Yazar "Sağkan Öztürk, Aliye" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bir aylık köpekte gastrik dilatasyon ve kronik gastritis(2010) Maden, Mehmet; Sağkan Öztürk, Aliye; Güzelbektaş, HasanBu olgunun materyalini S.Ü. Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Kliniğine getirilen, yetişkin köpek maması ile beslendiği ve fazla miktarda mama tükettiği bildirilen bir aylık İngiliz Bulldog ırkı yavru köpek oluşturdu. Klinik, laboratuar, radyografik ve endoskopik bulgular ışığında gastrik dilatasyon ve kronik gastritis teşhis edilen olguda, teşhis ve tedavi yaklaşımları değerlendirildi. İştahsızlık, halsizlik, karında şişkinlik, kusma çabaları, sancı, kabızlık, gergin duruş ve sinirsel nöbet şikâyetleri olduğu öğrenilen köpeğin fiziksel muayenesinde bilateral abdominal gerginlik, kolik ve gastrik ağrı tespit edildi. Direkt ve kontrast radyografik incelemede, gastrik dilatasyon dışında anormallik izlenmedi. Yavru köpeğin endoskopik muayenesinde kurvature majör rugal kıvrımlarında belirgin ödem ve kalınlaşma, mukus artışı, hiperemi, mukozal granülarite ve hassasiyet, peteşiyel kanamalar, safra kalıntıları gibi bulguların yanı sıra mukozal bütünlüğün bozulduğu gözlendi. Klinik, hematolojik, endoskopik ve radyolojik muayeneler ışığında, gastrik dilatasyon ve kronik gastritis teşhis edilen yavru köpeğin tedavisi yapıldı. Sonuç olarak, hatalı besleme sonucu gelişen gastrik dilatasyon ve kronik gastritis teşhis edilen yavru köpeğin tedavisinde, gastrik dekompresyon ve lavaj uygulaması yanında sedatif kullanımı ve parenteral beslemenin tedavi sürecine olumlu katkı sağladığı ve yavru köğeğin tamamen iyileştiği değerlendirildi.Öğe Bir köpekte karaciğer yetmezliği(2009) Sağkan Öztürk, Aliye; Ok, MahmutBu vaka raporunda, karaciğer yetmezliği olan bir köpekte klinik, hematolojik, biyokimyasal, idrar, periton sıvısı, ultrasonografik ve histopatolojik bulgular sunulmuştur. Kan RBC, Hct, Hbg, MCV ve MCHC düzeyleri önemli oranda azaldı. Serum AST ve ALT düzeylerinde önemli oranda artış belirlenirken, BUN, kreatinin, glikoz, total protein, albümin ve kolesterol düzeylerinde azalma belirlendi. Ultrasonografik muayanede, karaciğer dokusunda yaygın heterojen ekojenite artışı gözlendi.Öğe Effects of caffeic acid phenethyl ester on oxidative stress, hystopathology and some biochemical parameters in streptozotocin-induced diabetic rats(2015) Sağkan Öztürk, Aliye; Aytekin, İsmail; Özsoy, Şule Yurdagül; Öztürk, Oktay Hasan; Altuğ, Nuri; Yılmaz, NigarAmaç: Diabetes mellitus (DM) önemli bir halk sağlığı problemidir ve tedavisinde insulin terapisinin yanısıra bitkisel ve sentetik ilaçlar verilmektedir. Bu çalışmanın amacı, streptozotocin (STZ) ile indüklenen diyabetli sıçanlarda histopatolojik ve biyokimyasal metotlar kullanılarak CAPE'nin tedavi edici etkilerini değerlendirmektir.Metod: 22 yetişkin erkek Wistar Albino ırkı sıçan 3 gruba ayrıldı: kontrol grubu (n=8), diyabetik grup (n=6) ve diyabetik+CAPE grubu (n=8). 2 gruba periton içi (ip) 50 mg/kg STZ enjekte edilerek DM uyarıldı. Üç gün sonra poliüri ve polidipsi belirtileri ile kan glikoz seviyeleri 270 mg/dl ya da daha yüksek olan sıçanlar diyabetik olarak kabul edildi. Diyabetik+CAPE grubuna tedavi için CAPE 60 gün boyunca 10 µmol/kg dozunda ip olarak uygulandı.Bulgular: Karaciğer malondialdehit (MDA) seviyeleri diyabetik grupta önemli derecede yüksekti. Yüksek karaciğer MDA seviyesi, yüksek alanin aminotransferaz (ALT) ve aspartat aminotransferaz (AST) enzim seviyeleri tarafından desteklendi. Böbrek dokusundaki MDA seviyesinin diğer gruplar ile arasında önemli bir farklılık yoktu ve süperoksit dismutaz (SOD) seviyeleri CAPE grubunda artmıştı. İlave olarak kan üre nitrojen (BUN) ve kreatinin düzeyleri serum örneklerinde sabit kaldı. Deneyin sonunda pankreas dokusunda MDA seviyeleri kontrol grubuyla karşılaştırıldığında deneme gruplarında düşüktü. Böbrek, karaciğer ve pankreas dokularının histopatolojik sonuçları, diyabetik grupla karşılaştırıldığında CAPE grubunda normal histolojik yapıdaydı. Kan glikoz seviyeleri göz önüne alındığında, CAPE ile tedavi edilen grupta, diyabet grubundaki yüksek glikoz seviyeleri ile karşılaştırıldığında kontrol grubuna benzer seviyelerde kan glikozu muhafaza edilmişti. Sonuç: DM'un sebep olduğu oksidatif stres tarafından en çok etkilenen karaciğer dokusudur. Tek seferde STZ enjeksiyonu ile deneme sonunda pankreatik dokuda MDA seviyeleri azaldı. Bu azalma, doku bütünlüğünün bozulmasından kaynaklanan MDA'nın tükenmesi olabilirdi. Sonuç olarak, CAPE'nin oksidatif stresi baskıladığı ve STZ ile uyarılan DM'da kan glikoz düzeylerini düşürdüğü gözlemlendi. Sonuç olarak, DM'da antidiyabetik ilaçlara ilave olarak antioksidan özellikli ilaçları kullanmak faydalı olabilir.Öğe Erkek bir danada anüri olgusu(2007) Sağkan Öztürk, Aliye; Coşkun, Alparslan; Cenikli, Şebnem; Ok, MahmutBu çalışmada , anüri şikayetiyle kliniğimize gelen 3,5-4 aylık erkek bir dananın klinik hematolojik biyokimyasal idrar ve ultrasonografik bulgular değerlendirildi. Serum BUN. kreatinin K düzeylerinde artış , Na ve CI düzeyleri azalma belirlendi. İdrarda kan, protein ve çok sayıda kristaller tespit edildi. Ultrasonografik muayenede sistitis ve peritonitis gözlemlendi.Öğe Hipofosfatemili sığırlarda bazı biyokimyasal ve hematolojik bulgular ve fosforun tedavideki etkisi(2008) Ok, Mahmut; Güzelbekteş, Hasan; Şen, İsmail; Coşkun, Alparslan; Sağkan Öztürk, Aliye; Canikli, ŞebnemBu çalışmanın amacı hipofosfatemili sığırlarda hematolojik ve bazı biyokimyasal parametrelerdeki oluşan değişikleri belirlemek ve hastalığın tedavisinde fosforun etkisini ortaya koymaktır. Bu araştırmada materyal olarak hipofosfatemili 19 inek kullanıldı. Hayvanlara fosfor tedavisi yapıldı. İneklerde serum fosfor düzeyi (2.61 mg/dl) çok düşük iken, tedavi sonrası normal değerlere (5.74 mg/dl) ulaştı. Total protein (P<0.05), ALT (P<0.005), Fe (P<0.05), RBC(P<0.005), PCV(P<0.005) ve Hb (P<0.05)düzeylerinde tedavi öncesi ve sonrası farklılık belirlendi, ancak bu değerler normal sınırlar içerisindeydi. Sonuç olarak ineklerde kan fosfor düzeyi 1.5 mg/dl altına düştüğünde hemoglobinuri ve anemi, kan fosfor düzeyi 2.5 mg/dl’nin altında olan hayvanlarda iştahsızlık, süt veriminde azalma ve hafif halsizlik gözlenebilir. Hastalığın tedavisinde fosforun uygulamasının etkili olduğu ortaya kondu.Öğe Üç köpekte konjestif kalp yetmezliği(2010) Ok, Mahmut; Sağkan Öztürk, Aliye; Er, CenkOk M, Öztürk AS, Er C. Üç köpekte konjestif kalp yetmezliği. Eurasian J Vet Sci, 2010, 26, 1, 57-62 Bu vaka raporunda, konjestif kalp yetmezliği olan 3 köpekte klinik, hematolojik, kan gazları, bazı biyokimyasal, elektrokardiografik (EKG), radyografik, ultrasonografik ve otopsi bulguları sunulmuştur. Bütün köpeklerde plazma kardiak troponin I (kTnI) ve kreatinin kinaz izoenzim MB (CK-MB) enzim düzeylerinde önemli oranda artış belirlendi. Elektrokardiografik muayenede bir köpekte atrial fibrilasyon, diğer iki köpekte ise ventriküler taşikardi saptandı. Radyografik ve ultrasonografik muayenede bütün köpeklerde sağ ve sol kalpte dilatasyon gözlenmiştir.