Yazar "Reyhanoğlu, Metin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aile işletmelerinde aile değerlerinin örgüt kültürüne etkisi(2016) Reyhanoğlu, Metin; Sırkıntıoğlu Yıldırım, ŞükranEkonomik, siyasal, kültürel ve sosyal şartlarda oluşan değişim işletmelerin bu değişime ayak uydurmalarını gerekli kılmaktadır. Bir örgütteki kültürün oluşmasına egemen olan değer ve inançlar işletmenin devamlılığında oldukça önemli bir araçtır. Örgüt kültürü, örgüt içinde yer alan kurucu, aileden çalışanlar, aileden olamayan çalışanlar, yönetici ve liderlerden etkilenmektedir. Bu etki, aralarında kan ve duygu bağı olan aile işletmelerinde çok daha güçlü olabilmektedir. Bu çalışmanın amacı aile işletmesinin sürdürülebilir olmasında önemli etkisi olan örgüt kültürüne, aile değerlerinin etkisinin saptanmasıdır. Bu amaca ilişkin görgül çalışma, Antakya'daki aile işletmelerine anket tekniği kullanılarak uygulanmıştır. Aile değerleri için Schwartz'ın Değerler Araştırması ve örgüt kültürü için de Denison'un Örgüt Kültürü ölçekleri kullanılmıştır. Aile işletmelerinde aile değerleri boyutlarının örgüt kültürüne etki ettiği regresyon analizi sonucunda saptanmıştır.Öğe Benzerlikleri ve Farklılıklarıyla Göçmen Girişimciler ve Mülteci Girişimciler: Bir Tipoloji Önerisi(2022) Akın, Özden; Reyhanoğlu, MetinSavaş, afet, siyasi ve ekonomik koşulların neden olduğu göçmenlik, zorunluluk durumu veya fırsatların değerlendirilmesiyle ticari girişimciliğe dönüşebilmektedir. Göçmenlikle oluşan etkileşimin ekonomik kalkınmaya olan katkısı ve girişimcilik ekosistemi oluşturulmasında kurumsal teşvikler önemlidir. Anavatanından ayrılanların girişimciliklerine ilişkin yapılan akademik çalışmalarda, teşvik programlarında ve hukuki mevzuatta tanımlamayla ilgili sorunların olduğu görülmektedir. Göçmen, mülteci, etnik, diaspora girişimciliği gibi kavramlar akademik yazında birbirine geçmiş şekilde kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı anavatanından göçen insanların girişimciliğini Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliğinin göçmenlik tanımı kapsamında fiziksel, kurumsal ve sosyal sermaye açısından benzerliklerini ve farklılıklarını göç etme ve iş kurma nedenleri çerçevesinde tanımlamaya çalışmak ve bir tipoloji oluşturmaktır. Geliştirilecek teori ve politikalara yardımcı olmak için göçen insanların girişimciliğinin sınıflandırılmasına yönelik nomolojik ve ayrıştırmaya dayalı bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu çalışma, anavatanından göç eden kişilerin girişimcilik özellikleri, koşulları, etkileşimleri, hukuki durumları açısından geliştirilecek teori, uygulama ve politikalara meşru bir zemin teşkil edecektir.Öğe COVID-19 Pandemisinde Evden Çalışan Öğretmenlerin İş Talepleri, İş Tatmini, Tükenmişlik ve İşAile / Aile-İş Çatışması İlişkileri(2023) Reyhanoğlu, Metin; Akın, ÖzdenCOVID-19 pandemisi yalnızca insan sağlığını değil kısıtlamalar ve oluşan kaygılar nedeniyle iş yapma şekillerini de etkilemiştir. Ayrıca bu dönemde evden çalışma zorunluluğu evdeki sorumluluklar ile işin iç içe geçmesine neden olmuştur. Bu çalışmanın amacı kısıtlamalar nedeniyle işlerini evden yapmak zorunda kalan öğretmenlerin yaşadıkları işten kaynaklı gerilimler (rol belirsizliği, iş yükü, iş stresi ve tükenmişlik) ile aile ve iş ilişkilerinden kaynaklı çatışmaların iş tatminine olan etkisi incelenmiştir. Bu kapsamda iş talep-kaynak (JDR) ve iş-aile çatışması teorisi (WFC) temel alınarak aileiş çatışmasının iş gerilimlerine ve de iş gerilimlerinin iş-aile çatışmasının iş tatminine olan etkisine yönelik yapısal eşitlik modeli oluşturulmuştur. Hatay evreninde kolayda örneklem yöntemiyle elde edilen 279 verinin geçerlilik ve güvenirliği sağlanmış ölçekler, kısmi en küçük kareler yöntemi (PLS-SEM) kullanılarak test edilmiştir. Analiz sonucunda model için oluşturulmuş olan 15 hipotezin 11’i kabul edilmiştir. Özellikle aile-iş çatışmasının iş gerilimlerine ve sonuçta iş tatminine etkisini açıklayan hipotezler daha anlamlı çıkmıştır. Bu çalışma ile evden çalışma zorunluluğu beraberinde JDR ve WFC teorilerinin birlikte ele alınabileceğini; yönetici ve politika yapıcılara iş tasarımlarında aile ortamının da dikkate alınması gerektiği önerilmektedir.Öğe Does the link between marketing orientation and innovation lead to success ? A survey based on sem in Turkey(2014) Reyhanoğlu, Metin; Akın, Özden; Balıkçıoğlu, Betülİnovasyon, rekabetin avantajının sürdürülmesinde önemli bir eleman olarak uzun süredir tartışılmaktadır. Pazarlama odaklılık ile inovasyon arasındaki ilişki literatürde yeterince tartışılmamıştır. İnovasyon firmaların yeni teknolojiler, üretim süreçleri ve ürünler yoluyla pazarda bir pozisyon elde etmeleri olarak tanımlanabilir. Schumpeteryan bakış açısına (1934) göre bir rekabet avantajı elde etmek, firmaların pazarlama ile inovasyon odaklılık arasında bir bağ oluşturmasıyla olmaktadır. Ancak, Drucker (1954) firmaların iki temel unsurunu pazarlama ve inovasyon olarak açıklamakta ve inovasyon kavramını pazarlama odaklılığının merkezine yerleşmektedir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye İstatistik Kurumu’ndan sağlanan yaklaşık 10.000’inin üzerinde firma verisi yoluyla ürün ve pazar inovasyonu çerçevesinde inovasyonun firma performansı üzerindeki etkisini araştırmaktır. Finansal performans ölçütü olarak finansal performans ile firma inovasyonu arasındaki ilişki incelenmiştir. Pazarlama/İnovasyonun Performansa Etkisi Modelinin analiz edilmesinde Topluluk İnovasyon İstatistikleri (Community Innovation Statistics) çerçevesinde oluşturulmuş olan anket araştırması temelinde Yapısal Eşitlik Modeli kullanılmıştır.Öğe İç kontrol sisteminin örgüt kültürünü belirlemesindeki rolü(2015) Tüm, Kayahan; Reyhanoğlu, MetinBu çalışmanın amacı iç kontrol sisteminin örgüt kültürü üzerindeki etkisini tespit etmektir. Bu amaç doğrultusunda Hatay ilinde faaliyet gösteren dokuz imalat işletmesine anket tekniği kullanılarak işletmelerde iç kontrol sisteminin örgüt kültürü üzerindeki etkisi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yapılan saha araştırmasından elde edilen bulgular çerçevesinde özellikle klan kültürünün geçerli olduğu işletmelerde, iç kontrol sisteminin varlığı örgüt kültürünü olumlu yönde etkilediği söylenebilir. Dolayısıyla bu tür kültürlerde iç kontrol sitemi, biçimsel olmayan ama sosyal ilişkilerin etkili olduğu, sadakatin ve karşılıklı güvenin sağlandığı bir örgüt kültürü oluşmasına katkı sağladığı ifade edilebilir. Buna karşın regresyon analizi sonucunda hiyerarşi ve adhokrasi kültürünün yer aldığı modelde iç kontrol sisteminin etkisi olmakla birlikte otokorelasyon söz konusudur.Öğe The Importance of Organizational Behavior Model Applications in Air Transportation Industry(Springer Nature, 2022) Reyhanoğlu, Metin; Yılmaz, HarunBecause the air transportation is a labor-intensive industry, human resource is one of the most crucial elements in order to survive and achieve the sustainable growth in the increasing competitive environment. As the industry has two types of staffs, flight and ground staff, and with the spread of new technologies and globalization, all human resources processes, from personnel selection to motivation, should implement new organizational behavior models to justify labor costs. The aim of this chapter is to emphasize the importance of applying organizational behavior models in the air transportation industry. To the goal of keeping the organizational commitment of the employees and reducing the intention to leave the job employees, who have undergone intensive training, implementation of organizational behavior models will provide significant gains to the organization. Unlike many labor-intensive industries, the aviation industry requires experienced and qualified employees to run operations safely and effectively. However, due to intense competition, low profit margin pressure, seasonal effects on demand, and intense working pace, turnover and turnover rates in the aviation industry are high. The most effective use of human resources in the aviation industry is through understanding the human nature. The term “human factor” has become increasingly popular as the commercial aviation industry notices human error that underlies most aviation accidents and incidents, rather than mechanical failure. The human phenomenon in the aviation sector differs from other sectors on eight essentials: punctuality and simultaneity, service quality, risk factor, interdisciplinary cooperation, high rules and standardization, command-based activities, jargons and world language, being subject to different laws. The success of businesses operating in the air transport sector depends on effective human resources policies and practices. In this respect, one of the most important parts of the airline business is the human resources department. The impact of recruitment and training on employees increases the psychological state, loyalty, and commitment of employees to the organization. The public and private aviation companies applying organizational behavior models will be one-step ahead in achieving sustainable growth besides gaining advantage in competition. © 2022, The Author(s), under exclusive license to Springer Nature Singapore Pte Ltd.Öğe İşletme büyüklükleri bağlamında Türkiye'nin inovasyon portresi (2002-2008 dönemi)(2014) Akın, Özden; Reyhanoğlu, Metinİnsanlığın gelişimi ve ulusların zenginliğinin vazgeçilmezi olan bilim, teknoloji ve rekabetin hızlı dönüşümü inovasyonu da şekillendirmektedir. İşletmeler hayatta kalmak ve başarılı olmak için inovasyon aracılığıyla sürekli bir rekabet avantajı sağlama yoluna gitmektedirler. İnovasyonun yeni ürün, süreç, organizasyon ve pazar yaratarak işletmelere rekabet gücü kazandırması nedeniyle, hükümetler inovasyon çabalarını desteklemektedirler. İnovasyona verilmesi gereken hükümet desteğinin, işletme büyüklükleri çerçevesinde yapılması gerektiği söylenmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’deki 2002-2008 yıllarını kapsayan üç dönemdeki işletmelerin inovasyon çalışmalarına yönelik, inovasyon türleri ile işletme büyüklüğü arasındaki ilişkilere bakılmıştır. İnovasyon türleri ile büyüklük arasındaki anlamlı ve pozitif ilişkiye rağmen bu ilişkinin zayıf olması inovasyonun işletme büyüklükleri açısından çok farklı olmadığını göstermiştir. İnovasyon harcamaları ile işletme büyüklüğü arasındaki ilişkinin pozitif ama çok zayıf olması da bu bulguyu desteklemektedir. Ayrıca, dönemler itibariyle inovasyon çabalarının artmadığı gözlemlenmiştir.Öğe Şebeke örgüt yapıları ve Türkiye`deki sanayi işletmeleri üzerine bir araştırma(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 1999) Reyhanoğlu, Metin; Kaypak, ŞafakVI ÖZET I990'h yıllarla birlikte daha hızlı yaşanan küreselleşme hareketleri, teknolojideki gelişmeler ve yoğun rekabet ile birlikte özellikle büyük işletmelerin bu değişimler karşısında ağır kalması, işletmeleri geleneksel olarak oluşturdukları bürokratik yapılandırmalarını değiştirmek gereksinimi ile karşı karşıya bırakmaktadır. Bu gereksinim, işletmelerin piyasaya hızla cevap verebilecek yeni örgüt yapılan arayışına girmelerine yol açmıştır. Söz konusu yapılar daha çok örgütlerarası işbirliğine dayanmakta olup bunlardan birisi de şebeke örgüt yapısıdır. Şebeke örgüt yapılan daha çok piyasa mekanizması çerçevesinde farklı ürün ve hizmet üreten işletmelerin uzun veya kısa vadeli olarak bir araya gelmesi ile oluşan bir yapıdır. Normal geleneksel bürokratik yapılardan farklı olarak işlerin bütünleşmesinden çok aynşmasma dayanmaktadır. Örgütlerin kendi ana faaliyetlerindeki uzmanlıklannı başka firmalarla paylaşımı sayesinde piyasadaki değişime hemen karşılık verebilmektedirler. Şebeke örgüt yapılan literatürde üç değişik şekilde ele alınmaktadır. "Dahili şebeke örgüt yapısı" daha çok aynı merkezi kontrol grubu içinde faaliyet gösteren işletmelerin piyasa mekanizması çerçevesinde birlikte iş yapmalanna dayanmaktadır. İkinci şekil olan "dengeli şebeke örgüt yapısı" ise uzun süreli olarak birbiri ile iş yapan bağımsız firmalann oluşturduğu bir yapıdır. Son olarak "dinamik şebeke örgüt yapısı" sürekli değişen birbirinden bağımsız işletmelerin belli bir aracı ile birlikte üretim için kısa dönemli ilişkiye girmeleridir. Bu çalışma ile yukanda sayılan şebeke örgüt yapılannın varlığı saptanmaya çalışılmıştır. Türkiye'nin en büyük sanayi işletmeleri üzerine yapılan araştırmada bu yapılann ülkemizde var olduğu ama saf olmadıklan kabul edilmektedir. Bulunan sonuca göre bu işletmelerin kullandıktan girdiler, ürettikleri çıktılar, dışkaynak kullanımı, stratejik kontrol ve işletmelerin birbirine karşı duyduklan güven çerçevesi içinde işletmeler birbirleriyle farklı ilişkilerdevıı bulunacaklardır. Yapılan kümeleme analizi sonucunda altı grup oluşmuş ve bu altı grubun bazı yönlerden şebeke örgüt yapılan özelliklerini taşıdıkları saptanmıştır. Bu çalışma ile ülkemizin örgüt yapılan konusunda dünyadaki gelişmelerin neresinde olduğu belirli bir konu çerçevesinde irdelenmeye çalışılmıştır. Yapılan kümeleme analiziyle işletmelerimizin şebeke örgüt yapısında hangi özellikleri yansıttıklan gösterilerek ileride doğabilecek sorunlara karşı önlem alınması olanağı sağlaması hedeflenmiştir. Böylece sorunlann ortaya çıkmadan önce tespiti ve verimli şekilde ilişkilerin oluşturulması sağlanabilmektedir. Anahtar Sözcükler: Şebeke Örgüt Yapısı, Şebeke Yapısı, Şebeke Örgütlenmeler, İşletmelerarası İşbirliği, Organizasyon, Örgüt Yapılan, Bütünleşme, Aynşma, Ortaklaşa Rekabet, Yeni Örgüt Form lan, ISO 500.Öğe Toksik liderlik örgütsel sağlığı olumsuz yönde tetikler mi ?(2016) Reyhanoğlu, Metin; Akın, ÖzdenBu çalışmanın temel amacı, toksik liderlik biçiminin örgütsel sağlığı etkileyip etkilemediğini ortaya koymaktır. Örgütsel sağlık, örgütün çevresel değişimlere uyum sağlayabilmesi amacıyla çalışanların fiziksel ve ruhsal olarak kendini iyi hissetmesi, bu durumun da örgütü ve örgütsel iklimi olumlu etkilemesidir. Bir örgütün lideri olarak yöneticinin kötü liderlik göstermesi, çalışanın ve dolayısıyla örgütün sağlığını bozabilmektedir. Çalışmada, örgüt sağlığını olumsuz şekilde etkileyeceği iddia edilen toksik liderlik biçimi temel alınmıştır. Toksik lider, örgüt içinde çalışanlara kötü davranan, onları devamlı aşağılayan, narsist eğilimleri olan bir lider tipidir. Kendini çalışanlarına kabul ettirmek için, yüksek ölçüde kontrol yetkisini kullanması çalışanların moral, motivasyon ve verimliliğini düşürmekte, örgüt için yıkıcı olmakta, örgütsel iklimi olumsuz yönde etkilemektedir. Çalışmada, toksik liderlik özelliklerinin örgütsel sağlığı nasıl etkilediği karşılaştırmalı olarak incelenmiş toksik liderlik ile örgütsel sağlık arasındaki ilişkiyi açıklayan önermeler yapılmıştır. Yapılan çıkarımlarda toksik liderin yıldırma davranışları, istismarcı, narsist ve otoriter kişiliği çalışanların dolayısıyla örgütün sağlığını olumsuz olarak etkilediği yönündedir