Yazar "Özkan, Hüseyin" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 14 / 14
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Anadolu Mandalarında Subklinik Mastitis Prevalansı ve Hastalığın Etkileri(2021) Sarıözkan, Savaş; Yakan, Akın; Özkan, Hüseyin; İmrağ, Mehmet; Küçükoflaz, Mehmet; Çamdeviren, Baran; Karaaslan, İremBu çalışmanın amacı, Anadolu mandalarında subklinik mastitis prevalansının ve sütte meydana getirdiği değişikliklerin belirlenmesi ile hastalığın oluşturduğu finansal kayıpların hesaplanmasıdır. Araştırmanın materyalini Kayseri’de yetiştirilen toplam 24 baş dişi Anadolu mandasına ait 96 meme lobundan elde edilen süt örnekleri oluşturmuştur. Süt örnekleri Mart 2021’de dört işletmeden temin edilmiş olup, sütlerin enfeksiyon durumu Kaliforniya Mastitis Test (CMT) ve somatik hücre sayısı (SHS) incelenerek değerlendirilmiştir. Araştırma bulgularına göre, 5 manda (%20.8) ve 8 meme lobunun (%8.3) enfekte olduğu ve ortalama SHS değerinin 182500 hücre/ml olduğu tespit edilmiştir. Enfekte hayvanların süt yağının %27.4 oranında (P<0.05) ve süt veriminin %12.6 oranında azaldığı, hastalığın tedavi edilmemesi halinde bir laktasyonda 1140 TL (138 $) kayıp oluşacağı, tedavi edilmesi halinde ise bu kaybın 951.5 TL (115 $) azaltılabileceği hesaplanmıştır. Sonuç olarak, Kayseri’de yetiştirilen Anadolu mandalarında subklinik mastitis prevalansının yüksek olduğu (%20.8), enfeksiyonun özellikle kalite açısından süt yağını önemli oranda azalttığı, üreticilerin hastalıklar konusunda eğitilmesi ve hijyene daha fazla dikkat etmesi gerektiği, aksi halde subklinik mastitisin işletmelerde önemli ekonomik kayıplara yol açarak karlılıklarını azalttığı ortaya çıkmıştır.Öğe Damascus Keçilerinde Kolostrum ve Sütte Bulunan Somatik Hücre Sayısının Mastitis Direnci, Yağ Asidi Sentezi ve Oksidatif Stres Üzerine Etkili Bazı Genlerin Ekspresyon Seviyeleri ile İlişkisi(2020) Yakan, Akın; Özkan, HüseyinÇalısmanın hayvan materyalini 24 bas keçi olusturmustur. Gruplar Laktasyonun 0. gününde 1 milyon hücre/ml?nin altı Düsük Somatik Hücre Sayısı (DSHS) ve üstü Yüksek Somatik Hücre Sayısı (YSHS) seklinde olusturulmustur. Dogumları takiben 0., 4., 7., 14. ve 28. gün kolostrum ve süt toplanmıstır. Sekresyon 0. ve 4. günlerde kolostrum, 7., 14. ve 28. günlerde süt olarak kabul edilmistir. Her iki grupta da 4. günden itibaren SHS düsmüstür. pH bakımından farklılık sadece 0. günde belirlenmistir. Yag, 14. günde düsmüstür. Yagsız kuru madde (YKM), 0. gün yüksek bulunmustur. Protein, YSHS?de 0. ve 4. günlerde yüksek, 14. günde düsük bulunmustur. Laktoz 0. gün YSHS?de yüksek, 14. gün ise düsük olmustur. Donma noktası 0. ve 4. günlerde YSHS grubunda düsükken 14. gün yüksek oldugu tespit edilmistir. Iletkenlik sadece 14. gün YSHS grubunda daha yüksek bulunmustur. MDA seviyeleri 0. ve 4. gün YSHS grubunda yüksek bulunmustur. FASN geni YSHS grubunda 0. gün örneklerinde yaklasık 8 kat daha az ifade edilirken, 4. ve 7. günde yaklasık 3 kat, 28. günde ise yaklasık 4 kat daha az ifade edilmistir. SCD, YSHS grubunun da 4. gün, 7. gün ve 28. günlerde degisen düzeylerde az ifade edilmistir. COX2, 0. gün YSHS grubunda yaklasık 9 kat fazla ifade edilmistir. TLR2, 0. gün YSHS grubunda yaklasık 4 kat fazla ifade edildigi belirlenmistir. PTX3, 0. gün, 4. gün ve 14. gün YSHS grubunda daha fazla ifade edilmistir. NF-KB, 0. ve 4. günlerde YSHS grubunda daha fazla ifade edilmistir. Hedef genlerle yag asidi paramatreleri arasında önemli korelasyonlar tespit edilmistir. Sonuç olarak Damascus keçilerinde yapılan bu çalısma ile postpartum dönemde yüksek SHS?nin süt kalitesini somatik hücrelerindeki moleküler aktiviteye baglı olarak etkiledigi anlasılmıstır.Öğe Effects of Food Restriction on PTGS2 and NRF2 Genes Expression Levels in Rat Testis(2022) Özkan, Hüseyin; Dalkıran, Sevda; Karaaslan, İrem; Kaya, Ufuk; Alakuş, İbrahim; Çamdeviren, Baran; Yakan, AkınThis study aimed to investigate the effects of food restriction on oxidative status at the molecular levels of the testis in rats. A total of 16 male Wistar rats were allocated to two groups (n=8) and fed for four weeks. The first group was control (Cont) and consumed food and water ad libitum. The second one, food-restricted group (FR) was presented half of the regular consumption. But the water was presented ad libitum. The feeding period was maintained for four weeks. At the end of the feeding period, rats were euthanized by cardiac blood sampling under anesthesia. Malondialdehyde (MDA) levels in testis tissue were determined and calculated as nmol/mg protein. In addition, Prosta-glandin-Endoperoxide Synthase 2 (PTGS2) and Nuclear factor erythroid 2–related factor 2 (NRF2) genes expression levels were determined in testis tissue. While MDA and gene expression levels were found similar in groups, a positive correlation was found between PTGS2 and NRF2 genes (r=0.629; P<0.05). The molecular regulation of oxidative sta-tus was found strongly related with PTGS2 and NRF2 genes molecular activity in testis of rats. The obtained results were shown that the feeding period and restriction rate factors were mainly responsible for the oxidative status of testis tissue.Öğe Expression Patterns of Some Lipogenic Genes and Fatty Acid Profile of Liver in Food-Restricted Rats(2023) Özkan, Hüseyin; Karaaslan, İrem; Kaya, Ufuk; Dalkıran, Sevda; Alakuş, İbrahim; Çamdeviren, Baran; Keçeli, Hasan HüseyinThis study aimed to determine food restriction effects on the profile of fatty acids and major genes on lipogenesis expressions in liver. 16 Wistar albino rats were divided into two groups and different diets were given to groups for 4-weeks. First group was fed ad libitum (Control group), another group was fed the half amount of the daily requirement (Food Restriction group, FR). As well as weekly food consumption and body weight changes, total cholesterol, HDL, LDL, and triglyceride levels were determined at the end of the feeding period. In addition to the fatty acid profile, FASN and SCD-1 genes expression levels were measured in the liver. While the body weight averages decreased after 7 days and remained similar, plasma glucose levels were found lower in the FR. FASN was upregulated approximately 6 folds, and SCD-1 increased insignificantly about 3 folds in the FR. C15:0, C18:1 n9 trans, C18:2 n6 cis, C21:0, C20:2, C20:5 n3, n6 and UFA were lower, while C16:0, C18:2 n6 trans, C20:3 n6, C22:6 n3, C22:1 n9, C22:2 and SFA were higher in FR. In addition to considering the exposure time and rate of food restriction, molecular activity and interactions in other metabolic organs should be investigated.Öğe Gene expression levels in some candidate genes for mastitis resistance, milk yield, and milk quality of goats reared under different feeding systems(TÜBİTAK, 2018) Yakan, Akın; Özkan, Hüseyin; Eraslan Şakar, Aysel; Ünal, Necmettin; Özbeyaz, CeyhanThis study aimed to identify the expression levels of some candidate genes for mastitis resistance ( LT F and BRCA1 ), milk yield ( POU1F1 and IGF-1 ), and milk quality ( PPARγ and CSN2 ) in different feeding systems (pen- and pasture-based) used for Damascus goats. Milk samples were taken from all goats in both pen and pasture groups at 4 times, at the 1st, 3rd, 5th, and 7th months of the study. It was found that, compared to the pen group, the LT F and CSN2 genes in the pasture group had significant levels of upregulation in the 7th month of lactation (3.538- and 5.436-fold, respectively), the PPARγ gene had downregulation at the beginning of lactation (0.399-fold), and the IGF-1 gene had upregulation in the 3rd month of lactation (2.313-fold) but had significant levels of downregulation (2.332-fold) in the 5th month of lactation. It was determined that LT F gene expression levels in goats might be used as a criterion in identifying mastitis resistance, IGF-1 for lactation milk yield, and PPARγ for milk fat yield. This study is the first report that presents LT F , BRCA1 , IGF-1 , and PPARγ gene expression levels in goat milk and udder epithelial cells and the effect of BRCA1 , POU1F1 , and PPARγ genes on milk protein yield.Öğe Hayvan yetiştiriciliğinde genomik seleksiyon : dünü, bugünü(2017) Özkan, Hüseyin; Yakan, AkınHayvan yetiştiriciliğinde ıslah çalışmaları yaklaşık 10 bin yıl önce hayvanların evciltilmesi ile başlamıştır. Çeşitli hayvan gruplarında geçmişten bu yana farklı yetiştirme metotlarıyla birçok karakter üzerine önemli genetik ilerlemeler sağlanmıştır. Verimle ilgili karakterlerin çok sayıda gen ve lokustan oluştuğunun tespit edilmesi ile yetiştiricilikte moleküler yöntemler ön plana çıkmaya başlamıştır. DNA tabanlı seleksiyon yöntemleri ile karakterlerde önemli genetik ilerlemeler sağlanmıştır. Teknoloji ve bilim alanlarındaki gelişmeler sayesinde, çok sayıda markör ile hayvanların yalnızca genotip bilgileri kullanılarak "Tahmini Genomik Yetiştirme Değerleri" ortaya konulabilmektedir. Genomik Seleksiyon olarak da bilinen bu yöntem, çiftlik hayvanlarında yapılan genom analizleri ve SNP çip teknolojisi ile son 10 yılda uygulanabilir hale gelmiştir. Bu sayede, düşük kalıtım dereceli, ölçümü masraflı ve zor olan karakterler generasyonlar boyunca analiz edilerek düşük maliyetle ve %90'a kadar güvenle seleksiyon yapılabilmektedirÖğe Is total RNA extraction possible from small volume goat milk (7.5 mL) for RT-qPCR studies ?(Ankara Üniversitesi, 2018) Eraslan Şakar, Aysel; Özkan, Hüseyin; Yakan, AkınThis study aimed to study the application availability of RT-qPCR by total RNA extraction from small volumes of milk samples. RNA was extracted from 7,5 mL milk. Amount and quality of RNA and Ct results obtained via RT-qPCR were compared with the values obtained from 100 mL milk. A260/A280 ratio of absorbance was found to be higher than 1,70 in all samples. Mean RNA purity were identified as ,87±0,07 and 1,77±0,01 in 7,5 mL and 100 mL milk samples respectively. While mean total RNA concentration was 149,37±43,40 μg/mL in 7,5 mL milk sample, it was measured to be 309,03±77,82 μg/mL in 100 mL milk sample. Mean somatic cell count (SCC) of the 8 goats used in the study was calculated as 486,37±185,68 x 103 cells/mL. Ribosomal Protein Lateral Stalk Subunit P0 (RPLP0) gene which is accepted as the reference gene in goat somatic cells was used to test application availability of obtained RNA in RT-qPCR. Mean Ct results were found to be 20,33±0,39 and 19,51±0,41 in 7,5 mL and 100 mL groups respectively, creating no difference between the two groups (P = 0,170). Quality and amount of obtained RNA and Ct results showed that it was possible to extract RNA by using 7,5 mL milk.Öğe Keçi süt somatik hücrelerinden RNA izolasyonu : problemler ve çözüm önerileri(2016) Özkan, Hüseyin; Şakar Eraslan, Aysel; Yakan, AkınSüt, memelilerde besleyici bir sıvı olmanın yanında meme bezinin fizyolojisi ve biyolojisi hakkında önemli fikirler verebilen, verim, kalite ve sağlık durumunun değerlendirilebilmesi için önemli potansiyele sahip biyolojik bir kaynaktır. Sütte bulunan somatik hücreler, meme bezindeki moleküler aktivitenin biyopsi girişimlerine gerek kalmadan izlenebilmesine olanak sağlamaktadır. Bununla birlikte sütün ve sütte bulunan somatik hücrelerin elde edilme yöntemi gen ekspresyon çalışmaları gibi moleküler mekanizmalar üzerine yapılan çalışmaların kalitesini etkilemektedir. Keçi sütünün kompozisyonu (yağ, protein vb.) ve ml'deki somatik hücre sayısı gen ekspresyonu çalışmaları için gerekli RNA izolasyonu bakımından dikkat edilmesi gereken faktörlerdir. Sağlıklı olduğu kabul edilen sütteki somatik hücre sayısı geniş bir aralığa sahiptir. Çalışma materyalini oluşturan hayvanlardan izolasyon için gerekli optimum süt miktarının belirlenmesi çok önemlidir. Zira çalışılacak sütün miktarı, RNA izolasyonu için hem elde edilebilecek hücre pelletinde hem de sütün RNA izolasyonu aşamasına kadar nükleazlara maruz kalmadan tutulabilmesinde temel unsurdur. Bu notta keçi süt somatik hücrelerinden yapılacak total RNA izolasyonunun optimizasyonu için önemli olduğu düşünülen bazı noktalara değinilmiştir.Öğe A Method Validation Procedure for Some Quality Parameters in Goat Milk(2020) Karaaslan, İrem; Çamdeviren, Baran; Özkan, Hüseyin; Yakan, AkınGoat milk has great importance in human health and nutrition. It may be used to manufacture wide variety of products due to its chemical characteristics. In this study, an easy and quick method for the analysis of fat, fat-free dry matter (FFDM), lactose, protein percentage, electrical conductivity, freezing point and density in milk was validated. The repeatability values determined by the operators were 4.65 and 4.68 for lactose; 3.10 for protein, 4.38 and 4.33 for fat; 8.52 and 8.55 for FFDM. The same values for reproducibility were 4.78; 3.17 and 3.18; 4.38 and 4.39; 8.73 and 8.75, respectively. There was no significant difference between the data obtained by the operators in all parameters subject to the study (P>0.05). Horwitz ratio (HorRat) was used as comparison for reproducibility. HorRat values are required to be less than 2. HorRat values determined in all parameters measured in this study were between 0.25 and 0.94. Finally, the expanded uncertainty and the combined standard uncertainty were calculated. By the way, the present study provided a fast, and reliable protocol for these analysis. Further research is needed to gain knowledge on the suitability and advantages of the usage of validated method approach for different goat milk components.Öğe Milk Traits of Damascus Goats at Different Lactation Stages: 1. Somatic Cell Counts and Milk Quality Parameters(2020) Özkan, Hüseyin; Yakan, Akın; Çamdeviren, Baran; Karaaslan, İremIn this study, milk of healthy 20 goats in the 3rd-4thlactation periods was analyzed in different lactation stages. While milk pH, fat, fat-free dry matter, protein, lactose and freezing point were similar between groups in all lactation stages, electrical conductivity and Somatic Cell Count (SCC) increased with the continuation of lactation (P<0.05; P<0.001). Nonspecific relations were found between SCC and electrical conductivity in mastitis-free goats. Also, correlations were found between milk quality parameters and different lactation stages at the significant levels (P<0.05, P<0.01). There was a positive correlation between SCC and milk fat in early lactation (r=0.619; P<0.05). On the other hand, a negative correlation was found between freezing point and electrical conductivity in the late lactation (r=-0.474; P<0.05). It was understood that milk composition and especially SCC values were different in different stag-es of lactation in Damascus goats.The relationship between the components of milk was found to be related to the lactation period. As a result, while the chemical composition of milk did not change during the lactation, it was conclud-ed that the milk produced in the early lactation had lower SCC and electrical conductivity values than in the other lacta-tion stages, and the milk produced in early lactation stage was higher quality.Öğe Milk Traits of Damascus Goats at Different Lactation Stages: 2. Fatty Acid Profiles and Related Lipogenic Genes Expression Levels(2020) Özkan, Hüseyin; Yakan, Akın; Karaaslan, İrem; Çamdeviren, BaranIn the present study, goat milk fatty acid profile and some of the lipogenic genes activities in milk somatic cells were evaluated during the lactation periods in Damascus goats. Relationship between fatty acid profile and lipo-genic genes during the lactation were also investigated. The lactation periods of goats were divided to three stages as early, mid and late lactation. Beside fatty acid profile, FASN, SCD, ACACA, SREBPF1,andPPAR? genes expression levels were determined in milk. It was determined that fatty acid contents of milk samples changed during the lactation (P<0.05). FASNand SCDgene expression levels were downregulated in mid and late lactation stages (P<0.05). While ACACAwas almost 3 folds upregulated in mid lactation stage (P<0.05), SREBPF1 was approximately 9 folds downreg-ulated in late lactation stage (P<0.01). Also, significant correlations were found between fatty acids and lipogenic genes in different lactation stages (P<0.05). In conclusion, it was determined that Damascus goats showed different metabolic activities in different stages of lactation in terms of both fatty acid profile and some lipogenic genes. It was thought that more studies at the molecular level is needed for understanding the complex milk fatty acid profile mechanism of goats.Öğe Rat Karaciğerinde Lipogenez Yolağındaki FAS, ACC, SCD- 1, ChREBP, SREBP-1c, LXR? ve İnflamasyon Yolağındaki TNF?, IL-1?, IL-6 Genlerinin Fruktoza Bağlı Olarak Ekspresyon Seviyelerinin Belirlenmesi(2020) Özkan, Hüseyin; Kutlu, Tuncer; Özsoy, Şule YurdagülBu çalısma farklı konsantrasyonlarda (%15, %30 ve %60) fruktoz içeren çözeltilerle beslenen ratlarda karacigerde lipogenez ve inflamasyon yolagındaki genlerin ekspresyon seviyelerini belirlemek ve bazı biyokimyasal parametrelerle histopatolojik degisiklikleri arastırmak amacıyla yapılmıstır. Çalısmada 32 Wistar albino erkek rat kullanılmıstır. Çalısmada K (Kontrol, normal diyet), F15 (Normal diyet+%15?lik fruktoz çözeltisi), F30 (Normal diyet+ %30?luk fruktoz çözeltisi) ve F60 (Normal diyet+%60?lık fruktoz çözeltisi) olmak üzere 4 farklı grup olusturulmustur (n=8). On haftalık besleme periyodu sonrası anestezi altında kalpten kan alımı ile ötenazi uygulanan ratlardan karaciger dokuları alınarak moleküler (-80 °C?de) ve histopatolojik analizler (% 10?luk tamponlu formolde) için muhafaza edilmistir. Alınan kanlardan plazma elde edilerek glikoz, insülin, HDL, LDL, total kolesterol ve trigliserit parametreleri belirlenmistir. Karaciger dokularından ise RT-qPCR teknolojisi ile FAS, ACC, SCD-1, ChREBP, SREBP-1c, LXR?, TNF?, IL-1? ve IL-6 genlerinin ekspresyon seviyeleri arastırılmıstır. Ayrıca fruktoz tüketimine baglı olarak karacigerde sekillenen degisiklikler histopatolojik olarak incelenmistir. Besleme periyodu sonrası vücut agırlıgı ortalamaları bakımından F30?un en agır, F60?ın ise en hafif grup oldugu belirlenmistir. Deneme gruplarının tamamında (F15, F30 ve F60) plazma trigliserit seviyesi kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek bulunmustur. F30 ve F60?da TNF?, IL-1? ve IL-6 upregüle olurken , SREBP-1c, ChREBP, FAS, ACC ve SCD-1?in tüm deneme gruplarında upregüle oldugu tespit edilmistir. Ayrıca, F30 ve F60 gruplarındaki ratların karaciger dokularında dejeneratif degisiklikler ve steatoz oldugu belirlenmistir. Fruktoza baglı en fazla hasar F60 grubunda tespit edilmistir. Yüksek konsantrasyonlu fruktoz çözeltisinin tüketimi ile karacigerde lipogenik ve inflamatuar etkinlige baglı olarak önemli histopatolojik degisikliklerin oldugu görülmüstür. Elde edilen bulgular, alkole baglı olmayan karaciger yaglanmasının vücut agırlıgında önemli bir degisiklik olmadan fruktoz tüketimiyle gelisebilecegini göstermistir. Çözelti seklinde tüketilen fruktozun konsantrasyonunun, normal karaciger fizyolojisi ve vücut homeostazisinin sürdürülebilmesinde çok önemli bir faktör oldugu anlasılmıstır. Ayrıca yapılan bu projeden elde edilen bulgular, diyette yüksek dozlarda fruktoz kullanımıyla metabolik sendrom modeli olusturabilmenin mümkün oldugunu göstermistir.Öğe The Relationship Between Milk Fatty Acid Profile and Expression Levels of SCD, FASN and SREBPF1 Genes in Damascus Dairy Goats(2020) Özkan, Hüseyin; Yakan, AkınIn this study, the relationship between the expression levels of SCD, FASN, SREBPF1 genes and milk fatty acidprofiles in goat milks with low (LSFA) and high (HSFA) saturated fatty acid content was investigated andcorrelated. In HSFA group, SCD, FASN and SREBPF1 genes were approximately 7, 9 and 4 folds moreexpressed than LSFA in milk somatic cells, respectively (P<0.01). Also, positive correlations were determinedbetween SCD and FASN (0.907; P<0.001), SCD and SREBPF1 (0.628; P<0.001), FASN and SREBPF1 (0.720; P<0.001) genes. Positive and important correlation was found between C6:0 (Caproic acid) and SCD (0.468;P<0.05) and SREBPF1 (0.388; P<0.05) genes. On the other hand, positive correlations were found between all ofthese three genes and C8:0 (Capric acid) and C10:0 (Caprylic acid). In milk samples, C14:0 (Myristic acid) andSREBPF1 genes were correlated positively (0.469; P<0.05). Moreover, positive correlation was found betweenthe odour index and SCD (0.553; P<0.01), FASN (0.444; P<0.05), SREBPF1 (0.499, P<0.05) genes. The resultsshowed that SCD, FASN and SREBPF1 genes have important effects on the milk fatty acid profile and milkquality of goats and these genes may be candidate in selection applications in goats.Öğe Yüksek enerjili rasyonla beslenen ratlarda lipogenez yolağındaki bazı genlerin ekspresyon seviyeleri(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2018) Özkan, Hüseyin; Yakan, AkınYüksek Enerjili Rasyonla Beslenen Ratlarda Lipogenez Yolağındaki Bazı Genlerin Ekspresyon Seviyeleri Bu araştırma yağ, sükroz ve fruktoz kaynaklı yüksek enerjili rasyonların lipogenez yolağında görevli PPARα, LXRα, ChREBP ve SREBP-1c isimli transkripsiyon faktörleriyle AQP9 membran proteininin karaciğer ve kas dokularındaki aktivitelerinin gen ekspresyonu düzeyinde tespiti amacıyla yapılmıştır. Araştırma 2017 yılında Mustafa Kemal Üniversitesi Deneysel Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezinde yapılmıştır. Araştırmanın hayvan materyalini yaklaşık 3 aylık yaştaki Wistar Albino ratlar oluşturmuştur. Kontrol grubu (K), Yağ grubu (Y), Sükroz grubu (S) ve Fruktoz grubu (F) olmak üzere 4 grup rat (Her grup için n=8) 3 ay süreyle farklı rasyonlarla beslenmiştir. K grubu temel rasyonla (2600 kcal/kg), Y grubu yağlı rasyonla (3600 kcal/kg), S ve F grupları temel rasyona ilaveten 1 kcal/ml ME'li sükrozlu ve fruktozlu çözeltilerle ad libitum beslenmiştir. Gruplarda araştırmanın başlangıcında canlı ağırlık bakımından farklılıklar önemsizken, araştırma sonunda K, Y, S ve F gruplarında canlı ağırlık ortalamaları sırasıyla 356,56±12,01 g; 360,40±7,59 g; 356,28±9,57 g ve 423,15±26,13 g olarak tespit edilmiş olup gruplar arası fark önemli olmuştur (P<0,05). Deneme gruplarında ilgili genlerin ekspresyon miktarları K grubu ile kıyaslanarak kat değişimi olarak verilmiştir. Karaciğerde LXRα, S ve F gruplarında K grubuna göre 1,87±0,30 (P<0,05) ve 2,01±0,29 (P<0,01) iken, SREBP-1c Y, S ve F gruplarında sırasıyla 4,52±1,25 (P<0,05); 4,05±1,11 (P<0,05) ve 3,85±1,04 (P<0,05) olarak belirlenmiştir. AQP9, S ve F gruplarında 1,75±0,18 (P<0,01) ve 1,80±0,20 (P<0,01) olarak tespit edilmiştir. Kas dokuda ise F grubunda LXRα gen ekspresyonu 1,77±0,30 (P<0,05) iken SREBP-1c 2,71±0,56 (P<0,05) olmuştur. İlgili genlerden kodlanan protein miktarları ELISA yöntemiyle ölçülmüştür. F grubunda karaciğerde ortalama ChREBP (33,92±8,84 ng/mg protein (P<0,05)) ve SREBP-1c (135,16±15,57 ng/mg protein (P<0,001)) miktarlarının diğer gruplardan önemli düzeyde fazla olduğu tespit edilmiştir. Kas dokuda LXRα 6,67±0,60 ng/mg protein (P<0,05), ChREBP 7,11±1,29 ng/mg protein (P<0,01) ve SREBP-1c 43,17±6,37 ng/mg protein (P<0,05) olmuştur. Gen ekspresyonu ve protein miktarları arasındaki farklılığın miRNA'lar gibi faktörlere bağlı şekillenmiş olabileceği düşünülmektedir.