Yazar "Duran, Nizam" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 6 / 6
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Investigation of the prevalence of Trichomonas vaginalis in women with complaints of vaginal discharge and itching(2006) Culha, Gülnaz; Hakverdi, Ali Ulvi; Zetero?lu, Sahin; Duran, NizamTrichomonas vaginalis (T. vaginalis) is the most common pathogen that is sexually spread in women. In this study, the presence of Trichomonas vaginalis was investigated in patients with vaginal discharge and itching who presented at the polyclinic of the Mustafa Kemal University Medical Faculty Department of Gynecology. These women were between 20-40 years of age. During gynecologic examination of patients, vaginal fluid samples were collected with swaps from the speculum and fornics to two tubes that contained sterile saline. One of the vaginal discharges collected with swaps was used for direct microscopic examination and Giemsa staining. The other one was used for culturing for T. vaginalis in Trichomonas medium that contained horse serum and antibiotics. While the fre-quency of T. vaginalis was found to be 1.81% (5 of the 275 samples) by the direct microscopic examination and Giemsa stain, this ratio was 2.18% (6 of the 275 samples) by the culture method. In conclusion, it was decided to use the culture method in diagnosis of T. vaginalis in addition to direct microscopic examination. This was the first study of T. vaginalis infection in our region and it was compared with other studies carried out in other regions of Turkey. Our results were somewhat lower than those in other regions.Öğe Studies on the anatomical, phytochemical and antimicrobial properties of endemic Rhododendron smirnovii Trautv.(University of Ankara, 2005) Tezgül Çakir, Nalan; Güvenç, Ayşegul; Kökdil, Gamze; Duran, Nizam; Arslan, GönülNo previous detailed botanical study exist on Rhododendron smirnovii Trauvt., which is endemic in Turkey. The aim of this study was to provide information on the anatomical properties of the leaf and stem of R.smirnovii. Anatomical studies include cross sections of the leaf and stem with illustrations. In addition, phytochemical screening methods were applied for identifing the major chemical groups in this species. The antibacterial activities of the leaf and stem extract of R.smirnovii were also investigated for three Gram (+) (Enterococcus faecalis, Staphylocccus aureus and Staphylocccus epidermidis) and two Gram (-) (Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa) bacteria by employing both microdilution and disc diffusion method. Subsequently, inhibitory activity against yeast-like fungi (Candida albicans, Candida krusei, Candida glabrata and Candida parapsilosis) was also determined. Anatomical features of the plant were described. Flavonoids, tannins and reducing sugars were detected in the leaf and stem of the plant. It was found that methanol extract of the leaf inhibited growth of the microorganisms at different level. The leaf extract posses more antibacterial activity than antifungal activity. The stem methanol extract of R.smirnovii did not show any antimicrobial activity against the bacteria and the fungi investigated in this study.Öğe Thermal behaviour and antimicrobial activity of novel series of benzoylthiourea derivatives(Chemical Publishing Co., 2006) Arslan, Hakan; Duran, Nizam; Şahin, Nefise Özlen; Külcü, NevzatThermal behaviour and antimicrobial activity was investigated for a series of thiourea derivatives. The thermal behaviour of the compounds on heating up to 1000 K in nitrogen atmosphere was examined by thermogravimetry and differential thermal analysis. The compounds decompose in one or two stages. GC-MS combined system was used to identify the products during pyrolytic decompositions. The kinetic analysis of the thermogravimetric data was performed using the Coats-Redfern and Horowitz-Metzger methods. The antibacterial activities of these thiourea derivatives were investigated for three Gram positive (Enterococcus faecalis, Staphylocccus aureus and Staphylocccus epidermidis) and two Gram negative (Escherichia coli, Pseudomonas aeruginosa) bacteria by employing broth microdilution method and subsequently, inhibitory activity against yeast-like fungi (Candida albicans, Candida krusei, Candida glabrata and Candida parapsilosis) was also determined. Only three of the compounds showed antimicrobial activity and that were at a moderate level. None of them exhibited sufficient antifungal activity to become a drug candidate.Öğe Üriner sistem infeksiyonlarında laboratuvar testlerinin tanı değerleri(2007) Özer, Burçin; Söğüt, Sadık; Duran, Nizam; Özer, Cahit; Kuvandık, Güven; Çetin, MeryemBu çalışmada üriner sistem infeksiyonu (ÜSİ) tanısında kullanılan laboratuvar testlerinin tanı değerlerinin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Üniversite hastanesinin çeşitli klinik ve polikliniklerinden gönderilen tam idrar tetkiki (TİT) ve kültürü istenen idrar örnekleri çalışmaya dahil edilmiştir. Santrifüj edilmemiş idrarın bir damlası Gram yöntemi ile boyanarak incelenmiştir. Kültürde 104 cfu/ml üreme olması ÜSİ için referans olarak alınmıştır. İdrarda glikoz, bilirubin, ürobilinojen, keton, dansite, pH, eritrosit, protein, nitrit, askorbik asit, lökosit miktarları strip kullanılarak saptanmıştır. İdrar sedimenti mikroskopta incelenmiştir. Kültür altın standart kabul edilerek testlerin duyarlılığı, seçiciliği, pozitif ve negatif prediktif değerleri hesaplanmıştır. Çalışmaya TİT ve idrar kültürü istenen %59.7'si kadın 575 hasta dahil edilmiştir. İdrarların %33.9'unda anlamlı üreme saptanmıstır. En sık izole edilen etkenler sırasıyla E. coli, Klebsiella, Staphylococcus, Enterococcus ve Streptococcus idi. Protein, nitrit, eritrosit, lökosit varlığı ve Gram boyamada lökosit ve bakteri görülmesiyle kültür arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur (p<0,05). Gram boyamada bakteri ve lökosit saptanmasının duyarlılık ve seçiciliği sırasıyla %89.8, %86.4, %88.9 ve %87.2 bulunmuştur. Sedimentte lökosit, Gram boyamada lökosit ve bakteri, strip ile eritrosit, protein, nitrit ve lökosit varlığının saptanmasının negatif prediktif değerleri yüksek olarak saptanmıştır.Öğe Vaginal akıntı ve kaşıntı şikayeti olan kadınlarda Trichomonas vaginalis yaygınlığının araştırılması(2006) Çulha, Gülnaz; Hakverdi, Ali Ulvi; Zeteroğlu, Şahin; Duran, NizamTrichomonas vaginalis {T. vaginalis) kadınlarda en sık karşılaşılan cinsel yolla bulaşan patojenler arasında yer alır. Bu çalışmada vajinal akıntı ve kaşıntı şikayeti nedeniyle Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine başvuran yaşları 20-40 arasında değişen hastalarda Trichomonas vaginalis (T. vaginalis) varlığı araştırıldı. Hastaların jinekolojik muayenelerinde spekulum ile vajina arka forniksten steril serum fizyolojik içeren iki tüpe eküvyon ile vajinal akıntı örnekleri toplandı. Eküvyonla alınan vajinal sürüntüden biri direkt mikroskobik bakı ve Giemsa boyama yöntemi için kullanılırken diğeri içinde at serumu ve antibiyotik ilave edilen Trichomonas besiyerine (CPLM) ekim yapılarak incelendi. Her üç yöntemle, 275 örnekte toplam (%2,18) oranında parazit saptandı. Alınan 275 örneğin lam-lamel arası inceleme ve boyama yöntemiyle 5'inde (%1,81), kültür yöntemiyle 6'sında (%2,18) T. vaginalis saptandı Sonuç olarak, T. vaginalis tanısında Direkt mikroskopik incelemenin yanı sıra kültür yönteminin de yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır. Çalışma bölgemizde ilk kez yapılmış olup Türkiye'nin diğer bölgelerinde yapılan çalışmalarla karşılaştırılmıştır ve elde ettiğimiz oranın diğer bölgelerdekine göre daha düşük olduğu görülmüştür.Öğe Yüzme kursu öğrencilerinde sıcak ve nemli havuz ortamının dış kulak yolu flora değişikliği ve eksternal otit gelişimi üzerine olan etkisi(2006) Akoğlu, Ertap; Çetin, Meryem; Önlen, Yusuf; Duran, Nizam; Sangün, Özlem; Savaş, Lütfü; Ocak, SebahattinAmaç: Özellikle yaz aylarında yüzme havuzuna giren çocuklarda eksternal otit sıklığında bir artış görülmektedir. Bu çalışma serümen varlığı ya da yokluğunda normal dış kulak yolu florasının havuz ortamı tarafından değiştirilip değiştirilmediğini ve varsa bu değişikliklerin dış kulak yolu enfeksiyonları ile ilişkisini araştırmak amacı ile planlandı. Yöntem: 197 yüzme kursu öğrencisinin dış kulak yolundan kurs öncesi ve bir aylık kurs süreci sonunda sürüntü örnekleri alındı ve mikrobiyolojik olarak incelendi. Bulgular: Kurs öncesi en sık izole edilen bakteriler sırası ile; Staphylococcus epidermidis (%76.6), Diphteroid türleri (%47.3) ve alfa-hemotilik streptokoklar (%29.9) idi. Kurs sonunda izole edilen mikroorganizmaların oranları değişmekle birlikte görülme sıklığında bir değişim olmadı. (Staphylococcus epidermidis %75.9, Diphteroid türleri %56.3 ve alfa-hemotilik streptokoklar %41.1). Kurs süreci sırasında yalnızca bir hastada Pseudomonas aeruginosa’ya bağlı eksternal otit tablosu görüldü. Sonuç: Elde edilen bulgular ışığında uygun hijyenik koşulların sağlanması ve dış kulak yolu cildinin travmatize edilmemesi koşulu ile serümen varlığı ya da yokluğunun ve dış kulak yolu florasında meydana gelen değişikliklerin dış kulak yolu enfeksiyonlarının gelişiminde rol oynamadığı sonucuna varıldı.