ilgili olan çalışmaları derlemektir. Bu nedenle, Türkiye’de yapılmış MTHFR 677 C>T polimorfizmi ile ilgili PUBMED, Türk Biyokimya ve Klinik & Deneysel Araştırmalar dergisinde yayınlanmış bütün çalışmalar derlenmiştir. Araştırma yapılırken “MTHFR”, “Türk popülasyonu: Turkish population”, “677 C>T” “polimorfizm: polymorphism” anahtar kelimeleri kullanılmıştır. Bu çalışmalar, belli başlı hastalık gruplarına göre sınıflandırılmış ve tablolar halinde okuyucunun değerlendirmesine sunulmuştur.Öğe NADPH oxidase P22PHOX gene expression in ulcerative colitis(2014) Bülbül, Neşe; Pala, Elif; İğci, Yusuf Ziya; Göğebakan, Bülent; Öztuzcu, Serdar; Cengiz, Beyhan; Bayraktar, Recep; Dağ, Muhammet Sait; Aydınlı, MusaBackground/Aims: Nicotinamide adenine dinucleotide phosphate (NADPH) oxidase, which catalyzes the formation of reactive oxygen species (ROS) in phagocytic cells, has five subunits: p67phox ("phox"refers to "phagocyte oxidase"), p47phox, p40phox, p22phox, and gp91phox (catalytic subunit). Oxidative stress resulting from the accumulation of ROS and/or defective removal of ROS by antioxidants has detrimental effects on cellular functions and may contribute to chronic inflammation. Disruption of the colonic mucosa due to the dysregulation of antioxidants or transformation enzymes may play a role in the pathogenesis of ulcerative colitis (UC) and influence the clinical features of this disease. In this study, we examined the expression of the gene encoding NADPH oxidase subunit p22phox cytochrome b-245, alphapolypeptidein the colonic mucosa to test its possible contribution in the pathogenesis of UC.Materials and Methods: Expression levels of mRNA in the inflamed and non-inflamed colonic mucosa (determined using colonoscopy)of 22 patients with UC and in the normal mucosa of 22 healthy controls were analyzed using real-time polymerase chain reaction.Results: Expression levels of mRNA were not significantly different between patients with inflamed and non-inflamed colonic mucosa (p>0.05) and betweenpatients with inflamed colonicmucosa and healthy controls (p>0.05). Conclusion: Although our data suggest that expression of the gene encoding p22phox is not associated with chronic inflammation in patients with UC, other mechanisms can affect oxidative stress in these patients.