Yazar "Turgay, Berk" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Comparison of the Cyclic Fatigue Resistance of Reciproc and Reciproc Blue Nickel-Titanium Instruments in Artificial Canals with Single and Double (S-shaped) Curvatures(Aves Press Ltd, 2017) Adiguzel, Mehmet; Turgay, BerkObjective: The aim of this study was to compare the cyclic fatigue resistance of Reciproc (VDW, Munich, Germany) and Reciproc Blue (VDW) in artificial canals with both single and double (s-shaped) curvatures. Methods: In total, 80 instruments were tested in this study. Reciproc R40 and Reciproc Blue R40 instruments were selected for the cyclic fatigue resistance test (n=20 in each test). Each instrument was rotated in canals with a single curvature (60 degrees curvature, 5-mm radius) and a double curvature (first coronal curve: 60 degrees curvature and 5-mm radius; second apical curve: 70 degrees and 2-mm radius) until fracture. The time to fracture was calculated, and the length of each fractured fragment was recorded. A one-way analysis of variance (ANOVA) and Tukey's post hoc tests were used to analyse the time to failure. Results: All the instruments had significantly higher fatigue resistance in the single simulated curvature canal than in the double curvature canal (P<0.05). In both curvature groups, the time to fracture of the Reciproc Blue was longer than that of the Reciproc instruments (P<0.05). In the double curvature canal, the instruments tended to fracture more often in the apical curvature than in the coronal curvature. There was no significant difference in the length of the broken fragments between the two groups in either the single or double canal curvatures (P>0.05). Conclusion: The Reciproc Blue instruments showed higher cyclic fatigue resistance than the Reciproc instruments in both single and double canal curvatures.Öğe Gow gates dental anestezi tekniği ile standart mandibular anestezi tekniğinin dental anksiyeteye etkileri açısından kıyaslanması(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2018) Turgay, Berk; Bülte, MertGiriş ve Amaç: Bu çalışmada iki farklı lokal anestezi tekniğinin hastaların dental anksiyete seviyelerine etkileri bakımından kıyaslanması amaçlandı. Ayrıca hasta bilgilendirilmesinin görsel açıklamalarla yapılmasının anksiyeteyi azaltmada etkili olup olmadığı araştırıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız, kliniğimize alt yirmi yaş dişlerinin çekimi için başvuran 202 hasta üzerinde, 230 çekim yapılarak gerçekleştirildi. Hastalara rastgele olarak standart inferior alveolar anestezi ya da Gow-Gates anestezi tekniği kullanıldı. Bütün hastalara işlemlerden önce DAS (Dental Anksiyete Skalası), APAIS (Amsterdam İşlem Öncesi Anksiyete ve Bilgi Skalası), STAI-S ve STAI-T (Durumluk-Sürekli Anksiyete Ölçekleri) doldurtuldu. Hastalara rastgele olarak yapılacak işleme ait bir animasyon izletildi. Anestezi öncesi, sonrası ve işlem sonrası vital bulguları kaydedildi. Çekimler tamamlandıktan sonraki mevcut kaygı durumlarının işlem öncesi ile kıyaslanması için STAI-S ve APAIS tekrar doldurtuldu. Post operatif komplikasyonların ve anestezi süresinin değerlendirilmesi için 7 günlük değerlendirme formu verildi. Bulgular: Çalışmada elde edilen veriler "IBM SPSS for Windows 24.0" istatistik programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Verilere ilişkin normallik testleri yapıldıktan sonra gruplar arası parametrik veya non parametrik testlerden uygun olan tercih edilmiştir. Normal dağılıma sahip değişkenler için 2 bağımsız grup karşılaştırmasında Student t testi, 2 farklı zamanda elde edilen sayısal ölçümlerin değişimini test etmek için ise eşleştirilmiş t testi kullanılmıştır. Yapılan istatistiksel değerlendirmeler doğrultusunda Gow-Gates tekniğininin standart inferior alveolar sinir anestezisi ile anestezinin etkinlik süresi ve komplikasyon sıklığı bakımından benzerlik gösterdiği görülmüştür. Anestezi elde etmek için gerekli süre Inferior alveolar sinir anestesizinde daha kısa bulunmuş. Gerekli lokal anestezi miktarı bakımından Gow-Gates tekniği ile daha az miktarda anestezik solüsyon kullanıldığı görülmüştür. Dental Kaygının azaltılmasında animasyon ile bilgilendirmenin anestezi tekniğinden daha etkili olduğu görülmüştür. Kaygılı bireylerde beklenildiği üzere nabız, kalp atış hızı ve vücut sıcaklığında değişiklikler görülmektedir. Sonuçlar: Doğru uygulandığında Gow-Gates tekniği cerrahi işlemlerde uygulanabilecek bir anestezi tekniğidir. Standart tekniğe göre herhangi bir üstünlüğü bulunmadığı gibi kaygı azaltmaya yönelik kullanılamayacağı görülmüştür. Hasta bilgilendirmesinin etkin yapılması hastalarda kaygıyı daha fazla düşüren bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.Öğe Maksillada fibröz displazi : iki olgu sunumu(2015) Altan, Ahmet; Damlar, İbrahim; Kılıç, Soydan; Turgay, Berk; Taş, Zeynel AbidinFibröz displazi genellikle çocuklarda ve ergenlerde görülen; kemiğin gelişimsel, yavaş büyüyen, fibroosseöz benign bir lezyonudur. Monostotik ve poliostotik olmak üzere iki klinik formu vardır. Lezyon içindeki kemik oluşumunda artışla birlikte 'buzlu cam' veya 'portakal kabuğu' olarak adlandırılan radyografik görüntü oluşur. Bu makalede klinik, radyografik ve histopatolojik bulgularla tanı konulmuş iki fibröz displazi olgusu sunulmuştur.19 yaşında erkek hasta, 3 aydan beri var olan sağ üst bölgede şişlik şikayetiyle kliniğimize başvurdu. Klinik muayene sonucunda üst çene anterior bölgede vestübüle ekspansiyon gösteren asemptomatik bir lezyon tespit edildi. Lokal anestezi altında kontur düzeltmesi yapılarak fonksiyonel ve estetik sorunlar ortadan kaldırıldı.56 yaşındaki bayan hasta sağ maksillada şişlik şikayetiyle kliniğimize başvurdu. Ağız içi muayenede sağ maksillada vestibüle ve palatinale ekspansiyon gösteren bir şişlik görüldü. İnsizyonel biyopsi sonucunda fibröz displazi tanısı konuldu. İleri yaştaki hastada, büyük boyutlardaki asemptomatik lezyonun aylık kontrollerle takip edilmesine karar verildi.Çene kemiklerinde fibröz displazi nadir görülen bir durumdur. Diğer benign ve malign kemik bozukluklardan ayırt edilmesi zor olabilir. Malign transformasyon son derece nadirdir ve daha çok poliostotik tipte görülür. Bu nedenle takibi önemlidir.Öğe Management of obstructive sleep apnea in a Treacher Collins syndrome patient using distraction osteogenesis of the mandible(Korean Acad Oral & Maxillofacial Surgery, 2016) Damlar, Ibrahim; Altan, Ahmet; Turgay, Berk; Kilic, SoydanIn this study, we present the surgical treatment of obstructive sleep apnea in a child with Treacher Collins syndrome. A 10-year-old girl with a past history of Treacher Collins syndrome presented to our clinic with her parents for respiratory distress and insomnia. The patient was referred to a sleep laboratory where she was diagnosed with obstructive sleep apnea, which was a consequence of her Treacher Collins syndrome. The patient underwent mandibular distraction osteogenesis under general anesthesia. The mandible was expanded by 15 mm using internal bilateral distractors. After distraction osteogenesis, the patient's respiratory problems resolved, and she was able to sleep comfortably. Distraction osteogenesis was an effective method of advancing the mandible, increasing the upper airway space and ultimately preventing obstructive sleep apnea syndrome in patients with Treacher Collins syndrome.