Yazar "Ceylan, Durmuş Ali" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bal arısı (Apis mellifera L.) spermasının taze ve dondurularak muhafaza edilmesi(2016) Gül, Aziz; Ceylan, Durmuş AliArıcılık dünya üzerinde çok eski dönemlerden beri yapılmakta olup çeşitli tarım kolları ile birlikte uyumlu bir şekilde toprağa bağlı kalınmaksızın yapılabilen bir yetiştiricilik koludur. Bilim ve teknolojinin gelişmesi ile yakın geçmişten günümüze balarılarının yaşamları aydınlatılmıştır. Balarılarında üremenin izahı 1845 yılında yapılmış olup, 1926 yılında balarılarında suni tohumlamanın keşfi ile birlikte arıcılık sektörü hızlı bir şekilde ilerlemiştir. Suni tohumlama ile birlikte balarısı spermasının depolanılabilirliği üzerinde çalışmalar da 1960'lı yıllarda başlamıştır. Günümüzde, balarısı sperması taze olarak 16°C'de 2 hafta gibi bir süre canlı olarak muhafaza edilebilmektedir. Dondurma işleminde ise tam bir başarı elde edilmiş değildir. Günümüzde depolanmış sperma ile döllenen anaarılarda %50'nin üzerinde işçi arı oranı elde edilmesine rağmen, spermanın saklanması konusunda metotların geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadırÖğe Determination of knowledge level, consumption behaviours and habits about the bee products of the university students(Hasan Eleroğlu, 2020) Arı, Sertaç; Ceylan, Durmuş Ali; Gül, AzizAraştırmada, üniversite öğrencilerinin arı ürünleri hakkındaki bilgi düzeylerinin, tüketim davranışlarının ve alışkanlarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırma Selçuk Üniversitesinde okumakta olan öğrencilerden tesadüfî olarak seçilen 311 öğrenci üzerinde yapılmıştır. Ankete katılan öğrencilerin büyük bir çoğunluğu Marmara Bölgesinde ikamet etmektedir. Sonuçlar incelendiğinde, öğrencilerin tamamının balı tanıdığı, ancak polen, arı sütü, balmumu, arı zehiri ve propolis için bilgi düzeyleri ise sırasıyla %75,2, %43,7, %41,2, %30,2 ve %21,2 olarak bulunmuştur. Ayrıca cinsiyet ile bal, polen ve propolis tüketimi arasında anlamlı bir farklılık bulunmadığı görülmüştür. Öğrencilerin aylık ortalama gelir ve arı ürünleri tüketimi arasındaki ilişkide ise bal ve propolis tüketenlerde anlamlı bir farklılık olduğu görülürken, polen ve arı sütünde anlamlı bir farklılık görülmemiştir. Aylık ortalama gıda harcaması ve arı ürünleri tüketimi arasındaki ilişkide de bal, polen ve arı sütünde anlamlı bir farklılık olmadığı görülürken, propolis tüketenlerde anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. Bu bilgilerle birlikte öğrencilerin arı ürünlerini nereden temin ettikleri, hangi mevsimde ne kadar tükettikleri, balın sahteliğini ve kristalleşmesini anlama durumları ve ürünlerin fiziksel halleri de incelenerek daha önce bu konuyla ilgili yapılmış olan diğer çalışmalarla karşılaştırmalar yapılmış ve bir takım önerilerde bulunulmuşturÖğe Farklı bal çeşitlerinde ısıtma sıcaklığı, ısıtma ve depolama sürelerinin hmf ve diyastaz sayısı üzerine etkileri(Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, 2016) Ceylan, Durmuş Ali; Gül, AzizBu tez çalışmasında; Türkiye'de ticarete en fazla konu olan polifloral (yayla) ve salgı (çam) balları ile glisemik endeks değeri yüksek, kısa zamanda kristalizasyon gözlenen ayçiçeği ve pamuk ballarında, depolama süresi ile termal işlemlerin kalite parametreleri üzerine olan etkileri araştırılmıştır. Yayla (Hadim-Konya), ayçiçek (Karapınar-Konya), pamuk (Kırıkhan-Hatay) ve çam (Köyceğiz-Muğla) balı örnekleri 2013 yılında doğrudan arıcılardan temin edilerek botanik kaynağı palinolojik yöntemle tanımlanmıştır. Toplanan 4 farklı bal örneğinde ilk etapta genel yapısının belirlenmesi amacı ile genel biyokimyasal analizler (kül, nem, pH, asitlik, HMF, diastas, elektriksel iletkenlik, invert şeker (glikoz+fruktoz) ve sakkaroz) yapılmıştır. Daha sonra bal örnekleri iki eşit parçaya ayrılmış (1- Benmari yöntemi ile ısıtma, 2- Ultrasonik su banyosunda ısıtma) ve ayrıca ballara uygulanacak olan sıcaklık ve bekleme sürelerine göre kendi içlerinde de gruplandırılmıştır. Kullanılan bu yöntemlerde farklı sıcaklık (Kontrol, 40 oC, 60 oC, 80 oC) ve her sıcaklıkta farklı bekleme süreleri (45 ve 90 dakika) uygulanarak ısıl işleme tabii tutulmuşlardır. Her bir uygulama ise 3 tekerrürlü (yineleme) olarak gerçekleştirilmiştir. Bal numunelerindeki HMF ve diastas sayımları, ısıl uyguladan hemen sonra, ısıl uygulamadan 6 ay ve 12 ay sonra olmak 3 farklı depolama periyodunda yapılmıştır. Çalışmada benmari yöntemi ile ısıl işlem uygulanan çam, pamuk, ayçiçeği ve yayla ballarında elde edilen HMF değerleri sırasıyla 10.76±0.04 mg/kg, 14.66±0.53 mg/kg, 25.51±1.65 mg/kg ve 20.64±0.98 mg/kg olarak; Ultrasonik banyo yöntemi ile ısıl işlem uygulanan çam, pamuk, ayçiçeği ve yayla ballarında elde edilen HMF değerleri ise sırasıyla 15.19±0.66 mg/kg, 14.89±0.47 mg/kg, 23.95±0.95 mg/kg ve 26.26±0.95 mg/kg olarak tespit edilmiştir. Elde edilen sonuçlarda yapılan istatistiki analizler neticesinde; ballar, sıcaklık ve ısıtma süresi çok önemli (P <0.01), yöntem ve bu parametrelerin interaksiyonları bal * sıcaklık, bal*ısıtma süresi, sıcaklık *ısıtma süresi ile bal*sıcaklık*ısıtma süresi istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur (P >0.05). Çalışmanın ikinci parametresi olan diastas sayısı bakımından aynı bal çeşitleri olan çam, pamuk, ayçiçeği ve yayla ballarında yapılan analizler sonucunda benmari yöntemiyle ısıl işlem uygulaması yapılan bal örneklerinde diastas sayısı ortalamaları sırasıyla, 29.56±0.82, 27.72±1.01, 24.13±0.87 ve 26.13±1.23 olarak tespit edilmiştir. Ultrasonik banyo yöntemi ile ısıl işlem uygulanan bal örneklerinde ise ortalama diastas sayısı sırasıyla 29.51±1.06, 27.91±0.90, 24.66±0.90 ve 25.97±1.24 olarak tespit edilmiştir. Yapılan istatistiki analizler sonucunda bal çeşitleri, sıcaklık ve ısıtma süresi istatistiki olarak çok önemli (P<0.01), yöntem ile bal*sıcaklık, bal*ısıtma süresi, sıcaklık*ısıtma süresi ile ballar*sıcaklık ve ısıtma süresi interaksiyonları ise istatistiki olarak önemsiz bulunmuştur (P>0.05).