Yazar "Yetişir, Halit" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 16 / 16
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Aşılı üretilen crimson tide karpuz çeşidinin hasat olum zamanının saptanması(2014) Özdemir, Ahmet Erhan; Yetişir, Halit; Çandır, Elif; Aras, Veysel; Aslan, Ömer; Üstün, Durmuş; Ünlü, MustafaBu çalışmada; Ferro, RS841, Agentario ve Macis anaçları üzerinde aşılı yetiştirilen Crimson Tidekarpuz çeşidinin hasat olum zamanının belirlenmesi amaçlanmıştır. Aşılanmamış Crimson Tide çeşidimeyveleri kontrol olarak kullanılmıştır. Kulakçık ve sülüğü yeşil, kulakçık ve sülükten birisi kurumuşve kulakçık ve sülüğün her ikisi de kurumuş olmak üzere her anaç x kalem kombinasyonundankarpuzların hasadı yapılmıştır. Meyve ağırlığı, meyve çapı, kabuk kalınlığı, suda çözünebilir toplamkuru madde içeriği (SÇKM), titre edilebilir asitlik (TEA), pH, meyve eti sertliği (MES), meyve etrengi (L*, h°), meyve etinde kopma , meyve olgunluğu ve duyusal analizler gibifiziksel ve kimyasal analizler yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, kulakçık ve sülüğü kurukarpuzlarda meyve ağırlığı en fazla olurken, RS841 anacı üzerine aşılı Crimson Tide karpuz çeşidimeyvelerinin ağırlığı en fazla olmuştur. Kulakçık ve sülüğü yeşil olanlarda en az SÇKM ve kulakçıkve sülüğü kuru karpuzlarda duyusal kalite (tat) en yüksek olurken, kulakçık ve sülüğü yeşil olanlardaen düşük tat saptanmıştır. Kulakçık ve sülüğü kuru olanlarda en düşük MES olurken, Ferro ve RS841anaçları üzerine aşılı karpuzlarda MES en yüksek olmuşturÖğe Bazı kimyasal uygulamalarının lital marul (Lactuca sativa L.) çeşidinde baş oluşumu üzerine etkileri(2002) Yılmaz, Cenap; Yetişir, Halit; Sarı, NebahatBir Akdeniz iklimi sebzesi olan marul (Lactuca sativa L.) taze tüketime yönelik olarak yetiştirilen bir sebzedir. Dünyada ve Türkiye'de marul üretimindeki en büyük sorunlardan biri türün erken sapa kalkmaya eğilimidir. Bu araştırmada bazı kimyasal madde uygulamalarının marulda baş oluşumu üzerine etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Deneme 1998-1999 yetiştirme yılında Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliğinde Lital marul çeşidi ile yürütülmüştür. Denemede, bitkilerin baş ağırlıkları ve gövde uzunlukları ölçülmüştür. Sonuçta, yaprak gübresi, gibberellik asit ve mepiquat chloride uygulamasının baş ağırlığı üzerine bir etkisi belirlenmemesine rağmen, paclobutrazol ve chlormequat chloride uygulamasının baş ağırlığını azalttığı saptanmıştır. 10 ve 20 ppm GAj'ün gövde uzunluğunu arttırdığını, paclobutrazol ve chlormequat chloride'in azalttığı, yaprak gübresi ve mepiquat chloride'in ise etkisinin olmadığı belirlenmiştir.Öğe Çukurova koşullarında turp yetiştiriciliği için elverişli ekim zamanlarının araştırılması(2006) Sarı, Nebahat; Köksal, Nezihe; Yetişir, Halit; Ulutaş, HülyaAraştırma, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü araştırma ve uygulama alanında yürütülmüştür. Araştırmada, Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü tarafından seleksiyon ıslahı ile geliştirilen iki genotip (Yuvarlak ve Uzun) kullanılmıştır. Ağustos ayı ortasından kasım ayı başına kadar ilk yıl beş (15 Ağustos, 1 Eylül, 15 Eylül, 1 Ekim, 15 Ekim), ikinci yıl altı farklı tarihte (13 Ağustos, 31 Ağustos, 15 Eylül, 1 Ekim, 15 Ekim ve 1 Kasım) olmak üzere tohum ekimleri yapılmış ve farklı ekim tarihlerinin verim ve yumru özellikleri üzerine etkileri araştırılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; eylül ayı ekimlerinde en yüksek verim elde edilmiştir. Ağustos ayı ekimlerinde çıkış sorunları tespit edilirken, ekim-kasım ayları ekimlerinin verim ve yumru özelliklerini olumsuz etkilediği belirlenmiştir.Öğe Effect of hypocotyl morphology on survival rate and growth of watermelon seedlings grafted on rootstocks with different emergence performance at various temperatures(2004) Yetişir, Halit; Sarı, NebahatBu çalışmada farklı anaçların ve karpuzun değişik sıcaklıklarda çıkış performansları ve hipokotil morfolojisinin aşı tutma oranına ve bitki gelişimine etkileri çalışılmıştır. Anaç olarak; Ç. moschata, C. maxima (Ancan), Strong Tosa (C. maxima x C. moschata), P360 (C. maxima x C. moschata), Luffa. cylindrica, Benincasa hispida, Lagenaria siceraria, Skopje ve 2 adet Lagenaria melezi kullanılırken, kalem olarak Crimson Tide karpuz çeşidi kullanılmıştır. Çıkış testleri 14 °C, 18 °C ve 25 °C'de bütün anaçlar ve kalem için yapılmıştır. Cucurbita grubuna giren anaçlar düşük sıcaklıklarda diğer anaçlardan ve kalemden daha iyi çıkış performansı göstermiştir. B. hispida, L cylindrica, diğer su kabağı anaçları ve Crimson Tide karpuz çeşidi çıkış göstermemiş ve yapılan incelemede tohumların çürümüş olduğu görülmüştür. Cucurbita grubu anaçlar, 18 °C'de de en erken çıkan anaçlar olurken, B. hispida ve L. cylindrica, en geç çıkan anaçlar olmuşlardır. 25 °C'de anaçlar ve kalem arasında çıkış bakımından önemli bir fark bulunmamıştır. B. hispida ve L. cylindrica en ince ve en kısa hipokotillere sahip olmuşlar ve bu özellikleri aşı yapımını güçleştirmiştir. Anaç ve kalemin arasındaki çap farkı büyüdükçe aşı tutma başarısı düşmektedir. Aynı zamanda aşı tutma oranı anaçlardan da önemli oranda etkilenmiştir. Hipokotillerdeki iletim demeti sayısı aşı tutma oranı üzerine etkili olmazken, bitki gelişimi üzerinde etkili olmuştur. Genel olarak bakıldığında Lagenaria cinsine giren anaçlar daha yüksek aşı tutma oranı göstermiştir. Cucurbita grubu anaçlarda kakma (koltuk) aşıda aşı tutma oranı İngiliz dilcikli aşıdan daha düşük bulunmuştur. Bütün aşı kombinasyonları CT/LCY hariç kontrol bitkilerinden daha yüksek biyomas değerlerine sahip olmuştur. Çalışma sonuçları göstermiştir ki karpuzda aşılama uygulamalarında anaçların özellikleri aşı tutumunu ve bitki gelişmesini etkilemektedir.Öğe Effect of priming on germination of Langenaria siceraria genotypes at low temperatures(2007) Kenanoğlu, Burcu Begüm; Demir, İbrahim; Mavi, Kazım; Yetişir, Halit; Keleş, DavutThis work was carried out to test whether germination of fifteen Lagenaria siceraria genotypes which were collected from western and southern parts of Turkey were improved by KNO3 and NaCl treatments. The experiment was conducted in two consecutive years, 2004 and 2005. Germination tests were performed at 15 0 C and 18 0 C. Results indicated that the effect of the treatments varied between the genotypes, temperatures and solutions that were used. KNO3 treatment was better and effective in larger number of lots than NaCl in both years. NaCl promoted germination in a few but inhibitive in large number of lots at both temperatures. As germination temperature was reduced, the positive effect of the KNO3 became greater. As a conclusion, priming treatments, specifically KNO3, appears to be promising in enhancing germination percentages of Lagenaria siceraria particularly at 15 0 C that is the prevailing temperature in rootstock production for grafted watermelon seedling in unheated glasshouse conditions in early spring.Öğe Effects of Chilling Injury, Physical and Biochemical Changes on Grafted Watermelons Stored at Low Temperature(2021) Çandır, Elif; Özdemir, Ahmet Erhan; Yetişir, Halit; Aras, Veysel; Arslan, Ömer; Baltaer, Özay; Ünlü, MustafaWatermelon fruit from Crimson Tide (CT) and Crisby (CR) grafted onto Ferro,\rRS841, Argentario, and Macis rootstocks and ungrafted CT and CR were\rcompared for effects of low temperature storage on chilling injury, physical and\rbiochemical changes at 0°C and 85?90% relative humidity for 21 days. After\rstorage, fruit were hold to 21°C and 75?80% relative humidity for 7 days to\rdetermine shelf life. Quality analyses were determined during storage and\rshelf life at a weekly interval. The chilling injury areas covered <25% of rind\rsurface of fruit for both cultivars. Weight loss in grafted and control fruit were\rvery low (<1%) during storage for both cultivars. Fungal decay was not\robserved during storage for both cultivars, but it was seen during the shelf life\rfor both cultivars. Total soluble solid content remained above 10% in fruit of\rboth cultivars throughout storage period. Lycopene content significantly\rdecreased at the end of storage for both cultivars.Öğe Hatay ve Adana illerinde kavun üretiminin sosyo-ekonomik açıdan değerlendirilmesi(2011) Falay, Onur; Yetişir, HalitBu çalışma, Adana ve Hatay illerinde kavun yetiştiriciliği yapan üreticilerin sosyo-ekonomik açıdan durumlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Adana ve Hatay illerinde kavun yetiştiriciliği yapan üreticilerle yüz yüze görüşme yöntemi ile anket yapılmıştır. Bu şekilde Adana ve Hatay illerinde kavun yetiştiriciliği yapan üreticilerin sosyo-ekonomik yönden farklılıkları incelenmiştir. Kavun üretimi yapan ailelerin çoğunun geniş ailelerden oluştuğu gözlenmiştir. Eğitim ve işletme büyüklükleri bakımından Hatay ve Adana’nın üreticilere birbirine benzerken, diğer özellikler açısından farklılık göstermişlerdir. Kış aylarında, kavun yetiştirilen alanlarda Adana’da farklı sebzeler yetiştirilirken, Hatay’da yoğun olarak havuç yetiştirildiği tespit edilmiştir. Adana’da kavuna alternatif olarak pamuk ve tahıllar alternatif ürün olarak bulunurken, Hatay’da alternatif ürün olarak diğer sebzelerin yetiştirildiği görülmüştür.Öğe Hatay ve Adana illerinde kavun üretiminin yetiştiricilik açısından değerlendirilmesi(2012) Falay, Onur; Yetişir, HalitBu çalışma, Adana ve Hatay illerinde kavun üreticilerin yetiştiricilik açısından durumlarını belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Anket çiftçilerle yüz yüze görüşülerek yapılmıştır. Adana ve Hatay illerinde toprak hazırlığı aşamasında önemli teknik sorun olmadığı görülmüştür. Taban gübresi uygulaması her iki ilimizde de yapılmaktadır. Adana’da damlama sulama sitemi ile üst gübre verilirken, bu uygulama Hatay’da yapılmamaktadır. Adana ve Hatay’da yaygın bir şekilde kantalop (Cucumis melo var cantalupensis) kavunlar yetiştirilmektedir. Alçak tünel altında masuralara dikim iki ilimizde de yaygın üretim tekniğidir. Adana’da kavun üreticisinin önemli bir kısmı damlama sulama kullanırken, Hatay’da damlama sulamanın yaygın olmadığı görülmüştür. Hatay’da önemli oranda üreticinin bitki koruma ile ilgili bilgileri ziraat mühendisi dışındaki kaynaklardan temin ettiği görülmüştür. Hazır fide kullanma oranı Adana’da Hatay’dan daha yüksektir. Adana daha erken dönemde pazara ürün sunmaktadır. Erkenci üretimde hasat sayısı artarken, geçci üretimde hasat sayısı azalmaktadır.Öğe Phytochemical characteristics of grafted watermelon on different bottle gourds (Lagenaria siceraria) collected from the Mediterranean region of Turkey(2013) Çandır, Elif; Yetişir, Halit; Karaca, Fatih; Üstün, DurmuşThe objective of this study is to determine the sugar, organic acid, and carotenoid content of Crimson Tide watermelons grafted onto bottle gourd genotypes collected from the Mediterranean region of Turkey. The experiment was carried out during the 2008 and 2009 growing season. Grafting on the local bottle gourd rootstocks improved the total soluble solid (TSS), titratable acidity (TA), TSS/TA ratio, sugar, organic acid, and carotenoid (β-carotene and lycopene) contents of Crimson Tide fruits. Grafting also altered the ratios among the sugars of Crimson Tide watermelon fruits. Among the Crimson Tide/rootstock (CT/rootstock) combinations, the CT/09-01 and CT/07-06 graft combinations with higher sucrose, lycopene, and total carotenoid content were found promising to increase the quality of Crimson Tide fruits. Commercial rootstocks (Macis and Argentario) reduced carotenoid content compared to the control.Öğe Plant Growth and mineral element content of different gourd species and watermelon under salinity stress(2009) Yetişir, Halit; Uygur, VeliCrimson Tide karpuz [Citrullus lanatus (Thunb.) Matsum. and Nakai] çeşidi ve karpuza anaçlık potansiyeli olan 7 farklı kabak genotipi [Cucurbita maxima, C. moschata, Luffa cylindrica, Benincasa hispida, Lagenaria siceraria (Skp ve Birecik) köy çeşidi ve L. siceraria melezi (FRGold)] 30 gün tuzlu (0, 4, 8, 12 ve 16 dS m-1) koşullarda yetiştirilerek tuz stresine tepkileri belirlenmiştir. Bitki ana gövde uzunluğu, kök kuru ağırlığı, yaprak ve gövde kuru ağırlığı, bitki kuru ağırlığındaki azalma, yapraklardaki Na+, Ca2+ ve K+ konsantrasyonu, Ca2+/Na+ ve K+/Na+ oranları belirlenmiştir. Kabak genotipleri tuzlu koşullarda incelenen bütün parametrelere farklı tepkiler vermişlerdir. L. cylindrica ve B. hispida hariç bütün kabak genotipleri tuz stresinden karpuza göre bitki gelişimi açısından daha az etkilenmişlerdir. İyon regülasyonu bakımından kabak genotipleri ve karpuz arasında önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Tuz uygulaması ile birlikte yapraktaki Na+ konsantrasyonu yükselmiştir. L. cylindrica’nın yapraklarında Na+ birikimi önemli bir artış gösterirken, en düşük Na+ içeriği Birecik ve C. maxima’da belirlenmiştir. Tuz stresi altında, B. hispida ve L. cylindrica, karpuz ve diğer kabak genotiplerinden daha fazla Na+ biriktirmişlerdir. Ca2+/Na+ and K+/Na+ oranları tuz uygulaması ile birlikte önemli derecede azalmıştır. Azalma genotipe göre değişmiştir. Yüksek bitki kuru ağırlığına sahip olan genotipler, yüksek Ca2+/Na+ ve K+/Na+ oranlarına sahip olmuşlardır. Bitki büyüme parametreleri ile Ca2+/Na+ ve K+/Na+ oranları arasında önemli pozitif korelasyonlar bulunurken, Na+ içeriği ile önemli negatif korelasyon tespit edilmiştir. Cucurbita ve Lagenaria türleri tuz stresine, L. cylindrica, B. hispida ve karpuza göre daha yüksek tolerans göstermiştir.Öğe Rootstock potential of Turkish Lagenaria siceraria germplasm for watermelon : Plant growth, yield and quality(2012) Karaca, Fatih; Yetişir, Halit; Solmaz, İlknur; Çandır, Elif; Kurt, Şener; Sarı, Nebahat; Güler, ZehraAbstract: Th e rootstock potential of 21 bottle gourds (Lagenaria siceraria) collected from the Mediterranean region (Turkey) was investigated for watermelon with regard to plant growth, yield, and fruit quality. Th e Crimson Tide watermelon cultivar was used as a scion and 2 commercial rootstocks (L. siceraria) were also used for comparison. In greenhouse conditions, the survival rate of graft ed plants and the eff ect of rootstocks on plant growth were determined. Th e graft ed plants were planted under low tunnels in early spring and the eff ects of the rootstocks on early yield, total yield, and fruit quality were evaluated. Th e survival rates of the graft ed plants varied from 83% to 100%. Survival rates of those with commercial rootstocks and local rootstocks were similar. Plants graft ed onto 20-02, 31-09, 31-43, 35-01, and 46-03 were more vigorous than ungraft ed control plants. Compared to the control plants, graft ed plants had 37% to 80% higher plant dry weight. All of the graft ed plants except CT/Macis produced a higher yield than the control plants. Th e plants graft ed onto 6 of the local rootstocks had signifi cantly greater total yields than those graft ed onto the commercial rootstocks. Among the local bottle gourd landraces tested, the 01-16, 07-45, 20-06, 31-09, 31-15, and 46-03 were found to be promising genotypes with regard to total yield. Early yield was not signifi cantly aff ected by rootstock. Th e quality parameters of the fruits harvested from the graft ed and control plants were found to be similar except for a limited number of graft combinations. It was concluded that germplasm from Turkish bottle gourds has a high rootstock potential for watermelon with regard to the investigated parameters.Öğe Rootstock potential of Turkish lagenaria siceraria germplasm for watermelon: Plant growth,graft compatibility, and resistance to fusarium(2007) Yetişir, Halit; Kurt, Şener; Sarı, Nebahat; Tok, Fatih MehmetTürkiye’nin su kabağı (Lagenaria siceraria) genetik kaynaklarının karpuz için anaçlık potansiyeli araştırılmıştır. Çalışma için morfolojik karakterlere göre 210 genotip arasından 72 su kabağı genotipi seçilmiştir. İki tane ticari anaç da karşılaştırma amacı ile kullanılmıştır. Aşı tutma oranını belirleme çalışmasında kalem olarak Crimson Tide karpuz çeşidi kullanılmıştır. Aşı kombinasyonlarında çıkıştaki homojenlik, hipokotil morfolojisi, aşı tutuma oranı ve Fusarium oxysporum f. sp. niveum (FON)’a dayanıklılık belirlenmiştir. Ayrıca, aşılanmış bitkiler, anaçların bitki gelişimine etkilerini araştırmak için saksılarda 3 hafta süreyle yetiştirilmiştir. Yaprak sayısı, bitki kuru ağırlığı ve kök kuru ağırlığı tespit edilmiştir. Fide çıkışındaki homojenlik % 72 ile % 100 arasında değişmiştir. En yüksek aşı tutma oaranı % 99, en düşük aşı tutuma oranı ise % 70 olarak tespit edilmiştir. Aşılanmış olan bitkiler kontrol bitkilerine oranla daha iyi gelişme göstermişlerdir. Bütün su kabağı genotipleri FON’un üç ırkına da dayanıklı bulunmuştur. Su kabağı genotiplerinden dokuzunda sararma gözlenmiş, ancak yapılan inceleme sonucunda sararmanın FON’dan kaynaklanmadığı belirlenmiştir. FON’un üç ırkına duyarlı olan Crimson Sweet karpuz çeşidi, yüksek aşı tutma oranı gösteren 10 su kabağı genotipi üzerine, anacın FON’a dayanıklılık üzerindeki etkisini araştırmak için aşılanmıştır. Aşılanmış bitkilerin hepsi FON’a dayanıklı bulunurken, aşılanmamış bitkiler FON’un 3 ırkına da duyarlı bulunmuşlardır. Sonuçlar, Türkiye su kabağı genetik kaynaklarının karpuz için Fusarium’a karşı güçlü bir anaç potansiyeline sahip olduğunu ve ıslah programları için iyi bir kaynak olduğunu göstermiştirÖğe Rootstocks affected postharvest performance of grafted ‘Crisby’ an‘Crimson Tide’ Watermelon cultivars(Ankara University, 2018) Özdemir, Ahmet Erhan; Çandir, Elif; Yetişir, Halit; Aras, Veysel; Arslan, Ömer; Baltaer, Özay; Üstün, DurmusWatermelon fruit from ‘Crisby’ (CR) and ‘Crimson Tide’ (CT) grafted onto Ferro, RS841, Argentario and Macis rootstocks and non-grafted CR and CT were compared for their postharvest quality at 7 °C for 21 days. Changes in rind thickness, weight loss, fruit flesh firmness, taste, total soluble solids, juice pH, titratable acidity, chilling injury and fungal decay, flesh color values, hallow heart, ripening, citric and malic acid, glucose, fructose, sucrose, total sugar, ?-carotene and lycopene were determined during storage at a weekly interval. Watermelon fruit cv. CT grafted on Ferro, RS841 and Argentario rootstocks had thicker rind, lower ripening score, higher flesh firmness and lycopene content, more intense red color during storage, compared to non-grafted fruit. In comparison to non-grafted fruit, CR fruit grafted on Ferro, RS841 and Argentario rootstocks had thicker rind and higher flesh firmness, but higher lycopene content and C* values with lower ripening scores were observed only in the fruit grafted on Ferro and RS841 rootstocks. Macis and Argentario may lead an over-ripening, softening and less intense flesh color with lower lycopene content for CR and/or CT fruit during storage. Watermelons could successfully be kept for 21 days at 7 °C. Watermelons grafted on Ferro and RS841 rootstocks retained better postharvest quality, compared to the non-grafted fruit for both cultivars. © Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi.Öğe Sebzelerde aşılama(2004) Yetişir, Halit; Yarşı, Garip; Sarı, NebahatDünyanın birçok bölgesinde sebze üretiminde aşılı fide kullanımı yaygın bir uygulama haline gelmiştir. Aşılı fide kullanımı geç sonbahardan erken ilkbahara kadar devam eden düşük sıcaklık, düşük ışık yoğunluğu ve yüksek nem gibi stres şartları ve toprağın sürekli kullanılmasından dolayı örtüaltı tarımında artmıştır. Bu çalışmada sebzelerde yapılan aşılama çalışmaları kısaca özetlenmiş ve aşılı üretim yapılan türlerde kullanılan anaçlar ve aşılama teknilderi hakkında bilgiler sunulmuştur. Ayrıca türlere göre anaç ve kalemlerin tohumlarının ekim zamanları ile ilgili bilgiler sunulmuştur.Öğe Sergen koşullarda aşılı crimson tide çeşidi karpuzlarda kalite parametrelerindeki değişimler(2015) Aras, Veysel; Özdemir, Ahmet Erhan; Yetişir, Halit; Çandır, Elif; Güler, Zehra; Aslan, Ömer; Üstün, Durmuş; Baltaer, Özay; Ünlü, MustafaBu çalışmada; Ferro, RS841, Agentario ve Macis anaçları üzerinde aşılı yetiştirilen Crimson Tide karpuz çeşidinin sergen koşullarda 2009 -2010 yıllarında derim sonrası kalitesini belirlemek amaçlanmıştır. Aşılanmamış Crimson Tide çeşid i meyveleri kontrol olarak kullanılmıştır. Ülkemizde yaygın olarak kullanılan sergen koşullarında derimden sonra meyveler 27 ° C’de %50±5 oransal nem koşullarında 7 gün depolanmıştır. Meyve örneklerinde; meyve kabuk kalınlığı (mm), ağırlık kayıpları oranı (% ), suda çözünebilir toplam kuru madde içeriği ( SÇKM, %), meyve eti sertliği (MES, kg- k), titre edilebilir asitlik (TEA, %), meyve suyu pH’sı, meyve et rengi (L* a* b*) , mantarsal bozulmalar (%), fruktoz, g likoz, s akkaroz ve toplam şeker içerikleri (%) ile ? -karoten, toplam likopen ve toplam karotenoid içerikleri (µg/g ) ile meyvelerin tat durumunu belirlemek için duyusal analizler (1 -9) gibi fiziksel ve kimyasal parametrelerde meydana gelen değişimler incelenmiştir. Bulgularımıza göre, sergen koşullarda Crimson Tide karpuz çeşidinde mantarsal bozulma görülmemiştir. S ergen koşulunda aşılı ve aşısız Crimson Tide karpuz çeşidi meyvelerinde hakim şekerin sakkaroz (ortalama %3 .76 -5 .58) olduğu saptanmıştır. Ağırlık kayıpları, SÇKM, meyve et rengi a* ve b* değerleri ve sakkaroz içeriği artarken, meyve kabuk kalınlığı, MES, TEA, fruktoz, g likoz ve toplam şeker, toplam likopen ve toplam karotenoid içerikleri, meyve et rengi L* değeri ve duyusal tat azalmıştır.Öğe Some agronomical characteristics of doubled haploid lines produced by irradiated pollen technique and parental diploid genotypes in melons(TUBITAK, 2002) Sari, Nebahat; Yetişir, HalitThis study was carried out at the Department of Horticulture, Faculty of Agriculture, Çukurova University in spring 1999 and 2000. In the study, 46 doubled haploid lines produced by irradiated pollen technique and 10 original diploid genotypes were used as plant materials. To investigate inbreeding depression in melons, doubled haploid lines and original diploid parental lines were compared with regard to plant vigor, yield and quality. Various plant growth and fruit characteristics were determined over two years. These were plant main stem height, node number, main stem diameter, earliness and total yield, fruit weight, fruit diameter, fruit length, rind thickness, flesh thickness, diameter and length of seed cavity and total soluble solid contents. Double haploid lines showed similar results to the original diploid lines. Inbreeding depression was not observed in these materials. Great variations were noted in respect of fruit weight and fruit length. It can be concluded that homozygosity did not cause any significant adverse effects on plant vigor, yield or quality in melons.