Yazar "Tüfenkçi, Pelin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of the visibility of the materials used in furcation perforation in imaging devices(Selçuk Üniversitesi, 2020) İçen, Murat; Orhan, Kaan; Tüfenkçi, PelinBackground: Variable radiographic techniques are used for postoperative evaluation of the materials used in furcation perforation. Since it is easily accessible clinically and the radiation dose which the patient is exposed to, is lower than the advanced imaging methods, intraoral imaging is applied. In cases that cannot be determined by 2D radiographs, cone beam computed tomography is more relevant because of the absence of superimpositions and allowing for multiplanar imaging. The aim of this study was to assess the diagnostic acceptability of the radiographic visibility of the materials used in furcation perforations and to find out which radiographic technique was efficient to view the materials.Methods: One hundred and twelve lower molar teeth were used according to the study criteria. Biodentin, BioAggregate, MTA and Endosequence were applied individually to the teeth, in order to repair the perforation zone. Periapical radiographs were obtained with Soredex Digora Optime with photostimulated phosphor plates. Other radiographic images were obtained using Planmeca Dixi 3 CCD, while CBCT images were obtained using Morita Veraviewepocs 3D R100. An endodontist and two dentomaxillofacial radiology specialists evaluated the images of CBCT and periapical radiographs. Teeth were evaluated randomly for the visibility of the repair materials in furcal perforations and scored.Results: MTA and Biodentine presented low image clarity while Bioaggregate and Endosequence had high image clarity. Morita Veraviewepocs 3D R100 depicted the highest sharpness, but no difference was observed between Soredex Digora Optime and Planmeca Dixi 3 devices.Conclusion: In the postoperative follow-up of the materials used in the treatment of furcation perforations, the usage of CBCT and the use of Bioagregate and Endosequence, which provide the best image clarity, has been suggested.Öğe The influence of different irrigation solutions on the color stability of several calcium silicate–based materials(2020) Yılmaz, Koray; Tüfenkçi, Pelin; Adıgüüzel, MehmetBackground: To compare the color stabilities of wMTA Angelus,Biodentine, EndoSequence Root Repair Material, and BIO MTA+.Calcium silicate-based materials in response to the exposure todifferent irrigation solutions.Methods: Four groups of materials (4 samples in each) wereinvolved in the present study. Each of materials washomogenously mixed and placed in each container.After thesetting time, all of the samples colors before the contact withsolutions were determined by using a spectrophotometer. Thenone sample from each material was kept in each of 4 irrigationsolutions for 24 hours: distilled water, 5.25% NaOCl, 2%chlorhexidine gluconate (CHX] and 17%ethylenediaminetetraacetic acid (EDTA]. At the end of this period,the samples were taken out of the solutions and the colormeasurements were repeated.Results: Among all the materials, the discoloration of distilledwater group was found to be the lowest at statistically significantlevel. The highest level of discoloration of Biodentine wasobserved in CHX, whereas the highest discoloration of wMTAAngelus was found in NaOCl. The maximum discoloration of ESwas found after the exposure to EDTA, followed by thediscoloration of BIO MTA exposed to NaOCl.Conclusion: Biodentine and wMTA Angelus may be used byclinicians as an alternative when the esthetic concerns playdominant roleÖğe Intraoperative pain during glide path creation with the use of a rotary or reciprocating system(Cumhuriyet Üniversitesi, 2019) Tüfenkçi, Pelin; Adıgüzel, Mehmet; Yılmaz, KorayObjectives: The objective of this study was to compare the intraoperative pain levels of patients caused from using different glide path systems in creating the glide path before the root canal shaping the teeth with asymptomatic irreversible pulpitis. Materials and Methods: The study included 88 patient with asymptomatic irreversible pulpitis in mandibular molar tooth. The teeth were randomly assigned to four groups according to use of glide path files: R-pilot (RP), WaveOne Gold Glider (WOG G), One G (OG), Proglider (PG). In all the groups, the patients were asked to specify the pain level by using Visual Analogue Scale (VAS). KruskallWallis and Mann-Whitney U was used to determine significant differences at p< 0.05. Results: In the present study, it was determined that the lowest intraoperative pain level was observed in PG, followed by OG, RP, and WOG G. Statistically significant differences were observed between PG and RP and between PG and WOG G groups (p<.05). Conclusion: All of the file systems used in creating the glide path in root canal treatment caused intraoperative pain. The minimum intraoperative pain was found with PG glide path file, whereas RP and WOG G caused higher level of intraoperative pain.Öğe Kalsiyum Silikat Esaslı Kök Kanal Patlarının Bulkfill veya Kor Materyali ile Kullanımının Köklerin Kırılma Direncine Etkisi: Deneysel Araştırma (İn Vitro Değerlendirme)(2023) Sarı, Merve; Tüfenkçi, Pelin; Güngördü, Zeynep Sena; Pekuz, Şule; Yılmaz, KorayAmaç: Bu çalışmada, epoksi-rezin içerikli kanal pat ı ile karşı- laştırmalı olarak tek başına veya guta-perka ile birlikte kullanılan kalsi- yum silikat içerikli kanal dolgu patlar ının köklerin k ırılma direnci üzerindeki etkisini değerlendirmek amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem- ler: Altmış adet tek köklü, tek ve düz kanall ı mandibular premolar diş seçilmiştir. Diş kökleri 13 mm kalacak şekilde kron kısımları uzaklaştı- rılmıştır. Örnekler rastgele 6 gruba ayr ılmıştır (n=10). Grup 1 (negatif kontrol): Preparasyon yapılmış ancak kanal dolgusu yapılmamıştır. Grup 2 (pozitif kontrol): AH Plus pat ı ve tek kon tekni ği ile kanallar doldu- rulmuştur. Grup 3a: GuttaFlow Bioseal (GFB) patı kor materyali olma- dan (bulkfill) kullan ılmıştır. Grup 3b: GFB pat ı ve tek kon tekni ği ile kanallar doldurulmuştur. Grup 4a: Tech Biosealer (TB) patı kor mater- yali olmadan kullanılmıştır. Grup 4b: TB patı ve tek kon tekniği ile ka- nallar doldurulmuştur. Akrilik rezine gömülen di şlerin kırılma direnci Universal Test Cihazı ile değerlendirilmiştir. Kırılmaya neden olan mak- simum yük değerleri belirlenmiş ve Newton cinsinden (maksimum-kuv- vet) kaydedilmiştir. Sonuçlar tek yönlü varyans analizi ve Tukey çoklu karşılaştırma testi kullanılarak p<0,05 anlamlılık düzeyinde istatistiksel olarak analiz edilmiştir. Bulgular: Kökleri kırmak için gereken en zayıf kuvvet negatif kontrol grubunda görülürken, en yüksek kuvvet TB-Bulk- fill grubunda görülmü ştür (p<0,05). GFB ve TB kanal patlar ı bulkfill olarak kullanıldığında tek kon tekniğine kıyasla anlamlı olarak daha yük- sek kırılma dayanımı elde edilmiştir (p<0,05). Tek kon tekniğinin kul- lanıldığı gruplarda TB pat ı, GFB ve AH Plus’a k ıyasla daha yüksek kırılma dayanımı göstermiştir (p<0,05). Sonuç: Tüm kök kanal dolgu patları, prepare edilmiş kök kanallarının kırılmaya karşı direncini artır- mıştır. GFB ve TB patları bulkfill olarak kullanıldığında, tek kon tekni- ğine kıyasla daha yüksek kırılma direnci göstermiştir.Öğe Waveone, reciproc ve twisted file adaptive döner sistem eğelerin çift kurvatürlü (S-şekilli) kanallarda döngüsel yorulma dirençlerinin karşılaştırılması(2018) Adıgüzel, Mehmet; Tüfenkçi, PelinAmaç: Bu çalışmanın amacı, WaveOne (Dentsply Maillefer, Ballaigues, İsviçre), Reciproc (VDW, Münih, Almanya) ve Twisted File Adaptive (Axis/SybronEndo, Orange, CA, ABD) döner sistem nikel titanyum (Ni-Ti) eğelerin çift kurvatürlü (S-şekilli) kanallarda döngüsel yorgunluğa karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 45 adet (WaveOne primary, Reciproc R25 ve Twisted File Adaptive M-L1) eğe kullanıldı. Her bir sistemden 15 eğe kırılıncaya kadar çift kurvatürlü (S-şekilli) yapay bir kanalda döndürüldü. Kırılıncaya kadar olan tur sayısı hesaplandı ve kırılmış parçaların uzunluğu kaydedildi. Veriler, ANOVA ve Tukey post hoc testleri kullanılarak istatistiksel olarak analiz edildi. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p < 0.05 olarak belirlendi. Bulgular: Reciproc R25 eğeleri hem apikal hem de koranal kurvatürde, WaveOne primary ve Twisted File Adaptive M-L1 eğelerine göre döngüsel yorgunluğa karşı daha dirençli bulundu (p < 0.05). WaveOne primary ve Twisted File Adaptive M-L1 eğeleri arasında her iki kurvatürde de istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p > 0.05). Bütün gruplar arasında aletlerin kırılmış fragmanlarının uzunluğu istatistiksel olarak benzer bulundu (p > 0.05). Sonuç: Reciproc R25 eğeler, WaveOne primary ve Twisted File Adaptive eğelere göre çift kurvatürlü kanallarda kırılmaya karşı daha dirençli bulunduÖğe Waveone, reciproc ve twisted file adaptive döner sistem eğelerin çift kurvatürlü (S-şekilli) kanallarda döngüsel yorulma dirençlerinin karşılastırılması(Atatürk Üniversitesi, 2018) Adıgüzel, Mehmet; Tüfenkçi, PelinAmaç: Bu çalışmanın amacı, WaveOne (Dentsply Maillefer, Ballaigues, İsviçre), Reciproc (VDW, Münih, Almanya) ve Twisted File Adaptive (Axis/SybronEndo, Orange, CA, ABD) döner sistem nikel titanyum (Ni-Ti) eğelerin çift kurvatürlü (S-şekilli) kanallarda döngüsel yorgunluğa karşılaştırılmasıdır. Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 45 adet (WaveOne primary, Reciproc R25 ve Twisted File Adaptive M-L1) eğe kullanıldı. Her bir sistemden 15 eğe kırılıncaya kadar çift kurvatürlü (S-şekilli) yapay bir kanalda döndürüldü. Kırılıncaya kadar olan tur sayısı hesaplandı ve kırılmış parçaların uzunluğu kaydedildi. Veriler, ANOVA ve Tukey post hoc testleri kullanılarak istatistiksel olarak analiz edildi. İstatistiksel anlamlılık düzeyi p < 0.05 olarak belirlendi. Bulgular: Reciproc R25 eğeleri hem apikal hem de koranal kurvatürde, WaveOne primary ve Twisted File Adaptive M-L1 eğelerine göre döngüsel yorgunluğa karşı daha dirençli bulundu (p < 0.05). WaveOne primary ve Twisted File Adaptive M-L1 eğeleri arasında her iki kurvatürde de istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p > 0.05). Bütün gruplar arasında aletlerin kırılmış fragmanlarının uzunluğu istatistiksel olarak benzer bulundu (p > 0.05). Sonuç: Reciproc R25 eğeler, WaveOne primary ve Twisted File Adaptive eğelere göre çift kurvatürlü kanallarda kırılmaya karşı daha dirençli bulundu