Yazar "Hergüner, Özlem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Esxtensive intracerebral hemorrhage due to herpes simplex virus encephalitis(2004) Incecik, Faruk; Elkay, Mürüvet; Hergüner, Özlem; Özcan, Kenan; Erbey, Fatih; Altunbaşak, ŞakirHerpes simplex virus is the most common cause of acute sporadic encephalitis and it results typically. in hemorrhagic necrotizing encephalitis in temporal and interior parts of frontal lobes Besides, some atypical localizations and lesions were also reported. They also manifest wide intracerebral hemorrhagic lesions. In this presentation a six month old female infant was admitted to hospital with complaints of fever, irritability, vomitting, decreased oral intake, lethargy and generalized seizures. Neuroimaging studies have revealed bilateral but more in the right side frontotemporal and parietal wide intracerebral hemorrhagic infarctions. With ELİSA technique, cerebrospinal fluid and serum studies for viral etiology were done. After the results of these studies the patient was diagnosed as herpes simplex virus type 1 encephalitis. The patient with herpes simplex virus encephalitis was presented here because of a rarely seen ntracerebral hemorrhage in this age group.Öğe İntrakraniyal kanamalı 36 vakanın retrospektif olarak değerlendirilmesi(2004) İncecik, Faruk; Hergüner, Özlem; Elkay, Mürüvet; Özcan, Kenan; Altunbaşak, ŞakirAMAÇ: intrakraniyal kanaması olan olgularımızın klinik ve laboratuvar bulgularını retrospektif olarak gözden geçirmek ve literatür ile karşılaştırmak. GEREÇ ve YÖNTEM: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Yoğun Bakım Ünitesi ve servisinde, yatarak izlenen, yaşları 1 ay ile 14 yaş arasında değişen 36 intrakraniyal kanama olgusu retrospektif olarak incelendi. BULGULAR: Çalışmaya alman olguların 23'ü (%63.9) erkek ve 13'ü (%36.1) kız İdi. Hastanemize başvuruları sırasındaki başlıca yakınmaları; konvülsiyon (%61.1), fışkırır tarzda kusma (%50.0) ve huzursuzluk (%36.1) idi. Etyolojide en sık olarak yenidoğanın geç hemorajik hastalığı (%55.6) ve travma (%22.2) saptandı, intrakraniyal kanamanın lokalizasyonu olarak en sık subdural hematom (%72.2) saptandı. SONUÇ: Çocukluk çağında intrakraniyal kanamalar bir çok nedene bağlı olarak gelişebilmekte, tanının erken konması, etyolojik nedenin erken saptanması ve erken dönemde tedavi ile morbidite ve mortalite oranlarının düşürülmesi mümkün olabilir. Ayrıca, her yenidoğana K vitamini yapılması, çocukların kanamadan korunmaları sağlayacaktır.Öğe Landau-Kleffner syndrome(2004) Incecik, Faruk; Hergüner, Özlem; Elkay, Mürüvet; Altunbaşak, ŞakirLandau-Kleffner syndrome or acquired epileptic aphasia which is seen in children with normal language and motor development is characterized by acute or progressive loss of ability in receptive and expressive language accompanied by paroxysmal changes in electroencephalography. Even though, different treatment modalities have been tried in Landau-Kleffner syndrome until now, these have not been standardized and it has not been possible to determine the predictive factors regarding treatment outcome. For these reasons, we think that a meta-analysis compiling all the relevant data in the literature is required.Öğe Tuberosklerozlu 19 olgunun geriye dönük olarak değerlendirilmesi(2006) İncecik, Faruk; Hergüner, Özlem; Özcan, Kenan; Altunbaşak, AkirAmaç: Tuberoskleroz tanısı koyulan olgularımızın klinik ve laboratuvar bulgularını geriye dönük olarak gözden geçirmek ve literatür ile karşılaştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji Polikliniği'nde tetkik edilerek tuberoskleroz tanısı koyulan 19 olgunun klinik ve laboratuvar özellikleri geriye dönük olarak incelendi. Bulgular: Çakmaya alınan hastaların 14'ü (%73,7) erkek ve 5'i (%26,3) kız idi. Onyedi olgu (%89,4) konvülziyon geçirme nedeni ile, iki olgu (%10,6) ise vücudundaki lekeler nedeniyle başvurmuştu. Ciltte hipopigmente lezyonlar hastaların hepsinde saptandı. Bilgisayarlı beyin tomografisinde en sık saptanan bulgu periventriküler subepandimal nodüller (%89,4) idi. Merkezi sinir sistemi ve cilt bulguları yanında, dört olguda (%21,1) kalp, iki olguda (%10,5) böbrek ve iki olguda (%10,5) göz tutulumu vardı. Çıkarımlar: Literatürlerle uyumlu olarak konvülziyon, hipopigmente deri lezyonu, zekâ-motor geriliği ve beynin görüntülemesinde subepandimal nodüller en sık görülen belirti ve bulgular olarak dikkat çekti.