Yazar "Uygun, Çilem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Adana Müzesi'nden diadem örnekleri(Mersin Üniversitesi, 2019) Uygun, ÇilemAdana Müzesi koleksiyonuna satın alma yöntemi ile kazandırılan 14 diadem bu çalışmanın konusunu oluşturur. Başa sarılan ince şerit bant anlamına gelen diadem terimi Ksenophon tarafından Pers kralı Kyros’un tiarasını çevreleyen bandı tanımlamak için kullanılmıştır. Tunç Çağ mezarlarında ele geçen örneklerden anlaşıldığı üzere kullanımı köklü bir geleneğe dayanan bu baş süslemesi Hellenistik Dönem krallarının vazgeçilmez bir aksesuarına dönüşmüş, böylece krali bir anlam da kazanmıştır. Bu süreç ucuz maliyetli ince altın varaktan yapılan diademlerin ölü gömme geleneği kapsamında geniş bir coğrafyada kullanılmaya başlamasını da tetiklemiştir. İşlevi nedeniyle “Ölü Takıları” kapsamına giren bu diademler günlük yaşamda kullanılan diademlerden çok daha incedir. Adana Müzesi diademleri gerek varak kalınlığı gerekse düşük işçilik kalitesiyle ölü diademi olarak kullanılmıştır. Makalede şerit, alınlıklı ve baklava dilimi olmak üzere üç ana formdan oluşan Adana Müzesi diademleri bezemeli ve bezemesiz oluşlarına göre iki ana başlıkta toplanmıştır. Diademlerde geometrik, bitkisel ve figürlü bezeme repertuvarı görülür. Zik zak geometrik bezemede ana motiftir. Kıvrık dal ve sarmaşık yaprağı bitkisel bezemenin temasını oluşturur. Figürlü anlatımlarda düğün seremonisinin işlendiği diadem gerek işçilik kalitesi gerekse de zengin ikonografisiyle tekil bir örnektir. Yerel işçilik özelliklerinin baskın olduğu diğer figürlü diademlerde ise kadın-erkek karışık veya sadece kadınlardan oluşan kortej betimlenmiştir. Kortejin ortasında, yani diademin alınlık hizasında diğer figürlerden daha büyük ölçülerde kadın figürleri yer alır. Literatür araştırmalarında aynı veya benzer temanın işlendiği diadem örneklerine rastlanmamıştır. Bezeme kompozisyonu, stil ve ikonografik özellikleri doğrultusunda Adana Müzesi diademleri Tunç Çağ, Geometrik Dönem, Geç Klasik-Hellenistik Dönem olmak üzere üç periyod altında değerlendirilmiştir. Bezemesiz 4 diademden alınlık formunda olanlar Hellenistik Dönem, baklava dilimi formlu örnek ise Geç Tunç Çağ ile Erken Demir Çağ arasına tarihlenmiştir. Satın alma yöntemiyle müze koleksiyonuna dâhil edilen diademlerin buluntu yeri ve konteksti bilinmediği için tarihlemeler de diğer görsel anlatımlardan da yararlanılmıştır.Öğe ADANA MÜZESİ’NDEN DİADEM ÖRNEKLERİ(2019) Uygun, ÇilemAdana Müzesi koleksiyonuna satın alma yöntemi ile kazandırılan 14 diadem buçalışmanın konusunu oluşturur. Başa sarılan ince şerit bant anlamına gelen diademterimi Ksenophon tarafından Pers kralı Kyros’un tiarasını çevreleyen bandı tanımlamakiçin kullanılmıştır. Tunç Çağ mezarlarında ele geçen örneklerden anlaşıldığı üzerekullanımı köklü bir geleneğe dayanan bu baş süslemesi Hellenistik Dönem krallarınınvazgeçilmez bir aksesuarına dönüşmüş, böylece krali bir anlam da kazanmıştır. Busüreç ucuz maliyetli ince altın varaktan yapılan diademlerin ölü gömme geleneği kapsamındageniş bir coğrafyada kullanılmaya başlamasını da tetiklemiştir. İşlevi nedeniyle“Ölü Takıları” kapsamına giren bu diademler günlük yaşamda kullanılan diademlerdençok daha incedir. Adana Müzesi diademleri gerek varak kalınlığı gerekse düşük işçilikkalitesiyle ölü diademi olarak kullanılmıştır.Makalede şerit, alınlıklı ve baklava dilimi olmak üzere üç ana formdan oluşanAdana Müzesi diademleri bezemeli ve bezemesiz oluşlarına göre iki ana başlıkta toplanmıştır.Diademlerde geometrik, bitkisel ve figürlü bezeme repertuvarı görülür. Zikzak geometrik bezemede ana motiftir. Kıvrık dal ve sarmaşık yaprağı bitkisel bezemenintemasını oluşturur. Figürlü anlatımlarda düğün seremonisinin işlendiği diademgerek işçilik kalitesi gerekse de zengin ikonografisiyle tekil bir örnektir. Yerel işçiliközelliklerinin baskın olduğu diğer figürlü diademlerde ise kadın-erkek karışık veyasadece kadınlardan oluşan kortej betimlenmiştir. Kortejin ortasında, yani diademin alınlıkhizasında diğer figürlerden daha büyük ölçülerde kadın figürleri yer alır. Literatüraraştırmalarında aynı veya benzer temanın işlendiği diadem örneklerine rastlanmamıştır.Bezeme kompozisyonu, stil ve ikonografik özellikleri doğrultusunda Adana Müzesidiademleri Tunç Çağ, Geometrik Dönem, Geç Klasik-Hellenistik Dönem olmak üzereüç periyod altında değerlendirilmiştir. Bezemesiz 4 diademden alınlık formunda olanlarHellenistik Dönem, baklava dilimi formlu örnek ise Geç Tunç Çağ ile Erken DemirÇağ arasına tarihlenmiştir. Satın alma yöntemiyle müze koleksiyonuna dâhil edilendiademlerin buluntu yeri ve konteksti bilinmediği için tarihlemeler de diğer görselanlatımlardan da yararlanılmıştır.Öğe Antalya Müzesi’nden Büst/Baş Betimlemeli Bir Grup Gemme(2020) Uygun, ÇilemMakalede, Antalya Müzesi koleksiyonuna satın alma/zor alım yöntemleriyle kazandırılan kadın veyaerkek büst/başlarıyla bezeli 8 adet gemmenin teknik, stil ve ikonografik açıdan değerlendirmesi yapılacaktır. Gemmelerin tamamı yüzük mekanizmasından bağımsız ele geçmiş olup 4 tanesi karnelyan,3 tanesi koyu sard, 1 tanesi ise mavi nikolodur. Taş cinslerindeki benzerlik gemmelerin kesitlerinde degörülür, örneğin Kat. No. 1-4’de oval kesimli taş genişleyerek yükselirken, Kat. No. 5-6’da tam tersşekilde bu kez yuvaya oturduğu kısımdan işlenen kısma doğru daralarak yükselir. Kat. No. 7-8’de iseyuvarlak ve oval kesimli taşlar dışbükey profillidir. Gemmelerden 4 tanesinde erkek, 4 tanesinde kadınbüstü betimlenmiştir. Buluntu yeri ve tabakası bilinmeyen gemmelerin tarihlenmesinde taş formu,oyma teknikleri, diğer görsel sanatlarla stilistik karşılaştırma ve portre özellikleri kıstas alınmıştır. MÖ3-1. yüzyıl arasına tarihlenen 5 gemme Hellenistik Dönem içinde değerlendirilmiştir. Saç, yüz vegiysi detaylarının net olarak izlenebildiği gemmelerden 2 tanesinde kadın, 3 tanesinde erkek büstübulunur. Roma İmparatorluk Dönemi örneklerinden 2’si kadın 1’i erkek büstüdür. Flaviuslar Dönemisaç modeliyle özel portre olarak tanımlanan kadın büstü MS 1. yüzyıla tarihlenmiştir. MS 2. yüzyılatarihlenen erkek büstü, anatomik yapının doğallığının izlenebildiği ama detaydan uzaklaşan stiliyleimparatorluk dönemi gemmelerinin özelliklerini taşır. Aşırı şematize edilmiş yüz uzuvları ve saç yapısıyla dikkat çeken son kadın büstü Geç Roma İmparatorluk Dönemi’ne, MS 3.-4. yüzyıla tarihlenir.İkonografi bölümünde, makalede değerlendirilen büstlerin kimleri betimlediği tespit edilmeyeçalışılmıştır. Yunan sanatında yönetici, komutan gibi önemli kişilerin dönem sanatına paralel stilözelliklerinde betimlenen büstleri Roma Dönemi portre sanatının öncülerini oluşturmuştur. KlasikDönemin idealize akımının Hellenistik Dönem’de yerini gerçekçi anlatıma bırakması mitolojik karakterler ile sıradan insan başlarının ayırt edilmesini kolaylaştırmıştır. Bu kriter doğrultusunda AntalyaMüzesi gemmelerindeki büstlerin fizyonomik özellikleri, saç modelleri, giysi tarzları ve taşıdıklarıaksesuarlar analoji yöntemiyle diğer gemmeler ve görsel anlatımlardaki örneklerle karşılaştırılmıştır. Değerlendirme neticesinde 4 kadın büst/başından sadece 1 tanesinin özel portre, diğerlerininise seramik ve takılarda hem ana hem de yardımcı süsleme elemanı olarak kullanılan boyundankesik kadın başları olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Hellenistik Dönem başlarında baskın olan idealizeyüz yapısının Yunan sanatının bilindik kadın betimleme şablonundan farklı saç modeliyle verilmesiilginçtir. Roma İmparatorluk Dönemi kadın büstlerinden Iulia Titi özentili özel portre diğerlerindenfarklı olarak gemme sahibinin yaşadığı dönem modasıyla aktarılmasının en güzel örneğidir. MS 3.-4.yüzyıla tarihlenen şematize kadın başının ise mitolojik bir karakteri simgelemediği ve süsleme unsuruniteliğinde sıradan bir kadın başı olduğu kesindir. Yalnızca Kat. No. 5 ile Kat. No. 7 taşıdıkları belirteçve betimleme şablonları nedeniyle tanrısal figür olarak tanımlanmıştır. Kat. No. 5’te Poseidon/NeptünKat. No. 7’de ise Helios/Sol betimlenmiştir.Öğe Bearded Heracles deciptions from Ancient Tlos(Akdeniz Üniversitesi Akdeniz Uygarlıkları Araştırma Enstitüsü, 2018) Uygun, ÇilemThe two different material groups recovered from the excavations carried out in the ancient city of Tlos, with common iconographic narratives, consisting of busts of the bearded Heracles, are the subject of this study. The first of these works is a black glazed ceramic piece decorated in the appliqué technique that was recovered from the filling layer in front of the rock tomb number KM-2 in the city's acropolis in 2005. The second is a carved gem found in a tomb in the Karaveliler area, to the northeast of the city center. In this study both works are evaluated in terms of dating criteria of their own material group, e.g. technique of production, stylistic features and find context. A general evaluation of the bearded busts within the iconographies of Heracles, popularly employed in the visual narratives of the Greek and Roman periods is made, based around the Tlos examples. And, in addition, apart from the use of Heracles as a motive, its presence within the Lycian religious system and his relationship with local deities is examined in this same section concerning iconography.Öğe Bearded Heracles depictions from Ancient Tlos(2018) Uygun, ÇilemThe two different material groups recovered from the excavations carried out in the ancient city of Tlos, with common iconographic narratives, consisting of busts of the bearded Heracles, are the subject of this study. The first of these works is a black glazed ceramic piece decorated in the appliqué technique that was recovered from the filling layer in front of the rock tomb number KM-2 in the city's acropolis in 2005. The second is a carved gem found in a tomb in the Karaveliler area, to the northeast of the city center. In this study both works are evaluated in terms of dating criteria of their own material group, e.g. technique of production, stylistic features and find context. A general evaluation of the bearded busts within the iconographies of Heracles, popularly employed in the visual narratives of the Greek and Roman periods is made, based around the Tlos examples. And, in addition, apart from the use of Heracles as a motive, its presence within the Lycian religious system and his relationship with local deities is examined in this same section concerning iconography.Öğe Carthage amulets in the light of findings from Tlos and Sjlifke(Tuba-Turkish Acad Sciences, 2017) Uygun, ÇilemIn this study two formed double-faced female head pendants, one was obtained from the Tlos excavations and the other is already exhibited in Silifke Muşeum, were researched. The first pendant was founded from the stadium excavations in Tlos, one of the important cities in Lycia region. However, the other one, not known the exactfindspot due to acquiring by buying, is a part of the archeological collection in Silifke Muşeum. Both of them have been made by rod-formed and pressing glass technics from dark blue glass. The frontal depicted female head with Egypt-wig, repeated on both the obverse and the reverse side, can be seen on them. The objects have been used as a pendant according to Silifke example, ending with a ring at the top. On the other hand, the examples without having a ring, can be suggested that they muşt have been used as a pin head because of the hole, which is slightly off center and continued through neck. Both examples have a characteristic of orient pendants with double-faced amulet groups, disappearedfrom a wide area due to Mediterranean trade. Moreover, the double-faced male pendant with moustache and beard as a version of female pendant is known. Up till now the most comprehensive study about double-faced male andfemale pendants has been done by Haevernick. In her study, she suggested that the origin of these pendants was Carthage, colonized by Phoenicians at the 9h century BC, and they should be dated to the 4th century BC. The double-faced pendants obtained from Egypt, Levant, West Anatolia, the shore of Black Sea, Greece, Sicily and Spain are a different version based on human-faced amulets in Phoenicians art at the 7th century BC. It is thought that these female pendants, having simple form without any goddess symbol, symbolize Tanit in Carthage religion while Astarte in Phoenicians religion. Consequently, the pendants researched within the scope of this paper have been used as amulets, protecting humans from evil other than just being ornamental objects. In terms of the dispersion area, these pendants have been mainly found in the coastal cities related with Mediterranean trade. Double faced female pendants from Tlos and Silifke are very important with regard to both the dispersion area and the variety of typology represented by 8 samples in Anatolia until now.Öğe Silifke müzesi'nden mitolojik figürlü Kameolar ve Gemmeler(2016) Uygun, ÇilemGemme ve kameo örnekleri döneminin heykeltıraşlık stilini ve ikonografisini yansıtması açısından antikçağküçük el sanatlarının önemli bir buluntu grubudur. Avrupa'daki eserlere kıyasla Anadolu müzeleri ve özel koleksiyonlarında yer alan çok sayıdaki örneğin henüz bilim dünyasına tanıtılmamış olması Anadolu gemmeleriiçin eksikliktir. Bu nedenle Silifke Müzesi arkeolojik eserdepolarında korunmakta olan gemme ve kameoların mitolojik konulu olanlarının makale kapsamında çalışılması kararlaştırılmıştır. 9 gemme ve 2 kameodan oluşantoplam 11 eser ikonografi ve stil özelliklerine göre değerlendirilmiş, buluntu yerleri bilinmediği için tarihlemedeanaloji yöntemi kullanılmıştır. Katalogda verilen eserlerstil özellikleri doğrultusunda MÖ I. yüzyıl ile MS III. yüzyıl arasındaki 400 yıllık zaman dilimi içerisine yerleştirilmiştir. İkonografik değerlendirmenin neticesinde tanrı, tanrıçave diğer mitolojik figürler olarak belirlenen konu başlıkları içerisinde Hermes/Mercur, Eros/Cupido, Pan/Silvenus, Harpokrates/Horus, Athena/Minerva, Aphrodite/Venus, Tykhe/Fortuna, Nemesis ile Medusa tespitedilmiştir. Bu çalışmada incelenen ve olasılıkla menşeiKilikya Bölgesi antik kentleri olan eserler sayesinde Anadolu'daki Roma İmparatorluk Dönemi gemmeleri hemsayısal hem de ikonografik açıdan çeşitlilik kazanmıştır.Öğe Tlos ve Silifke buluntuları ışığında Kartaca Amuletleri(2017) Uygun, ÇilemBu çalışmada biri kazı buluntusu diğeri ise müze eseri olmak üzere 2 adet çift yüzlü kadın başı biçimli pendant incelenmiştir. Eserlerden ilki Likya Bölgesi'nin önemli yerleşimlerinden Tlos Antik Kenti'nin stadyum kazılarında ele geçmiştir. Diğeri ise Silifke Müzesi koleksiyonunda yer almakta olup satın alma yoluyla müzeye kazandırılmıştır. Koyu mavi renkli camdan yapılan her iki eser çubuğa sarma ve baskı-kalıp tekniğinde yapılmıştır. Cepheden betimlenmiş Mısır perukalı kadın figürü ön ve arka yüzde tekrarlanmıştır. Silifke örneğinde korunan askı halkasından da anlaşıldığı üzere bu objeler kolye sarkacı olarak boyunda taşınmıştır. Askı halkasız örneklerin ise boynun bitiminde başlayan ve buruna kadar devam eden kanal nedeniyle iğne süsü olarak kullanıldıkları önerilmiştir Doğu sanatının özeliklerini taşıyan her iki eser Akdeniz ticaretinin de etkisiyle geniş bir alana yayılan çift yüzlü kadın amuleti grubuna girmektedir. Bu grubun sakallı ve bıyıklı betimlenen erkek versiyonları da üretilmiştir. Çift yüzlü kadın ve erkek pendantlarına yönelik olarak hazırlanan en kapsamlı çalışma 1968 yılında Haevernick tarafından yapılmıştır. Söz konusu yayında MÖ 4. yüzyıl içerisinde tarihlenen pendantların çıkış noktası olarak bir Fenike kolonisi olan Kartaca önerilmiştir. Mısır, Levant Kıyıları, Batı Anadolu, Karadeniz Kıyıları, Yunanistan, Sicilya ve İspanya'da ele geçen çift yüzlü amuletler Fenike sanatında MÖ 7. yüzyıla kadar uzanan insan yüzlü amulet geleneğinin farklı yorumlanmış biçimidir. Yalın betimlenen ve herhangi bir tanrıça simgesi taşımayan bu kadın figürlerinin Fenike dininde Astarte, Kartaca dinin de ise Tanit'i simgelediği düşünülmektedir. Sonuç olarak makale kapsamında irdelenen eserler estetik kaygının ötesinde takan kişiyi kötülüklerden koruduğuna inanılan amulet işlevi taşımıştır. Objelerin yayılım alanına bakıldığında ticaretle bağlantılı olarak kıyı kentlerinde yoğunluk gösterdiği dikkat çeker. Tlos ve Silifke amuletleri Anadolu'da bugüne kadar 8 örnekle temsil edilen bu malzeme grubunun yayılım alanı ve tipolojisini çeşitlemesi açısından büyük önem taşımaktadır.