Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Geçen, Reşat" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    25.09.2014 tarihinde Erzin Ilıcalarda (Hatay) meydana gelen sel ve taşkının oluşumunda coğrafi faktörlerin değerlendirilmesi
    (İstanbul Üniversitesi, 2020) Canpolat, Ergin; Dinç, Yücel; Usun, Çetin Furkan; Geçen, Reşat
    Bu çalışmada, Erzin İlçesi Başlamış Mahallesi sınırları içerisindeki Ilıcalar mevkiinde 25.09.2014 tarihinde meydana gelen sel felaketi incelenmiştir. Çalışmanın amacı; Ilıcalar selinin meydana gelmesinde etkili olan jeomorfolojik, klimatolojik-hidrografik, antropojenik faktörleri ortaya koymak, yanlış arazi kullanımının neden olduğu olumsuz etkileri açıklamak ve yaşanabilecek sel felaketlerine karşı çözüm önerileri geliştirmektir. Bu amaca yönelik olarak, litolojik birimler ile sel felaketi arasındaki ilişki incelenmiş, sahanın yükselti değerlerinden hareketle hipsometrik eğri grafiği oluşturulmuş, hava olaylarını açıklayabilmek için meteorolojik veriler ile NOAA’nın Hysplit modeli kullanılmıştır. Yağışın havza genelindeki durumunu değerlendirebilmek için Schreiber’in aylık yağış hesaplama formülünden yararlanılmış, yağış enterpolasyonu oluşturulmuştur. Hidrolojik analizler kapsamında akarsu yoğunluğu hesaplanmış, bitki örtüsündeki değişimlerin sel felaketi ile olan ilişkilerini değerlendirmek için NDVI analizi uygulanmıştır. Ayrıca, afetzedelere yarı yapılandırılmış görüşmeler uygulanarak sel felaketinin etkileri ortaya konulmuştur. 25.09.2014 tarihinde Erzin’de 4-5 saat süren şiddetli yağışa ek olarak, sahadaki eğimin fazla olması, suyun kısa sürede vadiye yönelmesine neden olmuştur. Ilıcalara yakın noktada oldukça daralan vadinin, moloz, ağaç gövde ve dalları ile dolması, burada doğal bir set oluşturarak göllenme meydana getirmiştir. Biriken suyun basıncı ile bu set yıkılmış, dere yatağında inşa edilmiş yapılar su altında kalmış, 5 kişi hayatını kaybetmiş, 14 konut ve 42 işyeri afetten olumsuz etkilenmiştir. Su baskınının bu olumsuz sonuçları, yerleşmelerin kuruluş yeri seçimlerinde coğrafi şartların iyi bir şekilde analiz edilmesi gerektiğini göstermiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    AĞ ANALİZİ KULLANILARAK ACİL DURUMLARDA İTFAİYE ARAÇLARININ ERİŞEBİLİRLİK ANALİZİ: CEYHAN (ADANA) ÖRNEĞİ
    (2019) Geçen, Reşat
    Günümüzde Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) birçok disiplinde kullanılmaya başlanmış, çeşitlisorunlara hızlı, etkin çözümler üretebilen bir araç haline gelmiştir. CBS’nin önemli avantajlarından biri sahip olduğu analiz kabiliyetidir. Bu analizlerden biri olan Ağ Analizleri birbirine düğümler ile bağlantılı, çizgiler ile ifade edilen yol, akarsu, iletişim ve enerji nakil hatları gibi lineer coğrafi nesnelerin oluşturduğu ağ verisi üzerinden yürütülmektedir. Ağ Analizleri kapsamında yürütülen önemli uygulamalardan biri olan etki sahası belirleme, özellikle acil hizmet servisi yürüten araçların ağ verisi üzerinden erişim sağlama durumları ve sürelerini analiz etmek için kullanılmaktadır.Bu çalışmada ağ verisi üzerinden Erişebilirlik Analizine örnek bir uygulama yürütülmüştür. Çalışmanın amacı Ceyhan (Adana) ilçesinde itfaiye araçlarının acil durumlarda erişebilirlik durumu ve erişim sürelerini analiz etmektir. Ceyhan ilçesinde yer alan 2 itfaiye grup amirliğinin konumları, Ceyhan ilçesi ulaşım ağı, 1/25000 ölçekli topoğrafya haritaları veri olarak kullanılmıştır.Çalışmada elde edilen sonuçlara göre, Ceyhan İlçesi’nde itfaiye araçları her yere erişim sağlayabilmekte ancak erişim süreleri değişmektedir. 1425,4 km2 alana sahip ilçenin % 27’sine ilk 10 dakika içerisinde erişim sağlanmaktadır. İlçede bulunan 113 mahallenin 53’ü (çoğu merkez mahalle) bu alanda yer almakta ve toplam nüfusun % 79’unu kapsamaktadır. Toplam nüfusun % 6’sına sahip 18 kırsal mahalle merkezine erişim süresi 20 dakikayı geçmektedir. Erişim sürelerinin daha da kısaltılması için Gümürdülü ve Kurtkulağı mahallelerine birer grup amirliği kurulması önerilmiştir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Ağ analizi kullanılarak acil durumlarda itfaiye araçlarının erişebilirlik analizi : Ceyhan (Adana) örneği
    (Ege Üniversitesi, 2019) Geçen, Reşat
    Günümüzde Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) birçok disiplinde kullanılmaya başlanmış, çeşitli sorunlara hızlı, etkin çözümler üretebilen bir araç haline gelmiştir. CBS’nin önemli avantajlarından biri sahip olduğu analiz kabiliyetidir. Bu analizlerden biri olan Ağ Analizleri birbirine düğümler ile bağlantılı, çizgiler ile ifade edilen yol, akarsu, iletişim ve enerji nakil hatları gibi lineer coğrafi nesnelerin oluşturduğu ağ verisi üzerinden yürütülmektedir. Ağ Analizleri kapsamında yürütülen önemli uygulamalardan biri olan etki sahası belirleme, özellikle acil hizmet servisi yürüten araçların ağ verisi üzerinden erişim sağlama durumları ve sürelerini analiz etmek için kullanılmaktadır. Bu çalışmada ağ verisi üzerinden Erişebilirlik Analizine örnek bir uygulama yürütülmüştür. Çalışmanın amacı Ceyhan (Adana) ilçesinde itfaiye araçlarının acil durumlarda erişebilirlik durumu ve erişim sürelerini analiz etmektir. Ceyhan ilçesinde yer alan 2 itfaiye grup amirliğinin konumları, Ceyhan ilçesi ulaşım ağı, 1/25000 ölçekli topoğrafya haritaları veri olarak kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen sonuçlara göre, Ceyhan İlçesi’nde itfaiye araçları her yere erişim sağlayabilmekte ancak erişim süreleri değişmektedir. 1425,4 km2 alana sahip ilçenin % 27’sine ilk 10 dakika içerisinde erişim sağlanmaktadır. İlçede bulunan 113 mahallenin 53’ü (çoğu merkez mahalle) bu alanda yer almakta ve toplam nüfusun % 79’unu kapsamaktadır. Toplam nüfusun % 6’sına sahip 18 kırsal mahalle merkezine erişim süresi 20 dakikayı geçmektedir. Erişim sürelerinin daha da kısaltılması için Gümürdülü ve Kurtkulağı mahallelerine birer grup amirliği kurulması önerilmiştir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Asi deltası (Samandağ) kıyı kenar çizgisi
    (2016) Korkmaz, Hüseyin; Geçen, Reşat; Kuşçu, Veysel
    Kıyılar, deniz, kara ve havanın etkileşiminde, dinamik bir yapıya sahiptirler. Bu nedenle özellikle alçak kıyılar, birbiriyle ilişkili farklı alt jeomorfolojik birimlerden oluşur. Bunların oluşum ve gelişimleri ile birbirleriyle olan ilişkileri iyi bilinmeden yapılan kıyı kenar çizgisi düzenlemeleri, kıyı alanları ve ekosistemlerini tam anlamıyla kapsamaz. Bu çalışmada, önce alçak kıyılardaki alt jeomorfolojik birimler ile kıyı bölümleri tanıtılmıştır. Daha sonra ülkemizde kıyı kenar ve kıyı kenar çizgisiyle ilgili yapılan yasal düzenlemeler eşliğinde Asi Deltası kıyı kenar çizgisi belirleme süreci ele alınmıştır. Bununla beraber deltada geçerli olan mevcut kıyı kenar çizgisi ile rüzgarın kıyıdaki şekillendirici etkisi de dikkate alınarak belirlenen kıyı kenar çizgisi karşılaştırılmıştır. Bugün deltada geçerli olan kıyı kenar çizgisinin, bazı alanlarda kıyı dinamikleri ve jeomorfolojisiyle pek uyumlu olmadığı görülür. Bunda kıyı kenar çizgisi belirlenirken ilgili mevzuatlarda, rüzgarın kıyıdaki şekillendirici etkisine yer verilmemesi etkili olmuştur. Bu durum, yasal düzenlemelerin, kıyı dinamiklerini tam anlamıyla kapsamadığını göstermektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Asi deltası kıyı kullanımı ve kıyı kenar çizgisi uygulama problemleri
    (2016) Korkmaz, Hüseyin; Koşçu, Veysel; Geçen, Reşat
    Sanayi devrimi sonrası, özellikle endüstriyel ve turizm amaçlı kıyı kullanımının her geçen gün artması, kıyı ve kıyı ekosistemlerinde bozulmalara neden olmuştur. Bunları önlemek için yapılan yasal düzenlemelerin kıyı dinamiklerini tam olarak içermemesi ve sık sık değiştirilmesi, yeni yeni problemler ortaya çıkarmıştır. Bugün benzer bir durum, ülkemizin en güneyindeki Hatay İli'nin Samandağ İlçesi sınırları içinde yer alan Asi Deltası kıyılarında da yaşanmaktadır. Bu çalışmada, ülkemizdeki kıyı kullanımına yönelik yasal düzenlemeler eşliğinde, Asi Deltası kıyı kullanımı ve buna bağlı yaşanan sorunlar ele alınmıştır. Bu kapsamda deltadaki kıyı kullanımı, 1939- 1956, 1957-1975, 1976-1983, 1984-1990, 1992-20014 yılları arasını kapsayan beş (5) döneme ayrılarak değerlendirilmiştir. Deltada kıyı kullanımının 1970'li yıllara kadar yasal düzenlemelerle uyumlu olduğu görülür. Ancak deltada ilk defa 1976 yılında belirlenen kıyı kenarla, kıyıda yer alan yapıların, Hızır Türbesi kuzeyinde kıyı dışında, güneyinde ise kıyıda bırakılması ve 1992'den sonra kıyı alanlarının mevzuat gereği kamulaştırılması zorunluluğu, hukuki sorunların yaşanmasına neden olmuştur. Aynı zamanda mevcut kıyı kenar çizgisinin, rüzgarların kıyıları şekillendirme etkisi dikkate alınmadan belirlenmiş olması, bugün delta kıyısında yaşanan diğer sorunların başlıca nedenidir. Tüm yaşanan sorunların çözümlenmesinde, kıyı kullanımına yönelik yapılacak yasal düzenlemenin, kıyı dinamiklerini tam anlamıyla kapsaması ve kıyı alanlarındaki mülkiyet sorunlarını çözüme kavuşturması gerekir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Detection and Evaluation of Forest Fires in Hatay Between 2013-2021 By Using Satellite Images
    (2021) Geçen, Reşat; Topuz, Muhammet
    Hatay is located in a critical region where many forest fires occur almost every year. Forest fires\rhave become more dangerous with global climate change. Burned areas in forest are quickly and reliably\rdistinguished on satellite images, due to the reflection characteristics of healthy and unhealthy plants are\rdifferent. The purpose of the study is detection and evaluation of forest fires that occurred in Hatay between\r2013-2021 from satellite images. Burned areas, their vegetation and geomorfological properties have been\rinvestigated. Landsat 8 satellite images have been obtained for the detection of burned forest areas. Between\r2013 and 2021, one image has been obtained and used for each year. As method NBR (Normalized Burnt\rArea Index) index, which is the most widely used in the literature, has been used. As a result; it has been\rrevealed that a total of 7811 hectares of forest area burned in Hatay province between 2013-2021 years. In\raddition, the degree of influence of the vegetation type and geomorphological features on the burned areas\rwas questioned. The most burned areas by years occurred in 2020 (4642,7 ha), 2013 (1852,5 ha), and 2018\r(581,4 ha), respectively. According to distribution of the burned areas by districts, Antakya has the largest\rvalue, Samandağ and Arsuz districts follow Antakya, respectively. 250-750 m. elevation zone, 15-30 degree\rslope range, South-Southeast and Southwest aspects, correspond to the geomorphological features where\rforest fires are concentrated. According to vegetation type, most of the burned areas consisted of Pinus\rbrutia.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hatay ilinde güneş enerjisi potansiyeli ve güneş enerjisi santrali kurulacak alanlarının belirlenmesi
    (İNTAÇ EĞİTİM DANIŞMANLIK ORGANİZASYON ARAŞTIRMA İNŞAAT SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, 2019) Geçen, Reşat
    Ülkelerin gelişmişlik düzeyini gösteren ana parametrelerden biri olan enerji üretimi ve tüketimi sanayi devrimi ile artmaya başlamış ve her geçen gün daha da artmaktadır. Günümüzde enerji üretiminde çoğunlukla fosil kaynaklar kullanılmaktadır. Fosil kaynakların çevreye direk veya dolaylı olarak verdikleri zararlar ve bu kaynakların belli bazı ülkelerin güdümünde olması farklı enerji kaynaklarına yönelimi zorunlu kılmıştır. Özellikle çevre dostu olarak kabul edilen temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına rağbet giderek artmaktadır. Hızla gelişmekte olan Türkiye’de enerji duyulan ihtiyacın artması, dışa bağımlılığı azaltma çabası ve enerji üretiminde çeşitliliğin sağlanması gibi sebepler son zamanlarda yenilenebilir enerji kaynaklarına ilgiyi arttırmıştır. Bu çalışmada Türkiye’nin ve en güneyinde yer alan Hatay ilinin güneş enerjisi potansiyeli değerlendirilmektedir. Çalışmanın temel amacı Hatay ilinde güneş enerji santrali kurulacak uygun alanların tespit edilmesidir. Çalışmada Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) kapsamında Çok Ölçütlü Karar Analizi (ÇÖKA) yöntemiyle uygun alanlar tespit edilmeye çalışılmaktadır. Uygun alanların tespiti için 13 ölçüt (Bakı, Eğim, Yollara Uzaklık, Elektrik İletim Hatlarına Uzaklık, Trafo Merkezlerine Uzaklık, Yerleşmelere Uzaklık, Akarsulara Uzaklık, Göllere Uzaklık, Fay Hatlarına Uzaklık, Taş Ocaklarına Uzaklık, Kuş Göç Güzergâhlarına Uzaklık, Toprak Grupları, Bitki Örtüsü) belirlenmiştir. Her bir ölçüt ayrı bir katman olarak ele alınmış ve kendi içerisinde 0-10 ölçeğinde uygunluğa göre puanlandırılmıştır. Puanlandırılan katmanlar çakıştırılarak çalışma sahasında uygun alanlar ve alternatif alanlar tespit edilerek değerlendirilmiştir. Çalışmada güneş enerjisi açısında Türkiye’nin ve Hatay ilinin önemli bir potansiyele sahip olduğu sonucu ortaya çıkmıştır. Hatay ilinin kuzey kesiminde yer alan Erzin leçelikleri olarak adlandırılan sahada yaklaşık 60 km2’lik alanda güneş enerji santrali kurulabilecek uygun alan tespit edilmiş ve santral kurulumu önerilmiştir. Bu alan dışında alternatif alanlar da belirlenerek çalışmada değerlendirilmiştir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Reyhanlı ilçesi topraklarında tuzlanma problemi
    (2014) Atasoy, Ahmet; Geçen, Reşat
    Amik Ovası, coğrafi potansiyeli bakımından çevresindeki morfolojik ünitelere göre daha elverişli bir konumdadır. Ancak yoğun tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan yanlış arazi kullanımı çok çeşitli sorunlara yol açmaktadır. Bu problemlerin başında tuzlanma gelmektedir. Çalışmada, toprak tuzluluğu ölçülerek ve analiz edilerek Reyhanlı İlçesi'ndeki tuzlanma problemi incelenmiştir. Çalışmaya başlamadan önce toprak tipleri esas alınarak, ölçümün yapılacağı noktalar belirlenmiştir. Daha sonra gerekli koşullar sağlanmış  ve arazi çalışmasına başlanmıştır. Yağışlı havalardan hemen sonra araziye çıkılarak,  214 noktada toprağın iletkenliği tespit edilmiştir. Ölçüm sonuçları Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) ortamına aktarılarak Kriging yöntemi ile enterpolasyon yapılmış  ve sahanın tuzluluk sınıfları belirlenmiştir. Buna göre tuzluğu 4 mmos'un üzerinde olan 10 km2'lik alan tespit edilmiştir. Bu tespitlere bağlı olarak tuzluluğun sebepleri araştırılmış  ve bunlara yönelik çözüm önerileri sunulmuştur.

| Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim