Yazar "Kekeç, Leyla" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe C/s' larda tiyopental ve propofolün etki başlangıç sürelerinin entropy modülü kullanılarak anestezi derinliği ve bebek üzerindeki etkilerinin karşılaştırılması(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2013) Kekeç, Leyla; Davarcı, IşılAmaç: C / S operasyonlarında bebeğin çıkımına kadar geçen süre boyunca sınırlı anestezik ajan kullanımı nedeniyle yeterli anestezi derinliğinin entropy modülü kullanılarak saptanması ve operasyondan sonra anestezi altında farkındalık ve kognitif fonksiyonlardaki değişimin değerlendirilmesini amaçladık. Materyal-Metod: Bu çalışmaya, elektif, genel anestezi altında günübirlik sezaryen uygulanacak, ASA I-II risk grubuna giren, 18 - 45 yaş arası 60 hasta dahil edildi. Hastalar indüksiyonda verilmek üzere Grup P: 1 mg / kg propofol, Grup T: 2.5 mg / kg tiyopental olarak rastgele iki gruba ayrıldı. Bütün hastalarda Entropy (The GE Datex - Ohmeda Entropy? Module) ile anestezi derinliğinin monitorizasyonu sağlandı. Her iki gruptaki hastaların intraoperatif ortalama kan basınçları (OKB), kalp atım hızları (KAH) ve periferik oksijen saturasyonları (SpO2) kaydedildi. Her iki ilacın etki başlangıç süreleri (Onset time) belirlendikten sonra RE ve SE değerleri girişte, indüksiyonda, indüksiyon sonrası 1. dakikada, entübasyon sonrasında ve 5 dakika ara ile kaydedildi. Bebek çıkımından sonra göbek kordonundan kan gazı alındı. Anestezi ve cerrahi süre, bebeğin çıkış süresi ve göbek kordonunun klemplenme süresi kaydedildi. Hastaların göz kapama, silier refleks kaybı ve top düşürme süreleri kaydedildi. Hastalar postoperatif 1. saatte anestezi altında farkındalık ve rüya görme açısından sorgulandı. Preoperatif ve postoperatif kognitif fonksiyonlar Mini Mental Test ile değerlendirildi. Sonuçlar: Her iki grup arasında demografik veriler, operasyon süresi, anestezi süresi ve vital bulgular açısından farklılık saptanmadı. Bebek çıkış süresi ve göbek kordonunun klemplenme süresi arasında her iki grupta da fark bulunmadı. İndüksiyon sırasında kullanılan anestezik ajanların etki başlangıç süreleri arasında anlamlı fark bulundu. Tiyopental grubunda daha kısa onset time saptandı. İndüksiyon sonrası 1. dakika ve 5. dakika SE değerlerinde ve 5. dakika RE değerlerinde propofol grubunda daha fazla düşüş olduğu saptandı. Vital bulguların operasyon süresince stabil olmasına karşılık propofolün tiyopentale göre hemodinamik cevabı daha az arttırdığı ve daha derin anestezi sağladı bulundu. Hiçbir hastada anestezi altında farkındalık tespit edilmedi. Tartışma ve Sonuç: C / S operasyonlarında genel anestezi altında farkındalığın değerlendirilmesinde Entropy modülünün faydalı olduğu, tiyopentalin propofole göre daha hızlı etki başlangıç süresine sahip olsa da propofolün anestezi derinliğini sağlamada daha etkili olduğunu gözlemledik.Öğe Kardiyak arrestle sonuçlanan alüminyum fosfid zehirlenmesinin başarılı yönetimi(2015) Hakimoğlu, Sedat; Dikey, İsmail; Sarı, Ali; Kekeç, Leyla; Tuzcu, Kasım; Karcıoğlu, MuratAlüminyum fosfid alındığı zaman yüksek toksisiteye sahiptir ve nemle temas etmesi halinde fosfin gazı ortaya çıkar. Alüminyum fosfid zehirlenmesi metabolik asidoz, aritmi, akut respiratuar distres sendromu ve şoka sebep olur ve spesifik antidotu yoktur. On yedi yaşında erkek hasta 1500 mg alüminyum fosfid tabletin alımı sonucu intahar girişimi tanısı ile hastanemize sevk edildi. Bilinci açık uykuya meyilliydi. Yaşamsal parametreleri; TA: 85/56 mmHg, KTA: 88/dk, SpO2: %94, ateş: 36,4°C olarak ölçüldü. Hipotansiyon nedeniyle dopamin ve steradin infüzyonu başlandı. Solunum sıkıntısı gelişmesi ve bilincinin kapanması nedeniyle en- tübe edilip mekanik ventilatöre bağlandı. Arter kan gazı değerinde şiddetli metabolik asidoz tespit edildi ve hastaya sodyum bikar- bonat tedavisi uygulanarak metabolik asidozu düzeltildi. Zehir- lenmenin destekleyici tedavisine ek olarak hemodiyaliz uygulandı. Yoğun bakım ünitesindeki takibinde kardiyak arrest gelişti ve 10 dakika kardiyopulmoner resüsitasyon uygulandıktan sonra sinüs ritmi sağlandı. Toplam üç seans hemodiyaliz uygulanan hasta yatı- şının dokuzuncu gününde şifa ile taburcu edildi. Sonuç olarak bu olgu sunumunda hemodiyaliz aluminyum fosfid zehirlenmesinin semptomatik tedavisine katkı sağlamıştırÖğe Neostigminin başarısız olduğu roküronyuma bağlı rezidüel kürarizasyonda Sugammadeks kullanımı(2012) Tuzcu, Kasım; Davarcı, Işıl; Karcıoğlu, Murat; Bozdoğan, Yusuf Bolkan; Aydın, Suzan; Kekeç, LeylaNondepolarizan kas gevşetici ajanların etkilerinin uzamasına bağlı olarak gelişen postoperatif rezidüel kürarizasyon modern anestezide hala yaygın görülen ve hasta güvenliğine ciddi tehdit oluşturan önemli bir problemdir. Anestezi sonrasında rezidüel nöromusküler blok, uygun şekilde döndürülmezse postoperatif pulmoner komplikasyonların gelişimini ve postoperatif mortaliteyi arttırır. Spinal kitle nedeniyle opere edilen Amerikan Anestezistler Derneği II risk grubu olgumuzda nöromusküler bloker olarak roküronyum kullanıldı. Operasyonun sonunda roküronyuma bağlı rezidüel nöromusküler bloğu döndürmek için neostigmin kullanılmasına rağmen hastada solunum yetmezliği gelişti. Kas gücü yetersiz olan hasta ajite, taşikardik, takipneik ve tidal volümü düşüktü. Postoperatif rezidüel kürarizasyonu döndürmede neostigminin başarısız olması üzerine, hastaya modifiye ?- siklodekstrin yapısındaki 200 mg sugammadeks uygulandı. Nöromusküler bloğun hızlı ve etkili bir şekilde döndüğü tespit edildi. Sonuç olarak geleneksel antikolinerjik ajanların başarısız olduğu roküronyuma bağlı rezidüel kürarizasyonda sugammadeks kullanımının güvenilir ve etkin olduğunu düşünüyoruz.