Yazar "Tekeli, İbrahim Ozan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Essential and Non-Essential Metal Concentrations in Shrimps from Iskenderun Bay, Türkiye(2022) Yipel, Mustafa; Tekeli, İbrahim OzanContamination of the aquatic environment and living things with pollutants is increasing daily. Among these pollutants, heavy metals come to the forefront regarding toxicological and public health due to their widespread use, toxicity, and resistance to degradation, as well as accumulation and biomagnification in the food chain. The study aimed to determine the essential (Cr, Cu, Fe, Mn, Ni, Zn) and non-essential (As, Al, Cd, Pb) metal concentrations by ICP-OES of Metapenaeus monoceros, Penaeus japonicus, Penaeus semisulcatus (n=30) caught from the Northeastern Mediterranean, Iskenderun Bay. The concentration of Cd, Cr, Ni, and Pb were under LOD. The concentration (ppm) ranges were Al: 0.73-38.89, As: 2.18-9.68, Cu: 28.96-69.01, Fe: 7.85-241.36, Mn: 0.44-1.28, and Zn: 51.71-108.51 for all species. Except for the As concentrations, the differences between mean concentrations of metals in shrimp species were not statistically significant. When the results of the study are compared with the findings of other studies on shrimps caught from the Iskenderun Bay, it shows that Cd, Cr, Ni, and Pb contamination levels decreased, while Cu, Fe, and Zn contamination levels increased.Öğe Hatay’da bazı yöresel peynir çeşitlerinin ağır metal düzeylerinin belirlenmesi(Dicle Üniversitesi, 2020) Türk, Erdinç; Tekeli, İbrahim Ozan; Kırgız, Fatma CerenHatay ili yoğun tarımsal ve sanayi (demir-çelik vb.) faaliyetleri nedeniyle ağır metal kontaminasyonu açısından dikkat edilmesi gerekenönemli bölgelerden birisidir. Bu çalışmanın amacı Hatay ilinden toplanan bazı yöresel peynirlerin metal konsantrasyonlarının belirlenmesive halk sağlığı üzerine etkileri açısından değerlendirilmesidir. Bu kapsamda Hatay ilinin farklı noktalarından carra (n:11), künefelik (n:11),sünme (n:11) ve sürk (n:11) peynir numuneleri toplandı. Numunelerdeki organik bileşiklerin uzaklaştırılması için mikrodalga yaş yakmametodu kullanıldı. Yakma işlemi sonrası As, Cd, Cr, Cu, Fe, Hg, Mn, Ni, Pb ve Zn metal düzeyleri ICP-OES cihazı kullanılarak ölçüldü. Eldeedilen veriler analiz edildiğinde peynir numunelerinde canlılar için esansiyel olmayan As, Cd, Cr, Hg, Ni ve Pb ağır metallerine rastlanmadı.Peynir grupları arasında Cu düzeyleri açısından fark anlamlı değildi. Carra, künefelik ve sünme peynirlerle kıyaslandığında sürk peynirlerininFe ve Mn konsantrasyonları anlamlı düzeyde (P<0.001) daha yüksek, Zn konsantrasyonları ise anlamlı düzeyde daha düşük bulundu(P<0.01). Carra, künefelik ve sünme peynirlerinde tespit edilen ortalama Zn düzeylerinin literatürle kıyaslandığında yüksek olduğu tespitedildi. Sonuç olarak Hatay ilinde satışa sunulan carra, künefelik, sünme ve sürk peynirlerinin tespit edilen ortalama metal düzeyleri gözönüne alındığında tüketilmelerinin sağlık riski taşımadığı söylenebilir.Öğe Heavy metal levels in farmed and wild fishes of Aegean Sea and assessment of potential risks to human health(2016) Yipel, Mustafa; Türk, Erdinç; Tekeli, İbrahim Ozan; Oğuz, HalisBu çalışmada Ege Denizinden avlanan vahşi çipura (Sparus aurata), izmarit (Spicara maena), mercan (Pagellus erythrinus) ve çiftlik çipura (Sparus aurata) türlerinin Ag, Al, Cd, Co, Cr, Cu, Fe, Mn, Ni, Pb ve Zn düzeylerinin belirlenerek tüketimlerine bağlı olarak insan sağlığı risk değerlendirmesi yapılması amaçlandı. Toplam 40 adet balık toplandı ve metal düzeyleri ICP-OES ile belirlendi. Çalışmada balık türlerindeki metal düzeyleri Ag (Nd), Al (3.20-8.87), Co (0.01-0.01), Cr (0.02-0.51), Cu (0.96-1.28), Fe (0.23-4.30), Mn (0.15-0.39), Ni (0.130.22), Pb (0.00-0.10) ve Zn (6.18-7.30) (mg kg-1 y.a.) olarak belirlendi. Örneklerde Ag ve Cd'a rastlanmadı. Belirlenen ağır metal düzeyleri ulusal ve uluslararası yasal limitlerin altında bulundu. Ağır metallerin insan sağlığı üzerine olası risklerinin değerlendirilmesinde target hazard quotient (THQ) ve total target hazard quotient (TTHQ) metodu kullanıldı. THQ ve TTHQ değerleride 1'in altında bulundu ve insan sağlığı açısından herhangi bir risk oluşturmadığı sonucuna varıldı.Öğe İskenderun-Samandağı arası denize dökülen yüzeysel su kaynaklarının ağır metal kirliliğinin araştırılması(2016) Tekeli, İbrahim Ozan; Yipel, MustafaKoruma politikalarına rağmen çeşitli sebeplerle ekosistem hızlı bir şekilde kirlenmektedir. Dolayısıyla kirlilik düzeyinin ve canlı sistemler üzerine etkilerinin periyodik aralıklarla izlenmesi gerekmektedir. Ağır metaller; birçok alanda aşırı kullanımı, canlı sistemlerde birikme eğilimi ve besin zinciriyle üst basamaklardaki canlılara artarak taşınmaları nedeniyle sucul kirleticiler arasında önemli bir sınıfı oluşturmaktadır. Ekolojik önemi nedeniyle ağır metal kirliliği açısından Amanos Dağları yüzeysel suların sürekli izlenmesi ve ekosistem üzerindeki çevre kirliliğinin oluşturduğu stresin önceden belirlenmesi önemlidir. Ağır metallerden; canlılar açısından riskler oluşturan ve herhangi bir biyolojik değeri bilinmeyen Al, As, Cd, Hg ve Pb ile canlılar için esansiyel fakat belirli düzeylerin üzerinde birikim yoluyla meydana getirdikleri zararlı etkiler açısından önemli olan Cu, Cr, Fe, Ni ve Zn düzeyleri belirlenerek ekolojik risk açısından değerlendirilmiştir. Yapılan risk değerlendirmesi sonucunda bölgesel herhangi bir riskin olmadığı belirlenmiştir.Öğe Keçilerde Klasik ve Uzun Etkili (LA) Sefkuinom Formülasyonlarının Farmakokinetiklerinin Karşılaştırılması(2020) Tekeli, İbrahim Ozan; Türk, ErdinçBu araştırmanın amacı sefkuinomun %2.5 (klasik) ve %7.5’luk (uzun etkili-LA) formülasyonlarının keçilerde kas içi (IM) uygulanmasınıtakiben farmakokinetiklerini karşılaştırmaktır. Araştırmada, 6 adet sağlıklı erkek Kilis keçisi kullanıldı. Çalışma, uygulamalar arası 15günlük ilaç arınma süresini takiben iki aşamada çapraz farmakokinetik dizayna göre gerçekleştirildi. Çalışmanın birinci aşamasında 3keçiye %2.5’luk diğer 3 keçiye de %7.5’luk sefkuinom formülasyonu IM yolla 2 mg/kg tek doz uygulandı. İkinci aşamada ise keçiler farklıformülasyonları alacak şekilde değiştirildi. Kan örnekleri uygulamayı takiben 0 (kontrol), 5, 10, 15, 20, 30 ve 45. dakikalar ile 1, 2, 3, 4, 5,6, 8, 10, 12, 24, 48 ve 72. saatlerde alındı. Plazma sefkuinom konsantrasyonları yüksek performanslı sıvı kromatografisi (HPLC)-UVkullanılarak ölçüldü ve farmakokinetik parametreler non-kompartmantel analiz ile hesaplandı. Keçilere %2.5’luk sefkuinom uygulamasınıtakiben ortalama eliminasyon yarılanma ömrü (t1/2?z), eğri altında kalan alan (EAA0-son), plazma doruk konsantrasyon (Cdoruk) ve dorukkonsantrasyona ulaşma süresi (Tdoruk) sırasıyla 9.23?0.45 saat, 15.17?1.23 saat*µg/mL, 2.63?0.15 µg/mL ve 1 saat idi. Sefkuinomun%7.5’luk formülasyonunun uygulaması sonrası t1/2?z’nin (62.35?5.06) uzadığı, EAA0?son (33.31?2.00) ve Tdoruk (6) değerlerinin arttığı veCdoruk’un (0.82?0.04) azaldığı belirlendi. Sonuç olarak klasik formülasyon ile LA formülasyon karşılaştırıldığında sefkuinomunfarmakokinetiğinde önemli farklılıklar olduğu belirlendi. Fakat keçilerde bakteriyel hastalık durumunda sefkuinomun klasik (%2.5) ve LA(%7.5) formülasyonlarının farmakokinetik ve farmakodinamik etkilerinin ortaya konulmasına ihtiyaç vardır.Öğe Veteriner Fitoterapi ve Etnoveteriner Hekimlikte de Kullanılan Thymbra spicata L., Rosmarinus officinalis L. ve Laurus nobilis L. Bitkilerinin Kimyasal İçeriklerinin Belirlenmesi(2021) Yipel, Mustafa; Emiroğlu, Sara Büşra; Türkmen, Musa; Türk, Erdinç; İlhan, Aysun; Kırgız, Fatma Ceren; Tekeli, İbrahim OzanBitki ve bitkisel materyaller veteriner fitoterapi ve etnoveteriner hekimlik uygulamaları içerisinde önemli bir yere sahiptir. Bitkiler tarafından sentezlenen bazı biyoaktif kimyasal bileşenler medikal etkilere sahiptir. Ancak bu bitki ve bitkisel materyallerin kullanımları; teşhisteki yanlışlıklar, doz ayarlama güçlüğü, geleneksel kullanımlarına dair yazılı kayıt ve bilimsel çalışmaların yetersizliği, düşük hijyen koşulları ve toplandığı bölgeye, mevsime, kullanılan kısmına ve elde edildiği yönteme göre sahip oldukları kimyasal kompozisyonlarının değişmesi gibi nedenlere bağlı olarak zehirlen-meler meydana getirebilmektedir. Çalışma kapsamında Hatay bölgesinde yetişen, veteriner fitoterapi ve etnoveteriner hekimliğinde de kullanılan Thymbra spicata var. spicata L., Rosmarinus officinalis L. ve Laurus nobilis L. bitkilerinin içerdikleri biyoaktif kimyasal maddelerin kompozisyonları belirlenmiştir. Solvent ekstraksiyonu yöntemiyle elde edilen bitki ekstraksiyonlarının kimyasal kompozisyonları gaz kromatografisi kütle spektrofotometresi (GC-MS) ile belirlendi. Analiz sonucunda R. officinalis L. ve L. nobilis L.’in ana bileşenleri sırasıyla %38.91 ve %33.70 oranlarında 1,8-sineol (ökaliptol) olarak tespit edildi. T. spicata var. spicata L.’nın ana bileşeni ise karvakrol (%48.82) olarak belirlendi. Bu bileşenlerin antimikrobiyal, antienflamatuar ve antioksidan etkileri yanında karaciğer, böbrek, pankreas ve testis gibi organ hasarları, DNA iplik kopmaları ve solunum problemleri gibi istenmeyen ve zehirli etkilere de yol açtığı bildirilmiş-tir. Bu nedenle hayvan sağlığında da kullanılan tıbbi bitki ve bitkisel materyallerin ana bileşen ve oranının bilinmesinin potansiyel toksik etkilerin önlenebilmesi açısından önemli olduğu düşünülmektedir.