Yazar "Sinan, Melek" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 1 / 1
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hassa-İslahiye arasında gelişen birikinti konilerinin jeomorfolojik özellikleri ve arazi kullanım durumu(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2018) Sinan, Melek; Karagel, HulusiTürkiye'nin güneyinde yer alan ve önemli bir jeomorfolojik sahaya karşılık gelen Antakya-Kahramanmaraş Grabeni'nde, Hassa-İslahiye (Hatay-Gaziantep) sınırları içerisinde gelişen birikinti konilerinin jeomorfolojik özelliklerinin belirlenmesi ve bu jeomorfolojik birimlerdeki mevcut arazi kullanım durumunun belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaç doğrultusunda çalışma, yapılan kaynak taraması, arazi gözlem ve değerlendirmeleri, matematiksel hesaplamalar, morfometrik analizler ve haritalamalar gibi yöntemlerle coğrafi bir bakış açısı ve coğrafyanın temel prensipleri doğrultusunda ortaya koyulmuştur. Çalışma alanlarının konumlandığı saha jeolojik, jeomorfolojik ve tektonik açıdan çeşitlilik arz eden bir sahada bulunmasına binaen önem arz etmektedir. Çalışma alanlarını oluşturan birikinti konilerinin geliştiği sahanın sıcaklık değerleri 17,7° (Hassa)ve 16,4° (İslahiye), ortalama yağış değerleri ise (Hassa) 665,7 mm ile 728,2 mm (İslahiye ) arasında değişmektedir. Bu durum flüvyal mekanizma üzerinde de etkili olmuş ve kaynağını Amanos Dağlarından alan birçok yüksek debili akarsuyun oluşturduğu ve Karasu Çayı Havzası'nın alt havzaları hüviyetini kazandığı drenaj havzalarını meydana getirmiştir. Çalışma sahasındaki yedi drenaj havzalarından bünyesine aldığı sedimentleri taşıyarak Antakya-Kahramanmaraş Grabeni'ne depo eden akarsular çalışma sahasının sınırları içerisinde iki birikinti yelpazesi ile üç birikinti konisi meydana getirmiştir. Çalışma sahasında gelişen birikinti koni ve yelpazeleri ile onları meydana getiren drenaj havzalarının morfolojileri açıklanarak drenaj havzası-birikinti konisi ilişkisi ortaya koyulmuştur. Bu doğrultuda Hassa ilçesinde yer alan Küreci 38 km², Hacılar (73 km²), Tiyek (21 km²), Akbez Çayı Havzaları(38, 7 km²)74,5 km² alan ve 1,4° eğime sahip olan Hassa Birikinti Yelpazesi'ni oluşturmuştur. Deli Çay Havzası (77, 2 km²) ise 26 km² alan ve 1,9° eğime sahip olan Altınüzüm Birikinti Yelpazesini meydana getirmiştir. Değirmencik Deresi Havzası (25 km²) ise 6 km² alan ve 19° eğime sahip Değirmencik Birikinti Konisi'ni meydana getirmiştir. Çerçili Deresi Havzası (62,8 km²) ise, 6 km² alan ve 16° eğime sahip Çerçili Birikinti Konisi ve 5 km² alan ve 11° eğime sahip olan Türkbahçe Birikinti Konisi'ni meydana getirmiştir. Birikinti koni ve yelpazelerinin ortaya konularak haritalanması ve arazi sınıflandırmasının yapılması önemlidir (Atalay ve Gündüzoğlu,2015:10). Bu doğrultuda birikinti koni ve yelpazelerinin mevcut kullanım potansiyeli belirlenmiştir. Ulaşılan veriler neticesinde bu jeomorfolojik birimler üzerinde toprak örtüsünün geliştiği ve son derece verimli olmasına binaen bu sahaların yerleşme sahası olarak kullanılmasının yanında önemli zirai faaliyetlerinde sürdürüldüğü gözlemlenmektedir. Özellikle birikinti yelpazeleri üzerinde bu durum söz konusu iken graben istikameti boyunca iç kesimlere (kuzeydoğu) doğru gidildikçe yaşanan karasallığın ve Kılavuzlu Barajı'ndan beklenen suyun hala sahaya ulaşmamasından dolayı sahada su sıkıntısının yaşandığı gözlemlenmektedir. Bu durum ise birikinti yelpazeleri üzerindeki tarımsal çeşitliliğin varlığı söz konusu iken, birikinti konilerinde tahıl tarımı ile sınırlı kalmasına sebebiyet vermektedir.