Yazar "Koraş, Ömer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe ANOMALİ BÖBREKLERDE FLEKSİBLE ÜRETEROSKOPİ (f-URS) DENEYİMLERİMİZ(2021) Koraş, Ömer; Polat, Salih; Gökalp, Fatih; Şahan, Murat; Baba, Dursun; Deyirmenci, Özgür; Bozkurt, Ibrahim HalilGiriş: Anomalili böbreklerde böbrek ve proksimal üreter taşı hastaları için uyguladığımız fleksibl-URS ( f-URS)\rbaşarısını, komplikasyonlarını ve postopertif sonuçları sunmayı amaçladık.\rGereç ve Yöntem: Nisan 2010 ile Haziran 2020 y ılları arasında anomali böbreği olan f-URS uygulanan 69\rhastanın dosyaları retrospektif olarak tarandı. Hastalar ın dermografik özellikleri, operasyon süresi,skopi süresi,\rtaşsızlık oranları, komplikasyon oranları kaydedildi. Final taşsızlık (FSFR); postoperastif birinci ayda yapılan\rultrasonografi ve radiografik de ğerlendirilerek ta şın yoklu ğu veya bilgisayarlı tomografide 2mm den büyük ta ş\rfragmanı görülmemesi olarak tanımlandı.\rBulgular: Toplam 69 hastanın; parsiyel nefrektomili üç, bifid pelvisli dört, atnalı böbrekli 14, ektopik böbrekli 15,\rrotasyon anomalilisekiz, duplike üreterli 12 ve kaliksiyel divertikül 13 hastaya f-URS yapıldı. Ortalama taş boyutu\r15.1±7.7 mm 2 ve ortalama taş dansitesi (HU) 983±242 olarak saptandı. Tek seansta hastaların %78.2’sinde\rtaşsızlık sağlanmışken ek gişim ile final taşszılık%85,5 olarak saptandı.\rSonuç: Anormal böbrekli hastalarda f-URS teknik olarak zorlayıcı olabilse de endoürolojik tekniklerdeki\rilerlemeler onu güvenli ve etkili bir prosedür haline getirmiştir. f-URS; daha az invaziv yap ısıve kabul edilebilir\rkomplikasyon oranları nedeniyle anormal böbreklerdeki çoğu taş için çok etkili bir tedavi yöntemidir.Öğe Do Platelet to Lymphocyte Ratio and Neutrophil to Lymphocyte Ratio Predict the Hardness of Kidney Stone(2021) Karslı, Onur; Üstüner, Murat; Halat, Ahmed Ömer; Özcan, Levent; Gökalp, Fatih; Koraş, Ömer; Voyvoda, BekirObjective: The Hounsfield unit (HU) is the most common value to assess the stone formation and a predictive factor for the management success. In this study, it was aimed to investigate the prediction of the hardness of the stone using systemic inflammatory response markers.Methods: 192 patients (61 female and 131 male) patients who underwent conventional percutaneous nephrolithotomy (PCNL) between 2015 and 2020 were reviewed retrospectively. Patients with malignancy and history of preoperative urinary tract infection were excluded from this study. Patients’ neutrophil to lymphocyte ratio (NLR), platelet to lymphocyte ratio (PLR) and HU of the kidney Stone, which was obtained from NCCT, were recorded to data.Results: The mean age was 47.2 ± 14.11 (11-82) years. The average HU value of the patients’ stones was 1135.47 ± 362.19 (348-2096). The location of the stones was grouped as pelvis (n:64, 33.3%), single calyx (n:14, 7.2%), two calyces (n:93, 48.4%) and staghorn (n:21, 10.9%). In subgroup analysis, when divided by stone location, a negative correlation was found between the HU and N/L ratio in the single calyceal stone group, and a positive correlation was found between the HU and N/L ratio for pelvis and staghorn stones. Among these correlations, only the positive correlation between the HU and N/L ratio in the pelvic stone group was statistically significant (r=0.318, p=0.03). Assuming an arbitrary cut-off value for HU below 1000, there was no significant correlation between NLR and HU (r=0.266, p=0.171). However, HU above 1000, there was a significant positive correlation between NLR and HU (r=0.145, p=0.045).Conclusion: The findings suggest that NLR could be used as a biomarker to choose appropriate management and be helpful to anticipate the hardness of kidney stones by predicting the HU value.Öğe THE EFFECT OF HISTOPATHOLOGICAL CHARACTERISTICS OF TESTICULAR TUMORS ON OVERALL SURVIVAL IN IMMIGRANTS(2022) Gökalp, Fatih; Koraş, Ömer; Gürsoy, Didar; Görür, SadıkIntroduction: Testicular cancer is a rare condition and incidence peaks in 2-3 decades. The incidence and oncological outcomes vary in patients with different race/ethnicity. In this study, we aimed to provide a description of racial difference in testicular cancer. Material and Method: Between 2016 and 2020, A total 52 patients underwent radical orchiectomy due to testicular cancer. All patients with hi stologically proven testicular germ cell tumors were included the study. Patients with other urological or systemic cancers, and lack of data were excluded from study. Results: The seminoma pathology was found in 27 patients. The median tumor size, and rete testis invasion were similar between groups (p=0.410, and p=0.487, respectively). The tumor stage was significantly higher in Immigrants (stage 2A and 3A, p<0.001) and overall survival was significantly lower in Immigrants (p<0.001). A total of 25 patients had non-seminoma pathology. The lymphovascular invasion, and tumor stage was also similar between groups (p=0.532, and p=0.781, respectively). However, overall survival was significantly lower in Immigrants (p=0.003). Conclusion: Testicular cancer is a rare but significant disease for young patients. Race/ethnicity effects oncological outcomes of testicular cancer.Öğe PERKÜTAN NEFROLİTOTOMİNİN YAŞLI VE GENÇ HASTALARDASONUÇLARI VE GÜVENİRLİĞİ(2021) Koraş, Ömer; Yarımoğlu, Serkan; Polat, Salih; Şahan, Murat; Değirmenci, Tansu; Bozkurt, Ibrahim HalilGiriş: Perkütan nefrolitotominin geriatrik hasta grubundaki sonuçlarını ve komplikasyonlarını geriye dönük olarak değerlendirmeyi amaçladık.Gereç ve Yöntem: Nisan 2011 ile Haziran 2016 tarihleri arasında SBÜ Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği’nde böbrek taşına yönelik olarak Perkütan nefrolitotomi (PCNL) uygulanan 813 hastanın verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalar yaşlara göre gruplara ayrıldı; Grup 1 (18-64yaş), Grup 2 (>65yaş). Hastalar 1. ay kontrolünde, direkt üriner sistem grafisi (DÜSG) ile kontrol edildi. Semptomları olmayan ve <4 mm rezidütaşıolan hastalarda taşsızlık sağlandığı kabul edildi. Cerrahi parametreler ve sonuçlar gruplar arasında karşılaştırıldı. Bulgular: Grup 1’de yaş ortalaması 46,1±11 yıl, Grup 2’de 68,9±4,9 yıl olarak saptanmıştır. Metabolik sendrom istatistiksel açıdan anlamlı derecede Grup 2’de yüksek bulunmuştur. (%27,1 vs %7,4, p<0,001). Preoperatif kreatinin, vücut kitle indeksi (VKİ), renal anomali, soliter böbrek mevcudiyeti, taraf, şok dalgası ile taş kırma (ESWL) ve taş cerrahi öyküsü, taş boyutu, taş dansitesi, taş yerleşimi, pozitif idrar kültürü açısından gruplar arasında anlamlı farklılık gözlenmemiştir. Taşsızlık Grup 2’de daha yüksek bulunmasına karşın istatistiksel olarak anlamlı saptanmamıştır (%84,2 vs %75,3, p=0,074). Komplikasyon oranları gruplar arasında benzer saptanmıştır. Ancak Clavien sınıflamasına göre Grade V komplikasyon Grup 2 ‘de daha fazla gözükmüştür (p=0,005).Sonuç:PCNL komorbiditeler rağmen 65 yaş üzerindeki hastalarda böbrek taşının tedavisinde güvenli ve etkin bir tedavi yöntemidir. Ancak yaşlı hastalarda kardiyak risk faktörü açısından dikkat edilmelidir.Öğe Selective Arterial Embolization of Renal Angiomyolipoma in an Elderly :Case Report(2021) Koraş, Ömer; Yarımoğlu, Serkan; Bozkurt, Ibrahim Halil; Setayeshi, TirdadRenal angiomyolipoma (AML) is a rare benign mesenchymal neoplasm. Treatment should be considered for symptomatic patients or for those at risk for complications, in particular for retroperitoneal bleeding, which is correlated to the size of the tumor, grade of the angiogenic component, presence of pain and suspicion malignancy. Herein, we report the case of a 77-year-old female with renal AML who caused life-threatening retroperitoneal hemorrhages by selective embolization.