Yazar "Akaslan, Zeynep" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Preeklampsi de dinamik tiyol(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2019) Akaslan, Zeynep; Özcan, OğuzhanPlasentadaki anormalliklere bağlı olarak gelişen preeklampsi, gebeliğin ikinci yarısından itibaren ortaya çıkar. Endoteliyal disfonksiyona bağlı olarak gelişen hipertansiyon ile karakterizedir. Buna bağlı olarakta maternal ve perinatal mortaliteye sebep olur. Preeklampsi patogenezinde vasküler problemlerin yanında oksidatif dengenin bozulması ve inflamasyon artışıda önemli etkenlerdir. Biz bu çalışmada preeklampsi gelişen gebelerde plazma inflamatuvar sitokin TNF-α ile sistemik tiyol gruplarının düzeyini ölçerek, normal gebelerle karşılaştırmayı hedefledik. Bu amaçla 30 Preeklampsili gebe hasta ve 30 sağlıklı gebe kontrol grubu olarak çalışmaya alındı. Tüm gebelerden 2. veya 3. trimesterde sabah açlık kanları toplanarak – 80 °C saklandı. Serum örneklerinde tiyol düzeyleri otoanalizörde, TNF-α ise ELİSA yöntemi ile ölçülmüştür. Veriler istatistiksel olarak analiz edildi ve tartışıldı. Sonuçta preeklampsi grubunda disülfit ve TNF-α düzeyleri kontrollere göreanlamlı derecede yüksek iken Nativ tiyoldüzeyleri anlamlı dercede düşük bulundu (P<0,001). Demografik bilgilerdeki sonuçlarda ise çalışma ve konrol grubları arasında gebelik haftası ile doğum ağırlığı anlamlı derecede düşükken, SistolikTA ve diastolikTA kan basınçları ise anlamlı derecede yüksek bulundu (P<0,001). Kontrol grubu ile preeklampsi grubu arasında yaş bakımından anlamlı fark bulunamadı. Sonuç olarak preeklampsi hasta grubunda serum disülfit miktarı ve inflamasyon artmıştır.Öğe Preeklampsili Gebelerde Serum Dinamik Tiyol-Disülfit Dengesinin Değerlendirilmesi ve TNF-a ve Düşük Doğum Ağırlığı ile İlişkisi(2023) Akaslan, Zeynep; Özcan, Oğuzhan; Gözükara, İlay; Arpacı, AbdullahAmaç: Preeklampsi gebeliğin 20. Haftasından sonra ortaya çıkan ve hipertansiyon ile karakterize bir gebelik komplilkasyonudur. Hastalığın patogenezinde uterovasküler yetmezliğe bağlı gelişen doku iskemisi ve buna ortaya çıkan oksidatif stres rol oynar. Vücutta oksidatif dengenin korunmasında dinamik tiyol-disülfit dengesi önemli bir rol oynar. Bu çalışmada preekalmpsili gebelerde serum dinamik tiyol-disülfit dengesi ve TNF-? ve düşük doğum ağırlığı ile ilişkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Yöntemler: Preeklampsi tanısı almış 30 gebe ile yaş ve cinsiyet olarak eşitlenmiş 30 sağlıklı gebe kontrol grubu olarak çalışmaya dahil edildi. Tüm gebelerden 2.veya 3. Trimesterlerde sabah açlık kanları toplandı. Tüm örnekler 1500 x g'de 10 dakika santrifüj edildikten sonra serum örnekleri porsiyonlara ayrıldı ve -80 °C'de saklandı. Serum total tiyol ile native tiyol düzeyler kolorimetrk yöntemle otoanalizörde ölçüldü ve disülft değerleri “disülfit miktarı= (Total Tiyol – Native Tiyol)/2” formülü ile hesaplandı. Serum TNF-? düzeyleri ise ELISA yöntem ile ölçüldü. Bulgular: Preeklampsili gebelerde sistolik ve diyastolik kan basınçları kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksekti (p<0,001) ve doğum ağırlıkları (sırasıyla, r=-0.766, r=-0.705, p=0.000) ile anlamlı derecede negatif yönde körele idi. Preeklampsi grubunda total ve native tiyol düzeyler anlamlı derecede düşük iken, hesaplanan disülfit değerleri ile serum TNF-? düzeyleri kontrollere göre anlamlı derecede yüksek saptandı (p<0,001). Native tiyol ile gestasyonel yaş ve doğum ağırlığı arasında anlamlı pozitif orta derecede korelasyon, (sırasıyla, r=0.536, r=0.497, p=0.000) mevcuttu. Hesaplanan disülfit değerleri ile TNF-? arasında pozitif yönde (r=0.575, p=0.000), gestasyonel yaş ve doğum ağırlığı arasında zayıf ama negatif yönde anlamlı korelasyon mevcuttu (sırasıyla, r=-0.350, p=0.006, r=-0.272, p=0.035). Sonuç: Preeklampsili gebelerde sistemik dolaşımda hem total hem de nativ tiyollerin azalması ve hesaplanan disülfit miktarının artması dinamik tiyol-disülfit dengesinin preeklampsi patogenezinde önemli bir rolü olabileceğini ve düşük doğum ağırlığı ile ilişkili olabileceğini düşündürmektedir