Yazar "Güray, Melda Zeynep" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Türkiye’de Kutanöz Leyşmanyazis Etkeni Leishmania tropica’da Antimon Direnç Mekanizmasının Belirlenme(2020) Özbilgin, Ahmet; Zeyrek, Fadile Yıldız; Güray, Melda Zeynep; Çulha, Gülnaz; Akyar, Işın; Harman, Mehmet; Özbel, YusufDünya Sağlık Örgütü, yaklaşık bir milyar insanın endemik bölgelerde risk altında olduğunu, son beşyıl içinde bir milyon kutanöz leyşmanyazis (KL) olgusunun ve yılda yaklaşık 300.000 viseral leyşmanyazis (VL) olgusunun olduğunu bildirmektedir. Her yıl yaklaşık 20.000 kişinin VL’ye bağlı öldüğü bilinmektedir. Türkiye’de Leishmania tropica’nın ve Leishmania infantum’un neden olduğu KL’de yılda 2500civarında olgu bildirilmektedir. Başta Akdeniz ve Ege Bölgesi illerinde olmak üzere diğer birçok ilde sonyıllarda ortaya çıkan olgu ve odaklarda önemli oranda artış görülmesi önümüzdeki yıllarda enfeksiyon hızının yükseleceğini göstermektedir. Ülkemizdeki KL’nin ana etkeni L.tropica olup tedavide megluminantimonat kullanılmaktadır. Bu çalışmada, antimona dirençli ve dirençli olmayan L.tropica izolatlarınıngen ve protein ekspresyonları karşılaştırılarak L.tropica’ya özgü antimon direnç genlerinin saptanmasıamaçlanmıştır. Ülkemizin Ege, Akdeniz ve Güneydoğu bölgelerinden antimonat direnci bulunmayan 3KL hastasından elde edilmiş L.tropica izolatlarında, laboratuvar ortamında meglumin antimonata karşı 3dirençli izolat geliştirilmiştir. Bu izolatların mikroarray yöntemi ile gen ekspresyon değişimleri, 2 boyutlujel elektroforezi ile protein profilleri ve MALDI-TOF/TOF MS ile ilgili proteinleri tanımlanarak birbirleriylekarşılaştırma yapılmıştır. Antimon tedavisine yanıt vermemiş 10 KL hastasından elde edilmiş L.tropica izolatlarına antimon bileşiklerine yönelik direnç testleri uygulanmış ve direnç gelişiminden sorumlu genlerinekspresyonlarını saptamak amacıyla kantitatif gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu uygulanmıştır.Ayrıca, protein profilleri karşılaştırılarak antimon direnci olan ve olmayan izolatlardaki protein ekspresyondüzeylerindeki farklılıklar belirlenmiş ve farklılık saptanan proteinlerin tanımlanması gerçekleştirilmiştir. Buçalışmalar sonucunda, L.tropica izolatlarının antimon bileşiklerine karşı direnç geliştirilen izolatlarında, direnç geliştirmesinde enolaz, “Elongation factor-2 (EF-2)”, “Heat shock protein 70 (HSP 70)”, tripanotyonredüktaz, protein kinaz C ve metalo-peptidaz proteinlerinin rol oynadığı saptanmış ve hastalardan alınandoğal dirençli izolatlarda da benzer ekspresyon değişimi gösterilmiştir. Sonuç olarak, ülkemizdeki L.tropicaizolatlarının deneysel olarak çok kısa sürede meglumin antimonata (Glucantime®) karşı direnç kazandığısaptanmıştır. Ülkemizde yaşayan ve yurt dışından ülkemize giriş yapan KL hastalarının yetersiz ve eksiktedavi görmesi durumunda, dirençli suşların ve olgu sayısının hızla artabileceği ve dirençli leyşmanyazisodaklarının oluşabileceği öngörülmektedir.Öğe Türkiye’de Kutanöz Leyşmanyazis Hastalarından Elde Edilen Leishmania İzolatlarındaki Farklılıklar ve Bunların Fare Modeline Klinik Yansıması(2020) Özbilgin, Ahmet; Çulha, Gülnaz; Güray, Melda Zeynep; Zeyrek, Fadile Yıldız; Akyar, Işın; Töz, Seray; Ural, İpek ÖstanYıllardır eşeysiz ürediği bilinen Leishmania türlerinin, yakın zamanda aralarında genetik madde alışverişi yapabildikleri gösterilmiş, bu şekilde farklı türlere ait hibrit özellikli parazitlerin ortaya çıkabildiğibildirilmiştir. Üç kıtanın ortasında kavşak pozisyonundaki ülkemizde de hibrit suşlar bulunabileceği düşünülmektedir. Ülkemizde Leishmania infantum’un neden olduğu viseral leyşmanyazis daha az görülürken,Leishmania tropica’nın ve L.infantum’un sebep olduğu kutanöz leyşmanyazis (KL)’te halen yılda 2500civarında olgu bildirilmektedir. Çalışmamızda yerli Leishmania türlerindeki genetik çeşitliliği araştırmakve Türkiye’de hibrit Leishmania suşları bulunup bulunmadığını incelemek amaçlanmıştır. KL etkenininL.tropica olduğu Şanlıurfa ile hem L.tropica hem de L.infantum’un etken olduğu Hatay çalışma için seçilmişve bu şehirlerde KL tanısı alan onar hasta çalışmaya alınmıştır. Tüm izolatlar gerçek zamanlı polimeraz zincir reaksiyonu (Rt-PCR), izoenzim analizi, iki boyutlu jel elektroforezi ve MALDI-TOF/TOF-MS ile incelen miş, farklı bulunan proteinler gen dizi analizleriyle doğrulanmış ve farelerle in vivo çalışmalar yapılmıştır.Şanlıurfa’daki 10 izolatın tümünün sadece deri enfeksiyonu oluşturan L.tropica olduğu saptanmıştır. Bunakarşılık, Hatay’dan alınan 10 izolattan birinin farelerde yalnız deri enfeksiyonu oluşturabilen Leishmaniamajor olduğu gözlenmiştir. Beş izolatın ise Rt-PCR ve dizi analiziyle L.tropica olduğu belirlenmiştir. Bu beşizolatın birinde L.tropica referans izolatından farklı bir protein bulunmuş, bu izolatın farelerde yalnız deritutulumu ile seyreden bir klinik tablo oluşturduğu izlenmiştir. Beş izolatın dördünde ise L.tropica referansizolatından beş farklı proteinin bulunduğu ve farelerde hem deri hem de iç organ tutulumuna nedenoldukları gösterilmiştir. Geriye kalan dört izolatın Rt-PCR’de L.tropica ve L.infantum ile uyumlu çift erimeeğrisi sergilediği, dizi analizi ve izoenzim analizine göre L.infantum olduğu, L.infantum referans izolatınagöre altı farklı proteinin bulunduğu ve farelerde hem deri hem iç organ tutulumuna neden olabildiğigösterilmiştir. Farklı proteinlere sahip izolatların hibrit Leishmania türleri olduğu kanısına varılmıştır. Çalışmada ülkemizden elde edilen KL etkeni izolatların proteomik, genomik, hayvan modellerinde oluşturacakları doku tropizmi ve klinik tabloları konularında alınan sonuçlar ilk kez birlikte değerlendirilmiştir. Ülkemizde KL etken olarak bulunan L.tropica ve L.infantum ek olarak ilk kez KL etkeni L.major izole edilmiştir.Türkiye’de L.infantum/tropica hibritleri olabileceği gösterilmiştir.