Yazar "Canpolat, Murat" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Active listening strategies of academically successful university students(2015) Canpolat, Murat; Kuzu, Sekvan; Yıldırım, Bilal; Canpolat, SevilayProblem Durumu: Dinleme becerisi insanın kazandığı ilk dil becerisidir. Bebeklerin anne karnında 5. aydan itibaren dışarıdaki sesleri duydukları bilinmektedir. Temel dil becerileri arasında ilk ve en fazla kullanılan dinleme becerisinin tanımı alanın araştırmacıları tarafından farklı şekillerde yapılmıştır. Dinleme mesaj gönderme (iletme), mesajı işitme (duyma) ve mesajın anlamlandırılmasından oluşmaktadır. Bunlar dinlemenin özellikleridir. Dinleme, karşı tarafı edilgen bir yapıda izleme değil, iletişimin tam olarak gerçekleşebilmesi için iletiyi alma ve yorumlama çabasıdır. Bireyin ana dilini edinme süreciyle geçirdiği bütün öğrenme yaşantılarında dinleme becerisinin rolü gitgide artmaktadır. Ortalama olarak insan faaliyetlerinin yarısına yakını dinlemekle geçer. Minnesota Üniversitesi'nden Dr. Lyman K. Steal'in dinleme ile ilgili yaptığı araştırmasında iletişime ayrılan sürenin %45'i dinlemeyle geçmektedir. İnsanlar öğrenme, beslenme, iletişim kurma, konuşma, duygulanma vs gibi birçok bilişsel, duyuşsal, sosyal vs. gibi gereksinimlerini birbirlerini dinleyerek karşılarlar. Formal ve informal öğrenmelerin büyük bölümü dinlemeyle geçirilmektedir. Bu durum dinleme eğitiminin hem okulda hem de ailede yeterince önemsenmesi anlamına gelmektedir. Okullarımızda öğretmenlerin pek çoğu düz anlatım yöntemini kullanmaktadır. Bu durumda öğrencilerin dinlemeye ayırdıkları zaman daha da artmakta, öğrenciler öğrendiklerinin neredeyse %83'ünü dinleme yoluyla elde etmektedirler. Formal eğitim ortamlarında dinlemenin niteliği öğrenmeyi önemli ölçüde etkilemektedir. Derse ilgi duymayan bir öğrenci gönülsüz dinlemekte, zamanın çabuk geçmesini düşünerek dersin bir an önce bitmesini isteyebilmektedir.. Bu tür durumlarda öğrenciler pasif, görünüşte dinleyici durumundadırlar. İlgi duymadığı, dikkatinin çekilmediği bir durumda bireyin kalıcı ve verimli öğrenmeler geçireceği dinleme stratejileri kullanması düşünülemez. Bazen de öğrenciler derse istekle katılıp tartışmakta, öğretmeni dinlemekte, sorular sormaktadırlar. Bu gibi durumlarda ise aktif dinleme gerçekleşir ve öğrenciler daha kalıcı ve verimli öğrenmeler gerçekleştirirler. Araştırmanın Amacı: Bu araştırmanın amacı akademik yönden başarılı üniversite öğrencilerinin derslerde kullandıkları aktif dinleme becerilerinin tanımlanması ve bu öğrencilerin aktif dinleme becerisi üzerine görüşlerini incelemektir. Araştırmanın Yöntemi: Çalışma, akademik yönden başarılı üniversite öğrencilerinin sınıf ortamında gözlenip yine aynı öğrencilerin aktif dinleme becerisi üzerine görüşlerinin incelendiği tarama modelinde nitel bir araştırmadır. Tarama modelinde, araştırmaya katılanlar içinde bulundukları koşullara herhangi bir müdahale yapılmadan oldukları gibi değerlendirilir. Bulgular: Araştırmadan elde edilen gözlem ve görüşme sonuçlarına ilişkin bulgular gözlem ve görüşme ana başlıkları altında bilişsel, duyuşsal, ve devinişsel stratejiler olmak üzere üç alt başlık altında sunulmuştur. Aktif dinleme birçok zihinsel davranışları içeren bilişsel bir süreçtir. Yapılan görüşmelerle elde edilen verilere göre öğrenciler ders dinlerken daha çok dikkatini verme (n = 8), not tutma (n= 8), ilişkilendirme ve benzetim (n= 7), soru sorma (n= 7), birleştirme ve çıkarımda bulunma (n= 6), ana fikri yakalama (n= 4), amaç belirleme (n = 3) gibi bilişsel stratejiler kullandıklarını ifade etmişlerdir. Yapılan görüşmelerde elde edilen verilere göre öğrenciler daha çok derse zamanında katılım (n= 7), motivasyon (n= 6), sakin olma (n= 5), beğenme (n= 5), sıkılma (n = 3) gibi duyuşsal davranışları ifade etmişlerdir. Yapılan görüşmelerde elde edilen verilere göre öğrenciler daha çok tahtaya yakın olma (n= 7), baş ve gözle takip etme (n= 6), göz teması kurma (n= 6), geri bildirim (n = 6), dik oturma (n= 6), jest, mimik, ses tonu ve vurgulara dikkat (n= 6), başka şeyle ilgilenme (n= 4) gibi devinişsel davranışlar ifade etmişlerdir. Yapılan gözlem sonucunda öğrencilerin bilişsel stratejilerden sırasıyla dikkatini verme, not tutma, ilişkilendirme ve benzetim, soru sorma stratejilerini kullandıkları gözlenmiştir. Sonuç ve Öneriler: Araştırmadan elde edilen verilere göre akademik yönden başarılı üniversite öğrencilerinin aktif dinlemede farklı bilişsel, duyuşsal ve devinişsel stratejiler kullandıkları görülmüştür. Öğrencilerin genelde dikkatini verme, not tutma, ilişkilendirme ve benzetim, soru sorma, birleştirme, çıkarımda bulunma, ana fikri yakalama, amaç belirleme gibi bilişsel stratejiler; derse zamanında katılım, motivasyon, sakin olma, beğenme gibi duyuşsal stratejiler; tahtaya yakın olma, baş ve gözle takip etme, göz teması kurma, geri bildirim, dik oturma, jest, mimik, ses tonu ve vurgulara dikkat etme gibi devinişsel stratejileri kullandıkları bulunmuştur. Öğrenme ortamları, sosyal becerilerin geliştirildiği, öğrencilerin aktif olduğu, ilgi ve yeteneklerine göre öğrenme görevlerinin verildiği öğrenme yaklaşımlarına göre tasarlanmalıdır. Öğrenme ortamlarında dinleme becerisine yönelik etkinliklere yeterince yer verilerek her öğrencinin temel eğitimden itibaren dinleme stratejisi geliştirmesi, dinlemenin birçok çeşidini amacına yönelik olarak kullanabilmesi önemlidir.Öğe Grup rehberliği programının zihinsel yetersizliği olan çocuğa sahip annelerin stres düzeylerine etkisi(2013) Özokçu, Osman; Canpolat, MuratBu araştırmanın amacı grup rehberliği programının zihinsel yetersizliği olan çocuğa sahip annelerin stres düzeylerine etkisinin incelenmesidir. Bu nedenle Kontrol Gruplu Ön-test, Son-test ve İzleme Testi Modeline dayalı deneysel yöntem kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini konu ile ilgili bir derneğe üye zihinsel yetersizliği olan çocuğa sahip 150 anne oluşturmaktadır. Örneklemi ise aynı derneğe üye 150 anne arasından ölçüt örnekleme yöntemi ile seçilmiş 40 anne oluşturmaktadır. Annelerin; stres düzeyini ölçmek amacıyla 150 anneye Aile Stresini Değerlendirme Ölçeği (ASDÖ), grup rehberliği programının içeriğinin oluşturulması amacıyla 150 anneye Aile Gereksinimlerini Belirleme Aracı (AGBA) ve Stres Kaynakları Anketi (SKA) uygulanmıştır. Araştırmanın sonucunda, grup rehberliği programının zihinsel yetersizliği olan çocuğa sahip annelerin stres düzeylerini azaltmada etkili olduğu, stres düzeylerinde meydana gelen bu azalmanın kalıcı olduğu ortaya çıkmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara dayalı olarak çeşitli önerilerde bulunulmuşturÖğe İlkokula yeni başlayan 60-66 ay grubu öğrencilerin okula hazır oluşları üzerine inceleme(2015) Kahramanoğlu, Recep; Tiryaki, Esra Nur; Canpolat, MuratBu araştırmanın amacı, ilkokula yeni başlayan 60-66 aylık öğrencilerin okula hazır oluşları ile ilgili öğretmen görüşlerinin incelenmesidir. Okula hazır oluşları fiziksel, zihinsel, duygusal ve dil gelişimleri açısından ele alınmıştır. Araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Hatay Merkez ilçesine bağlı farklı ilkokullardan 25 birinci sınıf öğretmeni çalışma grubunu oluşturmaktadır. Veri toplama aracı araştırmacılar tarafından oluşturulan yarı yapılandırılmış görüşme formudur Araştırmanın sonucunda, 60-66 aylık öğrencilerin parmak kaslarının yeterince gelişmediği ve boy-ağırlık bakımından okulun/sınıfın fiziksel şartlarına uyum sağlayamadığı tespit edilmiştir. Bu yaş grubu öğrencilerin algılamada problemleri bulunduğu ve ifade edilen durumları anlamada sorun yaşadıkları zihinsel açıdan ulaşılan sonuçlardır. Dil gelişimlerine göre düşüncelerini ifade etme, kendilerini anlatma ve çevresiyle iletişim kurma zorlandıkları becerilerdirÖğe LİSE ÖĞRENCİLERİNİN SINAV KAYGI DÜZEYLERİNİN VE SINAV KAYGILARINA ETKİ EDEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ(2023) Uyar, Ahmet; Canpolat, MuratBu çalışmanın amacı lise öğrencilerinin sınav kaygı düzeylerinin belirlenmesi ve sınav kaygısına etki eden faktörlerin ortaya koyulmasıdır. Lise öğrencilerinin sınav kaygılarını incelemeye yönelik gerçekleştirilen bu çalışmada açıklayıcı karma desen kullanılmıştır. Çalışmanın örnekleminde Hatay ilinde öğrenim gören 955 lise öğrencisi yer almaktadır. Öğrencilerin görüşlerinin alındığı çalışma grubunda ise 21 öğrenci bulunmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Sınav Kaygı Envanteri” ve “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” kullanılmıştır. Çalışmanın nicel verilerinin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma, min ve max gibi betimsel istatistiklerin yanı sıra bağımsız örneklem T-testi ve ANOVA testi kullanılmıştır. Çalışmanın nitel verilerinin analizinde ise tematik analiz kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre lise öğrencilerinin sınav kaygı düzeylerinin orta düzeyde olduğu saptanmıştır. Çalışmada cinsiyet, ailenin aylık geliri, genel not ortalaması ve anne eğitim durumu değişkenlerine göre öğrencilerin sınav kaygı düzeyleri arasında anlamlı farklılığın olduğu saptanmıştır. Sınıf ve baba eğitim durumu değişkenlerine göre öğrencilerin sınav kaygı düzeylerinde anlamlı farklılığın olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra çalışmada öğrencilerin sınav kaygılarını artıran ve azaltan faktörlere ve öğrencilerin sınav günü hissettiklerine yönelik bulgulara yer verilmiştir.Öğe Öfke kontrolü programının ortaokul öğrencilerinin öfke kontrolü becerilerine etkisi(2017) Canpolat, Murat; Atıcı, MeralBu araştırmanın amacı, öfke kontrolü programının ortaokul öğrencilerinin öfke kontrolü becerilerine etkisini incelemektir. Araştırmada 2x2'lik (deney ve kontrol grubu x öntest-sontest) karışık desen kullanılmıştır. Öfke kontrolü eğitim programına katılacakları belirlemek için Hatay ilinde bir ortaokula devam eden 7. sınıf öğrencilerine Sürekli Öfke ve Öfke İfade Tarz Ölçeği uygulanmıştır. Programa katılım ölçütlerini karşılayan 20 öğrenci (deney grubu=10, kontrol grubu= 10,) deney ve kontrol gruplarına yansız olarak atanmıştır. Deney grubuna 7 oturumluk öfke kontrolü programı uygulanmıştır. Kontrol grubu ile herhangi bir uygulama yapılmamıştır. Tekrarlayan ölçümler için iki faktörlü ANOVA sonuçları programın öfkenin boyutları olan sürekli öfke, öfkeyi dışa vurma, öfkeyi içte tutma ve öfke kontrolü üzerinde etkili olduğunu göstermektedir. Buna göre deney grubundaki deneklerin, kontrol grubundaki deneklere göre sürekli öfke, öfkeyi dışa vurma ve öfkeyi içte tutma düzeylerinde, anlamlı bir düşüş olurken; öfke kontrolü düzeylerinde anlamlı bir artış olmuşturÖğe OTİZM SPEKTRUM BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞUM VAR: BİR OLGUBİLİM ÇALIŞMASI(2021) Canpolat, Murat; Özokçu, OsmanBu araştırmada Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB)\rolan çocuğa sahip anne babaların gözünden nitel \ryaklaşımın gücünü kullanarak anne babaların yaşadıkları \rduygu ve düşüncelerin neler olduğunun belirlenmesi, \rsoruna daha kapsamlı açıklamalar getirilmesi \ramaçlanmıştır. Araştırmanın yöntemi, nitel araştırma \ryöntemlerinden olgubilim deseninde tasarlanmıştır.\rAraştırmanın katılımcıları, çocukları OSB tanısı alan sekiz \ranne ve yedi baba olmak üzere toplam 15 ebeveyndir. \rÇalışmada OSB olan çocuğa sahip anne babaların tanılama \rsüreci ve sonrasında yaşadıkları deneyimlerin, beklenti ve \rönerilerin belirlenmesi amacıyla yarı yapılandırılmış \rgörüşme formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler içerik \ranalizi tekniğiyle analiz edilmiştir. Araştırmada \rkatılımcılar ile yapılan nitel görüşmeler sunucunda dört \rtema (tanı öncesi ve sürecinde yaşananlar, tanı sonrası \ryaşananlar, özel eğitim sürecinde yaşananlar ve öneriler) \rbelirlenmiştir. Araştırma bulgularında katılımcıların çoğu,\rpsikolojik olarak zor günler geçirdiklerini, aile ve sosyal \rhayatlarının bu durumdan etkilendiğini, özel eğitimin \rfaydalı olduğunu, ancak bazı eksikliklerin devam ettiğini \rifade etmişlerdir. Araştırma sonucunda; OSB olan \rçocukların anne babalarının danışmanlık ve destek \rhizmetleri almaları gerektiğine ilişkin öneriler \rsunulmuştur.Öğe STEM Merkezindeki Öğretmenlerin ve Öğrencilerin STEM Eğitimi Hakkındaki Görüşleri: PayaSTEM Merkezi Örneği(2021) Uyar, Ahmet; Canpolat, Murat; Şan, İsmailBu çalışmanın amacı STEM merkezindeki öğretmenlerin ve öğrencilerin STEM eğitimi hakkındaki görüşlerini incelemektir. Araştırmanın çalışma grubu Hatay ili Payas ilçesinde bulunan PayaSTEM merkezinde görev yapan yedi öğretmen ve eğitim gören sekiz öğrenciden oluşmaktadır. Araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması deseni kullanılmıştır. Veriler görüşme yoluyla elde edilmiştir. Görüşmeden elde edilen veriler içerik analizine tabi tutulmuştur. Analiz sonucunda öğretmenler; STEM eğitiminin öğrencilere 21.yüzyıl becerileri başta olmak üzere bilişsel ve duyuşsal alanda birçok katkısının olduğunu vurgulamışlardır. Bunun yanı sıra STEM eğitiminde okulda teknolojik araç-gereç, öğrencide ilgi ve hazırbulunuşluk, öğretmende ilgi ve yeniliğe açık olma gibi özelliklerin olması gerektiğini ifade etmişlerdir. Öğrenciler ise; STEM’in uygulama ağırlıklı, işbirliğine dayalı ve kalıcı öğrenme sağlayan bir eğitim yaklaşımı olduğunu, akademik başarı, ufuk açma ve ifade etme becerisi gibi becerileri geliştirdiğini ifade etmişlerdir. STEM’in daha iyi hale getirilmesine yönelik bina kapasitesinin ve STEM merkezi sayısının artırılması gerektiğini vurgulamışlardır. Bulgulardan hareketle hizmet içi eğitimlerle öğretmenlere STEM’e yönelik eğitimler verilebileceği, STEM merkezlerindeki çalışmalardan hareket edilerek STEM yaklaşımının eğitim programlarına entegre edilmesi gerektiği, STEM merkezlerindeki uygulamalara yönelik gözlemler yapılarak daha detaylı veriler elde edilebileceği önerilerinde bulunulmuştur.