Yazar "Yenin, Jülide Zehra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Alopesi areata'lı hastalarda lipid peroksidasyonu, antioksidan enzimlerin araştırılması ve hastalık şiddeti, süresi, tekrarı ve paterni ile ilişkisi(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2011) Yenin, Jülide Zehra; Serarslan, GamzeAlopesi areata (AA) etyolojisi kesin olarak bilinmeyen fakat organ spesifik ototimmün hastalık olarak kabul edilen bir durumdur. Oksidatif stres, oksidan-antioksidan mekanizmalar arasındaki dengesizliktir. Bu çalışmada AA patogenezinde oksidatif stresin rolünü ve hastalık şiddeti, süresi, tekrarı ve paterni ile ilişkisini araştırdık.Çalışmaya 62 hasta ve yaş-cinsiyet uyumlu 62 kontrol alındı. Hastalık şiddeti SALT (Severity of Alopecia Tool) skoru kullanılarak tanımlandı. Hastalar hastalık şiddeti, süresi, tekrarı ve paterni açısından gruplara ayrıldı. Hasta ve kontrol grubunun alınan kan örneklerinde plazma malondialdehid (MDA) seviyesi, eritrosit katalaz (CAT), glutatyon peroksidaz (GSH-Px) ve süperoksid dismutaz (SOD) aktiviteleri ölçüldü.Hastaların 24'ü erkek, 38'i kadın olup, yaş ortalaması 23,7±11 idi. Eritrosit GSH-Px ve SOD aktiviteleri hastalarda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı oranda düşük (p=0,00 ve p=0,00), plazma MDA seviyesi istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte yüksek (p=0,07) ve eritrosit CAT aktivitesi aynı olarak (p=0,20) saptandı. Hastalık şiddeti ile plazma MDA seviyesi (p=0,192), eritrosit CAT (p=0,144), GSH-Px (p=0,183) ve SOD (p=0,395) aktiviteleri arasında ilişki saptanmadı. Hastalık süresi ile plazma MDA seviyesi (p=0,125), eritrosit CAT (p=0,449), GSH-Px (p=0,750) ve SOD (p=0,413) aktiviteleri arasında ilişki saptanmadı. Hastalık tekrar sayısı ile plazma MDA seviyesi (p=0,249), eritrosit CAT (p=0,822), GSH-Px (p=0,561) ve SOD (p=0,447) aktiviteleri arasında ilişki saptanmadı. Hastalık paterni yönünden yama ve yama+ofiyazik paternleri arasında plazma MDA seviyesi (p=0,119), eritrosit CAT (p=0,434), GSH-Px (p=0,375) ve SOD (p=0,146) aktiviteleri açasından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı.Sonuç olarak; AA'lı hastaların eritrosit GSH-Px ve SOD aktiviteleri azalmış, plazma MDA seviyesi artmış, eritrosit CAT aktivitesi ise kontrol grubu ile aynı olarak saptandı. Çalışmamızda MDA seviyesindeki artış AA'lı hastalarda oksidatif stresi gösterdi. SOD ve GSH-Px aktivitesindeki azalmanın süperoksid radikallerindeki artış sonucunda olabileceği ileri sürülebilir.Öğe Inflammatory linear verrucous epidermal nevus with genital involvement(Pulse Marketing and Communications LLC, 2012) Balci, Didem Didar; Yenin, Jülide Zehra; Çelik, Ebru; Sarikaya, Gökhan; Atik, EsinAn 18-year-old woman was admitted to our clinic complaining of pruritic lesions on her inguinal and genital areas that had been present since birth. She had previously used topical steroids and a combination of topical steroids and calcipotriol for approximately 6 months; however, the treatment was unsuccessful. Her medical history was unremarkable. On dermatologic examination, mild erythematous, lichenified, and verrucous papules occurring in a linear pattern on the right inguinal area and on the region extending from the right labium majus to the perianal area were noted (Figure). Additionally, an erythematous area with central erosion surrounded by maceration was noted on the intergluteal area. Two separate punch biopsy samples were obtained from the erythematous, lichenified, verrucous, papular lesion on the inguinal area and from the erythematous, eroded, macerated lesion on the intergluteal area. Histopathological examination of both biopsy specimens revealed a thin orthokeratotic layer and scattered parakeratotic layers, as well as papillomatosis and acanthosis of the epidermis with a slight hyperpigmentation of the basal layer. A mild, perivascular, chronic inflammatory cell infiltration was noted in the dermis. Based on the clinical and histopathological findings, the patient was considered to have inflammatory linear verrucous epidermal nevus, and cryotherapy was initiated. At the 2-week follow-up after the first application, it was observed that the itching complaint decreased substantially and the eroded lesions in the intergluteal area were re-epithelialized. On clinical follow-up, no improvement was observed in the papular component of the lesion after 4 sessions of cryotherapy. The patient voluntarily discontinued the follow-up after 4 sessions of cryotherapy. © 2012 Pulse Marketing & Communications, LLC.Öğe İyileşmeyen bacak ülseri olgusu : Bazal hücreli karsinom(2008) Balcı, Didem Didar; Yenin, Jülide Zehra; Atik, Esin; Akansu, BülentYetmiş beş yaşında bayan hasta sol bacak ön yüzde üç yıldır iyileşmeyen ağrısız yara şikayetiyle polikliniğimize başvurdu. Daha önce kullanmış olduğu lokal yara tedavilerine yanıt almadığını ifade etmekteydi. Dermatolojik muayenede sol bacak ön yüzde, 2.7x3.7 cm çapında keskin sınırlı, çevresinde minimal eritem izlenen, yüzeyi sağlıklı parlak granülasyon dokusu ile kaplı ülserasyon alanı saptandı. Ülser zemininden ve kenarından alınan deri biyopsisi bazal hücreli karsinom ile uyumlu olarak değerlendirildi. Dermatolojik muayenede ve yapılan alt ekstremite venöz Doppler ultasonografisinde kronik venöz yetmezliğe ait bulgu saptanmadı. Bazal hücreli karsinomlar, nadiren uzun süreli ülserlerin zemininde ya da primer olarak ortaya çıkabilir. İyileşmeyen bacak ülseri olan hastalar bazal hücreli karsinom gelişme olasılığı açısından değerlendirilmelidir.