Yazar "Türk, Erdinç" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Hatay’da bazı yöresel peynir çeşitlerinin ağır metal düzeylerinin belirlenmesi(Dicle Üniversitesi, 2020) Türk, Erdinç; Tekeli, İbrahim Ozan; Kırgız, Fatma CerenHatay ili yoğun tarımsal ve sanayi (demir-çelik vb.) faaliyetleri nedeniyle ağır metal kontaminasyonu açısından dikkat edilmesi gerekenönemli bölgelerden birisidir. Bu çalışmanın amacı Hatay ilinden toplanan bazı yöresel peynirlerin metal konsantrasyonlarının belirlenmesive halk sağlığı üzerine etkileri açısından değerlendirilmesidir. Bu kapsamda Hatay ilinin farklı noktalarından carra (n:11), künefelik (n:11),sünme (n:11) ve sürk (n:11) peynir numuneleri toplandı. Numunelerdeki organik bileşiklerin uzaklaştırılması için mikrodalga yaş yakmametodu kullanıldı. Yakma işlemi sonrası As, Cd, Cr, Cu, Fe, Hg, Mn, Ni, Pb ve Zn metal düzeyleri ICP-OES cihazı kullanılarak ölçüldü. Eldeedilen veriler analiz edildiğinde peynir numunelerinde canlılar için esansiyel olmayan As, Cd, Cr, Hg, Ni ve Pb ağır metallerine rastlanmadı.Peynir grupları arasında Cu düzeyleri açısından fark anlamlı değildi. Carra, künefelik ve sünme peynirlerle kıyaslandığında sürk peynirlerininFe ve Mn konsantrasyonları anlamlı düzeyde (P<0.001) daha yüksek, Zn konsantrasyonları ise anlamlı düzeyde daha düşük bulundu(P<0.01). Carra, künefelik ve sünme peynirlerinde tespit edilen ortalama Zn düzeylerinin literatürle kıyaslandığında yüksek olduğu tespitedildi. Sonuç olarak Hatay ilinde satışa sunulan carra, künefelik, sünme ve sürk peynirlerinin tespit edilen ortalama metal düzeyleri gözönüne alındığında tüketilmelerinin sağlık riski taşımadığı söylenebilir.Öğe Heavy metal levels in farmed and wild fishes of Aegean Sea and assessment of potential risks to human health(2016) Yipel, Mustafa; Türk, Erdinç; Tekeli, İbrahim Ozan; Oğuz, HalisBu çalışmada Ege Denizinden avlanan vahşi çipura (Sparus aurata), izmarit (Spicara maena), mercan (Pagellus erythrinus) ve çiftlik çipura (Sparus aurata) türlerinin Ag, Al, Cd, Co, Cr, Cu, Fe, Mn, Ni, Pb ve Zn düzeylerinin belirlenerek tüketimlerine bağlı olarak insan sağlığı risk değerlendirmesi yapılması amaçlandı. Toplam 40 adet balık toplandı ve metal düzeyleri ICP-OES ile belirlendi. Çalışmada balık türlerindeki metal düzeyleri Ag (Nd), Al (3.20-8.87), Co (0.01-0.01), Cr (0.02-0.51), Cu (0.96-1.28), Fe (0.23-4.30), Mn (0.15-0.39), Ni (0.130.22), Pb (0.00-0.10) ve Zn (6.18-7.30) (mg kg-1 y.a.) olarak belirlendi. Örneklerde Ag ve Cd'a rastlanmadı. Belirlenen ağır metal düzeyleri ulusal ve uluslararası yasal limitlerin altında bulundu. Ağır metallerin insan sağlığı üzerine olası risklerinin değerlendirilmesinde target hazard quotient (THQ) ve total target hazard quotient (TTHQ) metodu kullanıldı. THQ ve TTHQ değerleride 1'in altında bulundu ve insan sağlığı açısından herhangi bir risk oluşturmadığı sonucuna varıldı.Öğe İlaçlarla etkileşim potansiyeline sahip hayvan sağlığında da kullanılan tıbbi bitkiler(VETERİNER FARMAKOLOJİ VE TOKSİKOLOJİ DERNEĞİ, 2020) Yipel,Mustafa; İlhan, Aysun; Tekel, Ozan İbrahim; Kırgız, Ceren Fatma; Türk, Erdinç; Emiroğlu, Büşra SaraBitkiler, binlerce yıldır hayvanlarda verimin artırılması, hastalıklardan korunma ve tedavi amacıyla kullanılmaktadır. Korunma ve tedavide konvansiyonel ilaçlarla eş zamanlı olarak kullanılan bitkiler, sahip oldukları ikincil bileşikler (alkaloidler, glikozitler, reçineler gibi) nedeniyle ilaçlarla aralarında farmakokinetik (Emilim: taşıyıcılar, kompleks oluşumu, gastrointestinal motilite ve pH; Dağılım: plazma proteinlerine bağlanma; Biyotransformasyon: Faz I ve II tepkimeleri; Atılım: idrar pH'sı ve taşıyıcıların modülasyonu) ve farmakodinamik (antagonizma, sinerjizma ve ilave etki) düzeyde etkileşme potansiyeline sahiplerdir. Bazı etkileşimler ilaç etkinliğinin artması veya potansiyel yan etkilerinin azalması şeklinde ortaya çıksa da bitki-ilaç etkileşimleri çoğunlukla istenmeyen etkiler şeklinde ortaya çıkmaktadır. Bu istenmeyen etkiler farmakokinetik parametrelerde (Ydoruk, Cdoruk, EAA gibi), ilaç etkinliğinde ve toksisite düzeyinde değişiklikler şeklinde meydana gelebilmektedir. Bu derlemede ilaçlarla beraber kullanıldıklarında istenmeyen etkileşim potansiyellerine sahip hayvan sağlığında da kullanılan tıbbi bitkiler ve etkileşim sonucu meydana gelebilecek değişiklikler hakkında bilgi vermek amaçlanmıştır.Öğe İskenderun Körfezi’nden Yakalanan Ahtapotlarda Bisfenol A Düzeyleri(2023) Mazlum, Hatice Kübra; Türk, ErdinçBisfenol A (BPA), gıda kaplarında, diş macunlarında, tıbbi ekipmanlarda, mutfak eşyalarında, su borularında ve elektronik aletlerde yaygın olarak kullanılan endokrin bozucu kimyasal bir maddedir. BPA insanlara ve diğer canlılara kontamine gıda ve içeceklerle bulaşmaktadır. Çevresel kirleticilerin çoğunda olduğu gibi BPA kontaminasyonu en fazla göl, nehir ve denizlerde meydana gelmektedir. Bu ortamlardaki BPA miktarını tespit etmek için biyoindikatör olarak deniz canlıları kullanılmaktadır. Bu çalışmada İskenderun Körfezi’nden yakalanan ahtapotlarda BPA kirlilik seviyesini belirlemek ve tüketen insanlar için risk düzeyini ortaya koymak amaçlanmıştır. Bu kapsamda Hatay ili İskenderun Körfezi’nden elde edilen 40 adet ahtapot numunesinin kas ve deri dokularında Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografi (HPLC) ile BPA miktarı ölçüldü. Tüm ahtapot numunelerinde BPA düzeyi 0.349-80.313 ng/g aralığında bulunmuştur. Ahtapot numunelerinde tespit edilen bu BPA düzeyleri İskenderun Körfezinden çalışılan balık örneklerinden daha yüksek seviyede olmakla birlikte Türk Gıda Kodeksinde BPA için belirlenen spesifik migrasyon limitinin altında olduğu bulunmuştur. BPA düzeylerinin sucul ortamdaki canlılarda belirli aralıklarla izlenmesi hem çevre hem de halk sağlığı açısından önemlidir.Öğe Keçilerde Klasik ve Uzun Etkili (LA) Sefkuinom Formülasyonlarının Farmakokinetiklerinin Karşılaştırılması(2020) Tekeli, İbrahim Ozan; Türk, ErdinçBu araştırmanın amacı sefkuinomun %2.5 (klasik) ve %7.5’luk (uzun etkili-LA) formülasyonlarının keçilerde kas içi (IM) uygulanmasınıtakiben farmakokinetiklerini karşılaştırmaktır. Araştırmada, 6 adet sağlıklı erkek Kilis keçisi kullanıldı. Çalışma, uygulamalar arası 15günlük ilaç arınma süresini takiben iki aşamada çapraz farmakokinetik dizayna göre gerçekleştirildi. Çalışmanın birinci aşamasında 3keçiye %2.5’luk diğer 3 keçiye de %7.5’luk sefkuinom formülasyonu IM yolla 2 mg/kg tek doz uygulandı. İkinci aşamada ise keçiler farklıformülasyonları alacak şekilde değiştirildi. Kan örnekleri uygulamayı takiben 0 (kontrol), 5, 10, 15, 20, 30 ve 45. dakikalar ile 1, 2, 3, 4, 5,6, 8, 10, 12, 24, 48 ve 72. saatlerde alındı. Plazma sefkuinom konsantrasyonları yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC)-UVkullanılarak ölçüldü ve farmakokinetik parametreler non-kompartmantel analiz ile hesaplandı. Keçilere %2.5’luk sefkuinom uygulamasınıtakiben ortalama eliminasyon yarılanma ömrü (t1/2?z), eğri altında kalan alan (EAA0-son), plazma doruk konsantrasyon (Cdoruk) ve dorukkonsantrasyona ulaşma süresi (Tdoruk) sırasıyla 9.23?0.45 saat, 15.17?1.23 saat*µg/mL, 2.63?0.15 µg/mL ve 1 saat idi. Sefkuinomun%7.5’luk formülasyonunun uygulaması sonrası t1/2?z’nin (62.35?5.06) uzadığı, EAA0?son (33.31?2.00) ve Tdoruk (6) değerlerinin arttığı veCdoruk’un (0.82?0.04) azaldığı belirlendi. Sonuç olarak klasik formülasyon ile LA formülasyon karşılaştırıldığında sefkuinomunfarmakokinetiğinde önemli farklılıklar olduğu belirlendi. Fakat keçilerde bakteriyel hastalık durumunda sefkuinomun klasik (%2.5) ve LA(%7.5) formülasyonlarının farmakokinetik ve farmakodinamik etkilerinin ortaya konulmasına ihtiyaç vardır.Öğe Keçilerde Tolfenamik Asitin Artan Dozlarda Uygulanmasının Biyokimyasal Parametrelere Etkisi(2020) Çetin, Gül; Türk, ErdinçBu araştırmanın amacı keçilerde tolfenamik asitin tek artan dozlarda uygulanmasını takiben biyokimyasal parametrelere etkisinibelirlemektir. Çalışmada18 adet sağlıklı keçi (2 ? 0.4 yaş ve 38 ?3 kg vücut ağırlığı) kullanıldı. Keçilere tolfenamik asit 2, 4 ve 8 mg/kg tekdoz damar içi (IV) yolla uygulandı. Kan örnekleri tolfenamik asit uygulaması öncesi ve uygulamayı takiben 72. saatte alındı. Kanörneklerinden elde edilen serumlardan albümin, alkalen fosfataz (ALP), alanin aminotransferaz (ALT), aspartat aminotransferaz (AST),gamma glutamiltransferaz (GGT), kolesterol, kreatinin, trigliserid, total protein ve üre düzeyleri otoanalizör cihazında ölçüldü. Keçileretolfenamik asitin 2, 4 ve 8 mg/kg dozlarda IV uygulaması sonrası grup içi ve gruplar arası değerlendirmede albümin, ALP, ALT, AST, GGT,kolesterol, kreatinin, trigliserid, total protein ve üre değerlerinde herhangi farklılık belirlenmedi (P>0.05). Sonuç olarak keçilerdetolfenamik asitin 2, 4 ve 8 mg/kg tek doz IV uygulamasının biyokimyasal parametrelerde önemli değişikliğe neden olmadığı belirlendi.Ancak keçilerde tolfenamik asitin güvenilirliğinin moleküler ve histopatolojik düzeyde belirlenmesine ihtiyaç vardır.Öğe Veteriner Fitoterapi ve Etnoveteriner Hekimlikte de Kullanılan Thymbra spicata L., Rosmarinus officinalis L. ve Laurus nobilis L. Bitkilerinin Kimyasal İçeriklerinin Belirlenmesi(2021) Yipel, Mustafa; Emiroğlu, Sara Büşra; Türkmen, Musa; Türk, Erdinç; İlhan, Aysun; Kırgız, Fatma Ceren; Tekeli, İbrahim OzanBitki ve bitkisel materyaller veteriner fitoterapi ve etnoveteriner hekimlik uygulamaları içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bitkiler tarafından sentezlenen bazı biyoaktif kimyasal bileşenler medikal etkilere sahiptir. Ancak bu bitki ve bitkisel materyallerin kullanımları; teşhisteki yanlışlıklar, doz ayarlama güçlüğü, geleneksel kullanımlarına dair yazılı kayıt ve bilimsel çalışmaların yetersizliği, düşük hijyen koşulları ve toplandığı bölgeye, mevsime, kullanılan kısmına ve elde edildiği yönteme göre sahip oldukları kimyasal kompozisyonlarının değişmesi gibi nedenlere bağlı olarak zehirlen-meler meydana getirebilmektedir. Çalışma kapsamında Hatay bölgesinde yetişen, veteriner fitoterapi ve etnoveteriner hekimliğinde de kullanılan Thymbra spicata var. spicata L., Rosmarinus officinalis L. ve Laurus nobilis L. bitkilerinin içerdikleri biyoaktif kimyasal maddelerin kompozisyonları belirlenmiştir. Solvent ekstraksiyonu yöntemiyle elde edilen bitki ekstraksiyonlarının kimyasal kompozisyonları gaz kromatografisi kütle spektrofotometresi (GC-MS) ile belirlendi. Analiz sonucunda R. officinalis L. ve L. nobilis L.’in ana bileşenleri sırasıyla %38.91 ve %33.70 oranlarında 1,8-sineol (ökaliptol) olarak tespit edildi. T. spicata var. spicata L.’nın ana bileşeni ise karvakrol (%48.82) olarak belirlendi. Bu bileşenlerin antimikrobiyal, antienflamatuar ve antioksidan etkileri yanında karaciğer, böbrek, pankreas ve testis gibi organ hasarları, DNA iplik kopmaları ve solunum problemleri gibi istenmeyen ve zehirli etkilere de yol açtığı bildirilmiş-tir. Bu nedenle hayvan sağlığında da kullanılan tıbbi bitki ve bitkisel materyallerin ana bileşen ve oranının bilinmesinin potansiyel toksik etkilerin önlenebilmesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir.