Yazar "Mamak, Nuri" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Clinical, haematological, biochemical and pathological findings in lambs with Peste des Petits Ruminants(2011) Aytekin, İsmail; Mamak, Nuri; Ulucan, Aykut; Kalınbacak, AslanThe aim of this study was to determine clinical, haematological, biochemical and pathological findings in Sakız crossbred lambs with Peste des Petits Ruminants, using a competitive enzyme linked immunosorbet assay (c-ELISA). In the study, 12 lambs infected with PPR 4 to 6 months age and dif erent sexes were used. Furthermore, 6 clinically healthy lambs were also used as control group. High fever, anorexia, salivation, pneumonia, diarrhea, erosive or necrotic stomatitis on the mucosae of lips, cheek and tongue, purulent ocular and nasal discharges were observed in infected lambs. In the haematological examination, White blood cell (WBCs), mean corpuscular volume (MCV), mean corpuscular hemoglobin (MCH) and mean corpuscular hemoglobin concentration (MCHC) parameters were significantly increased, but haemoglobin (Hb), red blood cell (RBCs), peak cell volume (PCV) and platelets (PLT) parameters were decreased in infected group. According to the biochemical examination, serum gamma glutamyl transferase (GGT), alanin aminotransferaz (ALT) and aspartate transaminase (AST) concentrations were significantly higher in infected group compared to those of control group. In the histopathological examinations, bronchitis, bronchiolitis, and syncytial cell formation in the lumen of alveoles, in lung and also erosive stomatitis with syncytial cells were seen. Furthermore, nuclear or cytoplasmic virus-associated inclusions were detected both epithelial and syncytial cells. In immunohistochemical examination, virus-associated antigens were found most frequently in the cytoplasm and rarely in the nucleus. Results of the present study indicated that infection with PPR in lambs provide valuable datas about clinical, haematological, biochemical and histopathological findingsÖğe The effects of caffeic acid phenethyl ester (CAPE) treatment on rheumatologic parameters and iron metabolism in diabetic rats(Univ Zagreb Vet Faculty, 2015) Aytekin, Ismail; Devrim, Alparslan K.; Ozturk, Aliye S.; Aksit, Hasan; Mamak, Nuri; Hismiogullari, Sahver E.Diabetology and rheumatology have much in common, including many biochemical features. Diabetic cases suffer excessively from common musculoskeletal conditions. The present study aimed to explore the association between the caffeic acid phenethyl ester (CAPE) treatment and the standard parameters of diabetic and rheumatologic controls. Serum anti-streptolysin-O (ASO), C-reactive protein (CRP), rheumatoid factor (RF) titers and glucose (GLU), cholesterol (CHOL), triglyceride (TG), high density lipoprotein (HDL), very low density lipoprotein (VLDL), alkaline phosphatase (ALP), gamma-glutamyl transferase (GUT), sodium (Na), potassium (K), chloride (Cl), calcium (Ca), phosphorus (P), uric acid (UA), iron (Fe), iron-binding capacity (IBC), total iron-binding capacity (TIBC) and superoxide dismutase (SOD) levels were measured in 22 female Wistar-Albino rats. The animals were divided into three groups: group 1: non-diabetic rats as control; group 2: streptozotocin (STZ)-induced, untreated diabetic rats; and group 3: STZ-induced, CAPE-treated diabetic rats. Levels of GLU were increased in group 2. ASO values were decreased in group 3. TG and VLDL levels were increased in group 3 compared with the group 1. Higher UA levels were detected in group 3 compared with group 2. The levels of Fe and TIBC were decreased in group 3. The results of the present study indicate the reducing effect of CAPE on the serum levels of diabetic and rheumatologic parameters in diabetic rats.Öğe Kangal köpeklerinde bazı biyokimyasal parametreler üzerine yaş ve cinsiyetin etkisi(2010) Çınar, Miyase; Erat, Serkan; Arıkan, Şevket; Mamak, Nuri; Oğrak, Yusuf Ziya; Güzel, MuratBu çalışma Kangal köpeklerinde bazı biyokimyasal parametreler üzerine yaş ve cinsiyetin etkilerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Çalışmada 40 ergin (1-10 yaş, 20 erkek ve 20 dişi) ve 32 genç (1-11 aylık, 12 erkek ve 20 dişi) olmak üzere toplam 72 sağlıklı Kangal köpeğinden alınan kan örneklerinin plazmalarında alanin aminotransferaz (ALT), ?-glutamil transpeptidaz (GGT) aktiviteleri, total kolesterol, total bilirubin, üre, total protein, albumin ve globulin düzeyleri belirlenmiştir. Ergin erkek köpeklere göre genç erkeklerde plazma total kolesterol düzeyi yüksek (p<0.05), total protein ve globulin düzeyleri ise düşük (p<0.01) bulunmuştur. Ergin dişi köpeklerde plazma GGT aktivitesi, total protein ve globulin düzeylerinin genç dişilere göre daha yüksek (p<0.05) olduğu, total kolesterol (p<0.01) ve total bilirubin (p<0.05) düzeylerinin ise düşük olduğu saptanmıştır. Cinsiyet dikkate alındığında ise, genç köpeklerde plazma GGT aktivitesi ve albumin düzeyinin, ergin köpeklerde de total protein ve albumin seviyelerinin erkek köpeklerde dişi köpeklerden daha yüksek olduğu tespit edilmiştir (p<0.05). Sonuç olarak, çalışmada elde edilen veriler, ülkemiz için genetik bir kaynak olan Kangal köpeklerinin bazı biyokimyasal parametrelerinin yaş ve cinsiyetten etkilendiğini göster- miştir. Ayrıca Kangal ırkına ait bazı biyokimyasal değerlere ait referans aralıklarının yaş ve cinsiyete göre belirlenme- siyle, hem klinisyenlere hem de Kangal köpekleriyle araştırma yapanlara katkı sağlayabileceği düşünülmektediÖğe Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi kliniklerine getirilen kedi ve köpeklerde gözlenen hastalıkların değerlendirilmesi (2003-2006)(2007) Mamak, Nuri; Durgut, Ramazan; Görgülü, ÖzkanBu çalışmada 1 Ocak 2003-31 Aralık 2006 tarihleri arasında Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Kliniklerine getirilen kedi ve köpeklerin değerlendirilmesi amaçlandı. Bu tarihler arasında 76 kedi ve 366 köpek muayene edildi. Bu hayvanlar tür, cinsiyet, mevsim, anabilim dalı ve hastalıklara göre değerlendirildi. Hayvanların hastalanmalarının mevsimlere bağlı olduğu (p<0.01) ve hastalıkların yaygın olarak ilkbahar ve yaz aylarında ortaya çıktığı gözlendi. Kedi ve köpeklerin Anabilim Dallarına göre dağılımları incelendiğinde; hastaların en fazla İç Hastalıkları Anabilim Dalı (n=202, %46), daha sonra Cerrahi Anabilim Dalı (n=192, % 43) ve en az da (n=48, %11) Doğum ve Jinekoloji Anabilim Dalı hastalıkları olduğu görülmüştür. Hasta kedi ve köpeklerin daha çok 0-12 aylık yaşlarda oldukları saptandı. Kliniklere getirilen köpeklerin önemli bir kısmını (n=224, %61) erkek hayvanlar oluşturmasına karşın, kedilerin önemli bir kısmını (n=49, %64) dişi hayvanlar oluşturdu. Hastalarda en fazla sindirim sistemi hastalıkları gözlenirken, bunları solunum sistemi hastalıkları, travma, topallık ve kırık olguları gibi ortopedik bozukluklar takip etmiştir. Sonuç olarak, bu çalışmada kedi ve köpeklerde gözlenen hastalıkların değerlendirilmesi, hayvan sahiplerinin bu bölgede görülen kedi ve köpek hastalıkları hakkında bilinçlendirilmesine yardımcı olacağı düşünülmektedir.