Yazar "Kara, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 18 / 18
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Biber gazının insan üzerinde etkileri ve insan hakları yönünden değerlendirilmesi : Hatay polis meslek yüksekokulunda bir uygulama(2012) Bulut, Yakup; Kara, MehmetGüvenlik güçlerine özel olarak verilmiş olan kuvvet (zor) kullanma yetkisi insan hakları açısından değerlendirilmesi gereken bir konudur. Bu yetkinin varlığından çok kullanılan kuvvet, kullanılış biçimi, limitleri ve zamanlama konusu sürekli bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yetki kapsamında maddi güç olarak kullanılan biber gazı ve benzeri kimyasal göz yaşartıcı gazlar kişilerin gözlerini, solunum sistemini vb. organlarını etkileyerek kişilerin kontrolünü kolaylaştırdığından dünyanın hemen her yerindeki güvenlik güçleri tarafından önemli bir teçhizat olarak görülmektedir. Bunun yanında bazı çevreler gaz kullanımının insan haklarına aykırı ve bu gazların insan sağlığına zararlı olduğunu ileri sürerek kullanımına tepki göstermekte ve yasaklanmasını istemektedir. Özellikle biber gazına maruz kalmış kişilerin kısa bir süre sonra çeşitli sebeplerden dolayı hayatlarını kaybetmeleri konuyu daha önemli hale getirmektedir. Bu çalışma kapsamında önce insan haklarının tanımı ve evrensel değerleri açıklanacak daha sonra ise güvenlik güçlerine verilen kuvvet (zor) kullanma yetkisinin ve biber gazı kullanımının insan hakları yönünden değerlendirilmesi yapılacaktır. Bunların yanında biber gazının niteliği, kullanım şekli ve etkileri ile biber gazı ile ilgili yapılan eleştirilere cevap bulunmaya çalışılacaktır. Bu bağlamda Hatay Polis Meslek Yüksekokulu öğrencileri ile yapılan alan araştırmasının sonuçları değerlendirilerek biber gazının etkileri ve insan hakları konusunda nasıl görüldüğü ortaya konulmaya çalışılacaktırÖğe The Correlation between Social Appearance Anxiety and Exercise Addiction(Lahore Medical & Dental Coll, 2021) Kara, N. Seyma; Kara, Mehmet; Donmez, AhmetAim: It was aimed to determine the correlation between social appearance anxiety and exercise addiction in this research. Method: In the research conducted with the correlational survey model, 119 female ((X) over bar age=28.64 +/- 8.42), 104 male ((X) over bar age=26.68 +/- 7.28), a total of 223 ((X) over bar age=27.73 +/- 7.94) adults aged between 19 and 52 doing fitness and pilates have participated. In the research, data were collected using the Personal Information Form, Social Appearance Anxiety Scale and Exercise Addiction Scale. Data were analyzed using descriptive statistics, independent groups t-test, and Pearson correlation analysis. Results: When the research findings are examined; social appearance anxiety scores did not differ according to gender and type of exercise (p>.05); It was negatively correlated with age and exercise year (p<.05); on the other hand, it was revealed that it was not significantly related to weekly exercise frequency (p>.05). When examined in terms of exercise addiction, it was found that the exercise addiction scores differed according to the type of exercise performed (p<.05), but did not differ according to the gender (p>.05); there is a significant positive correlation with weekly exercise frequency (p<.05); It was found that there was no significant correlation with age and exercise year (p>.05). On the other hand, there is a negative correlation between social appearance anxiety and excessive focus and emotional change; It was concluded that there are positive and significant correlations between the delay of individual-social needs and conflict (p<.05). Conclusion: As a result, significant correlations were found between social appearance anxiety and exercise addiction (p<.05).Öğe The Effect of Macroeconomic Factors on Non-Performing Loans: A Time Series Analysis for Turkey(2021) Baş, Gizem; Kara, MehmetWith the 2008 Global Crisis, Non-performing loans (NPLs) has dramatically increased in both developed and developing countries. The excessive and uncontrolled increase in NPLs caused serious deterioration in the banking system. Particularly, in the countries, such as Turkey, where the banking system has a quite significant place in financial system, the deterioration in the banking system affects not only financial markets but also the economy in a negative way. In this research paper, the association between exchange rate, interest rate, total loan volume and production (output), which are macroeconomic variables expressed as external factors in the literature, and NPLs is investigated for 2008:01-2017:12 period in Turkey. Unrestricted error correction model (UECM) and boundary test approach with the scope of ARDL analysis developed by Pesaran et al. (2001) is applied as an analysis method. Based on the analysis results, it is found that these macroeconomic variables and NPLs are cointegrated. Moreover, there is an economical and statistically significant relationship between interest rate and total loan volume and NPLs in both long and short term. In other words, it is determined that if interest rate and total loan volume increases, NPLs also move in the same direction.Öğe Examination of the Relationship Between Attitudes Towards Healthy Nutrition and Mental Toughness of Athletes in Different Branches(Mattioli 1885, 2021) Ozsari, Arif; Kara, Nuriye Seyma; Kara, MehmetStudy Objectives: This study aimed to examine the relationship between attitudes towards healthy nutrition and mental toughness of athletes (aged (X) over bar= 17.77 +/- SD= 8.88, 122 females, 245 males, total of 367) in different branches. Method: An ethics committee approval was obtained for the research. Attitude scale for healthy nutrition, mental toughness scale, and personal information form were used to collect data. Confirmatory factor analysis (CFA) was administered for these scales. In addition to descriptive statistics, correlation and regression analyzes were performed under the relational model. Result: It was concluded that there was a positive relationship between knowledge on nutrition and positive nutrition with mental toughness. Conclusion: Athletes' knowledge on nutrition and their attitudes towards positive nutrition increase regarding their attitudes for healthy nutrition, their mental toughness will also increase.Öğe Kent güvenliği açısından mahallenin önemi: Hatay'da bir uygulama(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2010) Kara, Mehmet; Bulut, YakupBirlikte yaşamanın bir sonucu olarak ortaya çıkan kent ve kentsel mekânlar, tarihin her aşamasında farklı sorunları yaşamış ve bugün de bu sorunları yaşamaya devam etmektedir. Bugün, alt yapı, yeşil alan, çarpıklık, gecekondu, konut, su vs. birçok sorunu olan kentlerin, bu sorunları çözmek için gerekli yasal ve yapısal düzenlemeler yapılmaktadır. Ancak bu sorunlar ve bunlara ilişkin çözüm yollarının bir anlam ifade edebilmesi için kent ve mahalle güvenliğinin de sağlanması gerekmektedir. Fizyolojik ihtiyaçlardan hemen sonra gelen ve insan yaşamı için çok önemli olan ?güvenlik? sorunu bugün kentlerin en önemli sorunu haline gelmiştir. Hatta kentlerde yaşayan insanlar güvenlik olgusunu sadece kendileri açısından değil aynı zamanda yaşadıkları toplum açısından da önemli görmeye başlamışlardır.Tarihsel süreç içerisinde kent güvenliğinin sağlanmasında en önemli birim mahalle örgütleri ve mahalle yönetimleri olarak görülmüştür. Kent güvenliği için kentin çevresinin duvarlarla çevrilmesinin yanında, mahallelerin de bölünerek çevreleri duvarlarla çevrilmiştir. Kent ve mahalle düzeyinde alınan bu tedbirlerin temel amacı bir arada yaşayan insanlar arasında güven, işbirliği ve ortak kaygılarda birleşmedir.Her dönemde olduğu gibi günümüzde de insanlar dini, ahlaki, kültürel değerlerin yanı sıra, akrabalık bağları ile de birbirine bağlıdırlar. Bu insanların, kendi aralarında sosyal kontrol mekanizmaları kurarak kent ve mahalle düzeyinde yaşam güvenliğini sağlamak için çaba göstermeleri gerekmektedir. Nitekim tarihsel süreçte mahalle bizim toplumumuz için her zaman ön planda olmuş ve güvenli bir yaşam alanı olarak algılanmıştır. Bugün yaşam merkezleri olarak mahalleler her zamankinden çok daha önemli olmuştur. Özellikle demografik, teknolojik, ekonomik ve sosyal alanda meydana gelen değişim mahalle güvenliğinin yanı sıra genel olarakkent güvenliğini de ön plana çıkarmıştır. Özellikle kentsel mekânlarda yaşanan yabancılaşma, ön yargı, toplumsal değerlerin kaybolması gibi olumsuzlukların giderilmesi ile mahalle ve kent güvenliğinin sağlanması için bu kontrol mekanizmalarının işlevsel hale getirilmesi gerekmektedir.Bu bağlamda, Hatay özelinde ve Hatay ili merkezindeki (Antakya) mahallelerde muhtarlık yapanlarla kent ve mahalle güvenliğinin önemi üzerine bir alan çalışması yapılmıştır. Bu çalışmayla, mahalle bilinci ve mahalle düzeyinde çeşitli açılardan güvenlik konuları araştırılmakta ve bunun kent açısından da önemini ortaya konmaya çalışılmaktadır.Öğe Küresel ticarette lojistik üslerin önemi ve Türkiye(2009) Kara, Mehmet; Tayfur, Lütfü; Basık, HamitBu çalısma, Türkiye’nin lojistik üs olma performansını ele almaktadır. Küresel ticarette bir ülkenin lojistik üs olabilmesi; cografik, fiziki ve kurumsal altyapısının güçlü olmasını gerektirmektedir. Lojistik hizmetler, ticaretin küresellesmesine paralel olarak, uluslararası pazarlarda rekabet avantajı elde etmenin önemli bir aracı haline gelmistir. Lojistik hizmetlerdeki yüksek performans, özellikle gelismekte olan ülkelerin küresel ticareti kontrol etmeleri ve küresellesmenin getirilerinden pay almaları için ayrı bir öneme sahiptir. Küresel ticarette lojistik, gerek uygulamada gerekse teorik olarak oldukça yeni bir alandır. Özellikle lojistik konusunun Türkiye açısından degerlendirildigi bilimsel çalısmalar oldukça sınırlıdır. Türkiye’nin lojistik üs olma potansiyeli, basta Dünya Bankası olmak üzere konu ile ilgili kısıtlı ikincil veriler kullanılarak degerlendirilmistir. Türkiye’nin, )pek Yolu güzergahında bulunması, kıtaları birlestirmesi, üç tarafı denizlerle çevrili olması gibi cografik özellikleri, lojistik bir üs olmasına yetememektedir. Basta, kombine tasımacılık, bilgi teknolojileri gibi fiziki alt yapı alanlarında ve yine yasal, finansal ve yönetsel gibi kurumsal alanlarda iyilestirmeler yapılması gerekmektedir.Öğe Mahalle muhtarlarının kent ve mahalle güvenliğine ilişkin yaklaşımları: Antakya örneği(2011) Bulut, Yakup; Kara, MehmetBirlikte yaşamanın bir sonucu olarak ortaya çıkan kent ve kentsel mekânlar, tarihin her aşamasında farklı sorunları yaşamış ve bugün de bu sorunları yaşamaya devam etmektedir. Bu sorunlar ve bunlara ilişkin çözüm yollarının oluşmasında kent ve mahalle güvenliğinin de önemli bir konu olduğunu belirtmek gerekir. Çünkü tarihsel süreç içerisinde kent güvenliğinin sağlanmasında mahalle hep önemli bir yere sahip olmuştur. Hatta tedbir olarak sadece kentlerin değil mahallelerin de bölünerek çevreleri duvarlarla çevrilmiştir. Bir arada yaşayan insanların karşılıklı güven ve işbirliğini sağlamak ve ortak kaygılarını gidermek için bu zorunlu olarak görülmüştür. Bu gün de hem yerel yönetimler hem de yerel halk, sosyal kontrol mekanizmaları kurarak kent ve mahalle düzeyinde yaşam güvenliğini sağlamak için çaba göstermeleri gerekmektedir. Çünkü mahalleler, tarihte olduğu gibi bugün de kentsel mekânların en önemli alanıdırlar. İşte bu çalışma, Antakya merkezindeki mahalle muhtarlarının kent ve mahalle güvenliğine ilişkin yaklaşımlarını ortaya koymayı amaçlamaktadır.Öğe Non-tariff barriers in exporting to Middle Eastern countries (the case of Hatay province)(Bilgesel Yayincilik San & Tic Ltd, 2009) Kara, Mehmet; Tayfur, Luetfue; Duruel, MehmetNon-tariff barriers in exporting to Middle Eastern countries (the case of Hatay province) This study aims to determine the non-tariff barriers (NTBs) faced by Turkish exporters in exporting to Syria, Saudi Arabia and Jordan as Middle Eastern countries. The research has been made by collecting samples from 80 Turkish firms, which are 40% of the total number of firms in the population, operating in Hatay province. The ATBs are classified by types of barriers and has been analyzed by using One-way ANOVA and Post Hoc tests. Findings are as follows; there are significant differences among three countries regarding unequal customs rules and procedures and underveloped banking system in Middle Eastern Countries, but no significant differences have been found among three countries regarding technical measures and not-being institutionalized in foreign trade transactions. Moreover, it has been found that there are significant differences among product groups in terms of NTBs.Öğe The Relationship Between Sportsmanship and Happiness: A Research on Martial Arts Athletes(2023) Özsarı, Arif; Kara, Mehmet; Çetin, Mehmet; Kara, NuriyeThis study was carried out to determine and reveal the contribution of martial arts to mental health such as sportsmanship and happiness as well as physical health. The present study, conducted with the participation of Taekwondo and kickboxing branch sportsmen, aims to examine the relationship between sportsmanship and happiness. The population of the study consists of licensed taekwondo and kickboxing branch sportsmen, while the sample group consists of 198 taekwondo and 166 kickbox players, selected by sampling method, who have accepted to voluntarily participate in the study (Age, M=15,00 ± Sd= 2.98). Confirmatory factor analysis (CFA) was performed for the research scales. In addition to descriptive statistics, correlation and regression analyses were also included within the scope of the relational model. As a result, we can say that there are positive relationships between sportsmanship orientation and happiness, their commitment to sportsmanship values increases, their happiness shall also increase.Öğe SPORCULARDA MENTAL YORGUNLUK FARKINDALIK ÖLÇEĞİ (SMYFÖ): GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI(2024) Kara, Mehmet; Kara, Nuriye Şeyma; Çetin, Mehmet ÇağrıBu çalışmada aktif sporcuların antrenman ya da müsabaka sonrası karşı karşıya kalabilecekleri mental yorgunluklarının ne derece farkında olduklarını saptamaya yönelik bir ölçme aracı geliştirilmesi amaçlanmıştır. Niteliksel adımlar kapsamında literatür incelemesi sonrası madde havuzu oluşturmak için uzmanlar ile odak grup görüşmeleri gerçekleştirilmiş ve alanında uzman 70 sporcuya kompozisyon yazdırılmıştır. Niceliksel adımlar kapsamında ise geçerlik ve güvenirlik analizleri gerçekleştirilmiştir. İlk olarak oluşturulan 51 maddelik madde havuzu ve likert tipi seçimi için hazırlanan uzman değerlendirme formu, çevrimiçi olarak Lawshe tekniğine göre değerlendirilmek üzere 30 uzmana gönderilmiştir. Uzman dönütlerine göre 15 madde silinerek madde havuzu 36 maddeye indirgenmiş, likert tipi olarak ise 5’li yapı tercih edilmiştir. Deneme ölçek formu ile ulaşılan 916 gözlem (X?yaş=20.52±6.15) için sayıltılar test edilerek AFA gerçekleştirilmiş ve 25 maddelik tek faktörlü yapı elde edilmiştir. Tekrar 613 sporcudan (X?yaş=18.26±5.86) veri toplanmış, sayıltılar test edilerek Lisrel Programı ile DFA gerçekleştirilmiştir. Elde edilen tek faktöre ait standardize yük değerleri, maddelere ait ortak varyanslar, model uyum iyiliği değerleri ve maddelerin T değerleri incelenerek 25 maddeden oluşan tek faktörlü yapı, bir model olarak doğrulanmış ve model uyum indeksleri kabul edilebilir düzeye ulaşmıştır (?2/sd= 1307.60/287=4.55; RMSEA=.079, NFI=.96; NNFI=.96, CFI=.96). Ölçeğe ait tek faktörde açıklanan varyans %52.486 ve cronbach alfa iç tutarlık katsayısı .96, AVE= .503 ve CR=.94 olarak hesaplanmıştır. Ulaşılan sonuçlar neticesinde ‘’Sporda Mental Yorgunluk Farkındalığı Ölçeği (SMYFÖ)’’ psikometrik özellikleri yüksek geçerli ve güvenilir bir ölçek olarak ortaya konulmuştur.Öğe Sportmenlik ve Affetme Esnekliği: Genç Karate Sporcuları Araştırması(2023) Kara, Mehmet; Özsarı, Arif; Kara, Nuriye; Çetin, MehmetBu araştırma ile karate branşı sporcularının sportmenlik yönelimleri ve affetme esneklikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmaya karate branşından (yaş ortalaması 20.28 ± 4.80, N=300 kadın, 247 erkek) 547 aktif lisanslı sporcu katılım sağlamıştır. Araştırma için etik kurul onayı alınmıştır. Araştırma verilerinin elde edilmesinde çok boyutlu sportmenlik yönelim ölçeği, affetme esnekliği ölçeği ve kişisel bilgi formu kullanılmıştır. Araştırma ölçeklerine ilişkin doğrulayıcı faktör analizi (DFA) yapılmıştır. Betimleyici istatistiğin yanı sıra, ilişkisel model kapsamında korelâsyon ve regresyon analizleri kullanılmıştır. Araştırmanın korelâsyon analizi bulgularına göre; çok boyutlu sportmenlik yönelim ölçeğinin tüm alt boyutlarının, affetme esnekliği ölçeği alt boyutu olan tanıma ile arasında anlamlı, pozitif ve zayıf seviyeli bir ilgileşim mevcutken; içselleştirme ve uygulama ile arasında anlamlı, pozitif ve genel olarak orta seviyeli bir korelasyon tespit edilmiştir. Regresyon analizi bulgularına göre ise çok boyutlu sportmenlik yöneliminin, affetme esnekliği ölçeği alt boyutu olan “tanıma” üzerindeki etkisini açıklamada ‘’rakibe saygı’’ boyutunda anlamlı ve pozitif yönde etkisi bulunmaktadır. Ayrıca “içselleştirme” üzerindeki etkisini açıklamada ‘’sosyal normlara uyum’’ ve ‘’rakibe saygı’’ boyutlarının anlamlı ve pozitif etkisi vardır. Diğer boyutlardan “uygulama” üzerindeki etkisini açıklamada ise ‘’sosyal normlara uyum’’, ‘’kurallara ve yönetime saygı’’, ‘’sporda sorumluluklara bağlılık’’ ve ‘’rakibe saygı’’ boyutlarının yine anlamlı ve pozitif etkisi olduğu tespit edilmiştir. Diğer bir ifade ile sportmenlik yönelimlerine verilen değer arttıkça, affetme esnekliğinin de artacağı söylenebilir.Öğe Sürdürülebilir afet yönetimi ve risk azaltmada kurumlar arası ilişkilerin önemi: Bir model önerisi(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2023) Kara, Mehmet; Bulut, YakupDünyada meydana gelen afetlerde her geçen gün bir artış olduğu gibi afetlerin etkiledikleri alan ve insan nüfusunda da artış görülmektedir. Bu değişim ile birlikte çok sayıda insan afetlerden etkilenmekte, ölüm ve yaralanma sayılarında artış yaşanmaktadır. Afetlerdeki değişim ve hacim olarak genişlikleri afet yönetimlerinin işlerini yapmalarını zorlaştırmaktadır. Afet yönetimleri belli modellere göre yürütülmektedir. Ancak modeller bazı unsurlara odaklanırken bazı unsurları göz ardı etmektedir. Göz ardı edilen unsurların başında sürdürülebilirlik, kurumlar arası işbirliği ve koordinasyon gelmektedir. Bunun yanında modelin esnek ve ucu açık olması gerekir ki zaman içerisinde gelişmeye ve güncellenmeye devam etsin. Türkiye'de de durum farklı değildir. 15 yıl öncesine kadar afet yönetimi denilince akla salt müdahale gelmekte iken son yıllarda risk azaltma odaklı bir model uygulanmaya başlanmıştır. Ancak yine de bazı eksiklikler bulunmaktadır. İşte bu araştırma ile Türkiye'ye uygun kapsamlı ve yönetişimci bir model önerilmektedir. Nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi yöntemi ile yürütülen bu araştırmada, önerilen model esnek ve ucu açık şekilde oluşturulmasına dikkat edilmiştir. Literatürde çok sayıda afet yönetim modeli bulunmaktadır. Bunlardan kapsamlı acil durum yönetimi modeli şablon olarak alınarak Türkiye'ye uyarlaması yapılmıştır. Araştırma 3 bölümden oluşmuştur. Birinci bölümde kavramsal çerçeve ve süreç incelenirken ikinci bölümde afet yönetiminde sürdürülebilirlik, kurumlar arası işbirliği ve koordinasyon olguları üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde ise literatürde yer alan belli başlı modeller incelenmiş ve Türkiye için model önerisinde bulunulmuştur. ANAHTAR KELİMELER Afet, Afet Yönetimi, Sürdürülebilirlik, İşbirliği, KoordinasyonÖğe Türkiye'de istihdam dinamiklerine ilişkin nedensellik analizi(2014) Aldemir, Şenkan; Kara, MehmetTürkiye'de İstihdam Dinamiklerine İlişkin Nedensellik AnaliziÜretim süreçlerinin uluslararası işbölümü çerçevesinde bölümlenerek yeniden şekillendiği günümüzde, yurtiçi üretim yapıları ve işgücü piyasalarının da -döviz kuru ve dış ticaret akımları başta olmak üzere- küresel dinamiklerden etkilenmeleri kaçınılmaz olmaktadır. Toplam arz ve toplam talep dinamikleri ile para, döviz kuru ve maliye politikası göstergelerini kapsayan bir teorik model çerçevesinde reel döviz kuru, istihdam hacmi, para arzı ve kamu harcamaları arasındaki nedensellik ilişkilerini Ocak 2005 - Aralık 2009 dönemini konu alarak değerlendirmekteyiz. Elde ettiğimiz bulgular, ülkemizde tarım istihdamı ile maliye politikaları arasında karşılıklı bir nedensellik ilişkisinin varlığını ortaya koyarken; enerji Ş yatları, para ve maliye politikalarından tarım dışı istihdam hacmine yönelik olarak çalışan nedensellik ilişkilerine işaret etmektedir.Öğe Türkiye-Suriye turizm ilişkilerinin gelişmesi önündeki engeller ( Doğu Akdeniz bölgesine yönelik bir alan araştırması )(2009) Kara, Mehmet; Tayfur, LütfüTürkiye ile Suriye’nin sahip oldukları ortak kültür, tarih ve coğrafyaya rağmen turizm ilişkilerinin beklenen düzeyde gelişmediği bilinmektedir. Bu araştırma ile, iki ülke arasında turizmin gelişmesini etkileyen ekonomik, sosyal, siyasal ve fiziksel çevre engellerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın ana kütlesini, Türkiye’nin Doğu Akdeniz Bölgesinde özellikle Suriyeli turistlere hizmet sunan acente, otel yöneticileri ve turizm ile ilgili kamu yöneticileri oluşturmuştur. Tam sayım yapılması hedeflenmiş, ancak görüşme talebine olumlu yanıt alınamaması gibi nedenlerden dolayı toplam 88 kişi ile yüz yüze görüşülmüştür. Araştırmadaki veriler, geliştirilen bir anket yardımıyla elde edilmiş olup, anket 2009 yılı Ocak-Nisan ayları arasında uygulanmıştır. Ekonomik engellerden alt yapı yetersizlikleri, sosyal engellerden tanıtım ve imaj sorunu ile nitelikli personel olmaması, siyasal engellerden sınır kapılarında yaşanan güçlükler, fiziksel çevre engellerinden cazibe merkezlerinin olmaması bölge turizminin gelişmesindeki başlıca engeller olarak belirlenmiştir. Bölgenin turizm sorunlarının çözümüne yönelik olarak; ulaşım sistemlerinin güçlendirilmesi, otel, lokanta vb. tesislerin artırılması gibi alt yapı çalışmalarının yapılması, tanıtım ve imaj sorununu giderecek faaliyetlerin etkin biçimde planlanması, bölgenin turizm özelliklerini bilen, eğitimli personelin istihdam edilmesi, sınır kapılarındaki fiili ve yasal zorlukların giderilmesi gerekmektedir.Öğe TÜRKİYE’DE DÖVİZ KURU İLE SORUNLU KREDİLER İLİŞKİSİ: BİR ZAMAN SERİSİ ANALİZİ(2020) Baş, Gizem; Kara, MehmetGelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülke için, banka aktiflerinin kalitesi bankacılık sisteminin sağlıklı işleyebilmesi açısından önem taşımaktadır. Bu noktada, en önemli aktif kalite göstergesi olarak sorunlu krediler karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye ekonomisinde son yıllarda kur şoklarıyla yeniden gündeme gelen döviz kurları ile sorunlu krediler ilişkisinin ticari kredi faiz oranı, kredi hacmi ve enflasyon değişkenlerinin de ele alınarak 2005:Q4-2017:Q4 dönemi için ARDL analiz yöntemiyle araştırılmasıdır. Çalışmada ele alınan değişkenler arasında eş bütünleşme ilişkisi tespit edildikten sonra ARDL modeli kurulmuş ve değişkenler arasındaki ilişki uzun ve kısa dönem için analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, hem uzun hem de kısa dönemde, reel efektif döviz kurunda artış meydana gelmesi durumunda, sorunlu krediler de artmaktadır.Öğe TÜRKİYE’DE PARA POLİTİKASI ARAÇLARININ İSTİHDAM DÜZEYİ ÜZERİNE ETKİSİ: ARDL SINIR TESTİ YAKLAŞIMI(2020) Kara, Mehmet; Baş, GizemBu araştırmada, para politikası araçları ile istihdam düzeyi arasındaki ilişki 2011:01-2019:01 dönemi verilerinden yararlanılarak Türkiye ekonomisi için belirlenmeye çalışılmıştır. Tahmin yöntemi olarak, ARDL modeli kapsamında UECM ve sınır testi yaklaşımı kullanılmıştır. ARDL analiz yöntemi kapsamında ilk olarak sınır testi uygulanmış değişkenler arasında uzun dönemli ilişki tespit edilmiştir. Ayrıca hem kısa hem de uzun dönemde, Geç Likidite Penceresi (GLP) Faiz Oranı ve para arzı(M3) ile istihdam düzeyi arasında istatistiki ve ekonomik olarak anlamlı bir ilişki olduğu görülmüştür.Öğe Yeni AB üyesi ülkeler ile Türkiye işgücü piyasasının karşılaştırmalı analizi(2009) Duruel, Mehmet; Kara, MehmetTürkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik müzakerelerinin devam ettiği günümüzde gerek iş dünyası, gerekse akademik çevrelerde üzerinde en fazla tartışılan konulardan birisi işgücü piyasasının durumudur. Bu çalışmada, Avrupa Birliğine 2004 yılında katılan Kıbrıs, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Malta, Litvanya, Letonya, Macaristan, Polonya, Slovakya ve Slovenya ile 2007 yılında katılan Bulgaristan ve Romanya’nın işgücü piyasalarında yaşanan değişim ele alınmıştır. Bu bağlamda söz konusu ülkeler ile Türkiye’nin istihdam, istihdamın genel özellikleri, işgücüne katılma oranı, işsizlik ve işsizliğin genel özellikleri karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Ayrıca gerek Türkiye’nin gerekse Avrupa Birliği’ne yeni katılan üye ülkelerin Avrupa Konseyi’nin 2000 yılında Lizbon Zirvesi’nde 2010 yılı için belirlediği istihdam hedeflerinin neresinde olduklarına ilişkin karşılaştırmalı değerlendirmeler yapılmıştır. Biriliğe yeni katılan üyelerin işgücü piyasasının pek çok göstergeleri bakımından Türkiye’nin ilerisinde olduğu ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla AB ile müzakere sürecinde Türkiye’nin işgücü piyasasının yapısı, tam üyelik için önemli bir engel olarak düşünülmektedir. İşgücü piyasalarına ilişkin veriler için Avrupa Birliği İstatistik Ofisi (EUROSTAT) ve her üye ülkenin ulusal istatistik ofisleri verilerinden yararlanılmıştır. Ayrıca üye ve aday ülkelerin her yıl hazırladıkları Yıllık İstihdam Planlarından (NAP: National Action Plan) faydalanılmıştır. Türkiye için Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ile Hane Halkı İşgücü Veritabanındaki verilere müracaat edilmiştir.Öğe Yoksulluk, yapısal uyum programları ve sahra altı Afrika ülkeleri(2010) Memiş, Hasan; Kara, Mehmet; Tayfur, LütfüBu çalışmada ilgili uluslararası literatür çerçevesinde, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) politikaları ile yoksulluk arasındaki ilişki analiz edilerek, konunun temel ayrımları üzerinde teorik ve ampirik değerlendirmelerin literatür incelemesi yoluyla kavramsallaştırılması amaçlanmaktadır. Belirsiz tanımlar, zayıf veriler ve metodolojik sorunlar yoksullukla ilgili durumun tam olarak görülmesini engellemektedir. Dünya Bankasının yoksulluk tanımına göre dünyada en yoksul ülkelerin Sahra Altı Afrika bölgesinde yer aldığı görülmektedir. Yoksulluğun en yoğun yaşandığı bölgede yer alan ülkelerin aynı zamanda Dünya Bankası ve IMF politikalarını uzun yıllar uygulayan ülkeler olduğu dikkati çekmektedir. Dünya Bankası ve IMF'nin gelişmiş ülkelerin kontrolünde olması, önerilen politikalarının tüm ülkelere paket bir program olarak sunulması ve kredilerin şartlı olarak verilmesi yönleriyle ciddi olarak eleştirilmektedir. Ayrıca Dünya Bankası ve IMF'nin yapısal uyum politikaları çerçevesinde özelleştirme, tarımda sübvansiyonların kaldırılması, devalüasyon, ithalatta liberizasyona gidilmesi ve kamu harcamalarının önemli ölçüde azaltılması politikalarının az gelişmiş ülkelerde gelir dağılımını bozduğu ve yoksulluğu artırdığı çeşitli ülke deneyimlerinden anlaşılmaktadır.