Yazar "Karataş, Atilla" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Asi Nehri'nde su yönetimi ve ortaya çıkan sorunlar(2009) Korkmaz, Hüseyin; Karataş, AtillaBeslenme havzası iki ya da daha fazla ülke topraklarından olusan akarsularda, suyun paylasımı dünyanın bazı bölgelerinde ciddi sorunlara yol açmaktadır. Benzer bir durum bugün yüzeysel beslenme alanının % 7’si Lübnan, % 67’si Suriye ve % 26’sı Türkiye topraklarından olusan Asi Nehri sularının paylasımı konusunda, Türkiye ile Suriye arasında yasanmaktadır. Bu çalısmada, 1950-2008 yılları arasında Asi Nehri havzasındaki su yönetimi incelenerek buna baglı ortaya çıkan sorunlar tespit edilmistir. Bunun için önce söz konusu yıllar arasındaki sıcaklık ile yagısın, debi ve rejim degisiminde etkili olup olmadıgı sorgulanmıstır. Daha sonra havzadaki nüfus miktarı, arazi kullanımı, ürün deseni ve sanayi tesislerindeki degisim ile su yapılarının debi, rejim ve su kalitesine olan etkileri ortaya konulmaya çalısılmıstır. Buna göre, özellikle havzanın Suriye bölümündeki beseri faktörlerin degisimi, nehrin akımında azalmaya ve su kalitesinde bozulmaya yol açmıstır. Yıllık ortalama toplam akım 1950’li yıllarda 3 milyar 399,3 milyon m³ iken, bu deger geçen elli yıl içerisinde % 30 oranında azalarak bugün 2 milyar 400 milyon m³’e düsmüstür. Bu düsüsün Türkiye’ye yansıması, 1939 yılında Asi Nehri’nden Türkiye’ye bırakılan suyun (1 milyar 670 milyon m3) % 67 azalması (529 milyon m3) seklinde gerçeklesmistir. Ayrıca nehir suları 1975’te her türlü sulama için uygunluk arz ederken bugün amonyak ve agır metaller sınır degerlerini asmıs olup insan saglıgını tehdit eder boyutlara ulasmıstır. Bütün bunlar Asi Havzası’ndaki problemlerin asıl kaynagının beseri faktörler oldugunu göstermektedir.Öğe Hatay İli'nin su potansiyeli ve sürdürülebilir yönetimi(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2010) Karataş, Atilla; Korkmaz, HüseyinBu çalışma, hayatın kaynağı ve canlı organizmaların temel yapı taşı olan suyun önemine istinaden, bölgesel ölçekte yapılmış bir etüt ve planlamanın mahsulüdür. Eserde, bütün varlıklar tarafından hak edilmiş olan en temel ihtiyaç maddesine dair Hatay'daki potansiyel ve bu potansiyelin sürdürülebilir tüketim şekli ele alınmaktadır.Çalışmanın içeriği dört ana başlık altında değerlendirilmiştir. Birinci bölümde öncelikle suyun ehemmiyeti vurgulanarak Dünya'da ve Türkiye'deki su potansiyeli ile dağılımı ortaya konulmuş, su yönetimi kavramı ile su yönetim anlayışının evrimi irdelenmiştir.İkinci bölümde çalışmanın mekânsal boyutunu oluşturan Hatay'ın genel coğrafi özellikleri ele alınmıştır. Bu sayede sonraki bölümlerin içeriğinin daha kolay kavranması için bir altyapı oluşturulması hedeflenmiştir.Üçüncü bölümde akarsular, göller, kaynaklar, mineralli sular, Akdeniz ve yeraltı suları başlıkları altında Hatay'ın su varlığına dair verilerin sistematik bir dökümü çıkarılmıştır.Dördüncü bölümde ise Hatay su potansiyelinin değerlendirilmesinde karşılaşılan sorunlar ve bu sorunların sürdürülebilir yönetim anlayışı perspektifinden ele alınması üzerinde yoğunlaşılmıştır.Hülasa, ilde kıymeti haiz bir su potansiyelinin varlığı takdir edilmiş, su konusunda mevcut sorunların çözümü için havza bazlı sürdürülebilir yönetimin en doğru çözüm olduğu sonucuna varılmıştır.Öğe Kuseyr Platosu’nda (Hatay) miyosen sonrası morfojenetik süreç-jeomorfolojik yapı ilişkisi(2012) Gönençgil, Barbaros; Karataş, AtillaGerek bulunduğu enlemin gerekse özel konumunun etkisiyle Türkiye’nin birçok bölgesi jeolojik mazide değişik morfojenetik süreçlere tabi olmuştur. Günümüzde var olan jeomorfolojik peyzaj incelendiğinde, bu konuya dayanak teşkil edecek şekilde çok değişik süreçlere ait birimlerin bir arada bulunduğu gözlenmektedir. Bu anlamda Hatay ve çevresinde de plüvyal morfojenetik sürece ait unsurların ağırlıklı olduğu bir jeomorfolojik çeşitlilikten söz edilebilir. Çalışma sahasını oluşturan Kuseyr Platosu’nda özellikle Miyosen sonrası plüvyal sürecin değişik yansımalarına rastlanmıştır. İklimde değişmeleri ve tektonizmaya bağlı meydana gelen farklı özellikteki jeomorfolojik birimler, bölgedeki morfojenetik sürecin iki ayaklı bir sistem dâhilinde işlediğini göstermektedir. Bu çalışmada Kuseyr Platosu’nda farklı klimajeomorfolojik süreçlere ait birimlerin hangi değişkenlere bağlı olarak bir arada bulunduğu sorgulanırken, morfojenetik süreçlerin ve jeomorfolojik yansımalarının ne gibi etmenler tarafından denetlendiği ortaya konulmuştur. Sonuç olarak tektonizmanın denetiminde, gücünü klimatik şartlar ve iklimde meydana gelen değişimlerden alan bir morfojenetik süreç Kuseyr Platosunun şekillenmesinde etkili olmuştur.Öğe Serinyol birikinti yelpazesinde (HATAY) antropojenik degradasyon ve hidrojeomorfolojik etkileri(2015) Karataş, AtillaAntakya'nın 17 km kuzeyinde ve Antakya-Kahramanmaraş Grabeninin kenarında yer alan Serinyol birikinti yelpazesi nüfus ve yapılaşmanın hızlı bir şekilde artmasına bağlı olarak son atmış yıllık süreçte antropojenik degradasyonal etkilerin derinleştiği bir sahaya karşılık gelmektedir. Bu olumsuz etkilerin geri dönüşü imkânsız boyutlara ulaşmadan engellenmesi için öncelikle doğru bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Bu amaçla; arazi çalışmaları, morfometrik ölçümler ve uydu görüntülerinin kontrollü sınıflandırması gibi teknikler çerçevesinde sahanın problemli alanları ortaya konulmuştur. Bu kapsamda tespit edilen problemler arazi kullanımı, yapılaşma süreci, kontrolsüz kum ocakları ile çevre kirliliği ve atık yönetimi olarak dört ana başlıkta toplanarak sistematik olarak özetlenmiştir. Sonuçta nüfusa paralel olarak artan degradasyonal etkilerin akış hızı, akış yüksekliği ve hidrolik enerji gibi akış dinamikleri ve su kalitesi açısından tehdit oluşturacak risklerle birlikte büyüdüğü tespit edilmiştir