Arşiv logosu
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • Türkçe
  • English
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Erenoğlu, Rabiye" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 10 / 10
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    AFGANİSTAN'DAN HATAY-OVAKENT'E GÖÇEN ÖZBEK KADINLARIN PREMENSTURAL-MENSTURAL VE MENOPOZ DÖNEMİNDE KULLANDIKLARI GELENEKSEL UYGULAMALAR
    (2021) Can, Rana; Şekerci, Yasemin Gümüş; Erenoğlu, Rabiye
    Kültürel mirasın bir parçası olarak gelenekler, varlığını her toplumda sürdürmektedir. Ritüellerden oluşan gelenek, sosyalleşme süreci içinde varlık göstermektedir. Her kültürün kendine özgü yaşam biçimi vardır. Öğ renilmiş davranışların nesilden nesile aktarılması olarak karşımıza çıkan kültür toplumun üyeleri tarafından yaşatılır. Gelenekler toplumun günlük pratikleri içinde yer almaktadır. Bu pratikler doğumdan ölüme yaşamın her bölümünde farklı şekillerde karşımıza çıkmaktadır. Sağlık ve hastalığı sürdürmede kültürel bir varlık olarak insanın gelenek ve görenekleri içinde birtakım uygulamaları gerçekleştirmesi ve bunu günlük pratiğinde kul lanması söz konusudur. İnsanın gelişimsel yaşam dönemleri içinde özellikle kadınlarda dönüm noktası sayıla bilecek fizyolojik değişiklikler önemlidir. Bu önemli fizyolojik değişim dönemlerinden ikisi mensturasyon ve menopoz dönemidir. Bu dönemlerin konforunu arttırmak bağlamında kullanılan geleneksel yöntemler bulun maktadır. Bu çalışmanın çıkış noktası da Akdeniz bölgesinin en doğusunda bulunan Hatay iline bağlı Antakya ilçesine 1980’li yıllarda göçle gelen Özbek asıllı Afgan göçmenlerinin geleneksel uygulamalarını belirlemektir. Göçmenler şehrin belli bir bölgesinde yerleşmiş olup kendi kültürlerini yaşatarak yıllardır varlıklarını sürdür mektedirler. Çalışmada kaynak kişilere ulaşılmış ve görüşme yöntemi ile bölgedeki halk hekimliği uygulamaları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bölgenin kültürel değerlerini bilen, farklı yaş gruplarından kadınlar çalışmanın kaynak kişileridir. Çalışmada 50 Afgan göçmeni kadınla görüşmeler yapılmıştır. Bu çalışmanın amacı da farklı topraklardan göç edip belli bir coğrafyada yaşamını sürdüren, her geçen gün nüfüsu artan, kendi gelenek ve göreneklerini yaşamın her anında sürdürmeye devam eden nüfusunun yarısının Özbek asıllı Afgan göçmeni kadınların âdet öncesi, âdet dönemi ve menopoz dönemine ilişkin geleneksel uygulamalarını belirlemektir. Bu dönemlerde yaşanan belirtileri gidermek ve bu dönemi konforlu geçirmek bağlamında kadınların evlerindeki olanaklarla yaptıkları bitkisel, hayvansal drogları kullanmaları kültürel açıdan önemlidir. Bu çalışma sonucunda kadınları özel dönemlerinde rahatlamak için genellikle bitkisel ve hayvansal ilaçları kullandığı görülmektedir. Kadınlar tarafından semptomları gidermede günlük yaşamda tüketilen bakliyatlar, çeşitli çaylar, yoğurt en çok kullanılan ürünlerdir. Ağrıları gidermede hayvanın derisinin kullanılması dikkat çeken uygulamadır. Bu ürün lerin ezerek, ısıtılarak, pişirilerek gibi farklı formlarda kullanıldığı görülmektedir. Kimi zaman bu ürünlerden karışımlar yapıldığı görülmektedir. Çeşitli yağlarla yapılan masajlar bölge halkı tarafından tercih edilmektedir. Premenstural-menstural dönemdeki ağrılar ile baş etmede kantaron yağı, zeytinyağı, çam fıstığı yağı, mayda noz, ısırgan otu, nohut, yeşil çay, yoğurt kullanılmaktadır. Ayrıca hamur, taş ve patlıcan ısıtılarak sıcak uygu lama için ağrıyan bölgeye konulmaktadır. Özellikle ağrıda koyun derisine girmek, horoz derisini ağrı olan böl geye bağlamak bölge kadınının temel uygulamaları arasındadır. Mensturasyon döneminde tırnak kesmeme, banyo yapmama, kıl/tüy almama, saç kesmeme yapılan uygulamalar arasındadır. Menopoz dönemi semptomları azaltmaya/gidermeye yönelik havuç, turp, limon, zeytinyağı, yeşil çay en sık kullanılan bitkisel ürünlerdir. Kendi topraklarında uzakta yaşayan bu toplumun günümüzde hâlen kendi geleneklerini sürdürdüğü görülmek tedir. Sonuç olarak kadınların günlük mutfakta kullandıkları ürünleri çeşitli semptomları gidermede kullandık larını söyleyebiliriz.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    THE EFFECT OF COVID-19 PANDEMIA ON HEALTH ANXIETY AND QUALITY OF LIFE: THE CASE OF FEMALE STUDENTS OF FOREIGN NATIONALITY IN TURKEY
    (2023) Erenoğlu, Rabiye; Bülbül, Tülay
    This study was conducted to determine the health anxiety and quality of life of female students of foreign nationality due to Covid-19 pandemia.The present study had a cross-sectional content analysisdesign.The Personal Information Form, Health Anxiety Scale, SF-36 Quality of Life Scale and Semi-Structured Interview Form were used as the data collection tools in the study.A total of 28 female students from Syria and Palestine, Iraq, Afghanistan, Uganda, Thailand, Kazakhstan, Georgia, Morocco, Indonesia, Sudan, Algeria, Albania, Bosnia-Herzegovina, Kyrgyzstan and Somalia are included in this research. The average age of the students was 21.9±2.1. All the students were single. A total of 71.4% of the students thought that they had moderate income, 46.4% had sufficient knowledge on Covid-19, and 28.6% thought they had Covid-19-originated symptoms. It was found in the study that the majority of students were constantly anxious about Covid-19 pandemia; and therefore, they tried to follow hygienic rules. As a result, it was determined that the Covid-19 pandemic negatively affected the health anxiety and quality of life of young people.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The effect of delivery mode on maternal and newborn comfort: An analytical study
    (2020) Erenoğlu, Rabiye; Uslu, Nevin
    Aim: This study was conducted to evaluate the effect of delivery mode on maternal and newborn comfort.Material and Methods: It is an analytical study. 60 mothers who had vaginal delivery and 60 mothers who had caesarean sectionand their newborn infants.It was conducted in a State Hospital located in a province in the southern Turkey. The data of the studywere collected with Mother and Newborn Information Form, the Postpartum Comfort Questionnaire, the Newborn Comfort BehaviorScale, and the Breastfeeding Self-Efficacy Scale. Before starting the study, written and verbal permissions were obtained from theinstitution, the ethics committee and the mothers.Results: In this study, it was determined that those who had a caesarean delivery experienced more problems related to sitting onthe bed, standing up, personal hygiene, perineal hygiene, urinary incontinence, flatus, and pain at the operation site compared tothose who had a vaginal delivery (p<0.05) For newborn comfort scores, there was no difference between the two groups (p>0.05).The breastfeeding self-efficacy scores did not differ between the two groups (p>0.05).Conclusions: Future studies should evaluate the effect of the method of delivery on maternal and newborn comfort.According tothe literature, women who had vaginal delivery according to cesarean section; postpartum comfort, breastfeeding success andself-efficacy of breastfeeding were reported to be higher. In this study, it was determined that the delivery mode did not affect thematernal and newborn comfort and mother’s breastfeeding self-efficacy.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hemşirelerin iş yaşam kalitesi ve etkileyen faktörler
    (Düzce Üniversitesi, 2019) Erenoğlu, Rabiye; Tambağ, Hatice; Can, Rana; Kabakoğlu, Hacer
    Amaç: Tanımlayıcı türde olan bu araştırma, bir devlet hastanesinde çalışan hemşirelerin iş yaşam kalitesini ve etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntemler: Araştırmada örneklem seçimine gidilmeden, çalışmaya katılmayı kabul eden tüm hemşirelere ulaşılması planlanmıştır (N=360). Bu doğrultuda araştırmaya katılmayı kabul eden 284 hemşireye ulaşılmıştır. Araştırmanın verileri “Kişisel Bilgi Formu” ve “Hemşirelik İş Yaşamı Kalitesi Ölçeği-HİYKÖ” kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizi SPSS-21 istatistik paket programında yapılmıştır. Veriler Independent Sample t test, OneWay ANOVA ve Kruskal Wallis analizi ile değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılanların çoğunluğunun (%81.7) “kadın”, %45.8’nin 25-38 yaş grubunda, %56’sının lisans mezunu olduğu ve büyük çoğunluğunun da (%91.2) klinik hemşiresi olduğu bulunmuştur. Çalışmada Cronbach alfa katsayısı 0.75 ve hemşirelerin HİYKÖ ortalama puanı iyi düzeyde (103.21±12.82 ) saptanmıştır. Hemşirelerin tanıtıcı özelliklerinden yaş grubu, çalıştığı birim, çalışma yılı ve çalıştığı vardiya şekli durumlarının HİYKÖ alt boyutlarını etkilediği ve aralarında istatistiksel olarak anlamlı fark olduğu saptanmıştır(p<0.05). Sonuç: Hemşirelerin yaş grubunun, çalıştığı birimin, çalışma yılının ve çalıştığı vardiya şeklinin, çalıştığı birimde kendi isteği ile çalışma durumunun, aldığı eğitime uygun birimde çalıştığı düşüncesinin ve aldığı ücreti yeterli bulma düşüncesinin iş yaşam kalitesini etkilediği saptanmıştır. Bu sonuçlara istinaden iş yaşam kalitesini iyileştirmek adına yasalar ve uygulamaların yeniden gözden geçirilerek hemşirelerin desteklenmesi ve hemşirelerin iş doyumlarını geliştirebilecek standartların oluşturulması ve uygulamaya geçirilmesi önerilebilir. Ayrıca hemşirelerin fiziki çalışma koşulları gözden geçirilmeli, otonomi, kariyer ve terfi edebilme fırsatları tanınmalıdır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hemşirelik bakım davranışları ve bakım davranışları ile ilgili faktörler; Doğumevi örneği
    (Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı, 2019) Erenoğlu, Rabiye; Can, Rana; Tambağ, Hatice
    Amaç: Bu araştırma bir hastanenin kadın doğum ve çocuk ünitelerinde çalışan hemşirelerin bakım davranışları ve ilgili faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Bir kamu hastanesinde gerçekleştirilen bu çalışma tanımlayıcı-ilişki arayıcı türde bir araştırmadır. Araştırmada örneklem seçimine gidilmemiş olup, evrenin tamamına ulaşılması hedeflenmiş ve araştırmaya katılmayı kabul eden 151 hemşireye ulaşılmıştır. Veriler “Kişisel Bilgi Formu” ve “Bakım Davranışları Ölçeği-24” kullanılarak toplanmıştır. Veriler tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra Mann-Whitney U, Kruskal Wallis ve T testi ile analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılan hemşirelerin büyük çoğunluğunun (%90.7) kadın, % 37.7’sinin 32-35 yaş grubunda ve %58,9’unun lisans mezunu olduğu saptanmıştır. Hemşirelerin “Bakım Davranışları Ölçeği-24” toplam puan ortalaması olumlu anlamda yüksek (5.38±0.50) düzeydedir. Hemşirelerin demografik özelliklerine göre “Bakım Davranışları Ölçeği-24” alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Çalışmada hemşirelerin çalıştıkları birimlere göre “Bakım Davranışları Ölçeği-24” alt boyutları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olduğu saptanmıştır (p<0.05). Güvence alt boyutu dışında, ameliyathanede çalışan hemşirelerde ölçek toplam puan ve diğer tüm alt boyu puanları diğer bölümlerde çalışanların puan ortalamalarına göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksek saptanmıştır(p<0.05). Sonuç: Doğumevinde çalışan hemşirelerin bakım davranışları algılarının yüksek düzeyde olduğu ve sosyo- demografık özellikler ve çalışma ortamına ilişkin bazı özeliklerin bu algıyı etkilemediği saptanmıştır. Bu konuda, daha geniş örneklem grubu üzerinde ve bakıma etki eden farklı değişkenlerin etkisinin incelendiği çalışmaların yapılmasının ilgili alana olumlu katkı sağlayacağı düşünülmektedir
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hemşirelik bölümü öğrencilerinin manevi destek algıları ve etkileyen faktörler
    (Logos Tıp Yayıncılığı, 2019) Erenoğlu, Rabiye; Can, Rana
    Amaç: Bu çalışma, hemşirelik bölümü öğrencilerinin manevi destek algıları ve etkileyen faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Bu çalışma tanımlayıcı bir çalışmadır. Araştırmanın evrenini Akdeniz bölgesinde yer alan bir ildeki üniversitenin 2016-2017 öğretim yılında sağlık yüksekokulunda okuyan tüm hemşirelik bölümü öğrencileri oluşturmuştur. Veriler anket tekniği ile 1-31 Nisan 2017 tarihleri arasında araştırmaya katılmayı kabul eden 323 hemşirelik bölümü öğrencisine ulaşılarak toplanmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak “Kişisel Bilgi Formu” ve “Manevi Destek Algısı Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler SPSS-21 paket programı kullanılarak, tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra Kruskal Wallis ve MannWhitney U testleri analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin yaş ortalamasının 20,86±1,84 olduğu, %65,3’ü kadın, %96,6’sı bekar olduğu saptanmıştır. Öğrenci hemşirelerin manevi destek algılarının toplam puan ortalamasının yüksek (52,02±6,99) düzeyde olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin %58,8’i manevi bakım kavramını daha önceden duymuş olduklarını/bilgileri olduğunu ve %75,2’si eğitim gördüğü bölümde manevi bakımla ilgili olarak eğitim/ders almak istediğini belirtmiştir. Sonuç: Hemşirelik öğrencilerin manevi destek algı düzeylerinin yüksek olduğu görülmektedir.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Hemşirelik Öğrencilerinin Mesleğe Yönelik Tutumlarının Kariyer İyimserliği ve Uyumluluğu Üzerine Etkisi
    (2022) Erenoğlu, Rabiye
    Giriş: Bu araştırmanın amacı, hemşirelik öğrencilerinin mesleğe yönelik tutumlarının kariyer uyumluluğu ile iyimserliği üzerine etkisinin belirlenmesidir. Yöntem: Tanımlayıcı ve kesitsel tipteki araştırmanın evrenini; Akdeniz bölgesinde bulunan bir devlet üniversitesinin hemşirelik bölümünde öğrenim gören öğrencilerin tamamı oluşturmuştur (N:400). 246 öğrenci örnekleme alınmıştır. “Kişisel Veri Formu”, “Hemşirelik Mesleğine Yönelik Tutum” ve “Kariyer Geleceği” ölçekleri ile veriler toplanmıştır. “Mann-Whitney U” “Independent Sample-t”, “Kruskal-Wallis H” ve “One-Way Anova” testleri ile analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırmada; öğrencilerin %65.1’inin kadın, ortalama yaşlarının 21.26±2.05 yıl, %31.7’sinin 4.sınıf ve %58.6’sının gelirinin orta düzeyde olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin %43’ünün hemşirelik mesleğini iş bulma kolaylığından dolayı tercih ettiği, %71.9’unun mezuniyet sonrası kariyer planı yaptığı ve %95.6’sının kariyer planlama eğitimi almak istediği belirlenmiştir. Araştırmada HMYTÖ- toplam puanı ile “kariyer uyumluluğu”, “kariyer iyimserliği”, “bilgi” alt boyutları ve KARGEL- toplam puanı arasında “pozitif yönde” ve “zayıf düzeyde” bulunan ilişki istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05). Sonuç: Bu araştırmada; mesleki tutumun, kariyer iyimserliği ve kariyer uyumluluğunu etkilediği saptanmıştır.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Kırsal alandaki kadınların doğum-doğum sonu dönemle ilgili geleneksel uygulamaları Karaksi örneği
    (2017) Erenoğlu, Rabiye; Can, Rana; Tambağ, Hatice; Akdeniz, Şengül
    Bu çalışma, geleneksel toplum yapısına sahip, farklı etnik ve kültürel unsurları barındırdığından, oldukça zengin kültür mozaiğine sahip olan Hatay ili kırsalında yapılmıştır. Araştırmanın yapıldığı yer olan (eskiden köy olan) Karlısu mahallesi; Hatay'ın merkezi Antakya'ya 5 km uzaklıkta 400 haneli ve 6000 nüfuslu eski bir yerleşim yeridir. Araştırma gebelik- doğum-lohusalık süreçlerinde anneye ve yenidoğana yönelik geleneksel uygulamalarını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı olarak yapılan araştırmada örneklem seçimine gidilmemiş olup, gönüllü olan tüm kadınlara ulaşılması planlanmıştır. Çalışmada farklı yaş gruplarındaki 40 kadın ile yüz-yüze görüşülmüştür. Gebeliğe yönelik geleneksel uygulamaların bazıları; pişmiş soğan cücüğünün vajinaya yerleştirilmesi, rahim çektirme, maydanozla hazırlanan içeriğin vajinaya yerleştirilmesi şeklindedir. Doğum sonu psikolojik problemlere yönelik geleneksel uygulamaların, lohusalıkta annenin yastığının altına bıçak, makas ya da ekmek koyma şeklinde olduğu; doğum sonu dönemde meme başı çatlağında ve göbek bakımında sıklıkla zeytinyağı kullanıldığı; pişik tedavisine yönelik geleneksel uygulamalarda, beyaz toprak ve zeytinyağı kullanıldığı belirtilmiştir. Sınırlı sayıda kaynak kişi üzerinde yürütülen araştırmamızda, gebelikten loğusalığa uzanan dönemde kadına ve yenidoğana yönelik geleneksel uygulamaların bilindiği ve sınırlı ölçüde de olsa uygulanıyor olduğu saptanmıştır. Ayrıca, Karlısu mahallesinde yaşayanların sağaltım amacıyla kullandıkları maddelerin büyük bir bölümünün gündelik yaşamda da kullanılabilen bitkiler ve bitkisel ürünler olduğu saptanmıştır
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Relation between the attitudes of nursing students on gender equality and dating violence
    (2020) Erenoğlu, Rabiye; Uslu, Nevin
    Aim: This study was conducted for the purpose of identifying the relation between the attitudes of nursing undergraduate studentson gender equality and dating violence.Material and Methods: The study was conducted with 310 undergraduate students who studied in the nursing department of auniversity. The Personal Information Form, Gender Equality Scale (GES) and Dating Violence Scale (DVS) were used as the datacollection tools. Shapiro-Wilk test, histogram, Q-Q graphics, Mann-Whitney U, Kruskal-Wallis and Spearman’s correlation test wereused in data analysis. Before beginning the research, ethical approval was obtained from the Ethical Committee.Results: Regarding dating relations of nursing students; 39.4% stated about their dating relationships that they had a datingrelationship, 78.0% stated that they continued their relationship “orderly/serious”, 7.3% stated that they “committed violence” intheir dating relationship, and 2.4% stated that they “were exposed to violence” in their dating relationship. It was identifid that thestudents had the lowest score from the emotional and economical sub-scale and that the students did not generally support thedating violence. A positive and moderate relation was determined between the GES and the DVS scores of the nursing students(p<0.05).Conclusion: In nursing education curricula, it is necessary to address the concept of gender together with the dating violence.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Yoğun Bakım Hemşirelerinin Ötanazi, Ölüm ve Ölümcül Hastaya Karşı Tutumları
    (2020) Can, Rana; Tambağ, Hatice; Öztürk, Melike; Kaykunoğlu, Metin; Erenoğlu, Rabiye; Gümüşoğlu, Fatma
    Giriş: Hemşireler hastane ortamında yaşanılan ölümlere en yakın tanıklık eden sağlık profesyonellerindendir. Özellikle yoğun bakımhemşireleri bu durumla daha çok karşı karşıya kalmaktadırlar.Amaç: Bu çalışmanın amacı da üniversite hastanesinin yoğun bakım ünitesinde görev alan hemşirelerin ötanazi, ölüm, ölümcülhastaya yaklaşım konusundaki tutumlarını belirlemektir.Gereç ve Yöntem: Araştırmanın veri toplama formu iki kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda 16 soruluk kişisel bilgi formu; ikincikısımda Ötanazi, Ölüm ve Ölümcül Hastaya İlişkin Tutum Ölçeği (ÖTÖ) kullanılmıştır. Veriler Haziran –Aralık 2015 tarihleri arasındatoplanmıştır. Araştırma evreni 367 yoğun bakım hemşiresinden oluşmakta olup araştırmaya katılmayı kabul eden ve ulaşılan 243hemşireyle çalışma yürütülmüştür. Verilerin değerlendirilmesinde frekans dağılımı, Independent Sample t Test, One-Way Anovatesti, Tukey testi kullanılmıştır. Araştırma için Mustafa Kemal Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurul’undan izin alınmıştır.Bulgular: Katılımcıların yaş ortalaması 26,71, çalışma yılı ortalaması 5,84’dir. ÖTÖ puan ortalaması 85,07’dir. Ölçeğin üç altboyutundaki puan ortalamaları ise ötanaziye ilişkin tutum alt boyutu için 36,09; ölüme ilişkin tutum alt boyutu 25.57; ölümcülhastaya ilişkin tutum alt boyutu 23.40’dır.Sonuç: Katılımcıların ölüm, ölümcül hasta ve ötanaziye yaklaşımlarının genel olarak olumsuz olduğunu göstermektedir. Katılımcılarınölümcül hastaya ilişkin tutumlarının ölçeğin diğer alt gruplarına göre daha olumlu olduğu görülmektedir.

| Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi | Kütüphane | Açık Erişim Politikası | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim