Yazar "Karanfil, Ramazan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ani beklenmedik ölümlerde kist hidatik : Olgu sunumları ve literatür derlemesi(2007) Arslan, Muhammet Mustafa; Eren, Ali; Karanfil, Ramazan; Çekin, NecmiÜlkemizde yaygın olarak görülen kist hidatik hastalığı, özellikle yerleştiği organın fonksiyonlarını bozması ve kistin rüptüre olması sonucu ölüme neden olmaktadır. Olgularımızın da irdelendiği bu literatür derlemesinde, kist hidatik olgularının ani beklenmedik ölümlerdeki etkisinin literatür eşliğinde tartışılarak sunulması amaçlandı. 2 yıllık sürede otopsisi yapılan adli olgular içerisinde kist hidatik saptanan 12 olgunun ölü muayene tutanakları ve otopsi raporları incelendi. Olgularımızın yaşlarının 7-75 arasında ve 8'inin erkek olduğu saptandı. Tüm olgularda sadece karaciğer tutulumu mevcuttu. Çalışmamızda; 4 olgunun ölüm mekanizmasını açıklayacak başka herhangi bir neden bulunmayıp ölüm nedenlerinin kist hidatik ve komplikasyonlarından kaynaklandığına karar verilmiştir. Konu ileilgili literatür incelendiğinde; sadece bir olgu dışında, ani ölümlerin kistin rüptüre olmasına bağlı olduğu görülmektedir. Ancak çalışmamızdaki 8 ani beklenmedik ölümde kist hidatik bulunması dikkat çekici bulunmuştur. Makroskobik olarak bütünlüğünü koruyan kist hidatik olgularında mikro açılımlar veya benzer bir mekanizma ile ani ölüm meydana getireceği kanısı oluşabilmektedir. Tartışılması ve araştırılması gereken husus, rüptüre olmamış hidatik kistin ani ölüme neden olup-olmadığıdır. Bu nedenle geniş vaka serilerinde prospektif mikrobiyolojik ve serolojik çalışmaların yapılması gerekmektedir.Öğe Coerced anal sex against spouses in Turkey(2014) Karanfil, Ramazan; Keten, Alper; Zeren, Cem; Karaarslan, BekirAmaç: Bu çalışmada; eşe karşı anal yoldan cinsel saldırı eylemlerinin medikolegal yönüyle incelenmesi amaçlanmıştır. Yöntemler: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'na Ocak 2007 ile Haziran 2012 tarihleri arasında anal yoldan cinsel saldırı iddiası ile getirilen 34 vaka çalışma kapsamına alındı. Olguların muayene bulguları değerlendirilerek, yüz yüze görüşülerek sosyodemografik özelliklerini içeren anket uygulandı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 34 anal saldırı eylemi olan mağdurların 34'ü de (%100) kadın eşe karşı yapılmıştı. Mağdurların yaş ortalaması 23,2 ± 5,2 olarak bulundu. Saldırıya uğrayan eşlerden 24' ü (%70,6) daha önce fiziksel şiddet gördüğünü ifade etmişken, 10' u (%29,4) herhangi bir fiziksel şiddete uğramadığını beyan etmiştir. Olgulardan sadece 4' ü anal saldırı nedeniyle başvurduğu, diğer olguların farklı nedenlerle başvurup muayene sırasında anal saldırı tespit edildiği bilgisine ulaşıldı. Çalışmamızda eşe karşı anal saldırı mağdurlarının genellikle genç yaş, kadın, ev hanımı gurubunda olduğu ve anal saldırı eyleminin süreğenlik içerdiği bulgusuna ulaştık. Sonuç: Dünyada olduğu gibi bölgemizde de eşe karşı anal saldırılar önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Evli kadınlar üzerinde tarama çalışmaları yaparak bu sorunun sıklığa hakkında tespit yapılmalı, soruna yönelik çözüm önerileri oluşturulmalıdır.Öğe Comparison of hair and nail ethyl glucuronide concentrations(2014) Karanfil, Ramazan; Keten, Alper; Zeren, Cem; Rifaioğlu, Emine Nur; Göktaş, Mustafa TuğrulAmaç: Alkol kullanımı Dünyada önemli bir sorun olarak devam etmektedir. Adli tıp pratiğinde, kişinin alkol alıp almadığını ortaya koyabilmek için vücutta alkol ve metabolitlerinin tespiti gerekmektedir. Bu amaçla, alkol alımından sonra tırnak ve saç gibi keratinöz dokularda ethyl glucuronide (EtG) tespiti önem taşımaktadır. Bu çalışmada tırnak ve saç dokusunda tespit edilen EtG miktarlarının korelasyonunu araştırdık. Yöntemler: Kronik alkol kullanan toplam 16 olgunun saç ve tırnak dokuları alındı. Alınan saç ve tırnak örnekleri LC/ MS/MS yöntemi ile analiz edildi. Saç ve tırnak dokusundan elde edilen sonuçlar karşılaştırıldı. Bulgular: Analizlerde saç örneklerinde EtG 1.33-65.67 (+/- SD16.57) ppb arasında bulundu. Tırnak dokusunda EtG 4.27-225.03 (+/- SD 59.77) ppb aralığında analiz edildi. Saç dokusu ile tırnak dokusu EtG değerleri arasında anlamlı (r=0,808, p<0.001) bir ilişkinin varlığı gösterildi. Sonuç: EtG’nin saç ve tırnak dokusunda gösterilebileceği ortaya kondu. Özellikle saçı olmayan kişilerde alkol metabolitinin tespiti için tırnak dokusunun kullanılabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca saç ve tırnak dokusundaki EtG oranları arasında anlamlı bir ilişki vardır.Öğe Determination of ethyl glucuronide in fingernails by LC/MS-MS(Romanian Legal Med Soc, 2013) Keten, Alper; Zeren, Cem; Arslan, M. Mustafa; Daglioglu, Nebile; Karanfil, Ramazan; Sen, Bilge BulbulIntroduction: Ethyl glucuronide (EtG) is a biomarker used for detection of alcohol consumption. Fingernail is a keratinous tissue capable of accumulating a number of biomarkers and metabolites of toxic agents. Therefore, nails are used especially for determination toxic exposure in forensic analyses. In this study, we aimed to demonstrate EtG in fingernail tissue and show its correlation with alcohol intake behavior. Materials and Methods: Michigan Alcohol Screening Test (MAST) was performed to the individuals participated in the study. Sixteen fingernails were obtained from each individual. Afterwards, EtG analysis was carried out in fingernail tissue using LC/MS/MS. Results: Michigan Alcohol Screening Test revealed that 4 participants showed non-hazardous drinking behavior and 8 cases were alcohol abusers, while 4 cases verbally stated they were abstainers. On the analyses, EtG was found between EtG level ofÖğe Evaluation of sexual assaults in Turkey(Elsevier Sci Ltd, 2013) Karanfil, Ramazan; Keten, Alper; Zeren, Cem; Arslan, M. Mustafa; Eren, AliIntroduction: Sex crimes remain an important problem all over the world. Very few studies about sexual offenses in Turkey have been published. Sexual assault is a serious social problem that constitutes serious health conditions affecting the lives of involved individuals. In this study, we aimed to investigate socio-demographic features of victims, assailant-victim relationships and sexual assault findings. Material and methods: A total of 324 sexual assault victims presenting to and examined in the Department of Forensic Medicine, Kahramanmaras Sutcu Imam University Medical Faculty, between January 2007 and December 2010 were included in the study. The victims completed a survey at face to face interviews. Results: Of 324 victims, 268 (82.7%) were female and 56 (17.3%) were male. The mean age of the victims was 16.78 +/- 7.16 years. In all cases, types of the assaults were as following; vaginal penetration in 160 (49.4%), anal penetration in 117(36.1%), oral penetration with penis in 7(2.2%) and in the form of kissing, fondling, touching the sex organ and rubbing the sex organ in 60 (18.5%) cases. Of all the assaults, 149 (46%) were found to take place in the assailants' homes and 49 (15.1%) in the victims' homes. Of 139 cases, 85 (26.3%) had genital injury alone and 54 (16.7%) had anal injury. Conclusion: On the contrary to the previous studies, this study revealed that sexual assaults occurred mostly in the assailants' homes and that the incidence of anal trauma was higher. (C) 2013 Elsevier Ltd and Faculty of Forensic and Legal Medicine. All rights reserved.Öğe Gaziantep bölgesinde 2005-2011 yılları arasında meydana gelen intihar olgularının retrospektif incelenmesi(2014) Karaarslan, Bekir; Baransel Isır, Aysun; Bilen, Ayşe Gül; Çelikel, Adnan; Karanfil, Ramazan; Eyisoy, Onur; Uysal, CemAMAÇ: İntihar davranışı tüm dünyada artış gösteren bir sağlık problemi olmaktadır. Dünya sağlık örgütü verilerine göre intihara bağlı ölümler tüm ölümler içerisinde ilk on ölüm nedeni arasında görülmektedir. Bu çalışmada, Gaziantep bölgesinde intihar orjinli ölüm olgularının sosyodemografik özelliklerinin ortaya konması, toplumda intihar nedeniyle ölümlerin önlenmesine yönelik yapılacak çalışmalar açısından bilgi kaynağı edinilmesi ve adli süreçte yaşanan aksaklıkların değerlendirilmesi amaçlanmıştır. YÖNTEMLER: Gaziantep ilinde Ocak 2005 ile Aralık 2011 yılları arasında meydana gelen adli nitelikli ölüm olgularının ölü muayene ve otopsi tutanakları incelenmiştir. BULGULAR: İntihar sonucu ölen 334 olgu değerlendirilmiştir. Olguların 235’i (%70,4) erkek, 99’u (%29,6) kadındır. İntiharların her iki cinsiyette en fazla 21-30 yaş grubunda meydana geldiği (%32,0) tespit edilmiştir. İntihar yöntemi olarak en fazla ası yönteminin 169 (%50,6) kullanıldığı, en fazla intihar vakasının 2005 yılı içerisinde (%17,4) olduğu saptanmıştır. SONUÇ: Adli olgu olarak değerlendirilen tüm ölümlerde ölüm nedeni ve olayın orijinine bakılmaksızın eksiksiz ve usulüne uygun bir şekilde ilgili uzman tarafından otopsi yapılması gereklidirÖğe Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve sonuçlandırılan cinsel suçların analizi(2012) Karanfil, Ramazan; Zeren, CemAmaç: Çalışmada; Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen, cinsel suç niteliği taşıyan ve sonuçlandırılan davaların dosyaları incelenerek sanık ve mağdurların özelliklerinin ortaya konması amaçlandı. Yöntem: Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2006 ve 2007 yıllarında sonuçlandırılan 1257 dava dosyasından cinsel suç niteliği taşıyan 119 dosya incelendi. Dosyalardaki mağdur ve sanık sayılarına göre değerlendirme yapılarak, 119 dosyada toplam 152 vaka çalışma kapsamına alındı. Bulgular: Cinsel saldırı mağduru olarak değerlendirilen vakaların; 137 (% 90,1)’si kadın, 15 (% 9.9)‘i erkekti. Mağdurların yaş ortalaması 15.90±6.49 olarak bulundu ve en küçüğü 3, en büyüğü 51 yaşında idi. Mağdurların % 42.1’inin olay sırasında rızası vardı ve %89.5’i sanığı tanıyordu. Vakaların büyük çoğunluğunun (% 84.2) çocukluk yaş grubunda olduğu görüldü. 8 olguda hamilelik tespit edildi. Sanıkların tamamı erkek idi. Yaş ortalaması 25.57±9.50 ve en küçüğü 13, en büyüğü 62 yaşında idi. Sanıkların % 47.4’ü olay sırasında evli idi. Sanık meslekleri çoğunlukla işçi (% 47.4) ve esnaf (% 19.7) grubundandı. Sanıkların % 17.1’inin olay öncesinde sabıkası vardı. Sanıkların % 95.4’ü okur yazardı. Verilen kararlar incelendiğinde; sanıkların % 62.5’inin hapis cezası aldığı, %35.5’inin beraat ettiği, %1.3’ünün görevsizlik aldığı, 1 vakaya ise para cezası verildiği tespit edildi. Sonuç: Bölgemizdeki cinsel suça karışan mağdur ve sanık özelliklerinin tespit edilmesi bu tür suçların önlenmesinde bizlere yol gösterici olacaktır. Çalışmamızda, mağdurların büyük çoğunluğunun çocukluk yaş grubunda olduğu tespit edilmiştir.Öğe Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi adli tıp anabilim dalına 2009-2010 yıllarında başvuran olguların retrospektif olarak değerlendirilmesi(2011) Karanfil, Ramazan; Zeren, CemAmaç Bu çalışmada; Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Tıp Fa-- kültesi Adli Tıp Anabilim Dalına iki yıllık süre içerisinde gönde-- rilen adli vakaların yıl ve aylara göre dağılımı, yaş, cinsiyet, gön-- derilen makam, olay türü gibi özelliklerin tespiti amaçlandı. Yöntemler: 01.01.2009 ile 31.12.2010 tarihleri arasında Adli Tıp Anabilim Dalına gönderilen veya başvuran vakalar hakkında düzenlenen adli raporlar retrospektif olarak incelendi. Vakalar yıl, ay, gönde-- ren makam, yaş, cinsiyet ve olay türü yönünden değerlendirildi. İletişim: Yard. Doç. Dr. Ramazan Karanfil Bulgular: Adli Tıp Anabilim Dalımızda 2009 ve 2010 yıllarında toplam 1624 vaka değerlendirildi. Tüm vakaların 1157'si [%71,2] er-- kek, 467'si [%28,8] kadındı. Yaş gruplarına göre en fazla vaka-- nın 11--20 yaş [%29,2] grubunda ve ikinci sırada 21--30 yaş [%27] grubunda yer aldığı saptandı. Adli vakaların İlkbahar mevsi-- minde, Mayıs ve Haziran ayla-- rında yoğunlaştığı, adli rapor isteminin en fazla polis karakol-- ları tarafından yapıldığı görül-- dü. Olay türlerine bakıldığında; en fazla kasten yaralanmalar-- dan künt travmatik yaralanma [%36.3] ve kesici delici alet yara-- lanması [%14,6], sırasıyla cinsel saldırılar [%11,4], trafik kazaları [%11,4], adli psikiyatri [%9] ve diğerleri [%18] olduğu görüldü. Sonuç: Bölgemizdeki adli vaka özellik-- lerinin belirlenmesi adli olayla-- rı azaltma ve önlemede, eğitim çalışmalarında yol gösterici olacaktır. Bölgemizdeki iki yıllık vaka özelliklerine bakıldığın-- da çoğunlukla erkek, 11--20 yaş aralığında ve tüm vakaların yak-- laşık yarısının kasten yaralama eylemleri olduğu görülmektedir. Bölgemizde genç yaşlarda şid-- det eylemleri yoğunlaşmaktadır. Sonuç olarak, bölgemizdeki suç özellikleri ve nedenlerinin orta-- ya konması için dahafazla çalış-- ma yapılması gerekmektedirÖğe Kahramanmaraş’ta gerçekleşen toplu kardeş intiharlarının incelenmesi(2012) Karanfil, Ramazan; Keten, Alper; Zeren, Cem; Sucaklı, Mustafa HakiAmaç: İntiharlar tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde önemli bir halk sağlığı ve adli tıp sorunudur. İntihar bireysel ve toplu olarak yapılabilmektedir. Bu çalışmada toplu halde intihar eden kardeş olguların medikolegal açıdan değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve yöntem: Kahramanmaraş ilinde 01.01.2007 ile 01.06.2012 tarihleri arasında adli tıbbi otopsisi yapılan 535 olgu incelendi. İncelenen kayıtlarda 4’er kardeşten oluşan iki ayrı grup intiharı olgusuna ulaşıldı. Bu olguların otopsi ve adli tahkikat bilgileri incelendi. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 535 olgunun 8 inde toplu intihar olduğu bu olguların 2 ayrı kardeş grubu olduğu bilgisine ulaşıldı. Olgu grubunun birincisinde; olguların 3’ü erkek olup biri kızdı. Olay yeri incelemesinde evde alkol şişelerine rastlandığı, özgeçmişlerinde annelerine aşırı bağlı oldukları yakın zamanda annelerinin öldüğü, sosyal uyum problemleri yaşadıkları bilgisine ulaşıldı. Yapılan otopsilerinde asıya bağlı mekanik asfiksi nedeniyle öldükleri tespit edildi. İkinci grup olguda ise dört kız kardeş evden ayrıldıktan kısa bir süre sonra baraj gölünde ölü olarak bulunduğu, olay yeri incelenmesinde; kardeşlerin hepsinin benzer şekilde siyah renkli elbise giydikleri görüldü. Kız kardeşlerden en büyüğünün istenmeyen bir evliliğe zorlandığı bilgisine ulaşıldı. Ailenin düşük sosyoe- konomik seviyede olduğu ve başka bölgeden göç ettikleri bilgisine ulaşıldı. Ölümün suda boğulmaya bağlı asfiksi sonucu oluştuğu belirlendi. Sonuç: İntihar etiyolojisinde psikolojik ve çevresel faktörler araştırılmalıdır. Özellikle parçalanmış ailelerde ve istenmeyen evliliklerin yaşandığı bölgelerde psikososyal destek mekanizmaların oluşturulması olumsuz sonuçlarla karşılaşmamak açısından önem taşımaktadır.Öğe Olfaktör sinir yaralanması : Bir olgu sunumu(2011) Zeren, Cem; Çokkeser, Yaşar; Karanfil, Ramazan; Arslan, Muhammet MustafaAdli olguları içerisinde ateşli silah yaralanmaları önemli yer tutmaktadır. Ancak bu tür yaralanmalara bağlı olfaktor sinir lezyonu nadir görülmektedir. Bu çalışmada av tüfeği saçma tanesi yaralanması sonucu gelişen olfaktor sinir kaybı olan bir olgunun sunulması amaçlandı. Olgumuz erkek ve 31 yaşındadır. Yapılan muayenesinde baş, boyun ve göğüs bölgesinde av tüfe- ği saçma tanelerine ait yaralanmaları mevcuttu. BT'sinde sol ön fossada saçma tanesi oldu- ğu tespit edilmişti. Tedavisinin bitiminden sonra iyileşen hastanın koku duyusunun olmadı- ğını ifade etmiş. Bunun üzerine savcılık tarafından yeniden adli rapor düzenlenmesi istenmişti. Yapılan KKB muayenesinde ve yapılan tetkikler sonucunda olfaktor sinirin yaralandığını, 20 çeşit koku testinin negatif sonuç verdiğini ve buna bağlı koku duyusunun tamamen kaybedildiği saptandı. Düzenlenen adli raporda koku duyusunun kaybı "herhangi bir duyu ve organda işlev yitirilmesi" niteliğinde olduğu kararına varıldı. Yaralanma sonucu oluşan lezyon ilginç bulunduğundan sunulmuştur.Öğe Socio-demographic characteristics of juvenile delinquents in Turkey(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2013) Zeren, Cem; Arslan, Muhammet Mustafa; Yengil, Erhan; Karanfil, Ramazan; Akcan, Ramazan; Oksuz, MehmetIn developing countries, juvenile delinquency and the involvement of children in crime is an important social problem. The bio-psycho-social factors leading to a crime, as well as the situation of individuals in society have become an increasingly important issue. The aim of this study was to determine the effects of socio-economic and -demographic characteristics of children involved in crime as suspects or victims. A questionnaire comprising questions concerning their socio-demographic characteristics and family status was administered to the participants. Of a total 351 cases, 245 (69.8%) were alleged offenders and 71 (20.2%) were victims of a crime. Most of them were male in the 16-18 age group, attending high school, involving in a crime for the first time, suffering from a substance-use disorder and have committed physical assaults and theft crimes. Obtained findings should be considered in developing strategies and implementing prevention policies in order to tackle juvenile delinquency. Besides the penalties given to children involved in a crime, educational and psychosocial support should also be provided.Öğe Suç işlediği iddiasıyla Hatay çocuk şube müdürlüğüne getirilen çocuk olgularının analizi(2009) Arslan, Muhammet Mustafa; Akçan, Ramazan; Arı, Mustafa; Karanfil, RamazanBirçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de çocuk suçluluğu veya suç işleyen çocuklar önemli bir sorun oluşturmaktadır. Bu çalışmada, ilimizde suç işlediği iddia edilen çocuk olgula-rın genel özelliklerinin tanımlanması ve suç işleme/suça itilme nedenlerinin araştırılması amaçlandı. Hatay Emniyet Çocuk Şube Müdürlüğü’nün Ocak-Mayıs 2007 tarihinde suç işlediği iddia edilen 13-18 yaşlarındaki çocuk olguların kayıtları retrospektif olarak incelendi. Bu süre içerisinde kayıtları bulunan 122 olgunun %95’inin erkek, %75.4’ünün 16-18 yaş aralığında olduğu saptandı. Olguların %55.74’ünün (68 olgu) ilköğretim öğrenci-si/mezunu olduğu, 20 olgunun eğitimlerini belli bir aşama-dan sonra bıraktıklarını görüldü. 48 olguda sigara kullanma, bunların da 10’unda alkol ve madde kullanımı öyküsü mev-cuttu. İlk kez suça karışan 98 olgunun sıklıkla darp ve yara-lama suçu işlediği kaydı mevcut iken, birden fazla suç kaydı bulunan 24 olgunun sıklıkla mala yönelik suç işledikleri görüldü. Sonuç olarak, ilimizde suçlu çocukların demografik özellikle-ri ve işlendiği iddia edilen suç türlerinin olarak Türkiye gene-lindeki veriler ile uyumlu olduğu görüldü. Ancak, suç işleme veya suça itilme nedenlerinin araştırılması için olgularla yüz yüze görüşme gerektiren prospektif çalışmalara ihtiyaç olduğu gözlendi.Öğe Unexpected suicide and irrational thinking in adolescence: A case report(Elsevier Sci Ltd, 2011) Akcan, Ramazan; Arslan, M. Mustafa; Cekin, Necmi; Karanfil, RamazanThis report aims to draw attention to the fragility of adolescents' mind and irrational thinking in adolescence that might lead to suicide due to unusual experiences, by presenting a case of completed suicide with its unusual etiology. The victim, a 13 years old boy, had a quarrel with his mother as she sacrificed his pet, a cock, to prepare for dinner. Because of this, the victim had denied to join the family for dinner and wanted to be alone. While the family having dinner, a passing by neighbor realized that the victim was suspended with a ligature around his neck, in the backyard of the house. Meaningfully, there were feathers of cock in pants pockets of the deceased, in the corpse examination. Adolescents are experiencing dramatic physical and emotional changes, and being oversensitive and fragile in that period of life. Thus, a life experience that is tolerable to adults might badly affect adolescents and lead to suicide which is incomprehensible to them. (C) 2011 Elsevier Ltd and Faculty of Forensic and Legal Medicine. All rights reserved.